Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Yargı Soma davası bugün kaldığı yerden devam ediyor

        Neşet DİŞKAYA-Mehmet İNMEZ-Ahmet ÜNSAL/MANİSA

        Duruşmada tutuklu sanık Soma Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, aylık gelirinin bulunmadığını ve "sıfır" olduğunu söyledi.

        Tutuklu sanıklar Soma Kömür İşletmeleri Genel Müdürü Ramazan Doğru 37 bin lira, İşletme Müdürü Akın Çelik ise 12 bin lira aylık geliri olduğunu ifade etti. Duruşmaya katılan maden işçilerinin yakınları özellikle Can Gürkan'ın geliri bulunmadığını söylemesine "Maden sahibinin geliri yok, müdürün 37 bin lira geliri var. Can Gürkan kendini acındırıyor" diye bağırarak tepki gösterdi. Dışarıda kalan bazı şehit yakınları tepki gösterdi.

        8 TUTUKLU SANIK GETİRİLDİ

        8'i tutuklu 45 sanık hakkında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, 13 Nisan Pazartesi günü yapılan ilk duruşmaya, verilen 1 günlük aranın ardından dün devam edildi. Duruşmada mahkeme heyetinin aldığı ara karar gereği, daha önce SEGBİS aracılığıyla sorgulamaları yapılması kararlaştırılan tutuklu sanıklar Soma Kömürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, mühendis Ertan Ersoy, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Mehmet Ali Günay Çelik ve İsmail Adalı da hazır edildi.

        ETTEN DUVAR ÖRÜLDÜ

        Tutuklu 8 sanık, saat 07.30 sıralarında jandarma kordonu altında iki cezaevi aracıyla getirilip arka kapıdan binaya alındı. Burada özel hazırlanan nezarethaneye konuldu. Jandarma ekibi, sanıkların etrafında çember oluşturarak, güvenliklerini sağladı. Sanıkların, daha yakın güzergah olan Soma üzerinden değil, Aliağa, Menemen, Manisa üzerinden Akhisar'a getirildiği öğrenildi. Duruşma salonundaki sanıklar ile müşteki ve mağdurların bulunduğu oturma grupları arasındaki iki sıraya ise çevik kuvvet ekibi yerleştirildi. Dava için kiralanan 400 kişilik Akhisar Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezi salonunun orta kısmı müşteki ve mağdurlara ayrılırken, sağ kısıma basın mensupları ve izleyiciler, sol kısma ise avukatlar oturtuldu.

        AVUKATLAR KALKTI, AİLELER OTURDU

        Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın duruşmaya başlamasından sonra bazı avukatlar, yaklaşık 40 madenci yakınının duruşma salonuna giremediğini belirterek içeri alınmasını istedi. Ancak Başkan Ballı, avukatların bu isteğini "yer yok" diyerek kabul etmedi. Maden işçilerinin yakınları ve avukatlar, öndeki iki sırada oturan polislerin kaldırılıp ailelerin oturtulmasını istedi. Yaşanan tartışma sonrası mahkeme başkanı bu isteği de kabul etmedi. Bunun üzerine avukatlar, oturdukları koltuklardan kalkarak yerlerine dışarda kalan madenci yakınlarını salona getirerek oturttu.

        KİMLİK TESPİTİNDE FENALAŞTILAR

        Duruşmada, mahkeme başkanı mağdur ailelerden kimlerin solunda bulunduğunu belirlemek için tek tek isimlerini söylemelerini istedi. Mikrofon verilen 301 şehit madencinin yakınları, ölen eşlerinin ve çocuklarının ismini söylerken baygınlık geçirdi. Özellikle ölen madencilerin eşleri ve anneleri fenalaştı. Mahkeme başkanı bunun üzerine sağlık görevlilerini salona davet etti. Mahkeme başkanı bazı kişilerin fenalaşması üzerine bu kez ailelerden ölen yakınının ismini söylememesini istedi. Ancak mikrofonu alan her madenci yakını, ölen yakınının adını söylemeyi sürdürdü ve sanıkların en ağır cezaya çarptırılmasını istedi. Kucaklarında çocukları ile gelen bazı anneler "Çocuklarımız babalarını görmedi. Sanıklar da bizim yaşadığımız acıyı yaşasınlar" diye bağırdı.

        "FİNANSÇIYIM, GELİRİM YOK"

        Mahkeme başkanı iddianamenin okunmasına geçilmeden önce tutuklu ve tutuksuz sanıkların kimlik tespiti yaptığı sırada, tutuklu bulunan Soma Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'a mesleği ve aylık gelirini sordu. Finansçı olduğunu belirten Gürkan, aylık gelirinin bulunmadığını belirtti. Gürkan'ın aylık gelirinin bulunmadığını belirtmesi üzerine madenci işçi yakınları, "Kendini acındırıyor" diye bağırmaya başladı. Aylık gelir konusundaki soruya Soma Kömür İşletmeleri Genel Müdürü Ramazan Doğru 37 bin lira, İşletme Müdürü Akın Çelik ise 12 bin lira yanıtını verdi. Bunun üzerine salonda bulunan bazı kişiler "Maden sahibinin geliri yok, genel müdürün 37 bin lira geliri var" diye tepki gösterdi. Tepkiler üzerine mahkeme başkanı herkesin yerine oturmaması durumunda duruşmaya ara vereceğini belirtti. Avukatların uyarıları üzerine maden işçilerinin yakınları yerlerine oturdu. Duruşma iddianame okunması ile devam ediyor.

        DURUŞMAYA ALINMAYANLAR GÖZYAŞI DÖKTÜ

        Şehit yakınları duruşmaya güvenlik güçlerince aranarak alındı. Polisin arama noktasında geçen madenci yakınları, cep telefonlarını bıraktıktan sonra duruşmanın yapıldığı salona alındı. Duruşmanın başlamasıyla bazı şehit madenci aileleri dışarıda kaldı. İçeri girmek isteyen ve "Katillerle yüzleşmek istiyoruz" diye bağıran aileler kısa bir süre polisle tartıştı. Polisle tartışan bir madenci ailesi, "Katiller içeride, bizler dışarıdayız. Bu nasıl adalet?" diye isyan etti ve gözyaşı döktü. Diğer yandan duruşmaya giren ve salonda fenalaşan bir madenci yakını 112 görevlileri tarafından sedyeyle ambulansa taşındı.

        Diğer yandan bazı sivil toplum örgütü ve siyasi partilere bağlı 200 kişilik grup, duruşma önüne gelerek sloğan atıp,'Soma'nın hesabı sorulacak' diyerek eylem yaptı.

        BİNİ AŞKIN POLİS VE JANDARMA

        Duruşma nedeniyle geniş güvenlik önlemleri alınırken, bini aşkın polis dışarıda görev yaptı. Jandarma da mahkeme salonundaki güvenlik önlemlerine destek verdi.

        "BABASININ KATİLİNİ GÖRECEK"

        21 günlükken babasını maden ocağında kaybeden 1 yaşındaki Göknur Yılmaz, dedesi İhsan Yılmaz'la beraber duruşmaya geldi. Dede Yılmaz, "Torunum 21 günlükken babasını kaybetti. Bugün babasının katilini göstermek için duruşmaya getirdim" dedi.

        "TÜM SORUMLULUĞU DİNAMİTÇİLERE ATIYORLAR"

        Şehit madencilerden Ahmet Güven'in eşi 4 çocuk annesi Nurcan Güven, duruşmaya oğlu Rüzgar ile geldi. Duruşmaya verilen arada, "Davanın gidişatına baktığımızda olayın tümünün sorumluluğunu dimatçilerin üzerine atıyorlar. Ortada bir tek sağ olan dimatçi olmadığını düşünürsek yargı kimi sorgulayacak onu merak ediyoruz. Yerin yüzlerce metre altından cansız bedenlerini çıkarttığımız babamız, kardeşimiz ve evlatlarımızın suçlu çıkartılacak olmasından endişe duyuyoruz" dedi.

        BALBAY: "BURADA ÇALIŞMA BAKANI'NI GÖRMEK İSTERDİM MÜDAHİL OLSUN"

        Soma davasını izleyen CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, şehit madenci Ergün Sidal'ın öldüğü gün dünyaya gelen 11 aylık bebeği Durmuş'u kucağına alarak basın mensuplarına açıklama yaptı. Balbay, "Ben içeride sadece kuru bir yargılama olmadığını içeride yangının facianın devam ettiğini paylaşmak için söylüyorum. Bu torunun yıllar sonra ‘babam nerede?' diye sorduğunda en azından biz bu toruna ‘Babanı öldüren sistemi biz yargıladık. Vahşi kapitalizmi yargıladık, bir daha yaşanmayacak' dememiz lazım. Onun için buradayız. Bu bir insanlık dramı. İçeride buna benzer ben dört torun kucakladım. Onlardan birinin adı Şüheda'ydı. 5 aylık hamileymiş anne olay yaşandığında ve ismini Şüheda koymuşlar" dedi.

        Ruhsatı verenin, madeni denetlemeyenin, işyerinde eğitim yaptırmayanın yargılanması gerektiğini, ancak hiçbirinin sanık sandalyesinde olmadığını belirten Balbay, "Tıpkı siyasal cinayetlerdeki tetikçilerin yargı önüne çıkması gibi bu cinayette de sadece en uçta görünen kişileri sanık sandalyesine koymuşlar. Bu yargılamalar toplumun yüreğini soğutacak bir karar ortaya çıkabilmesi lazımdır. Ben burada Çalışma Bakanı'nı görmek isterdim. Müdahil olsun. ‘Ben suçlu değilim.' Suçluların ortaya çıkması için müdahil olsun. Eğer müdahil olmayacaksa ben Bakana sormak istiyorum. Siz Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı mısınız? Çatışma ve sosyal gerginlik bakanı mısınız? Değilseniz gelin buraya. İhalelerde varsınız ama bu davalarda yoksunuz. Burada söylenecek çok şey var" diye konuştu.

        SANIKLARIN İFADELERİ DİKKAT ÇEKTİ

        Soma'daki maden faciasına ilişkin Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine başlanan davanın duruşmasında okunan iddianame ile tutuklu ve tutuksuz sanıkların soruşturma aşamasında verdikleri ifadeler ortaya çıktı.

        Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden duruşmada, savcılıkça hazırlanan iddianamenin okunmasına devam ediliyor.

        Okunan iddianamede tutuklu sanıkların, soruşturma aşamasında verdikleri ifadeler dikkati çekti.

        Dava dosyasında 1 numaralı sanık olarak yer alan Soma Kömürleri AŞ Yönetim Kurulu BaşkanıCanGürkan'ın okunan savcılık ifadesinde, yönetim kurulu başkanı olarak şirketin strateji, finans, banka ilişkileri, bütçeler, planlama, yatırım ile ilgili konularını takip ettiğini beyan ettiğini bunun dışında teknik konularda sorumluluğun ise yaptıkları iş bölümü gereği yönetim kurulu üyesi ve genel müdürleri Ramazan Doğru'ya ait olduğunu beyan ettiği görüldü.

        CAN GÜRKAN: EN ÇOK BİZ MAĞDUR OLDUK

        Gürkan'ın şirket olarak iş güvenliğine azami özeni gösterdiklerini iddia ettiği ifadesinde, şu sözlerle kendini savunduğu ortaya çıktı:

        "Biz şirket olarak iş güvenliği tedbirlerinin alınmasında elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Biz bu işe gerek ben gerekse babam olsun bütün sermayemizi verdik, emeğimizi ortaya koyduk. 6 bin 400 kişiye ekmek kapısı açtık. Meydana gelen kazada en çok biz mağdur olduk. Bütün yatırımlarımızı güvenlik önlemlerine harcadık. Biz bütün işçilerimize, üst düzey amir ve mühendislerimize gerekli eğitimleri verdik. Her biri de belgelenmiştir. Söz konusu iş yeri devletin güzide maden ocaklarından bir tanesidir. Hatta bu maden ocağında profesörler olsun öğrenciler olsun madenle ilgili olarak bilgi amacıyla örnek madenlerden gösterilerek ziyaret edilmektedir. Biz iş güvenliği ile ilgili olarak emniyet iş güvenliği başmühendisimiz, iş güvenliği üç vardiya amirimiz iş güvenliğinden sorumlu vardiya amirleri, mühendisleri ve teknikerleri olsun yeterli sayılarda insan çalışmaktadır."

        Soruşturma safhasında verdiği ifadesinde kazanan an itibariyle neden kaynaklandığını bilmediğini beyan edenGürkan, "Benim söz konusu olay ile ilgili olarak kusur ve ihmalimin olduğunu düşünmüyorum. Üzerime atılı suçlama olursa kabul etmiyorum" dediği okundu.

        "VİCDANİ OLARAK HER ŞEYE RAZIYIM"

        Okunan iddianamede, davanın 2 numaralı sanığı şirket genel müdürü Ramazan Doğru'nun soruşturma safhasında alınan ifadesinde ise "yönetim kurulu üyesi olduğu ve kurulda yetki devri yapıldığı" iddialarını kabul etmediğini ancak genel müdür olarak sorumluluklara sahip bulunduğunu dile getirdiği okundu.

        Doğru, bununla birlikte söz konusu kazanın öngörülemeyen bir kaza olduğunu, eğer öngörülebilir olsaydı mutlaka gerekli güvenlik önlemlerini alacağını beyan etiği ifadesinde, şu savunmaya yer verdi:

        "Ben bu işletmede 25 yıldan beri Soma Havzasında çalışıyorum. Ölenlerin çoğunu tanıyorum. Hepsi benimcanımdan çok sevdiğim çalışanlarımdı. Böyle bir elim kaza yaşadık ve çok üzgünüm. Bu üzüntümü tarif edemem. Keşke bu kazada ben de ölseydim. Bu olaydan dolayı vicdani olarak bana gelebilecek her türlü cezaya razıyım. Burada kesinlikle kendimi kurtarmak adına savunma yapmıyorum. Ben vicdan muhasebesi içerisindeyim. Bu olayda bir kusurum olduğunudüşünmüyorum. Ve suçsuzum. Üzerime isnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum. Savunma ve beyanlarım şu aşamada bundan ibarettir."

        Tutuklu diğer sanıklar işletme müdürü Akın Çelik, mühendis Ertan Ersoy, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Mehmet Ali Günay Çelik ve İsmail Adalı'nın da iddianamede yer alan savcılık ifadelerinde, kazanın oluşumuna ilişkin ihmallerinin söz konusu olmadığını savundular.

        DURUŞMA YARINA ERTELENDİ

        Soma'daki maden faciası davasının duruşması yaklaşık 9 saat sürdü. 231 sayfalık iddianamenin 163 sayfası okundu. Mahkeme başkanı, duruşmayı yarına (perşembe) erteledi. Yarın öğlene kadar iddianamenin kalan kısmının okunması ve ardından sanıkların savunmalarına geçilmesi bekleniyor.

        Mahkeme heyetinin oturuma ara vermesinin ardından tutuklu sanıkların jandarma koridoru altında dışarı çıkarılmaları sırasında salonda bulunan madenci aileleri "katiller" diyerek tepki gösterdi.

        TUTUKLU SANIKLAR CEZAEVİ ARACINA BİNDİRİLİRKEN

        DURUŞMANIN GÖRÜLDÜĞÜ KÜLTÜR MERKEZİNDE TUVALAET TIKANDI

        Somamaden faciasıyla ilgili duruşma salonunun oluşturulduğu Akhisar Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezi'nin alt yapısı çöktü. Tuvaletin tıkandığı belirtilirken, Manisa Büyükşehir Belediyesi MASKİ ekipleri kanal açma aracı ile müdahale etti. Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner de adliye görevlilerinden konuyla ilgili bilgi aldı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ