Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan Diyarbakır'da önemli açıklamalar Çözüm sürecine ilişkin konuşan Erdoğan HDP'yi eleştirdi

        HABERTURK.COM

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'da toplu açılış törenindekonuştu.

        Çözüm sürecine ilişkin önemli mesajlar veren Erdoğan, "Elinden silahı bırakmayan, silahların gölgesinde particilik oynamaktan vazgeçmeyenlerin çözüm sürecini eleştirme hakları yoktur. Bu konuda siyasi irade ve devletin kurumları üzerlerine düşenleri yapmıştır. Artık sıra silahları gömüp üzerine beton dökmeye geldi. Çözüm sürecinin samimiyet göstergesi işte bu adımdır. Bu adımı atmayanın ne millete ne bize ne hükümete söyleyecek tek bir sözü yoktur" dedi.

        İsim vermeden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a yanıt veren Erdoğan, "Beyefendi rahatsız oluyor. 'Cumhurbaşkanı meydanlara kimin parasıyla çıkıyor' diyor. Devletin parasıyla çıkıyorum. Bu benim en doğal hakkım, yasal hakkım. Cumhurun başı olarak buraya çıkıyorum. Yüzde 52'nin oyu ile buraya geldim. Bu beyefendi de aday değil miydi? Adaydı. Onların aldığı oy da belli. Ama sen yüzde 52'yi alsaydın sana da ben saygı duyardım ama sen saygısızlık yapıyorsun" diye konuştu.

        Erdoğan, Cumhurbaşkanı olduktan sonra ilk kez bölgeyi ziyaret etti. Karşılanmadığı için Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etmeyen Erdoğan şunları söyledi:

        "Diyarbakır Belediyesi'ni ziyaret edecektim. Havalanında sizi karşılayacaklar dediler.Yüzde 52 oyla Cumhurbaşkanı seçilmişsin, belediye başkanı nezaketen havalimanına gelip sizi karşılamaz mı? Son anda meğerse bunlar Kandil'den talimat almışlar.'Cumhurbaşkanı tarafsızlığını yitirdi, onun için havalimanlarına karşılamaya gitmeyeceksiniz.' Bak, ben buradan sesleniyorum, ben her partiye eşit mesafedeyim. Gönlümde tabii ki bir parti var ayrı ancak ama ben tarafım. Nasıl taraf? Ben, milletin tarafındayım. Hanımefendi gelmeyince ben de belediyeyi ziyaret etmedim.Bunu bilmenizi istiyorum ki istismar edilmesin."

        Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

        Şanlı tarihiyle, muhteşem surlarıyla, görkemli camileriyle, nice evliyaya, nice sahabeye, ev sahipliği yapan kutlu topraklarıyla Diyarbakır'ı selamlıyorum.

        Diyarbakır tarihi boyunca coğrafyamızdaki tüm büyük medeniyetlerin merkezinde yer almış bir şehrimiz. 1376 yıldır bu mübarek beldenin üzerinden ezan sesi eksik olmadı. Fethinden bu yana Diyarbakır’da coğrafyamızda İslam’ın bayraktarlığını yaptı.

        Sarıkamış'ta, Çanakkale'de bu ülkenin bütün evlatları hep birlikte mücadele verdi. Çanakkale'deki mezar taşlarına bakınca bunu görürsünüz.

        "TERÖR ÖRGÜTÜNÜN VAHŞETİ BÖLGE İNSANINI İKİ ATEŞ ARASINDA BIRAKTI"

        Cumhuriyet döneminde etle tırnak gibi iç içe geçmiş bu ülkenin her insanının kılık kıyafetinden, etnik kökeninden, inancından dolayı ayrımcılğa maruz kaldığı oldu.

        Terör olayları sebebiyle bu bölgede çok kan aktı, çok can yandı. Terör örgütünün vahşeti bölge insanını iki ateş arasında bıraktı.

        Şuna dikkatinizi çekmek istiyorum. Sizin Kürt oluşunuz, Zaza oluşunuz, Türk oluşunuzu, Boşnak’ı ile, Gürcü’sü ile, Romanıyla vs… beni hiç biri ilgilendirmiyor. Yaratılan yaratandan ötürü sevdim.

        "BU YUHLAR GÜZEL DE..."

        Birileri çıkmış "Kürtlerin yegane temsilcisi biziz" diyor.

        (Yuhalamalar yükselince) Bu yuhlar güzel de... Bu yuhların demokraside asıl atılması gereken yer belli.

        2002'de 'olağanüstü hali kaldır bize yeter' dediler. İlk ay olağanüstü hali kaldırdık.

        Hakkari’de Yüksekova’da 150 yataklı hastanenin açılışını yapacağım, "Gidemezsiniz” dediler. Aynı gün ikinci hastaneyi açacağım, onları da tehdit ettiler, kimse gelemedi. Genç bir bayan doktor yanıma geldi “Biz evlerimize giderken tehdit ediliyoruz. Ne olur hastanenin yanında lojman yapın rahatlayalım. Hemen talimat verdik. Düşünebiliyor musunuz?

        'Biz Kürtlerin temsilcisiyiz' diyenler, bu üniversiteleri siz mi kurdunuz? Yavrularımıza bu kitapları siz mi verdiniz?

        İşadamı buraya yatırım yapmaya çekiniyor, acaba ne zaman burayı bombalarlar diye. Bunlarda insaf yok.

        Bu mücadeleyi beraber vereceğiz. Veremezsek bu terör örgütünün mensupları cirit atmaya devam eder.

        "İNANÇLARIMIZLA ADETA OYNAMAYA BAŞLADILAR"

        Bunlar okulları, camileri yakıyorlar. Çıkmış "Diyanet'i kaldıracağız' diyor. Benim Zaza, Kürt kardeşim dindardır. Şu hale bak. İnançlarımızla adeta oynamaya başladılar.

        "BU BENİM EN DOĞAL HAKKIM"

        Beyefendi rahatsız oluyor. 'Cumhurbaşkanı meydanlara kimin parasıyla çıkıyor' diyor. Devletin parasıyla çıkıyorum. Bu benim en doğal hakkım, yasal hakkım. Cumhurun başı olarak buraya çıkıyorum. Yüzde 52'nin oyu ile buraya geldim. Bu beyefendi de aday değil miydi? Adaydı. Onların aldığı oy da belli. Ama sen yüzde 52'yi alsaydın sana da ben saygı duyardım ama sen saygısızlık yapıyorsun.

        Bu kadar açık net ortada. Bunların demokrasibilinci yok. Geçenlerde baktım ki ağabeyi de dağlardaymış hal bu.

        "DİYANET, KURAN'IN KÜRTÇESİNİ ÇIKARDI"

        'Kaldıracağız' dedikleri Diyanet Kuran'ın Kürtçesini çıkardı. Çünkü "Ben 78 milyonun Diyaneti'yim" diyor.

        (Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından çalışması tamamlanan Kürtçe Kur'an-ı Kerim mealini gösterdi.)

        60 bine kadar indirmişlerdi. Şu anda imam hatip okullarının öğrenci sayısı 1 milyona ulaştı. Zorla mı ulaştı? Silahla tehdit edilerek mi ulaştı? Eğitim özgürlüğü bu.Ben dertliyim. Kızlarım imam hatipte, üniversitelerde başörtüsüyle okuyamadı. Ama şimdi bu dertler kalktı. Biz bunun gereğini yaptık.

        Bizi bölemeyecekler, bizi ayıramayacaklar. Yalnız ricam şu: etle tırnak gibi olmalısınız. Ayrım yok. Onun için tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet.

        "MEĞERSE KANDİL'DEN TALİMAT ALMIŞLAR"

        Diyarbakır Belediyesi'ni ziyaret edecektim. Havalanında sizi karşılayacaklar dediler.Yüzde 52 oyla Cumhurbaşkanı seçilmişsin, belediye başkanı nezaketen havalimanına gelip sizi karşılamaz mı? Son anda meğerse bunlar Kandil'den talimat almışlar.

        'Cumhurbaşkanı tarafsızlığını yitirdi, onun için havalimanlarına karşılamaya gitmeyeceksiniz.' Bak, ben buradan sesleniyorum, ben her partiye eşit mesafedeyim. Gönlümde tabii ki bir parti var ayrı ancak ama ben tarafım. Nasıl taraf? Ben, milletin tarafındayım.

        Hanımefendi gelmeyince ben de belediyeyi ziyaret etmedim.Bunu bilmenizi istiyorum ki istismar edilmesin.

        Diyarbakır Belediyesi'nin önünde gözü yaşlı anneleri nereye koyacaksınız? Hepsinin evlatları dağa kaçırılmıştı.

        Bu bölgedeki kardeşlerimiz artık tehditlerden yıldı. 6-7-8 Ekim olaylarında bunlar milleti sokağa döktüler. Nerede bir terör eylemi varsa altından bunlar çıkıyor.

        "BU ÜLKE YOL GEÇEN HANI DEĞİL"

        1 Mayıs'ta İstanbul'u karıştırmak istediler. İstediğin yerde miting yapamazsın. Bu ülke yol geçen hanı değil.

        Diyarbakır'ın arka sokaklarında dolaştığımızda hali görüyoruz. Ama birileri 'onların hiçbiri önemli değil, önemli olan ideoloji' diyor. İdeoloji karın doyurmuyor.

        Eleştirinin yanında yapılanların takdirini bekliyoruz. Herhalde çok şey istemiyoruz.

        "BUNUN HESABINI VERECEK, LAMI, CİMİ YOK"

        Van'da musluktan kan akan pankartları asanlar bunun hesabını verecek, lamı cimi yok. Sizin musluklarınızdan bugüne kadar kan akabilir, bizim musluklarımızdan pırıl pırıl su akıyor.

        ÇÖZÜM SÜRECİ

        Çözüm sürecini hep beraber inşallah noktalayacağız.Hepiniz sandığa gidin. Demokratik hakkınızı kullanın. Bu, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Ağızlarından demokrasi lafını, demokratlık iddiasını düşürmeyenler başta olmak üzere tüm siyasi partilerimizden bu hususa özellikle hassasiyet göstermelerini istiyorum. Projeleriyle milletin gönlünü fethedemeyenlerin silahla, baskıyla, şiddetle milletin oylarını gasbetmesine asla izin vermeyiniz, vermemeliyiz.

        Elinden silahı bırakmayan, silahların gölgesinde particilik oynamaktan vazgeçmeyenlerin çözüm sürecini eleştirme hakları yoktur. Bu konuda siyasi irade ve devletin kurumları üzerlerine düşenleri yapmıştır. Artık sıra silahları gömüp üzerine beton dökmeye geldi. Çözüm sürecinin samimiyet göstergesi işte bu adımdır. Bu adımı atmayanın ne millete ne bize ne hükümete söyleyecek tek bir sözü yoktur.

        BAŞKANLIK SİSTEMİ

        Dünyanın en ileri ülkeleri başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Hep birlikte bu adımı atmalıyız.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ