Asaf Avidan: Popülist olmaya ihtiyacım yok

Eğer tanımıyorsanız Avidan’ın sesini duyduğunuzda şaşırmanız mümkün. Nitekim Avidan, özgün sesini besteleriyle birleştiriyor ve ortaya milyonlarca kez dinlenen folk/rock parçaları çıkıyor. Genelde albüm çıkardıktan sonra tam kadro grupla turneye çıkan Avidan, Türkiye’ye geliyor. Üstelik bu sefer solo bir performans sergileyecek. One Day / Reckoning Song parçasıyla Avrupa’da liste başı olan müzisyenle hem hayatını hem de müziğini konuştuk. HT Cumartesi'den Mete Aker'in haberi...

Neler yapıyorsunuz?

Konserlere hazırlanıyorum. Solo gösterim geçmişte yaptığımdan farklı olacak. Her şeyi hazırlamam gerekiyor.

Solo konserin farkı ne?

Grupla konserler bittiğinde çabucak sahnede yalnız çalmaya çalışıyorum. Çünkü benim için bu, neden müzisyen olduğuma ışık tutan bir durum. Tamamen açık, samimi, apaçık ortada. Kendimi insanlara çıplak sunmak... Bu tuhaf tabii; hâlâ bunu neden yapmam gerektiğinin sebebini bilmiyorum.

İstanbul’da 2 konseriniz olacak. İnsanlar neyle karşılaşacak, heyecanlı mısınız?

Her zaman heyecanlıyım. Aksi halde bunu yapmazdım. Beni heyecanlandıran, şarkılarımla o ana sahip olmak. Klişe olduğunu biliyorum ama gerçek. Dünyada farklı yerlere gitmek, farklı milletler, diller, dinler, etnik geçmişler ve hepimizin sahip olduğu ortak korkular ve umutları görmek. Bunlar çok benzer. Seyircide keşfetmeyi sevdiğim şeyler... Oraya insanlara kendimi zayıf düşmüş bir insan olarak sunmak için geliyorum. Ancak bunları haysiyetli ve güzellikle göstermek istiyorum. Umarım diğer insanlar da bunu hisseder.

Sesiniz müziğinizde bir atmosfer yaratıyor. Bu farkı yaratmayı nasıl başardınız?

Planlamıyorum. Doğal gelişiyor. Müzik yapmamın sebebi içimden doğru bir şeyler bulmaya çalışmak. İnsan sesi bütün farklı izgeye ve duygulara renk veren inanılmaz bir araç. Pek çok insan sesini sevimli olmak veya doğru olmaya çalışmak gibi şeyler için kullanıyor. Ben sadece duygularımı betimlemek için kullanıyorum. Bazen çökmüş, gururlu, sinirli ya da korkmuş olabiliyor. Sadece bir araç, kötüye karşı bir silah.

Sözlerinizde ne anlatmaya çalışıyorsunuz?

Genelde ilişkilerimde neler yapmam gerektiğiyle ilgili kişisel deneyimlerimi kullanıyorum. Onları bahsettiğim izgiye ulaşan bir mektup, vasıta olarak kullanıyorum. İlişkilerle ilgili oluyor. Çünkü başlamanın en kolay yeri. Yeni biriyle tanıştığınızdaki o umutsuzluk, birini kaybettiğinizdeki o harap durum. İyi olanların kaybolacağıyla ilgili korkularınız ya da kaybolmaması için olan umutlarınız. Evrensel insan ruhunu anlatıyor. İlişkilerle anlatmak kolay geliyor.

'POPÜLİST OLMAYA İHTİYACIM YOK'

Eleştirileri okuyor musunuz?

Eskiden daha çok okuyordum. Herkesin fikrini dinlemeye başlarsanız, popülist olursunuz. Dünya çapında yeterince popülistlik akım var. Onlardan biri olmaya ihtiyacım yok. Bir sanatçı, içindeki derin ve doğru olanı iletmeye çalışmalı.

Nelerden ve kimlerden ilham alıyorsunuz?

Müzik, film ve kitaplar... Bob Dylan, Leonard Cohen ve Nina Simone. Ayrıca, doğa da çok etkiliyor. Ağaçlar ve hayvanlar da... Atlarım, köpeklerim, kedilerimle sessiz bir mülküm var. Dağları, ağaçları görüyorum. Bunlar bana ilham veriyor. Kadınlar, tabii ki çok ilham verici. Artık ne anlama geliyorsa ‘aşk’ fikri de ilham verici.

Sanatçının varlığının amacı nedir, bunu hiç düşünüyor musunuz?

Her zaman. İnsan halini daha iyi anlamak ve varlığımızın sebebini aramak. Dindar biri değilim, büyük kapitalist ya da büyük sosyalist de değilim. Hiçbir şeyin büyüğü değilim. Varlığım için gerçek bir sebep yok. Varlığımın tek sebebi, neden var olduğumu anlamaya çalışmak. Bence bu sanatçının işi. Sanatçılar filozoftur. Fikirlere, gerçeklere ve duygulara yapı veriyoruz. Müzik yapmamın ilk sebebi kendimi anlamaya çalışmam. İkincisi ise başkalarına bu sürece gitmesine yardım etmek. Eğer kendi içlerinde bir sesi bulmakta zorlanıyorlarsa bu bir yol sağlıyor.

‘METODOLOLİ İLE İLGİLİYİM'

Müzik dışında nelerle ilgileniyorsunuz?

Metodoloji, tarih, dil ve doğa. İbranice ve İngilizce konuşuyorum. Ayrıca İtalyanca öğrenmeye başladım. Fransız kız arkadaşım vardı. Biraz Fransızca anlıyorum. Daha çok dillerin tarihi ilgimi çekiyor. Dillerin evrimleşmesi, tarihle, metodolojiyle.

İnternetten en son ne satın aldınız?

Gitar pedallarım için elektrikli bir cihaz.

Neler dinliyorsunuz?

Bob Dylan, Leonard Cohen, Nina Simone... Eski blues şarkıları; Robert Johnson, Blind Willie McTell... Modern müzik; Radiohead. Klasik müzik; Beethoven, Chopin. Caz; Billy Holliday.

Favori yemeğiniz?

Çikolata

Favroi şehriniz?

Tel Aviv ve Paris arasındayım.

Avidan,13-14 Mart’taZorlu PSMStüdyo’da.