Adana sahur saatleri 2019! Adana sahur vakti saat kaçta? İşte Adana imsak vakitleri
Adana sahur saatleri 2019! Ramazan ayının başlaması ile beraber sahur vakitleri de araştırılıyor. Oruca başlama zamanı imsak vaktiyle başlar, akşam ezanıyla sona erer. Adana sahura saat kaçta kalkacak? İşte Adana imsak vakitleri
Adana sahur vakitleri merak ediliyor. Müslümanlar için büyük öneme sahip üç aylardan Ramazan ayının ilk orucu için 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece sahura kalkılarak başlandı. Adana sahura ne zaman kalkacak? Diyanet 2019 Adana imsak saatleri belli oldu.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Astronomu Hümeyra Nur İşlek Diyanet İşleri Başkanlığına, vatandaşlardan imsak ve iftar vakitlerindeki farklılara yönelik sorular geldiğini aktararak, namaz vakitlerinin güneş ışığının yeryüzüne gelişiyle ilgili olduğunu, bulunulan yerin enlem, boylam ve güneş ışığının hareketini hesaba kattıklarını belirtti.
ADANA İMSAK VAKTİ 2019
SAHUR NE DEMEK?
Oruca hazırlık amacıyla imsak vaktinden önce yenen yemek.
İMSAK NE DEMEK?
Sözlükte “bir şeyi tutmak, sımsıkı sarılmak, alıkoymak; bir şeyden el çekmek, kendini tutmak” gibi mânalara gelen imsâk, terim olarak “ikinci fecrin (fecr-i sâdık) doğuşundan güneşin batışına kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden nefsi alıkoymak” demektir. Bu aynı zamanda savm (oruç) kelimesinin de terim anlamıdır. Bazı fıkıh kitaplarında bu şekilde tanımlanan savm diğer bazılarında soyut olarak “belirli şeylerden belirli bir zamanda (belirli şartlarla) kendini alıkoymak” diye tarif edilmiş ve orucun rüknünün imsak olduğu belirtilmiştir. İmsak daha dar anlamda oruca başlamayı, başlangıç anını, karşıtı olan iftar da geniş anlamda orucu herhangi bir zamanda bozmayı, dar anlamda ise güneşin batışında meşrû şekilde oruca son vermeyi ifade etmektedir. İmsak kelimesi sözlük anlamında çeşitli türevleriyle Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadislerde geçmekte, sahur ve imsak vaktiyle ilgili bazı hadislerde ise mâna olarak yer almaktadır.
SAHUR VE İMSAK
Sahurun geciktirilmesinin müstehap oluşu imsak vakti girmedikçe söz konusudur. Vaktin girip girmediği hususunda tereddüt varsa bir şey yenilip içilmesi mekruh olur. Yenmesi durumunda daha sonra fecrin doğmuş olduğu anlaşılırsa oruç tutulur, fakat kazâsı gerekir. Kişinin imsak vaktinin henüz girmediğini zannedip yemesi veya vaktin girdiğine dair kanaati ağır basarak yemesi halinde de hüküm böyledir. Ancak bu son durumda, fecrin doğup doğmadığı belirlenemese bile ihtiyaten kazâ gerektiğine dair Hanefî mezhebinde bir görüş bulunmakla birlikte kuvvetli görüş kazâ gerekmediği yönündedir. Mâlikîler’in çoğunluğu, fecir konusunda şüphe varken bir şey yenildiğinde fecrin doğmadığı kesinlik kazanmasa da kazâ edilmesi gerektiği görüşündedir.
ORUCUN KAZASI
Vücûb şartlarındaki bazı eksiklikler veya meşrû mazereti sebebiyle ramazan ayında oruç tutmayanların bu durumu ortadan kalktığında imsak gerekip gerekmediği konusu tartışmalıdır. Ramazanda çocuğun bulûğa ermesi, hayızlı veya nifaslı kadının temizlenmesi, hastanın iyileşmesi, yolcunun evine dönmesi halinde Hanefîler’e göre günün kalan kısmının oruçlu gibi geçirilmesi vâciptir. Mâlikî ve Şâfiîler’e göre ise imsak yapmak zorunda değildir. Hanbelî mezhebinde bu hususta iki farklı görüş vardır. Ancak imsaki zorunlu görmeyenlere göre de çocuk, hasta ve yolcu güne oruçlu başlamış, daha sonra da bozmamışsa orucunu sürdürmesi gerekir. Bu durumda olan kimselerden imsak yaparak oruçlulara benzemelerinin istenmesi, ramazan ayına karşı gösterilmesi icap eden saygının bir gereği olduğu gibi diğer insanlar nazarında töhmet altında kalmama amacı da taşımaktadır. Bu kişilerin imsake uymamaları halinde, mübarek güne saygı göstermede kusurlu olmaktan dolayı günah işlemiş sayılmakla birlikte mazeretleri sebebiyle tutamadıkları diğer günler gibi o günün orucunu da kazâ etmekten başka dinî açıdan sorumlulukları yoktur.