Bu hafta rota Moskova

Havalar tam soğumadan bir Moskova seyahati yapmaya ne dersiniz? Birkaç kez gittiğim Moskova’nın insanları da, lokantaları da yemekleri de enfes, lakin bence biraz pahalı... Ruslar okumuş, bilgili, nezaketli ve kibar insanlar. Bana biraz Çarlık zamanından gelen Aristokrat tavırlarıyla Fransızları ve teknik, plan, program ve mühendislik kafalarıyla da Almanları hatırlattılar. Rusların yüzde 70’e yakını üniversite mezunu. Kendi edebi eserlerini ezbere biliyorlar, matematiği ispata dayalı okuyup Bolşoy Balesi’ni izlemek için aylarca para biriktiriyorlar. Restoranlarda ilgi, alaka, nezaket havalarda uçuşuyor. Moskova’yı geniş caddeleri, yüksek apartmanları ve trafiğiyle zaman zaman Pekin’e benzetirim. Rusların asıl memleketi Kiev. Oradan gelip buraya yerleşiyorlar. Bir ucundan diğerine 9 saat fark var, 180 milyon kişi yaşıyor. Kozmopolit bir toplum; Özbekler, Azeriler, Gürcüler, Belaruslular, Ukraynalılar var. Bu tabii ki de en çok kültüre ve yemeklere yansıyor. HT Pazar'dan Ömür Akkor'un haberi...

Metro istasyonları sanat galerisi gibi. 40 saniyede bir gelmesiyle de dünyada daha hızlısının olmadığını düşündürüyor. Bir de çok derin, 250 metrelik bir yürüyen merdivenden metroya ulaşınca içiniz ürperiyor. Tek tek gezmeniz gereken yerleri, sizler için harita üzerine de ekledim.

White Rabbit

St Pellegrino dünyanın en iyi 50 restoranı listesinde 71 numaraydı. Bu yıl gittiğimde 23 numaraya yükseldi. Bir gökdelenin tepesinde ve cam bir fanusun içinden Moskova’yı rahatça izleyerek yemeğinizi yiyorsunuz. Servis, müzik ve ambiyans fazlasıyla iyi. Yemekleri çok iyiydi. Çalışan herkes Rus asıllı Rus. Bu benim sevdiğim bir kural. Ördek pastırmalı çilek salatası, patates çorbası, astrakhan havyarı, tuna tartar, mantar suyu bıldırcın yumurta bizim seçtiklerimizdi. Tatlılardan da bal keki favorim. Moskova’ya giden biri bence mutlaka uğramalı. Yer aldığı listeye göre fiyatları da makul ölçüde. Bir de ufak gastronomik süprizler yapmaları mekânı bayağı eğlenceli kılıyor.

Cafe Puşkin

Birazdan Puş- kin masanıza oturacak sanıyorsunuz. Ambiyans inanılmaz, servis mükemmel, yemekler çok iyi. Yine tüm servis Rus. Mekânı isteyen herkese gezdiriyorlar ki mutlaka bir tur atın. Borş çorbası bence çok çok iyiydi. Özellikle kırmızı risotto ve ördek göğsü, aromadan aromaya koşan acayip bir yemekti. Lakin ben öğle yemeği taraftarıyım. Çünkü gece fazla karanlık ve bu sebeple hiçbir yeme- ğin fotoğrafını çekemedim. Ayrıca kafe gündüz ışığıyla çok güzel görünüyor. Yemek yemeseniz de mutlaka uğrayıp kahve için. Zamanda yolculuk yapacaksınız.

Yeliseevsky Market

Abartmıyorum, burası dünyanın en güzel marketi. Bir gastroseyyahın Moskova’da görmesi gereken en mühim yer. Market ürünleri tüm Avrupa’da bulunacak türden ama burayı eşsiz yapan bulunduğu tarihi bina ve dekorasyonu. Tek kelimeyle eşsiz. İçinde saatlerce kalmak isteyeceksiniz. Tverskaya Caddesi’nde yer alması da çok hoş çünkü burası Moskova’nın en güzel caddelerinden biri.

Hacapuri

Gürcü mutfağından buralara kadar gelmiş Gürcü tipi pideler. Bizler un ve hamur ustasıyız, bu sebeple pidelerin hamurunu pek beğendiğim söylenemez ama peynirleri tek kelimeyle efsane. Bu da size fazlasıyla yetiyor. Köy tereyağı, taze peynir ve yumurtalısını çok beğendim. Bolshaya Nikitskaya Caddesi’ndeki Hacapurici pek meşhur.

Savva

Moskova’da hem Rus hem de Doğu Avrupa mutfağından örnekler bulacağınız biraz pahalı ama enfes bir lokanta burası. Metropol Otel’in içinde yer alması da adresi bulma açısından çok kolay.

Dr. Zivago Cafe

En iyi kahvaltı için

✔ Cafe Mandarinovy Gus

✔ Dr. Zivago Cafe

✔ Cafe Breakfast

✔ Cafe Soup

✔ Milk Bar

En iyi cafe

✔ Mari Vanna

✔ Cook Kareku

✔ Scramble Cafe

Nâzım

Bu yazıyı Nâzım’sız yazmak olmazdı. Mezarı başında iki tüttürüp üzerinde şiirlerinin yazılı olduğu etrafa dağılmış kâğıtları okuyarak efkâr dağıtmadan olmazdı. Gözlerim doldu. Rüzgârlı Moskof sokaklarında hava kararırken ezberlediğim şiirlerini mırıldanarak turladım.