Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Kübra Par, AK Parti’nin tek Alevi milletvekili İbrahim Yiğit ile Alevi açılımını konuştu

        KÜBRA PAR / HT GAZETE

        FOTOĞRAFLAR: ECE OĞULTÜRK

        Yine bir muharrem ayı, yine Alevi açılımı gündemde. Her sene çalıştaylar yapılıyor, talepler ve yapılacaklar sıralanıyor ama vaatler lafta kalıyor. Konuyu bu kez farklı biriyle, AK Parti’nin tek Alevi milletvekili İbrahim Yiğit’le konuştum. İbrahim Yiğit yıllarca SHP ve CHP’de politika yapsa da Deniz Baykal çizgisine ters düşmüş, 2007’de Ertuğrul Günay ekibiyle birlikte AK Parti saflarına katılmış. Pek göz önünde olmasa da parti içinde Alevi kimliğini hep ön plana çıkarmış, Faruk Çelik öncülüğünde hazırlanan Alevi çalıştaylarında aktif rol oynamış. Yakın çevresi AK Parti’ye katılmasını başlangıçta yadırgasa da o, parti içinde hep saygı gördüğünü söylüyor. “Yaşam biçimim değişik. Bunu da her yerde söylüyorum. AK Partili arkadaşlarım içkimle ilgili çok espri yapıyor” diyor. Alevilerin CHP’ye oy vermesinin nedeninin şeriat korkusu olduğunu ama cemevlerinin yasal statüsüyle ilgili sorun da çözülürse politik reflekslerinin değişeceğine inanıyor...

        Pek çok kişi AK Parti’de bir Alevi milletvekili olduğunu bilmiyor. Saklanıyor muydunuz yoksa?

        Siz iyi takip etmemişsiniz. 2007’de Sayın Erdoğan partiye davet ettiğinde kimliğimi ortaya koydum. Önceki çalıştaylarda sürekli televizyona çıkıp Aleviliği anlatırdım

        Erzincanlıymışsınız. Aleviliğinizin kökeni nereye dayanıyor?

        Dedemiz Seyit Cemal Sultan 1290’larda Horasan’dan gelmiş. Hacı Bektaş’ın dergâhında yetişmiş. Hacı Bektaş ona bir diploma vermiş ve bundan sonra “Bilecik, Eskişehir ve Afyon’dan sen sorumlusun. Giderken eşeğin nerede yorulursa orada yurt kur” demiş. Biz onun torunlarıyız. Hozat’tan gelip Kemah’ın Konuksever Köyü’ne yerleşmişiz.

        Alevi kimliğinizi ilk nasıl fark ettiniz?

        Bizim köylerimiz tamamen Alevi köyleri. Alevilikte cem yapılır. Cemevi olmadığı için köyün en büyük evi boşaltılır. Dede, pir ve mürşit gelir. Kış aylarında 3-4 ay görgü yapılır. 9-10 yaşındayken onlardan birine katıldım, Aleviliğin felsefesini benimsedim.

        Pratikte Alevilikle ilişkiniz nasıl?

        Ben de Alevi dedesiyim. Cemevlerine sık sık gidiyorum. AK Partililerin hepsi bana “Dede” diye hitap eder. (Gülüyor)

        AK Partililer Alevi olduğunuz için size takılıyor mu?

        Hayır, hep saygı gördüm. Yaşam biçimim değişik. Bunu da her yerde söylüyorum. AK Partili arkadaşlarım uçakta hostese soruyorlar. “Dede ne yiyor?”, “Balık”, “Dedenin yediğini yeriz, içtiğini içmeyiz” diyorlar. Ben de onlara takılıyorum “Tadını bilseniz siz benden çok içersiniz!” diyorum. (Gülüyor)

        "HAZMEDEMEYEN ARKADAŞLAR OLDU"

        Aleviler genelde CHP’lidir. AK Parti’yle yolunuz nasıl kesişti?

        CHP’de yıllarca çalıştım. Erdal İnönü döneminde SHP’nin Zeytinburnu İlçe Başkanı’ydım. 1999’da CHP’den aday oldum ama parti barajı aşamadı. Akademisyenliğe dönüp Trakya Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde hocalık yaptım. 6 yıl sonra emekli oldum. 2005’te CHP’ye geri döndüm. Sosyal demokrat ekibin içindeydim. Baykal’ı eleştiriyor, partinin sosyal demokrat çizgiye dönmesi gerektiğini söylüyorduk. Fikir ayrılığına düştük. 10 Aralık hareketinin içinde yer aldım. Burhan Şenatalar, Süleyman Çelebi, Rıdvan Budak, Ertuğrul Günay ile bir aradaydık. Parti kurmaya karar verdik ama 2007’de erken seçim kararı alındı. Derken dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan’dan bir davet geldi. Tayyip Bey’le konuştuk, önceliklerimi anlattım. “Ülkeye demokrasi getirmek istiyorsak Kürt ve Alevi sorununu çözmeliyiz” dedim. O da “Eyvallah” dedi. Böylece AK Parti’ye girdim.

        AK Parti’ye geçtiğiniz için aileniz ya da arkadaşlarınız tepki gösterdi mi?

        Ailem bana çok güvenir. “Çok emek verdin. Yolunu kendin çiz” dediler. Sitem eden, hazmedemeyen arkadaşlarım oldu ama verdiğim demokratik mücadeleyi görünce hepsi barıştı.

        Yılların Halk Partilisi olarak AK Parti’ye katılmak size de garip gelmedi mi? Kendinize nasıl açıkladınız?

        Katılmamız ani oldu. Sayın Ertuğrul Günay bakan oldu. Biz de çalışmalar başlattık ve ilk iş olarak 1 Mayıs’ı resmi tatil yaptık. 301. maddede değişiklik, Kürt ve Alevi açılımı gibi çalışmaların içine girdikçe AK Parti’ye geçtiğimize memnun oldum. CHP Baykal döneminde 1930’lara takıldı, toplumun önüne bir hedef koyamadı. AK Parti ise sosyal devlet ilkelerini benimsiyor.

        "KÖPRÜYE YAVUZ SELİM İSMİ YANLIŞ, DEĞİŞMELİ"

        İBRAHIM Yiğit’e Alevilerin diğer taleplerini de sordum. En tartışmalı konulardaki yorumları şöyle:

        ZORUNLU DİN DERSİ KALKMALI:

        Zorunlu din dersinin kaldırılması için Anayasa’nın değiştirilmesi gerekiyor. Seçmeli ders olarak Aleviliğin de okutulması gündeme gelecek. Bence din kültürü ahlak bilgisi dersi olmalı ama zorunlu din dersi kalkmalı.

        KÖPRÜYE YAVUZ SELİM İSMİ YANLIŞ.

        Tarihi olarak Alevilerin hassas olduğu bir konu. İlk çıktığında Cumhurbaşkanı’na “Yanlış yaptınız” dedim. Bence değişmeli.

        CEMAAT YOK Kİ İMAM KALSIN:

        Alevi köylerine bu hükümet döneminde tek bir cami yapılmadı. “İmamlar geri gönderilsin” diyorlar. Çoğu gitti zaten. Cemaat yok ki kalsınlar! (Gülüyor)

        NÜFUS CÜZDANINDAKİ DİN HANESİ DE KALDIRILMALI:

        Demokratik, laik ülkelerde devletin dini olmaz. En çok Aleviler “Türkiye laiktir, laik kalacak” derler. Halbuki Türkiye hiç laik olmadı. 1925’te hazırlanan Anayasa ile devletin resmi dini belirlendi ve Diyanet İşleri Başkanlığı kuruldu. Diyanet Sünni Hanefi mezhebini benimsedi, diğer mezhepleri dışladı. Bence kalmalı ama özerk bir kurum olmalı. Nüfus cüzdanındaki din hanesi de kaldırılmalı.

        CEMEVLERİNE ÇÖZÜM:İNANÇ MERKEZİ

        Her muharrem ayında Alevi açılımı gündeme geliyor ama neden adım atılamıyor?

        Yaptığımız 7 çalıştayın sonunda ortaya üç konu çıktı; Madımak, cemevlerine yasal statü ve din kültürü ahlak bilgisi dersine Aleviliğin girmesi. Madımak Oteli’ni kamulaştırma kararı aldık. Devlet ilk defa özür diledi. Alevi yazarlar Alevilik ve Bektaşilik üzerine bir çalışma yaptılar. Dördüncü sınıftan itibaren okullarda okutuluyor.

        Ya cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi?

        Aslında çözüm belli. Vakıflar yasasında “Müslümanların ibadet yeri camilerdir. Gayrimüslimlerinki ise sinagog ve kiliselerdir” deniyor. İlgili maddeye bir ekleme yapacağız ve “Cemevleri de Alevilerin inanç merkezidir” diyeceğiz. Bir de cemevlerini dedelerin yönetebilmesi için Tekke ve Zaviyeler Kanunu’ndaki “dede ve mürit” kavramlarını kaldırmamız lazım. Kaldıramazsak cemevlerine statü vermemizin de anlamı kalmaz.

        "AEVİLER CHP'YE OY VERİYOR ÇÜNKÜ..."

        Aleviler neden AK Parti’ye oy vermiyor sizce?

        Aleviler çağdaştır, laiklik isterler. ‘Şeriat gelecek’ diye korkuyorlar. Halbuki 12 yıldır bu şüphenin yersiz olduğunu gördük. Alevi sorununu ilk kez AK Parti gündeme getirdi.

        Peki, Alevilerin CHP’ye oy vermesini nasıl açıklıyorsunuz?

        “Şeriat gelecek sizi kesecek” korkusu yayılmış hep. CHP daha çağdaş, daha kucaklayıcı olacak zannetmişler. Atatürk’ü sevdikleri için genellikle CHP’ye oy vermişler. Halbuki tek parti döneminde ayrımcılık yapıldığını gördüler.

        Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğini vurgulaması Sünni İslam çizgisi yorumlarına neden oldu...

        Sayın Erdoğan “Alevi olduğunu söylemekten neden çekiniyorsun?” dedi. Sonra herkes kendine göre yorumladı. AK Parti Sünni İslam çizgisinde politika izlese Alevi çalıştayını başlatmaz, AB’ye girmeye çalışmazdı.

        Geçen hafta Başbakan Davutoğlu’nun danışmanı Etyen Mahcupyan “AK Parti Alevi açılımı yaparsa seçimde ek oy gelmez, kendi tabanından bazı oylar gidebilir” dedi. Alevi açılımı hep seçimlere mi kurban gidiyor?

        AK Parti’nin belli oranda Sünni tabanı var ama sadece Sünnilerin partisi değil. Liberaller, demokratlar ve farklı birçok kesim AK Parti’ye oy verdi. İnanıyorum ki, cemevlerine yasal statü sorunu da çözüldüğünde Aleviler eski politik reflekslerini terk edecekler

        ‘14 SENEDE 15 YERE SÜRÜLDÜM’

        Alevi olduğunuz için ayrımcılığa uğradınız mı?

        İlkokulu köyde, ortaokul ve liseyi Erzincan merkezde okudum. Ramazanlarda sıkıntı çekerdik. Hocalarımız “Oruç tutuyor musun tutmuyor musun?” diye sorardı. Korkudan kendimizi inkâr ederdik. Erzincan’da iki fabrika vardı; iplik ve şeker fabrikası. Alevileri işe almazlardı. Sadece kimliğini inkâr eden üç beş kişi çalışırdı. Aleviler bürokraside de çok ayrımcılık gördü. 1930’da Adalet Bakanı Mahmut Esad Bozkurt “Alevileri kamu görevlerine almayın. Mecbur kalsanız bile kapıcılıktan başka görev vermeyin” demiş. Bu ayrımcılık ve dışlama hep devam etti. 14 sene memuriyet yaptım, 15 yer değiştirdim. 6 ayda bir tayinim çıkardı. Şimdi bunları aştık.

        "CHP ÖZÜR DİLEMELİ"

        Dersim katliamı yeniden gündemde.

        Dersim katliamı 1926’da başladı, 1938’de büyük bir kıyım yaşandı.

        Siz de CHP’yi mi sorumlu tutuyorsunuz? Özür dilemeli mi?

        Evet, sonuçta kendi partileri döneminde oldu.

        Peki, siz bu gerçekleri birdenbire mi fark ettiniz? Eskiden siz de CHP’liydiniz...

        O zaman da eleştiriyordum. Başbakan’la Hacı Bektaş’a gittik. CHP’li belediye başkanı “Niye Dersim olayını karıştırıyorsunuz?” dedi. “Dersim” deyince CHP’liler yerlerinden kalkıyor

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ