Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Tunceli'de önemli açıklamalar

        HABERTURK.COM

        Tunceli'de halka seslenen Kılıçdaroğlu; "Dersim'den bütün Türkiye duysun, 12 Eylül darbe hukunu değiştireceğiz. Siyasetten de barajları kaldıracağız. Yüzde 10 seçim barajını kaldıralım dedim. Siz samimi değilsiniz dediler. CHP milletekilleri imzaladı, kanun teklifini verdiler. Baraj 12 Eylül hukukunun getirdiği bir uygulamadır. Gelin ilk seçimlerde barajsız bir seçim yapalım diyen biziz" dedi.

        Öte yandan "Nereye gitsem bir Tuncelili kardeşim gelip iş istiyor. Ankara’da oturan beyler Tunceli’yi görmüyorlar diyen Kılıçdaroğlu, daha önce yaşadığı bir anısını şu sözlerle anlattı: Tunceli'de yaşa"Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliği yaparken Adalet Bakanlığı Hakimlik Sınavı açıyordu. 3 sınavda da liste birincisi olan Tuncelili bir çocuğu elediler.İtiraz ettik. Bu çocuğun günahı nedir dedik.O çocuk hakim olamadı. İçimde ukdedir. Böyle bir adaletsizliği 81 ilden hiçbir gencimize yapmayacağız.

        İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları:

        Tunceli evliyalar diyarıdır. Bir Dersimlinin Başbakan olması Türkiye'ye barışın gelmesi demektir.

        Cumhuriyet'e, öğretmenlerime minnet borçluyum.

        Her ortamda yaşasın Cumhuriyet dedim ve diyeceğim de.

        Ankara'da oturan beyler buradaki işsizliği görmüyor, yandaşlarını düşünüyorlar.

        Sözüm söz, evliyalar diyarında söz veriyorum. Benim başbakanlığımda işsizlik sorununu Tunceli'de sıfırlayacağım.

        Nereye gitsem bir Tuncelili kardeşim gelip iş istiyor. Ankara’da oturan beyler Tunceli’yi görmüyorlar. Kılıçdaroğlu sözü, benim başbakanlığımda işsizlik sorununu Tunceli’de sıfırlayacağım. Yine konvoy halinde itiraz edecekler? Tunceli’nin nüfusu nedir ki zaten? 13 yıldır dışladınız.

        "3 SINAVDA DA LİSTE BİRİNCİSİ OLAN TUNCELİLİ BİR ÇOCUĞU ELEDİLER"

        Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliği yaparken Adalet Bakanlığı Hakimlik Sınavı açıyordu. 3 sınavda da liste birincisi olan Tuncelili bir çocuğu elediler. Tuncelili olduğu için.

        İtiraz ettik. Bu çocuğun günahı nedir dedik. Zorla bir yasa çıktı ve dedi ki “Danıştay kararıyla sözlü sınavlarda kamera olacak” diye. Çocuğun elenmesine engel olacak diye. Bir kanun çıkardılar sözlü sınavlara kamera konmak zorunda değil diye. O çocuk hakim olamadı. İçimde ukdedir. Böyle bir adaletsizliği 81 ilden hiçbir gencimize yapmayacağız.

        En büyük derdin işsizlik olduğunu biliyorum. 17 milyon yoksulumuz var. 6 milyon 250 bin işsizimiz var. Çocuklarımız KPSS’ye girer, başarılı olurlar, beklerler ne zaman sıra bize gelecek diye. Sözüm söz, bu düzeni yıkacağım.Munzur’u tüm Türkiye bilir, dünya bilir. Munzur’un vadisine HES’ler, barajlar yaptırmayacağız. Tunceli’nin doğasına asla ve asla kimsenin ihanet etmesine izin vermeyeceğiz. Özgür akacak Munzur… Barajlara izin vermeyeceğiz bir de siyasi barajlara izin vermeyeceğiz. Dersim’den bütün Türkiye duysun. 12 Eylül darbe hukukunu değiştireceğiz. Gençlerin üzerindeki baskıları kaldıracağız. Yüzde 10 barajı darbe hukukunun sonucudur. Gelin kardeşim bu barajı kaldıralım diye açık çağrı yaptım. Siz samimi değilsiniz dediler. Arkadaşlarıma talimat verdim. Yüzde 10’luk barajı kaldıran teklifi hazırlayıp sundular. Milletin iradesinin Parlamento’ya yansımasını isterim. Barajın kalkması için açık çağrı yapan parti biziz.Seçim bildirgemiz emekten yanadır. Asgari ücreti 1500 TL yapacağız. İstediğiniz yere gidin, istediğiniz şikayeti yapın sözüm söz asgari ücreti 1500 TL yapacağım.

        17 milyon, 13 yılda yarattıkları yoksul sayısı. Yoksulluğu tarihe gömeceğim.Taşeron işçiliği de bitireceğim. CHP proje üretemez diye bizi eleştirirlerdi. CHP’nin seçim bildirgesi diğer partilere örnek olmuştur. Türkiye zengin bir ülkedir. Türkiye kaynaklarını hakça bölüşmek zorundadır. Ecevit düzeninden gelen bir siyasetçiyim. Bugün Nazım Hikmet’in ölüm yıldönümü. Bir dünya şairi. Nazım Hikmet büyük acılar çeken bir ozanımız. Allah rahmet eylesin diyoruz, bu duvarlar bize vız gelir diyor ya. Kimse endişe etmesin Ankara’da oturan beyler istedikleri kadar duvar örsünler bu duvarlar bize vız gelir. Yıkacağız o duvarları, özgür bir Türkiye’yi kuracağız.

        Sizden bir şey, düşünmenizi istiyorum. Türkiye’nin içinde bulunduğu bataktan kurtulması lazım. Dersim’in anneleri, sizin ne kadar acılar çektiğinizi biliyorum. Anneler çocuğunuz işsizde evimizde huzur yok diyorsunuz. Ben sizden biriyim. Açlık, yoksulluk, işsizlik nedir bilirim. Ankara’da oturan beyler bunları bilmezler. Onlar saraylarında yaşıyorlar. Ben sizi savunuyorum onlar itiraz ediyorlar. Ben sabahın 6’sında oğluma telefon edip ‘oğlum paraları sıfırladın mı’ demeyeceğim. Bakanlarımın çocuklarının yatak odalarında boy boy para kasaları olmayacak.

        İşin özeti şu ne düşünüyorsunuz Dersimli diye sorarsanız bana; Dersimli’nin bir uygarlık arayışı, insan sevgisi, vicdanı vardır. Ben kendimi Dersimli’nin vicdanına teslim ediyorum.O Ankara’da oturan beylerden birisi dün annelere bir şey söylemiş. Ne söylediklerini şaşırıyorlar. Tuvalet temizlemekten bahsediyorlar. Tuvaleti temizleyen insan insan değil mi? Hırsızlık yapmıyor o. Tuvalet temizleyip çoluk çocuğunun rızkını kazanan o insanların hepsinin gözlerinden öpüyorum. Haramilerin iktidarını hep birlikte yıkacağız.

        KILIÇDAROĞLU'NUN ELAZIĞ MİTİNGİ: ONLAR MİLLETTEN KOPTULAR

        CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, "2002'de, 'Biz fakirin partisiyiz, biz gurebanın partisiyiz, biz fukaranın partisiyiz' diyorlardı. Şimdi 1100 odalı sarayda oturanların partisi oldular. Şimdi altın kaplamalı klozetlerde tuvaletlerini yapanların partisi oldular. O nedenle onlar milletten koptular" dedi.

        Kılıçdaroğlu, partisince İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 7 Haziran'a az kaldığını, sandığa gideceklerini ve oylarını kullanacaklarını söyledi.

        Elazığlılardan sandığa giderken ellerini vicdanlarına koyup düşünmelerini isteyen Kılıçdaroğlu, "Son 13 yılda Elazığ'a ne oldu? Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir Allah'ın kulu çıkıp, 'Elazığ'ın şu sorunu var' dediğini duydunuz mu? Vallahi ben de duymadım ama Elazığ'ı biliyorum. Sorunlarını da biliyorum. O Ankara'da oturan beylerden daha iyi biliyorum. Çünkü ben sizden birisiyim" diye konuştu.

        "13 yıldır ne yaptınız?" diye sorulduğunda iktidar temsilcilerinin "yol yapıyoruz" karşılığını verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, yol yapmayan hükumet olmadığını ifade etti.

        Kılıçdaroğlu, ülkede 17 milyon yoksul bulunduğunu, annelerin derdine derman olmayan bir hükumete "hükumet" denemeyeceğini iddia ederek, şunları söyledi:

        "Sevgili anneler, ben de sizin çocuğunuzum. Elazığlı dostlarımın kardeşiyim, çocuğuyum. Bu toprakların suyunu içtim, ekmeğini yedim. Yoksulluğu bilirim, açlığı bilirim, işsizliği bilirim. Ankara'daki beyler bunu unuttular. Onlar nerede oturuyorlar, saraylarında oturuyorlar. Sandığa gideceğiz, demokratik yollardan tepkimizi göstereceğiz. Dersi sanıkta vereceğiz. 2002'de, 'Biz fakirin partisiyiz, biz gurebanın partisiyiz, biz fukaranın partisiyiz' diyorlardı. Şimdi 1100 odalı sarayda oturanların partisi oldular. Şimdi altın kaplamalı klozetlerde tuvaletlerini yapanların partisi oldular. O nedenle onlar milletten koptular. Ne yaptığınızı bilmiyorlar. O zaman ne yapacağız, sandığa gideceğiz. 7 Haziran'da yeni bir başlangıç yapacağız. Güzel bir başlangıç yapacağız. Size sözüm söz, Kılıçdaroğlu sözü, 4 yıl yetki verin yoksulluğu bitireceğim"

        "ÇİFTÇİNİN ALIN TERİ DEĞERLENECEK"

        Vatandaşın kendilerine "Siz ne yapacaksınız? Siz neyi düşünüyorsunuz? Siz Türkiye'yi nasıl aydınlığa çıkaracaksınız?" soruları yönelttiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Refahı tabana yayacağız. Çiftçi üretecek, çiftçi kazanacak. Çiftçinin alın teri değerlenecek. 'Nasıl yapacaksın?' dediler. Sözüm söz, çiftçi için mazotu 1,5 lira yapacağım. Kılıçdaroğlu sözü. İtiraz ediyorlar, 'Çiftçiye nasıl verirsin mazotu 1,5 liraya' diye. Ya sen yata kaç lira veriyorsun? Yatlara 1 lira 21 kuruştan veriyorlar. Ben de çiftçiye mazotu 1,5 liradan veriyorum. Sen incide, pırlantada, yakutta, elmasta vergiyi sıfırladın, ben de çiftçinin mazotunu sıfırlıyorum. Aramızdaki fark bu. Ben çiftçiyi, alın terini, üreteni savunuyorum" şeklinde konuştu.

        Hiç kimsenin endişe etmemesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, hiç kimsenin kendisi hakkında "Kul hakkı yedi" diyemeyeceğini vurguladı.

        Kemal Kılıçdaroğlu, asgari ücreti bin 500 lira yapacağını, taşeron işçiye kadro vereceğini belirterek, "Gidiyorlar beni iş verenlere şikayet ediyorlar. 'Kılıçdaroğlu, asgari ücreti 1500 lira yapacak, itiraz edin' diyorlar. Sen niye karşıma çıkmıyorsun? Sen niye itiraz etmiyorsun? Korkuyor, 'Oy kaybedeceğim' diye. Sözüm söz, istedikleri kadar kızsınlar, ister çatlasınlar, ister patlasınlar, sözüm söz asgari ücreti net 1500 lira yapacağım" dedi.

        Kılıçdaroğlu, her evde tencere kaynamasını, bu ülkede yoksulluk olmamasını, çocukların yatağa aç girmemesini, her evde huzur - bereket olmasını, çiftçinin tarlasına güler yüzle gitmesini, alın teriyle kazanmasını, hat ettiği geliri almasını istediğini söyledi.

        Türkiye genelinde 800 bin asgari ücretli olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Diyorlar ki 'Kılıçdaroğlu gelirse asgari ücreti 1500 lira yapacak' doğru. 'Taşeron işçileri dışarıya atacak, yerine kendi adamlarını alacak, onlara kadro verecek'. Buna sakın inanmayın. Ne diyorum, açık ve net söylüyorum, hiç kimsenin ekmeğiyle oynamadım ve oynamayacağım. Siyasi görüşünüz ne olursa olsun, CHP'ye oy vermeseniz bile ben sizin ekmeğinizin peşinde koşacağım. O ekmeği size vereceğim. Kadro vereceğim, özgürce çalışacaksınız. Helalinden çalışacaksınız, kazanacaksınız, hakkınızı alacaksınız çünkü biz yetim hakkı yemeyiz."

        CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Mısır'daki sağır Sultan da duysun, Kılıçdaroğlu'nun başbakanlığında hiçbir sosyal yardım kesilmeyecek, sosyal yardımlar en az iki katına çıkacak" dedi.

        Kılıçdaroğlu, partisince İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde, emekliye yılda iki maaş ikramiye vereceklerini belirterek, bu ülkenin huzuru, refahı, kardeşliği, barışı için ömrünün son dakikasına kadar hep çalışacağını söyledi.

        Miting alanını dolduranlardan, oy kullanmak istemeyen, sandığa küsen veya önceki seçimlerden sandığa gidip CHP'ye oy kullanmamış bir vatandaşı da CHP'ye oy vermeye ikna etmelerini isteyen Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan söz aldı.

        CHP'ye oy isterken seçmenin nasıl ikna edileceğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Ona şunu söyleyeceksiniz; 13 yıldır iktidardalar, tek başına iktidardalar. Mazeret üretme hakları yok. 13 yılda 17 milyon yoksul yarattılar, 6 milyon 250 bin işsiz yarattılar, aylığı bin liranın altında olan 8 milyon emekli yarattılar, atama bekleyen 350 bin öğretmen yarattılar, sulanamayan milyonlarca dekar arazi yarattılar, çiftçinin alın terinin karşılığını vermediler. Bunları anlatın. Bütün bunları yapmak için benim adam gibi 4 yıla ihtiyacım var" diye konuştu.

        "77 MİLYON YURTTAŞIMA AÇIK ÇAĞRIDIR"

        Kılıçdaroğlu, anneleri sevdiğini belirterek, evlere, huzuru, dostluğu, kardeşliği getireceğini, işsizlikle mücadele edeceğini söyledi.

        Adaleti, hakkı, hukuku getireceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Yine 77 milyon yurttaşıma açık çağrıdır. Hiçbir zaman ve hiçbir sebeple kimsenin hayat tarzını siyasete malzeme etmedim ve doğru da bulmam. Hiçbir zaman kimsenin kimliğini siyaset konusu yapmadım ve doğru da bulmam. Hiçbir zaman hiçbir ortamda hiç kimsenin inancını siyasete malzeme etmedim ve etmeyeceğim. Benim düşüncem şu, Elazığlı kardeşlerim duysunlar. 77 milyon yurttaşım da duysun. İnsan, Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın üstünde yeri vardır" dedi.

        Halka inandığını ve güvendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bu güzel ülkeye huzur getirmek, yoksulluğu, işsizliği bitirmek, öğretmen ve öğrenciyi buluşturmak istediğini dile getirdi.

        Elazığ'ın sürekli kan kaybettiğini ve milletvekili sayısının düştüğünü aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

        "Sizin için çalışacağım, sizin için alın teri dökeceğim. Hiç kimse endişe etmesin, bu ülke için çalışacağım. Diyorlar ki 'Kılıçdaroğlu bunu nasıl yapacak, kaynağı nereden bulacak?' Sözüm söz. Elazığ'dan söz, Türkiye duysun söz. O kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim ve millete vereceğim. Bir propaganda daha yapıyorlar, 'Efendim Kılıçdaroğlu gelirse sosyal yardımlar kesilecek'. Niye keselim, hangi gerekçeyle keselim. Bu iftirayı atan Ankara'daki beylere söylüyorum. Mısır'daki sağır Sultan da duysun, Kılıçdaroğlu'nun başbakanlığında hiçbir sosyal yardım kesilmeyecek, sosyal yardımlar en az iki katına çıkacak."

        Kılıçdaroğlu, "Sizin için, çocuklarımız, ülkemiz, bayrağımız ve torunlarımız için çalışacağım, emek harcayacağım, alın teri dökeceğim ve her döktüğüm alın teri size helal olsun diyeceğim" dedi.

        MALATYA MİTİNGİ

        Kılıçdaroğlu, partisinceMalatyaBüyükşehir Belediyesi yanındaki alanda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, gençlere seslenerek, onlara özgür bir Türkiye vadettiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Size özgür, yasaksız bir Türkiye vadediyorum. İnternet yasağı olmayan, düşünceyi özgürce açıkladığımız bir Türkiye vadediyorum" diye konuştu.

        Kılıçdaroğlu, 13 yıldır ülkeyi yönetenlerin üniversite öğrencilerinin yurt sorununu bile çözemediğini öne sürerek, "13 yılda beceremediler. Bir yılda bütün üniversite öğrencilerinin yurt sorununu çözeceğim. Ankara'daki beyler, gençleri potansiyel suçlu olarak görüyorlar. Ben gençleri bu ülkenin ve dünyanın umudu olarak görüyorum" ifadelerini kullandı.

        İlk kez oy kullanacak gençlerin anne babalarının yoksulluğa mahkum edildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Emekliler oy verirken yanınıza üniversiteye yeni başlamış oğlunuzu, kızınızı getirin. İlk kez oy kullanacak çocuklarınızı getirin. Birlikte anne, baba ve çocuk yeni bir Türkiye'nin, güçlü bir Türkiye'nin, yaşanacak bir Türkiye'nin temelini atalım" dedi.

        Türkiye'de 6 milyon 250 bin işsiz olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

        "6 milyon 250 bin işsize, onların anne ve babalarına sesleniyorum. 13 yıl yetki verdiniz, 13 yıl memleketi yönetiyorlar. Onların çocukları hiçbir sınava girmeden doğrudan devlet memuru oluyorlar. Sizin çocuklarınızın neyi eksik? 13 yıldır yönetiyorlar. İşsizliği çözmediler. Çünkü dediler ki 'bizim çocuklarımız işsiz değil. Vatandaşın çocuğu bizi ilgilendirmez.' Seni ilgilendirmezse beni ilgilendirir. Seçim sonunda başbakan olacağım ve herkese iş vereceğim."

        "HİÇ AYRIM YAPMADIK"

        "Eskiden her iktidar dönemindeMalatyalı bir bakan olurdu" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

        "Rahmetli Özal'a bakın, başbakandı. Rahmetli İnönü, bu toprakların insanıydı. Recai Kutan, bu toprakların insanıydı. Hiç ayrım yapmadık. Yapmaya da niyetimiz yoktur. İnanıyoruz ki kayısısı nasıl meşhursa devlet adamları da meşhurdurMalatya'nın.Malatya'ya sesleniyorum, eski görkemli günlerine ulaşmak istiyorsan, senin de bir bakanın olmasını istiyorsan 8 Haziran'da Kılıçdaroğlu'nu başbakan yapacaksın."

        Kılıçdaroğlu, ülkede 17 milyon yoksul bulunduğunu savunarak, "Türkiye'ye söz veriyorum, 13 yıl değil, 4 yıl yetki verin yoksulluğu tarihe gömeceğim" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, "Onlar diyorlardı ki biz, fakir fukara, garip gurebanın partisiyiz'. Şimdi ceplerinden dolarlar fışkırıyor. 17 milyon yoksul yarattılar" diye konuştu.

        "HERKES BÜYÜMEDEN, KALKINMADAN NASİBİNİ ALACAK"

        Kendisinin de yoksul bir aileden geldiğini, 7 kardeşten üniversiteye sadece kendisinin gittiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti: "Okudum, devletin sınavlarına girdim. Torpilsiz girdim. En önemli görevlerde bulundum. Para nasıl toplanır, bütçe nasıl yapılır, harcamalar nasıl yapılır çok iyi bilirim. O beylerden çok iyi bildiğim bir şey daha var. O beylerden fazla, kul hakkı neden yenmez onu da çok iyi bilirim. Sözüm söz. Bu ülkeye refahı getireceğim. Refahı tabana yayacağım. Herkes büyümeden, kalkınmadan nasibini alacak."

        Emeklilere Ramazan ve Kurban bayramlarında birer maaş ikramiye vereceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Kıyameti koparıyorlar. 'Veremezsin' diyorlar. 'Nasıl vereceksin?' O kadar ezberleri bozuldu ki birisi diyor ki 'Biz hazineyi doldurduk. Kılıçdaroğlu gelip millete dağıtacak.' Öbürü de diyor ki Maliye Bakanları, 'Vallahi para yok. Kılıçdaroğlu parayı nereden dağıtacak?' Hangisi doğru? İkisi de doğru değil. Türkiye zengin bir ülkedir. Türkiye'nin parası vardır. Türkiye'nin kaynakları zengindir. Eksik olan namuslu siyasettir. Eksik olan halkı düşünen siyasettir" ifadelerini kullandı.

        "Kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim ve millete vereceğim" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

        "Sanıyorlar ki emekliye 2 maaş ikramiye vereceğiz, emekli gidecek İsviçre'de banka hesaplarında hesap açacak. Yok öyle bir şey. Verdiğimiz para zaten ne? Emekliye verince esnaf kazanacak, emekliye verince toptancı kazanacak, emekliye verince sanayici kazanacak, emekliye verince Türkiye kazanacak. Sadece ve sadece hortumcular kaybedecek. Ankara'daki beylerin derdi ne? Hortumculara para kalmayacak. Zaten benim derdim halk kazansın, hortumcular kaybetsin."

        Refahı tabana yayacaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları vurguladı:

        "Kalkınmadan, büyümeden herkes nasibini alacak. Bu ülkede aç ve açıkta kimse kalmayacak. Dedim ki asgari ücreti bin 500 lira yapacağım. Ankara'daki beyler itiraz ediyorlar. 'Ey Kılıçdaroğlu asgari ücreti bin 500 lira yapamazsın.'Malatya'dan söylüyorum, Türkiye duysun, 1,5 milyon asgari ücretli kardeşim duysun. Çatlasalar da patlasalar da vallahi de billahi de asgari ücreti bin 500 lira yapacağım."

        Kılıçdaroğlu, "İşverenlere şikayet ediyorlar. 'Kılıçdaroğlu asgari ücreti bin 500 lira yapacak.' Neden Kılıçdaroğlu'na itiraz etmiyorsunuz? Sen niye karşıma çıkmıyorsun? Oturmuşsun Başbakanlık koltuğuna. Çık karşıma, ben sana asgari ücretliyi anlatayım. Cesaret edemiyorsun, çıkamıyorsun. İtiraz da edemiyorsun. İşverenlerin arkasına saklanıyorsun. Allah aşkına, Ankara'da oturan beylere de birisinin arkasına saklanmak yakışır zaten" dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ