Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Esin Övet Kadının yüreği, sırlarla dolu bir okyanustur

        Titanik filmini bilmeyen, hatta izlemeyen yoktur. Öyle ki, beynimize kazınmış replikleri ve sahneleri olan bu ikonik filmin son sahnesinde Rose, merak edilen gerçeklerin bilinmesi gerektiği kadarını anlatıyor ve "Kadının yüreği, sırlarla dolu bir okyanustan" cümlesini kuruyor.

        Hatta merak edilen, aranılan meşhur ikonik kolye "Okyanus"u okyanusun derinliklerine bırakıyor kimselere söylemeden, göstermeden. Hatta torununa, "Jack'ten kimseye bahsetmedim dedene bile" diyor. Kendisinde tek bir fotoğrafı olmayan o adamı yüreğinde saklıyor.

        Şimdi batmasının üzerinden 112 yıl geçmiş "Titanik"i durup dururken anmamın sebebi tabii ki son günlerde memleketin konuştuğu, kendisi ile yatıp kalktığımız Suphiye Hanım. "Ne alaka Suphiye Hanım!!!" dediğinizi duyar gibiyim. Ancak kimse kusura bakmasın bana göre çok alakası var.

        Bir kere; kadın memleketi karıştırdı. Baksanıza resmen yüreği sırlarla dolu bir okyanusmuş Suphiye Hanım'ın.

        Dört kız dünyaya getirmiş. Ve bu kızların babaları hep ünlü iddialara göre. İki kızın babasının Metin Akpınar olduğu belli oldu. Çünkü Suphiye Hanım, şimdilerin Sofi'si bir dönem kızlarına tam olmayan, eksik bilgiler vermiş ve sırra kadem basmış. Çünkü kızlarına; "Bunları ortaya çıkartır ve babalarınız peşine düşürseniz sizinle irtibatı keserim" demiş ve dediğini yapmış. Üstelik kendisine Almanya'da bir hayat kurup evlenmiş. Orada da iki kız dünyaya getirmiş. Ve kimselere Türkiye'deki kızlarından bahsetmemiş.

        Suphiye Hanım, şimdilerin Sofi'sinin yüreği maşallah okyanus. Yüreğinde gizli bilgileri depolamış ve bu gizli bilgiler çıktıkça memleket karışıyor. DNA testleri havada uçuyor. Keşke ortaya çıksa da tüm gerçekleri bir bir anlatsa memleket olarak rahatlasak.

        ***

        Gizli ajandası olan kadın ve erkekler

        Kendimi bildim bileli zaman zaman gizli dünyaları olan kişilere denk geldikçe Titanik filmindeki Rose'un söylediği "Kadının yüreği, sırlarla dolu bir okyanustan" repliğini hatırlar "Bazı kadınların yüreklerinde sakladıklarını hiç kimse öğrenemez" derim. Ama insanların bu yüklerle nasıl yaşadıklarını asla çözemem.

        Fakat sadece kadınların değil, erkeklerin de gerçekten gizledikleri bir dünyaları var. Bazılarının gizli ajandaları var. Büyüdükçe, gözlemledikçe, yaşadıkça, tecrübe ettikçe bunu daha iyi görüyor ve fark ediyorum.

        Bana göre yük, kimine göre "Olması gereken" bu gizli ajanda insanı gerçekten yine bana göre mutsuz eder. Yalan dolanla yaşamak, hep bir şeyleri gizlemek hiç kolay olmasa gerek. Çünkü o gizlediğin hayat eninde sonunda seni buluyor arkadaş. Nitekim de görüyor ve yaşıyoruz. Bu dünyada gerçeklerin ortaya çıkmak gibi kötü bir alışkanlığı varken üstelik.

        Sizi bilmem ama beni rahatsız eder bu yükler. İstemem böyle bir gizli dünyada yaşamak. Bana göre insan hep bir mutsuz, hep bir karamsar olur. Bir yanı eksik, bir yanı hep mutluluğu arayan olur. Mesela kendimden biliyorum, karşımdaki insan bana net ve gerçek değilse o kişiyle asla mutlu olamam. Kadın ya da erkek arkadaşım olsun fark etmez. Tabii ki, insanların kendi özel dünyaları olmalı, her türlü bilgiyi paylaşmak zorunda değil. Fakat, hayatına kattığın, hayat arkadaşı yaptığın kişinin bazı gerçeklerini de bilmelisin.

        Bilmelisin ki, sonradan bir "Bomba" bırakılmasın kucağına.

        Çünkü o gizli kalmış mevzular sonrasında insanı ve ilişkiyi çok da fena yıpratır. Ki gerçek olmayan, samimi olmayan her şey de sahtedir eninde sonunda. Yaşadığın ilişkide sahtedir. Mesela Suphiye Hanım, Almanya'da kurduğu aileye gerçek mi? Değil elbet. Kocaman bir yalan kadın.

        Hem eşine, hem dünyaya getirdiği çocuklarına. Düşünsenize annenizi aslında tanımıyorsunuz. Ya da eşinizi!!! Berbat bir şey...

        Siz siz olun sevdiğiniz insana hayatınızı açın. Açın ki, sonradan dağ gibi arkanızda durabilsin, sizi koruyup kollayabilsin. Şimdi Suphiye Hanım'ı pardon Sofi Hanım'ı Almanya'daki eşi ve kızları da reddetse haksız mı?

        ***

        Kendi hayatını kurtarırken bazı hayatları yok etmek

        Bana göre Suphiye Hanım'ın yaptığı bencilce ve vicdansızlık. Çünkü kendi hayatını kurtarmaya çalışırken kaç kişinin hayatını yok ediyor. Bir kere;

        -Birlikte olduğu erkeklerin haberi ve izni olmadan çocuk dünyaya getiriyor.

        -Dünyaya getirdiği çocuklara sahip çıkmıyor.

        -Dünyaya getirdiği bireylere kocaman bir sorumluluk ve yalan yüklüyor.

        -Yeni hayatlarına kattığı insanlara da sahte, gerçek olmayan bir dünyayı empoze ediyor.

        -Yalan yalanı doğuruyor.

        -Dünyaya gelen yalanlardan kocaman bir dünya yaratıp mutlu olmaya çalışıyor.

        -Ve bu kara delik hayatına kattığı bazı hayatları takip ediyor.

        Olayın neresinden baksan berbat!!!