Adana'da 12 senedir düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı bu yıl ilk kez Türkiye Kültür Yolu kapsamında 13 Nisan'da Turizm Bakanı Mehmet Ersoy'un gerçekleştirdiği açılış ile start verdi ve önceki gün de büyük bir coşkuyla sona erdi.
Dokuz gün boyunca şehrin çeşitli yerlerinde düzenlenen konserler, sergiler, söyleşiler, çocuk etkinlikleri derken karnaval coşkusunu 1.5 milyon kişi yaşadı. Yurt dışından 150 bin kişi Adana'ya geldi. Daha ne olsun bu karnaval başka karnaval. Anlatılmaz, yaşanır. Çünkü bu karnavalın başrolü Adana ve halkı. Yani şehrin ta kendisi. Esnaf, Adana halkı, turist mutlu, keyifli. Şehir sadece karnaval zamanı değişmiyor, şehir zaten olduğu gibi kalıyor. Adanalı her daim sokakta, eğleniyor, yiyor, içiyor, hayattan keyif alıyor ve bunu da karnavala gelen herkese yaşatıyor. Ve şehre karnaval için gelenler ise rutinin içine dahil olup eğleniyor.
Festival kapsamında Uluslararası platformlarda büyük başarı elde eden Refik Anadol'un "Makine Halüsinasyonları: Mercan Rüyaları" veri heykeli Anıt Müze'de sergilenirken, festivale özel olarak üretilen, festival rotasındaki şehirlerin ikonik yapıları ve Türkiye'nin tarih ve kültür zenginliğinin vurgulandığı, "Atatürk Kültür Yolunda" adlı eser, yapay zeka algoritması kullanılarak Tren Garı'nda festival ziyaretçilerinin beğenisine sunuldu. Eserde, festival rotasındaki 16 şehrin ikonik mimari yapıları, Türkiye'nin tarih ve kültür zenginliğinin önemli birer sembolü olarak sanatseverlerle buluştu. Atatürk'ün bu şehirlerde ziyaret ettiği önemli yapılar, yapay zeka destekli dijital sanatla yeniden hayat buldu. Gelenek ile gelecek arasında bir köprü kurarak sanatın evrensel etkisini vurgulayan "Eskizden Piksele Dijital Sanat: Anadolu Edition" sergisi, restore edilerek müzeye dönüştürülen ve festivale özel hazırlanan birçok sergiye ev sahipliği yapan Milli Mensucat Fabrikası’nda sanatseverlerle buluştu. Adana Müze Kompleksi, festival için özel olarak hazırlanan sergilerden “Matraki: Bir Osmanlı Yıldızı’’na ev sahipliği yaparken, Matrakçı Nasuh’un "Beyân-ı Menâzil-i Sefer-i Irâkeyn-i Sultân Süleymân Hân" eserindeki menzil rotası ile Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin benzer noktalarından yola çıkarak hazırlanan sergi, Kent Müzesi’nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sergide geleneksel ve modern sanat disiplinlerinden, klasik minyatür, hat, çini, modern minyatür ve resim alanlarında eserler üretecek sanatçılar Matrakçı Nasuh’un “Beyan-ı Menazil-i Sefer-i Irakeyn-i Sultan Süleyman Han’’ eserinde yer alan şehir resimlerini sanatseverlerle buluşturdu. Sanatını, organik kavramı üzerine kurgulayan Fulya Alışır’ın “Odyssey /Arayış” adını verdiği sergisi, Tarım Müzesi’nde yer alıyor. Ve festival boyunca Adana Merkez Park’ta kurulan dev sahnede, Fatma Turgut, Emir Can İğrek, Haluk Levent, Mert Demir, Ferhat Göçer, Murat Boz, Tuğba Yurt, Gökhan Tepe gibi ünlü isimler, 40 bin metrekarelik devasa parkı doldurdu, sanatçılar her gece binlerce kişiye konser verdi. Adana Müzesi'nde "Türkan Şoray ve Şoray Uzun" söyleşisi ile Merkez Park'ta "Köfn" konseri ile son buldu. Ve seyirci rekorları kırıldı.
Karnaval coşkusuna Emir Ersoy ekibi ile eşlik edip sahnesinde Melis Sezen, Hazal Filiz Küçükköse ve eşi Gökçe Bahadır'ı da davet ederek unutulmaz bir gece yaşattı.
***
Kortej geçişindeki mutluluk
Bu güzel karnavalın açılışına katılamadım ama kapanışında o coşkuyu herkes ile birlikte yaşadım. Cumartesi günü kortej geçişindeki duygumu anlatamam.
Yol boyunca otobüsler adım adım ilerledi. Otobüslerin iki tarafında kalabalık insanların coşkusu, yüzlerindeki mutluluğu, gözlerindeki ışıltıyı anlatamam. Yol boyunca, "Hoş geldiniz, hoş geldiniz" diye sevgiyle karşılamaları inanın herkese nasip olmayacak bir mutluluk. Keyifli ve bir o kadar da çok güzeldi. Nisan demek "Portakal Çiçeği Karnaval"ı demek ve bu coşkuyu yaşamak demek. Ve bu coşkuyu Menderes Samancılar, Caner Cindoruk gibi Adanalı oyuncular ile de yaşadık. O daha da keyifli oldu. Belediye Başkanı Zeydan Karalar ise gelen konuklara tek tek teşekkür etti, tüm davetlere de ev sahipliği yaptı.
***
Karnavalın mimarı
Karnaval coşkusunu yaşayan, sevenlerine güler yüzünü bir an olsun esirgemeyen oyuncu Melis Sezen'in de dediği gibi "Portakal Çiçeği Karnavalı bir sevgi karnavalı" ve gerçekten anlatılmaz yaşanır.
Her gittiğimde aşık olduğum Adana'ya karnaval zamanı daha da aşık oldum. Coşkusu, kalabalığı, enerjisi, neşesi ile kendinizi bir rüyada gibi hissediyorsunuz. Portakal Çiçeği Karnaval'ın mimarı kendi tabiri ile "Gönül işi" yapan Ali Haydar Bozkurt ve ekibi ilk günden bu yana katılan herkesi evinde hissettirdi. Bir an olsun coşkusunu ve enerjisini düşürmediler. Her sene yenilikler ekleyen ve daha da ileriye taşınmasını sağlayan Bozkurt, "Karnaval herkese çok iyi geliyor. Yüz binlerce insan bu güzel kentte buluştu ve birlikte eğlendi. Buna ihtiyacımız vardı. Bundan sonraki karnaval da dünyanın bütün ülkelerden çocukların Adana'ya geldiği bir karnaval hayal ediyoruz. Önümüzdeki süreçte bununla ilgili çalışmalarımız olacak. Nisan'da Adana'da olmanın güzelliğini anlatmaya odaklanacağız. Sadece bir hafta değil Nisan ayının tamamında Adana'nın gezilmeye değer olduğunu anlatacağız" diyerek seneye çocukların da daha fazla dahil olacağının müjdesini verdi.
***
Adana Portakal Çiçeği Karnavalı'na neden gidilir?
-Şehrin her yanına yayılan portakal çiçeği kokusunu içinize çekmek için.
-Nisan'da Adana'da da muhteşem günler geçirmek için.
-Koşulsuz sevgiye tanık olmak için.
-Eğlenmek için.
-Adana'nın kebabını yiyip, şalgamını içmek için.
-Bacaklarınız ağrıyana kadar dans etmek için.
-Güler yüzlü insanları çoğunluğunu görmek için.
-Dilediğiniz her yerde göbek atmak için.
-Karnaval coşkusuna kapılmış rengarenk giyinmek için.
-Şehrin her yerinde coşkuya eşlik eden kalabalığın içine karışmak için.
-Adım adım ilerleyen trafiğin bile sinirlerinizi bozmadığını hissedip, yol boyunca eğlendiğinizi fark etmek için.
-Şehrin her yerinden yayılan kebap kokularının içinize çekmek için.
-Sabah kahvaltısını ciğer ile yapmak için.
-Bol bol kebap yiyip, şalgam içmek için.
-Kaymaklı kadayıf yemek için.
-Adana'ya gidek mi, Adana köprü başı şarkılarını şehrin her yerinde duyduğunda oynamaya başlamak için.
***
Adana'ya gittin mi hakkını vereceksin
"Yok diyetteyim, yok spor yapmam lazım, yok detokstayım, yok uykum geldi, yok yorgunum, yok dinlenmem lazım" diyorsan Adana'da mutlu olamazsın baştan söyleyeyim. Adana'ya gittin mi hakkını vereceksin.
Ve bunu da yapmak istiyorsan "Uçakta", "Otobüste" artık neyle Adana'ya gidiyorsanız, geldiğiniz araçta tüm sıkıntıları bırakmanız lazım. Hatta gittiğiniz araçtan inip direkt kebaba oturacaksınız. Hatta Adana'dan ayrılırken de kebaptan kalkacaksınız. Adana demek bunu gerektirir.
-Bir kere kebabın hasını Adana'da yersiniz.
-Şalgamın en güzelini yine Adana'da içersiniz.
-Ciğerin hasını da Adana'da yersiniz.
-Gündüzü ayrı, gece hayatı ayrı Adana'da eğlenmek için.
Tekrar ediyorum Adana'ya gitmişken hakkını vermek gerek.
***
Türkiye'de cennet
Bakın her zaman söylerim, her zaman dile getiririm, her zaman yazarım. Önce memleketini tanıyacaksın!!!
Önce memleket insanını bileceksin.
Önce memleketin yemeklerinin tadacaksın.
Önce memleketi yaşayacaksın.
Memleketin her köşesini gezen, dolaşan, insanını tanıyan biri olarak şunu çok net söyleyebilirim ki, memleketin her şehri başka bir dünya. Gaziantep, Mardin, Şanlıurfa, Tunceli... Aklınıza neresi gelirse yok yok. Bu ülke bir cennet. Ve bu cennet şehirleriyle daha da güzelleşebilir. Mesela Adana insanı gerçekten güler yüzlü. Keyifli ve eğlenceli.
Tempoları hep yüksek. Eğer hiç Adana'ya gitmediyseniz tatil rotanıza Adana'yı mutlaka ekleyin derim pişman olmayacaksınız.
Şimdiden iyi kebaplar, iyi eğlenceler...
