Avrupa zirvesindeki o önemli noktaya dikkat edin
10 Aralık Perşembe günü yazdığım ’Türkiye elindeki kozları iyi kullanırsa iyi gelişmeler mutlaka olacaktır’ başlıklı yazımda. Amerikan Başkanı Biden’ın NATO’nun kurumsal çerçevesi içindeki müttefiklik ilişkilerine çok önem verdiğini, bu yüzden de NATO içindeki Türkiye’nin potansiyelini çok iyi bildiğini ve bu bağlantıların önümüzdeki yıllarda dünyadaki gelişmelerin yönünü belirleyeceğini yazmıştım.
Ayrıca NATO çerçevesinde Amerika’nın Avrupa ile ortaklığına özel önem vereceğini de söylemiş ve bunun da Türkiye’nin kurulacak yeni dünyanın işleyişinde eline hayli koz vereceğini söylemiştim.
Bu analiz ilk bakışta öyle gelse de sadece soyut bir düşünce egzersizinden ibaret değil aynı zamanda olan somut gelişmelerin de bir tespitini içeriyor.
Bütün bu analizin doğru olduğu ve dünyanın yeni işleyiş mekanizmaları hakkında düşünce üretme çabamın doğru yolda olduğunun kanıtı Avrupa Birliği zirvesi başladığı anda geldi.
ZİRVEYE ULAŞAN KRİTİK MESAJ
Zirve başlarken ve Türkiye’de herkes acaba Türkiye’ye karşı neler konuşulacak ne tür yaptırımlar uygulanacak diye merak içinde beklerken Avrupa Birliği zirvesine son derece kritik bir mesaj ulaştı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg toplantı başlamadan hemen önce AB zirvesi bağlamında Türkiye’yi destekleyen bir açıklama yaptı.
GİDİŞAT TÜRKİYE LEHİNE
AB Türkiye ile ilgili atacağı adımlarda ABD’yi de yanına almak istiyor bu kesin. Ayrıca Biden da Türkiye ile ilişkilerini Avrupa ile koordineli NATO çerçevesinde sürdürmek istiyor bu da kesin olan bir diğer nokta.
NATO Genel Sekreteri'nin AB zirvesinde vermiş olduğu Türkiye’ye destek mesajı eğer Türkiye pragmatik ve akılcı bir politika izlerse yeni dönemde işlerin nasıl yürüyeceğinin ve Türkiye’nin yeni dönemde elinde olabilecek kozların da bir göstergesidir.
AVRASYA FANTEZİLERİ DEVREYE GİRMEZSE
Avrupa Birliği, Trump döneminin yıpranmalarından sonra ABD ile transatlantik diyaloğunu yeniden canlandırmak niyetinde ABD de buna istekli ve ABD ile AB bu diyaloglarında Türkiye’ye özel önem veriyorlar.
Eğer yeni dönemde Türkiye, Avrasya fantezilerine kapılmazsa ve Çin romantizmi peşinde olan zihniyetlerin peşinden gitmezse transatlantik diyaloğu çerçevesinde önemli pozisyonlar oluşturabilir. Bu çerçeve içinde ABD ile AB’nin ortak ele alacağı Türkiye dosyasının olukça olumlu yönlere gideceğini de söylemek mümkün.
