Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü açıklaması

        Bugün, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinem Ülgen Saka, bu özel günde hayvanların yaşadıkları sağlık sorunlarına dair açıklamalar yaptı. Gazete Habertürk'te yer alan habere göre Veteriner Fakültesi Hastanesi’nde yılda sadece İstanbul’dan değil Türkiye’nin her yerinden getirilen 35 bin civarında hayvanın tanı ve tedavisiyle ilgilenildiğini belirten Doç. Dr. Saka, görev yaptığı poliklinikte özellikle kedi ve köpeklere hizmet verildiğini ve at hekimliğinin de olduğunu söyledi.

        ‘VİRAL HASTALIKLARA DİKKAT!’

        REKLAM

        Yaygın olarak özellikle yavru köpeklerde bulaşıcı viral hastalıkların görüldüğünü vurgulayan Saka, yeterli aşılamanın yapılmamasının bulaşıcı hastalıkların görülmesini devam ettirdiğini kaydetti. Viral hastalıklar açısından en sık kanlı ishal ve gençlik hastalığının görüldüğünü belirten Saka, ekledi:

        “Ölümle seyredebilen bu tarz hastalıklara çok ciddi yaklaşılmalı. Yakın takip gerektirdiği için en ideali hastanede yatarak tedavi edilmeli. Evcil hayvanlarda geriatrik hastalıklar da yaygın görülüyor. Kedilerde daha çok böbrek yetmezliği vakaları var. Bu kedilerde çok sık görülen yaşlılığa bağlı bir hastalık. Ayrıca özellikle kedilerde 15 yaş üzerini böbrek hastalığı açısından takip etmek istiyoruz. Sıkıntı görülürse önce diyet değişikliğiyle başlayıp sonrasında tedavisine devam ediliyor.”

        ‘BENZER İLAÇLAR KULLANILIYOR’

        Köpeklerde daha çok kalp yetmezliğiyle birlikte seyreden hastalıklara müdahale edildiğini açıklayan Saka, bunun yaşlılığa bağlı hastalıklar arasında yer aldığını söyledi. Hasta sahiplerinin daha çok merdiven çıkmada zorlanma, isteksizlik, yürüyüş sonrası nefes nefese kalma, yatma isteği, boğazına bir şey takılma ve öksürük şikâyetiyle hayvanlarını veterinere götürdüğünü, bu belirtilerin arkasındaki sebebinse kalp sorunları olduğunu vurgulayan Saka, öncelikle röntgen ve ekokardiyografik muayeneyle elektro incelemelerine bakıldığını dile getirdi. Saka, evcil hayvan grubundaki küçük hayvanların hastalıklarının insanlarla benzer olduğunu ifade ederek insanlar için kullanılan ilaçlardan hayvanların tedavilerinde faydalanıldığını, ilaçların benzer olduğunu dile getirdi.

        ‘DÜZENLİ AŞILAR YAPILIYOR’

        Doç. Dr. Ülgen Saka, hayvanlardan insana geçen hastalık potansiyelinin insandan insana geçen hastalık potansiyeline göre çok daha az olduğunu ifade ederek hayvanların zoonoz hastalıklar açısından tehdit olarak görülmemesi gerektiğini ifade etti. Çok fazla hayvan popülasyonuna maruz kalındığı için şehir içinde çok rastlanılmayan ama ölümcül olan kuduz gibi hastalıklardan korunmak amacıyla düzenli aşıların yapıldığını anlatan Saka, kedi ve köpeklerinin ısırıldığını tespit eden hayvan sahiplerinin de hemen bir veterinere gitmesi gerektiği uyarısını yaptı.

        ‘HAYVANLARIN DA OBEZİTE SORUNLARI VAR’

        Hayvanlarda da obezitenin de oldukça yaygın olduğunu belirten Doç. Dr. Sinem Ülgen Saka, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun altında mutlaka endokriminal bozukluğun aranması lazım. Genetik faktörler de hayvanlarda rol oynuyor. Bazı ırklar obeziteye daha yatkın oluyor. Çok fazla faydalanabilecek ticari mama var. Özellikle en kaliteli olanlarının tercih edilmesini öneririm. Fakat sahipleri hayvanının tek tür ve lezzetsiz bir gıdayla beslenmesini psikolojik olarak çok kabullenemedikleri için ev yemekleriyle de takviye yapıyorlar. Bu durumda karbonhidrat ve protein dengesi altüst oluyor. Beslenmenin yanında rutin muayeneden geçmeli, kana bakılmalı ve hormonal bozukluk olup olmadığı araştırılmalı. Sonrasında da düzenli bir diyet programına sokuluyor hayvan. İnsanlarda olduğu gibi hayvanlar için de kilo vermek maalesef güç.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ