Aziz Yıldırım 'Kumpas' dedi, 179 sayfalık dilekçe verdi

Hayati ARIGAN / HT GAZETE

93 sanıklı Şike davasından aldığı cezası “yeniden yargılama” aşamasında olan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, mahkeme gününü beklerken diğer yandan da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak Şike davasında kendisine kumpas kurulduğunu iddia etti.

Yıldırım, ekleriyle birlikte 179 sayfadan oluşan şikâyet dilekçesinde; soruşturma ve yargı sürecine ilişkin, “İllegal örgütlenme içinde olan yapının mensubu emniyet görevlileri, savcılar, hâkimler, kamu görevlileri” ifadesini kullandı, haklarında “silahlı örgüt kurmak, hükümete karşı suçlar, görevi kötüye kullanmak, haberleşmenin gizliliğini ihlal, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi ve tehdit” suçlarından dava açılmasını istedi. Yıldırım dilekçesinde, Fenerbahçe Spor Kulübü camiasının açıkça, yargı görevini kötüye kullanan ve hem emniyet hem de yargı kurumlarına sızan bir örgütün hedefi haline geldiğini iddia etti.

Dilekçede “içlerinde hâkim ve savcılarla polislerin olduğu illegal bir yapılanmanın devlet içindeki varlığının 17/25 Aralık tarihlerinde yaşanan ve hükümete darbe teşebbüsü şeklinde nitelendirilen olayların ardından tespit edildiği” ifade edildi.

‘DAHA BÜYÜKLERİNİ ALACAĞIZ’

İllegal yapının önemli hedefleri arasında; taşıdığı ekonomik ve sosyal değerleriyle futbol kulüpleri ve yönetimleri olduğunun belirtildiği dilekçede, 17/25 Aralık operasyonları öncesinde 7 Şubat’ta MİT’e, 3 Temmuz’da da Fenerbahçe’ye karşı kumpas eylemleri gerçekleştirildiği öne sürüldü. Dönemin özel yetkili savcısı Mehmet Berk’in Aziz Yıldırım’ın sorgusunda “Sakın ola ki bu soruşturmada isminizin geçiyor olmasından ve sizi almamıza şaşırıp yadırgamayın. Bunlar bizim için basit operasyonlar. Biz, sizden çok kısa bir süre sonra o kadar büyük ve toplumda yankı uyandıracak büyüklükte öyle bir soruşturmaya imza atacağız ki sizden çok daha güçlü ve büyük kişilerin alındığını göreceksiniz” dediği iddia edildi.

Polis tarafından projeye uygun yazılan senaryonun önce fezlekeye, sonra iddianameye, en sonunda da mahkeme kararına dönüştürüldüğü anlatılarak “proje” nin Sedat Peker ve silahlı suç örgütü varsayımı üzerine kurulduğu belirtildi.

‘ESER ÜRETTİLER’

Operasyona bilimsel zemin hazırlamak için eserler üretildiğinin ileri sürüldüğü dilekçede, bunlardan birinin Prof. Dr. Süheyl Donay’ın kaleme aldığı “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi ve Şike ve Teşvik Primi” isimli kitabı olduğu ifade edildi. 2012 Ocak basımı kitapta kullanılan örnekler ile fezleke ve 9 Aralık 2011 tarihli iddianamedeki örneklerin bire bir benzer olduğu kaydedilerek “kitabın basım tarihine göre; soruşturmanın gizliliği sürerken, soruşturmaya ilişkin bilgilerin kitapta paylaşıldığı” bilgisine yer verildi.

ÖRGÜT İDDİASI

Dilekçede, örgütün silahlı eylemi olarak projede Fatih Tekke ve Gökdeniz Karadeniz’in kurşunlanması olayının failleri ile irtibat sağlanmaya çalışıldığı, ancak bunun delillendirilemediği, bunun üzerine Karadeniz’in Fenerbahçe’ye transferinde aldığı senetler ile bir bağ kurulmaya çalışıldığı belirtildi.

SANTRALLAR DİNLENDİ

Fenerbahçe Kulübü’nün ve Türkiye Futbol Federasyonu santralları ile Aziz Yıldırım ve İlhan Ekşioğlu’nun şirket santrallarının dinlendiği ifade edildi.

CEZAEVİNDE FİŞLEME

Aziz Yıldırım ve İlhan Ekşioğlu’nun tutuklu bulunduğu dönemde kimler tarafından ziyaret edildiği, kimler tarafından para yatırıldığı, ziyaretçileriyle yapmış olduğu görüşmelerin de takip edildiği öne sürüldü.

AŞAĞILAYAN İFADELER

Dilekçede, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararında Yıldırım ile ilgili aşağılayıcı ifadeler kullanıldığı da iddia edildi.