Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, intibak yasası, zam - Makro Ekonomi Haberleri

        Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İntibak Yasasıyla ilgili Bakanlar Kurulu'nda yapılan görüşmede, yüzde 70 zam yapılması seçeneğinin desteklendiğini, Maliye ve Hazine'den sorumlu bakanlarının da en yüksek zammın yapılması görüşünü desteklediğini bildirdi.

        Arınç, Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde yeni yatırımların tanıtımı ve temel atma törenleri ile en yüksek vergi veren mükellefler ile İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan Türkiye'nin En Büyük 500 ve İkinci Büyük 500 listelerinde yer alan Manisa'daki kuruluşların ödüllendirilmelerini kapsayan, ''Manisa, 2023 Türkiye Hedefine İlerliyor'' programına katıldı.

        Programda yaptığı konuşmada, törene katılımları son anda iptal olan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün, Başbakan Erdoğan'ın bazı birikmiş işlerini tamamlamak üzere çalışma toplantısına katılmak durumunda kaldıklarını belirten Arınç, bu nedenle kendisinin iki bakan adına da törene katıldığını ifade etti.

        Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından bugün açıklanan 2012 Şubat ayı ihracat rakamlarının, ümit verici ve sevindirici olduğunu ifade eden Arınç, bu noktada Manisa'nın da ihracattaki artışını sürdürmesinin sevindirici olduğunu söyledi.

        Arınç, ekonomik istikrarla siyasi istikrarın atbaşı gittiğini, 2002 sonrası sürecin bunu kanıtladığını belirterek, dünyanın Hindistan'dan ABD'ye kadar olan bölümünün krizin pençesinde olduğu bir dönemde, Türkiye'nin bu ortamda enflasyonla mücadelede başarısı, büyüme hızı ve GSMH artışları, döviz rezervleriyle farklı bir noktada olduğunu, IMF'ye borçlarının neredeyse bitmek üzere olduğuna işaret etti.

        İNTİBAK YASASI

        Arınç, Bakanlar Kurulu'nda emekliler arasındaki maaş adaletsizliğini gidermek üzere hazırlanan İntibak Yasa Tasarısının ele alındığı görüşme hakkında da bilgi verdi.

        Tasarının bugün Mecliste yasalaşmasının beklendiğini dile getiren Arınç, 8 maddelik tasarının yasalaşmasıyla 2000 yılından önce emekliliklerde ortaya çıkan farklılıklar ve adaletsizliklerin giderilmiş olacağını söyledi.

        Arınç, geçmişte siyasi iktidarların popülist politikalarla getirdiği farklı emeklilik düzenlemelerinin, ekonomik krizleri hazırlayan en büyük etkenlerden birisi olduğunu ve Hazine'ye zararı olan bu düzenlemelerin çok düşük emekli maaşlarına neden olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

        ''Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız, Bakanlar Kurulu'na üç farklı seçenek getirdi. 'Yüzde 50 zam yaparsak, şu kadar kişi yararlanacak ve yararlanacakları miktarlar da şu oranlarda olacak. Yüzde 60 yaparsak şu kadar farklılık olacak, yüzde 70 yaparsak şu kadar farklılık olacak. Bundan 2 milyona yakın emekli istifade edecek' diye.

        Şimdi Maliye Bakanımızın, Hazine'den sorumlu bakanımızın halini düşünün. Çünkü her artışa göre vereceğiniz rakamlar çok büyük rakamlar. Şöyle gözlerinizi en yakın komşumuz Yunanistan'a, Avrupa'nın en batısındaki Portekiz'e, İspanya'ya, Fransa, Almanya ve İngiltere'ye uzanın. Yanıbaşımızdaki Yunanistan'da maaşlar donduruldu, eksi yüzde 10-20'lere işçiler imza atmak için sırada bekliyor. Emekli maaşlarından kesintiler yapılmaya başlandı. AB'den istenen miktarın tamamı verilemiyor. Verilmesi için adeta komiserlik teklif ediyorlar. Çok acı olaylar. Allah hiçbir ülkeyi bu duruma düşürmesin. Biz de komşumuz ve dostumuz Yunanistan'ın elbette ekonomik sıkıntılar içinde olmasını istemeyiz. Kendimize bakarız, biz de aynı duruma düşmemek için neler yapmamak gerektiğini düşünürüz.

        Biz yüzde 50 mi, 60 mı, 70 mi vermeliyiz, bu adaletsizliği giderebilmek için ne yapmalıyız? İnanın Başbakanımız dahil, tüm bakanlarımız, 'yüzde 70 zam yapalım, daha çok insan istifade etsin ve artış herkesi memnun edecek düzeyde olsun' dedi. İyi de nereden vereceğiz bunu? Bu zammı verdiğiniz zaman, 1 milyon 941 bin kişiye 2,7 milyar lira yıllık getirisi var. Maliye Bakanımız da Hazine bakanımız da 'merak etmeyin veririz, paramız var, en yüksek zammı yapalım' dedi. Benim gördüğüm bu manzara, hepimizin iftihar ettiği bir manzaradır.''

        Tüm bunların Türkiye'nin bütçe yönetiminde ve ekonomik anlamdaki gücünü net olarak ortaya koyan unsurlar olduğunu ifade eden Arınç, hükümetin kamu personeli ve işçilerine enflasyon farkını ödeme garantisi getirmesinin de çalışanlar adına çok büyük bir güvence olduğunu, bunun kıymetinin bilinmesi gerektiğini söyledi.

        Arınç, ''Bazen sokaklarda toplanan 50-100 kişilik gruptaki insanlara, hükümetin bazı politikalarını eleştirmek isteyen insanlara, 'ne olur başınızı çevirip Yunanistan'a, Portekiz'e çevirin bakın' diyorum. Avrupa'da 5 hükümet istifa etti, ayrıldı gitti. Biz bu işi iyi yönetiyoruz'' dedi.

        ''BEN DE ELEŞTİRMİŞTİM"

        Arınç, Turgut Özal döneminde, Türkiye'de iş adamlarının uçaklara alınıp dış gezilere götürülmeye başlandığını hatırlattı.

        O dönemde muhalefet partisi mensubu olarak kendisinin de iş adamlarının, devletin uçaklarına alınıp dış gezilere çıkarılmasını eleştirdiğini anlatan Arınç, ancak bir süre sonra, bu sayede Türkiye'nin o dönemde dışa açıldığını anladığını ifade etti.

        Arınç, hükümet olarak ihracatın gelişmesi için yoğun çaba sarf ettiklerini, bu çalışmalarla ekonomik krizin etkisindeki Avrupa'ya yapılan ihracattaki azalışın, Afrika, Uzakdoğu ve Hindistan ile telafi edildiğini dile getirerek, Türkiye'nin artık dünyanın her yerine ihracat yapar hale geldiğini ifade etti.

        Kendisinin de Uganda'dan sorumlu olduğu dönemde, bu ülkede iş forumları düzenlendiğini, gidenlerin 250 milyon liralık bağlantıyla döndüğünü belirten Arınç, ''Ne işiniz var Afrika'da, zencilerin içinde? Ticaretin siyahı beyazı olmaz. Bugün Afrika kıtası 30'dan fazla ülkesiyle milyonlarca nüfusuyla büyüyor, gelişiyor. Vietnam'a, Kamboçya'ya, Moğolistan'a gittik, yine iş adamlarıyla'' ifadelerini kullandı.

        ''BİZ SADECE YATIRIM İÇİN YOLLAR AÇACAĞIZ"

        Bülent Arınç, Manisa Organize Sanayi Bölgesi'ne otomotiv yatırımı getirilemediği yönünde zaman zaman eleştirilere muhatap kaldıklarına da değinerek, bu eleştirilerin ''zaman tünelinde kalmış insanların'' eleştirileri olduğunu ifade etti.

        Ekonomik yapının artık değişmiş olduğuna dikkati çeken Arınç, şöyle konuştu:

        ''(Ne oldu, otomotiv gelecekti Manisa'ya, niye gelmedi?' Allah Allah niye gelmedi? Acaba kim getirecek, devlet mi yapacak, polis devleti mi var Türkiye'de? Organize Sanayi Bölgelerinde bu kadar işler oluyor, hangi birine devlet katkı sağlıyor? Eskidendi o. Sümerbank ayakkabımızı yapardı, Süt Endüstrisi Kurumundan sütümüzü, Et Balık Kombinasından etimizi alırdık. Hala böyle mi zannediyorsun sen Türkiye'yi? Artık Türkiye'de birbiriyle yarışan özel sektör var.

        Öncülük yapacaksın, gelirse gelir, gelmezse gelmez. O da karlılığı esas alacak. Biz, onlara sadece 'gelin' diyeceğiz, gelmeleri için yollar açacağız, kapılar açacağız. Bu ajans (Başbakanlık Yatırım ve Destek Ajansı) bunun için kuruldu. Devlet iki polis gönderip otomotiv sektörünü Manisa'ya getiremez, geçti o günler. Kendileri gelecek, 'en güzeli Türkiye' diyecek. Geldiğimiz noktayı hala göremeden bunları eleştiri konusu yapanlar var. Otomotiv gelmiyorsa, Ferrero geliyor; Ferrero'dan sonra belki merrero gelecek.''

        ''GELECEĞE GÜVENLE BAKIN"

        Arınç, sanayicinin geleceğe güvenle bakması gerektiğini, ''şöyle olursa bir maraza çıkar mı?'' diye düşünmemesi gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

        ''Vallahi çıksaydı, bugüne kadar yüz defa çıkardı. Hiç kafanıza takmayın bunları. Artık 28 Şubatları Türkiye'de kimse konuşmuyor, bundan sonra da konuşmaya niyetleri yok. Türkiye'de bundan sonra demokrasi, özgürlükler var. Bundan sonra el ele verip bu ülkeyi, tarihte olduğu gibi yeniden büyük, güçlü bir ülke yapmak var. Milliyetçiliğin yolu da ülkesini kalkındırmaktan geçer.

        Acaba şuradan bir ses çıkar mı, buradan bir gürültü olur mu, şu kaşını çatar mı, bu önümüze geçer mi, önümüzdeki seçimde ne olur, işler berbat olur mu?... Bırakın bunları. Allah'ın izniyle, göğsünüzü geniş tutun, yolunuza devam edin. İki günü birbirine eşit olan ziyandadır. Yolunuz ve bahtınız açık olsun sanayiciler. Türkiye, bundan sonra sadece güçlenecek, insanlarımız daha mutlu huzurlu olacaklar, hiç endişeniz olmasın, her şey çok daha güzel olacak, güneşli, güzel günler görecek. Bunları hepimiz büyük bir umutla bekliyoruz.''

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ