Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya İranlı gençler ahlak polisinden böyle kurtuluyorlar

        Anıl EMRE / GAZETE HABERTÜRK

        “Henüz prens olduğum yıllarda bir arkadaşım Uzay Yolu dizisinin çekildiği Los Angeles’taki stüdyoya ziyaret ayarlamıştı. Oraya gittiğimde ‘Voyager (dizideki uzay gemisi) mürettebatının üniformalarından giyip oyuncularla fotoğraf çektirmek ister misiniz?’ diye sordular, ben de ‘Neden olmasın?’ dedim. Kostümü giyip geminin içine girdiğimde de çekim vardı. ‘Hadi siz de şu sahnede olun’ dediler. Planlı değildi. Ama çok eğlenceliydi.”

        Ürdün Kralı 2. Abdullah bilimkurgu hayranı, ülkesinde teknoloji ve girişimciliğin gelişmesine verdiği önemle bilinen sıra dışı bir lider. Tabii teknoloji girişimciliğine bu denli önem vermesi, borcu neredeyse milli gelirinin tamamına yakın bir ülkeyi kontrol ettiğini ve doğal kaynakları da olmadığı için yeni ihracat kalemlerine acilen ihtiyaç olduğunu bilmesiyle de ilgili. Nitekim ülkenin en hızlı gelişen sektörü olan teknolojinin, bugün devasa bir mülteci akınının altında ezilen ülke ekonomisini tek başına kalkındıramasa da, Ürdün’ün geleceğinin yazılmasında önemli bir kilometre taşı olduğu aşikâr.

        YA İNOVASYON YA ÖLÜM’

        Geçtiğimiz yıl mülakat yaptığım ülkenin ilk bilgi teknolojileri bakanı Fawaz Hatim Zubi, bakanlığıyla ilgili yasalar çıkarken kralın kabineye bizzat gelerek kendisine destek verdiğini anlattı. Kral Abdullah sık sık Silikon Vadisi’ne giderek incelemelerde bulunuyor, Ürdünlü genç girişimcileri alıp San Francisco’ya götürüyor. Bu çabanın meyvesini verdiği aşikâr. Ürdün’ün teknoloji sektörü 2000’li yılların başında milli gelirin yüzde 2’sini oluştururken, 2013 yılında 14’ünü oluşturuyordu. 2011 yılında yapılan bir araştırmaya göre Arap dünyasında kurulan tüm genç teknoloji şirketlerinin yarısı Ürdün’de kurulmuştu. Ortadoğu ülkelerinde genç teknoloji şirketlerinin kuruluş aşamasında mentorluk yapan, sektörün yakından bildiği bir isim olan Ozan Sönmez’e göre, Ürdün sadece teknoloji değil, çok sayıda mühendis de ihraç ediyor. Bu mühendisler Ortadoğu’daki teknoloji devriminin belkemiğini oluşturuyor. “Ürdün’ün dışında yaşayıp ülkeye para gönderen çok fazla mühendis var. Bu da ülke ekonomisine ciddi katkı sağlıyor.”

        Sönmez, Ortadoğu ekosisteminin en belirgin özelliğinin Ürdün gençliğinde de karşımıza çıktığını söylüyor. “Açlık. Başarıya aç olmaktan söz ediyorum. Başarıya kilitlenmiş durumdalar çünkü başka şansları yok. Lübnan ve Mısır gençliğinde de aynı açlık var.” Bunu genç ve eğitimli nüfusa rağmen, kurumsal hayatın oldukça kısıtlı olmasına bağlıyor. “İyi eğitim alabilecekleri üniversiteler mevcut. Hem mühendislik, hem tasarım, hem pazarlamada ciddi bir yetenek havuzu var. Ancak çalışabilecekleri büyük şirketlerin sayısı çok az, yeni iş imkânı hem devlette hem özel sektörde kısıtlı. Bu da genç mühendisleri inovatif olmaya itiyor.” Pazarların küçük olması bu ülkelerdeki gençleri kaçınılmaz olarak dışa açılmaya zorluyor. “Burada yeni fikirleri deneyen girişimciler, başarılı buluşlarını Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’a açıyorlar. Diğer türlü var olabilmeleri mümkün değil. Ortadoğu’daki mobilite, Amerika’da eyaletler arasındaki geçiş rahatlığına benziyor. Bir yerdeki iş imkânı diğerinden fazlaysa diğerindeki teknik yetenek öbüründen daha fazla, bu da insan akışını getiriyor.”

        PETROLSÜZ ORTADOĞU’YA HAZIRLIK

        Suudi Arabistan internet ve teknolojide bölgenin en önemli pazarı. Suudi spor web sitesi Kooora iyi bir örnek. Dünyanın en çok ziyaret edilen web sitelerinden biri olan Kooora her ay bir milyardan fazla tık alıyor. Youtube kullanımında dünyada ilk sıralarda olan bölgede ayda 200 milyondan fazla video izleniyor, çoğunlukla Suudi Arabistan’dan. Hem Suudi Arabistan hem de Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaşayanların yarısına yakını akıllı telefon kullanıcısı. Sönmez, bölgedeki hiçbir genç teknoloji şirketinin buralarda iş yapmadan büyüyemeyeceğini anlatıyor. Bölgenin bir başka ülkesi Kuveyt’te akıllı telefon kullanımı 2 yıl içerisinde yüzde 46’dan yüzde 86’ya çıkmış.

        Birleşik Arap Emirlikleri’nin önde gelen iki üyesi Abu Dabi ve Dubai, girişimcilik ekosistemlerini geliştirebilmek için milyarlarca dolarlık fonlar ayırıyor. Emirliklerin ‘inovasyon stratejisi’, 2021 yılına kadar Birleşik Arap Emirlikleri’ni dünyanın en inovatif ülkesi haline getirmek. Hedef ütopik olsa da, bu hedefe giden yolda ayrılan bütçe de iddialı. Emirlikler genelinde yapılacak 100 ulusal projeye 80 milyar dolar bütçe ayrılıyor. Eğitim, sağlık, enerji, ulaşım, uzay ve su sektörlerinin öncelikli olarak yatırım alacağı plan kapsamında, gerekli yasal reformlar da yerine getirilecek. Ar-Ge harcamalarının 3 kat artırılmasının öngörüldüğü proje sayesinde, 2021 yılına kadar emirlik işgücünün yüzde 40’ının ‘bilgi sektörü’nde çalışanlardan oluşması öngörülüyor.

        Ortadoğu’da teknoloji girişimciliğinin gelişmesine katkı sağlayan bir Kral Abdullah daha var. Suudi Arabistan’ı 2005 yılından, vefat ettiği 2015 yılına kadar yönetmiş olan Kral Abdullah bin Abdulaziz. Temellerini attığı ve 20 milyar dolarlık bir fon bağışladığı Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi bugün birçok bilim dalında Harvard, Yale, Stanford gibi dünyanın köklü üniversiteleriyle anılıyor. Cidde’ye 2 saat uzaklıktaki devasa kampusu uzay üssü zannetmeniz olası. Enerji, tarım, su ve çevre teknolojileri konusunda özellikle iddialı olan üniversite, dünyanın bu alanda önde gelen akademisyenlerini hızla bünyesine katıyor, onlarca ülkeden gelen parlak genç araştırmacı ve mucitlere de ev sahipliği yapıyor. Teknoloji yatırımları, kralların veya emirlerin kişisel tutkularından veya modern görünme isteklerinden kaynaklanan birkaç prestij projesi olmanın çok ötesinde, bölgenin geleceği için elzem hale gelmiş durumda. Petrol gelirlerinin tarihte görülmemiş bir hızla düşmeye başladığı ve bir daha eski seviyelerin belki de hiç görülemeyeceğinin tartışıldığı günlerden geçiyoruz. Enerji kaynakları dışında ciddi bir gelir kalemi olmayan ülkeler, yeni sektörler yaratmak zorundalar. Geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’da açıklanan ‘Vizyon 2030’ stratejisi de petrol gelirine bağımlı olmayan bir krallık öngörüyor. Kalkınmaya giden en hızlı ve en emin yol da katma değeri yüksek ürün ve servisler üretebilmekten geçiyor. Teknoloji sektörüne yatırım yapmak ve genç girişimcileri desteklemek, bölge ülkelerini geleceğe taşıyacak önemli bir anahtar.

        AHLAK POLİSİNDEN AKILLI TELEFONLA YIRTMAK

        Genç girişimciler köhnemiş sosyal normlara de teknolojiyle meydan okuyor. İran’da polis denildiğinde akla 2 ayrı polis teşkilatı gelir. Birincisi bildiğimiz emniyet teşkilatı, ikincisi ise sizin dine uygun yaşayıp yaşamadığınızı kontrol eden ‘ahlak’ polisi. Bu polislere Farsça ‘rehber’ anlamına gelen Ershad deniyor. Birkaç erkek ve kadından oluşan ahlak timleri, İran’ın dört bir tarafında trafik kontrolleri yapabiliyor. Para cezası kesmekten gözaltına almaya birçok yetkisi olan bu timler İran gençliğinin en büyük baş belalarından bir tanesi haline gelmiş durumda. Kıyafetinizin dinen uygun olmaması, kız ve erkek bir araçta yolculuk yapmanız gibi muğlak suçlamalarla hayatınızı zorlaştırabiliyorlar.

        Ershad denetiminden bunalan İranlı gençlerin imdadına teknoloji yetişti. Geçtiğimiz şubat ayında kullanıma sunulan akıllı telefon uygulaması Gershad; size harita üzerinde Ershad ekiplerinin nerelerde beklediğini gösteriyor. Uygulamayı kullananlar Ershad aracı gördükleri anda konum bilgilerini giriyorlar. Eğer yeterince insan aynı yerde Ershad ekibi gördüğüne dair bilgi girerse, söz konusu konum haritanızda yanıp sönmeye başlıyor. Böylece yolunuzu değiştirebiliyor, adaba uygun giyinmek üzerine nutuk dinlemekten, ceza ödemekten ya da hapse atılmaktan kurtuluyorsunuz. Uygulama İran’da indirilme rekorları kırıyor. Yazılımı geliştiren İranlı mühendislerin kimliği henüz bilinmese de ülke gençliğinin gözünde çoktan kahraman haline gelmiş durumdalar.

        KADININ ROLÜ TEKNOLOJİYLE DEĞİŞİYOR

        Teknoloji kadınların toplumsal hayata katılması konusundaki bariyerleri de bir bir yıkıyor. Kadınlar neredeyse tüm bölgede akıllı telefon kullanma oranlarında erkeklerin önüne geçmiş. Ortadoğu’nun en büyük e-ticaret şirketi olan Dubai merkezli Souq’un, Suudi Arabistan’dan aldığı siparişlerin yüzde 70’i akıllı telefonlar üzerinden yapılmış. Khalid Al Khudair isimli Suudi bir girişimci, bunu kadınlar için bir fırsata çevirmeye karar vermiş. Kadınların dijital ortamda CV hazırlamasına yardımcı olan Glowork isimli web sitesi daha sonra bu CV’ler üzerinden onları Khu arayan şirketlerle buluşturuyor. Böylece iş aramaktan çekinen kadınlar evlerinden dışarı adım bile atmadan iş sahibi olabiliyorlar. 2011 yılında kurulan Glowork bugüne kadar 30 binden fazla kadının iş sahibi olmasına aracılık etti. Kadınların geleneksel olarak işyerinden uzak tutulduğu bir kültürde bir devrim yaratan Al Khudair, Suudi Çalışma Bakanı’na da danışmanlık yapıyor. Bir web sitesi olarak ortaya çıkan ve veri tabanında 1.5 milyondan fazla Suudi kadının güncel özgeçmişi bulunan Glowork geçtiğimiz günlerde bir akıllı telefon uygulaması da çıkardı. Yakında Ortadoğu’nun tamamında hizmet vermeye başlayacak.

        İLK ARAP SPOR OTOMOBİLİ

        Ortadoğu’da araba denildiğinde akla İran gelir. Ortadoğu’nun en büyük otomobil üreticisi olan İran, nükleer yaptırımlardan önce dünyanın da 11. en büyüğüydü. Otomotiv sektörü İran’ın petrolden sonraki en büyük sektörü. Suudi Arabistan da otomobil üretmekten geri kalmıyor. Başkent Riyad’daki Kral Saud Üniversitesi öğrencileri tarafından dizayn edilen Ghazal, Mercedes-Benz’in G model binek otomobilinin kasasını almış. Tamamen Suudi Arabistan’da üretilen ilk otomobil olan Meeya’nın ise 2017 yılında satışa çıkması bekleniyor. Peki bölgeden bir süper spor otomobil çıktığını söylesek? W Motors şirketine ait, saatte 395 km hız yapabilen 780 beygir gücünde Lykan Hypersport, 0-100’e 2.8 saniyede çıkarak Lamborghini Aventador’u bile geride bırakıyor. Pagani ve Koenigsegg gibi ultralüks butik otomobil markalarına rakip. 3.4 milyon dolar fiyat etiketiyle dünyanın en pahalı otomobili unvanına sahip. Lübnanlı bir tasarımcının çizimiyle hayat bulan otomobillerin üretiminde Alman ve İtalyan şirketler de rol oynuyor. W Motors’un arkasındaki isim henüz 30 yaşındaki Lübnanlı girişimci Ralph Debbas. 2012 yılında Beyrut’ta kurduğu şirketi kısa süre sonra Dubai’ye taşıyor. Şu anda İtalya’nın Torino kentinde üretilen otomobil seneye Dubai’de açılacak fabrikada üretilmeye başlanacak. Böylece Arap dünyasında dizayn edilip üretilen ilk spor otomobil unvanına kavuşacak.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ