Başbakan Davutoğlu ABD'de konuştu

HT GAZETE

Başbakan Ahmet Davutoğlu, ABD’nin New York kentinde Türk-Amerikan Dernekleri yöneticileriyle bir araya geldi. Davutoğlu, “Sizden Türk- Amerikan ilişkilerinin taşıdığı stratejik önem dolayısıyla önümüzdeki dönemde daha da fazla beklentilerimiz var” dedi. ‘198 BIN AZ DEĞIL’ Konuşmasına “Neden?” sorusunu yönelterek devam eden Başbakan Davutoğlu, “Çünkü ABD küresel bir güç ve bu küresel güç içinde etkin nüfus barındıran ve bu etkin nüfus üzerinden siyasete ağırlık koyan ülkelerin güçleri ve uluslararası alandaki etkinliği de artıyor. Lobisi olan, bu lobiye dayalı olarak kendini anlatan, kamu diplomasisi yapan ülkeler sadece Amerika’da değil Amerika üzerinden dünyada da etkisini artırabiliyor. 198 bin rakamı az bir rakam değil, çok ciddi bir güç. Bu güçle hareket edecek olan dost ve akraba toplulukları da pekiştirdiğimizde ABD’de Türk rüzgarı estirmek hiç de zor değil” ifadesini kullandı.

‘AKTIF VATANDAŞ’

ABD’de yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak ABD’ye entegre olma hedefinin taşınması gerektiğine vurgu yapan Davutoğlu, “Entegrasyondan kastım, ABD’nin siyasi hayatına, kültürel hayatına, akademik, ekonomik hayatına girmeniz, nüfuz etmeniz, etkinlik kazanmanız ve orada diğer vatandaşlarımızla birlikte çalışarak Amerika’daki Türk varlığını güçlendirmeniz. Pasif vatandaş topluluğu istemiyoruz. Ne Amerika’da ne Avrupa’da. Aktif vatandaş topluluğu istiyoruz. Başarı hikâyeleri istiyoruz. ABD’de çok güzel başarı hikâyelerimiz var. Birlik-beraberliğinizi korumak yanında Amerika’daki mevcudiyetinizi artırmak için örgütlenmeniz bizim en temel talebimizdir” diye konuştu.

‘IRKÇILIK BULAŞICI’

Davutoğlu, New York’ta Citibank kurumsal yatırımcılarıyla da akşam yemeğinde bir araya geldi, TPI Composites CEO’su Steve Lockard ve Pepsico CEO’su Indra Nooyi’yi kabul etti. Davutoğlu, konuşmasında ABD’de öldürülen 3 Müslüman gençle ilgili de değerlendirmelerde bulundu:

“Eğer ABD çoğulcu karakterini koruyacaksa, Amerikan vatandaşlığı aynı zamanda belli özgürlüklerin ifadesi olma niteliğini koruyacaksa ABD topraklarında bu tür dışlayıcı, ırkçı anlayışların zemin bulamaması lazım. Sakın ola ki ‘Bunlar Suriyeli gence yapıldı, bize dokunmaz’ diye düşünmeyin. Irkçılık öyle bulaşıcı bir mikrop ve öylesine aşağılık bir tutumdur ki, geçmişte bu topraklarda görüldü bu ırkçılık, zencilere karşı. Bir kere yaygınlaştığı zaman bir AIDS virüsü gibi bütün toplumu kuşatır ve büyük zararlara sebebiyet verir.”