Sosyal medya ahalisi inanmadığı gibi, etraf, eş-dost da Serenay Sarıkaya ve Mert Demir aşkına inanmıyor. Neymiş efendim ikili birbirini kamufle ediyormuş. Yani ikisi de birbirini kullanıyormuş!!!
O zaman bi bakalım bakalım Mert, Serenay'ı kullansa ne kazanacak? Serenay, Mert'i kullansa ne kazanacak? Yani ikilinin bundan çıkarı ne? Sonuçta Mert tanınmıyordu fakat Serenay tanınan bir kadın. Ne ihtiyacı var böyle bir şeye?
1-Mert Demir; milleti ateşe düşürdü tamam. Başarılı tamam!!! Sesi güzel tamam!!! Tamam hepsine tamam ama yine de adını büyük kitlelere duyurmak için biraz da magazine ihtiyaç var. E Serenay Sarıkaya da yani yabana atılacak bir isim değil. Kadın ünlü mü ünlü. Güzel mi güzel. Kadının adının geçtiği yer titriyor. Yani Mert Demir'in işine her türlü 10'da 10 yarar.
2-Serenay Sarıkaya; e kadın güzel. Fıstık gibi, kiminle adı anılsa daha da parlıyor. Yaptığı her iş tutuyor, kendinden söz ettiriyor. Yıllardır bu sektörde ve artık ne yapması ve de yapmaması gerektiğini de çok iyi biliyor ve magazinin şifrelerini çözmüş. Fakat yine de duygularıyla hareket eden bir kadın. Bir yerde "Kimseyi ilgilendirmez" der yaşar. Fakat haliyle yine de başka bir gizlemek istediği kişi varsa Mert Demir çok iyi bir isim. Yeni, yepyeni kimse ile adı anılmamış başarılı ve genç. Şu anda memleketin gözü, kulağı Mert Demir'de. Ondan iyi seçenek yok gibi. Keza memleketteki bazı kadınlar için şu ara seçenek bile yok!!! Neyse neyse yani eğer bir şeyler gizlenerek bu ilişki yaşanıyorsa ikisi de kendi adına kazanıyor, kaybeden yok!!!
***
Bana soracak olursanız?
-Serenay şimdiye kadar böyle gizli saklı pek ilişki yaşamadı. İstediği gibi hareket etti.
-Fakat artık işler biraz daha değişik. Uluslararası anlaşmalar yapıyor ve kariyerinde de olgunlaştı. Artık hesap, kitap yaptığı bir döneme denk gelmiş olabilir.
-Bu yüzden de olabilir ki, magazin dünyasında bu ilk olmaz!!!
***
Magazin dünyasın olmazsa olmazıdır
Malum ve meşhur 90'lar da pek çok kez kullanılan bir yöntemdir aslında "Kamufle Aşk" durumu. Yani şöyle ki, menajerler bir araya gelir, düşünür, taşınır ve plan yapar ve isim seçerler. Hangi isim yan yana gelse ve "Aşk" haberleri çıksa gündemi meşgul eder. İki tarafa da yarar sağlar..
Ya da bir tarafa daha çok sağlaması gerekiyorsa ona göre isim seçilir falan filan.
Olmazsa olmaz magazin taktiği şu anda da yaşanıyorsa şaşırmam ve inanın o kadar çok örnekleri var ki...
Geçmişe dönüp birkaç isim vermek isterdim ama şimdi bazıları evli ya da çocukları var. O yüzden bu tarz şeylere hiç girmeye gerek yok. Ama yapılan bir taktiktir bu beni de şaşırtmaz.
Sonuçta bazı işlerin yapılması gereken kural ve kaideleri vardır.
***
Bu işler hiç belli olmaz
Simge Sağın; "Evlenmem diye büyük konuşuyorum ama her şeye açarım. Sürprizleri severim" demiş. Ben de "Aynen öyle Simge" diyorum.
Bu iş sürpriz işi. Bu iş hiç beklemediğin anda gelişen bir olay.
Ben de zamanında "Asla asla" derken nikah masasında buldum kendimi. Yani yarınlar ne gösterir bilinmez. Hayat sürprizlere gebe!!! O yüzden "Asla asla" dememek gerek değil mi?
***
Ne ola ki bu ; Komedi Kulüp
Son günlerde bana sorulan soruların en başında da "Komedi Kulüp" geliyor. Çoğu insan; "Ne ola ki bu komedi kulüp?" diye diye detayları merak ediyor. Efendim kendileri Nişantaşı’da ve stand-up ağırlıklı programının yanı sıra konserleri, tiyatro oyunlarıyla kültür sanatın konforuyla buluşturduğu geceler yaşandığı bir yer. Öyle eller havaya bir mekan değil. Yani gece kulübü hiç değil. Adı üstünde komedi ağırlıklı eğlence. Mizah, müzik ve kültür-sanatı bir araya getiren ambiyansıyla mekan Muzaffer Yıldırım ve Bengi&Sarp Apak ortaklığında hayata geçti. Tabii kültür sanat performanslarını, iyi yemekle de buluşturarak harika bir atmosfer yaratmış ortaklar o ayrı. Sürekli adını duymanızın sebebi bu.
Haftanın 5 günü performansların ağırlıklı olarak stand-up gösterilerinden oluştuğu sahnede, akustik konserler, caz geceleri, tiyatro oyunları da programda yer alıyor. Öyle büyük bir yer beklemeyin 85 kişilik oturumlu alana sahip ve kendinizi bir anda Paris’te bir kabarede ya da New York’ta bir caz barda hissedebiliyorsunuz. Tabii ki program esnasında herhangi bir görüntü çekmekte yasak. Mekana girmeden önce sosyal medyayı kapıda bırakmanız şart. Tabii bu durum sosyal medya hastalarını mutsuz edecektir ama durum bu.. Mayıs ayı programında da; 2 Mayıs Özge Fışkın, 3 Mayıs Batuhan Özdemir, 4 Mayıs Nil Karaibrahimgil, 7 Mayıs Melikşah Altuntaş, 8 Mayıs Bengi-Sarp Apak, 9 Mayıs Evrencan Gündüz, 10 Mayıs Pınar Fidan, 11 Mayıs Ali Poyrazoğlu, 23 Mayıs Defne Samyeli gibi oluşmuş bile. Meraklısına...
