Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Başbakan Ahmet Davutoğlu: Kameralar eşliğinde şehit haberi verilmesine soruşturma talimatı verdim

        HABERTURK.COM

        Başbakan Ahmet Davutoğlu, NTV canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

        AK Parti 5. Olağan Büyük Kongresi'nden kısa bir süre önce HABERTÜRK'e konuk olan Bülent Arınç'ın, "Eski'den bizdik, şimdi ben olduk" sözlerine ilişkin sorulan soruya Davutoğlu "Bunlar iç muhasebe vurgusu taşıyan açıklamalar. Hayat akarken ortaya çıkabilecek yanlış algıyı ortadan kaldırmak görevimiz. Kimse zihnine sansür koymasın" yanıtını verdi.

        11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için ise "AK Parti kadrolarının içinden çıkanilk cumhurbaşkanıdır.Çok yakın dostumdur" ifadelerini kullanan Davutoğlu, "Çok zor günleri birlikte yaşadık. Ak Parti'ye katkısı göz ardı edilemez. Telefon ettim. 16 şehidimiz olduğu için Van'a gitmek durumunda kaldım kendisine gidemedim. Burada bir fark gözetmek söz konusu olamaz. Herekete katkı sağlamış herkes hepsi değerlidir. Kimse bir değer taşımak bakımından ihmal edilemez. İsimler birine yakın görüşü fraksiyonel bir yaklaşımdır" dedi.

        Başbakan Davutoğlu, Hakkari'de şehit olan polis memuru Mehmet Tuhal’ın Hatay’daki evinde acılı haberi kameralar eşliğinde veren görevlilerin tutumunu "kabul edilemez" olarak değerlendirdi ve "Gerekli soruşturmanın açılması talimatı verdim. Bu bakımdan gerekli her türlü soruşturma yapılacak. Kaymakam ya da vali acıları dindirmek için oradadır, canlı yayın kaydı almak için değil. Şehit haberinin verilmesi konusunda her türlü soruya açık olmamız lazım. Gerekli hukuki ev idari soruşturma yapılacak" dedi.

        Öte yandan çözüm süreciyle ilgili sorulan sorulara da Davutoğlu şu yanıtı verdi:Bir taraftan bizi oyalayarak bir süreç işletmek sonra da ayaklanma çağrıları yapmak bir değil, iki değil. Kobani'de ayaklanma çağrısı yapan Demirtaş'tı. 7 Haziran'dan sonra da yapan Figen Yüksekdağ'dır. Şimdi nasıl bir iyi niyetten bahsedebiliriz? Neyi yapacaklar, neyi görüşecekler? Çok açık ve net söylüyorum, Türkiye'de meşru silahlı güçler dışında ki var olan bütün silahlı gruplar tasfiye edilene kadar bu operasyonlar kararlılıkla sürecek, Çözüm Süreci de halkımızla yürüttüğümüz bir süreçtir, o da yürür.

        Ayrıca "HDP'ye oy vereni tahkir eden ifadeyi doğru bulmam." diyen Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

        Bugün HDP'ye oy verenler, yarın belki bize oy verecek. Ama HDP teröre destek verirse milletin hasmı olur. Siyasi partiler bizim düşmanımız değil. HDP'nin hasım mı rakip mi olacağı terör örgütüne vereceği tepkiye bağlıdır. Terör örgütüne tepki verirse rakibimiz olur. Teröre destek verirse milletin hasmı olur." dedi.

        Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar;

        Ak Parti Türkiye'nin en genç partisi. Buna rağmen ortak kodları oluşmuş parti. Ak Parti 5. kongresine gelene kadar çok sayıda insan harmanını toplamış bir parti. Şuanda her parti kendi siyasi kaderini yaşar. Ak Parti kadrolarında geniş bir insan havuzu var. Türkiye'nin kaderi ve Ak Parti'nin kaderi örtüşmüş durumda.CHP Kongresinde yaşanan türbülans bu kadar değerlendirmeye alınmazdı. Şuanda Türkiye'de iktidar olma yolundaki tek parti Ak Parti'dir. Yegane partidir. 5. Olağan kongre önemliydi. 1 yıl içinde Ak Parti'de birlik ve beraberliği sağlamak hedefim vardı. 2023 hedefleri çerçevesinde toplumu motive etmek.

        "AK PARTİ KONGREDEN GÜÇLENMİŞ ÇIKTI"

        Türkiye demokratik seçimi gerçekleştirdi. Kongre kararı bile önemliydi. Bunun nedeni Ak Parti'nin içinde her şeyin normal seyrettiği idi. Başarılı kongre süreci yaşanmıştır. Kongreye giden sürece baktığımızda hazırlık dönemi gerçekleştirmeye özen gösterdim. Değişik yorumlar yapılır. Oyların tümünü olarak genel başkan seçilmiş olmam bana gösterilen teveccüh. MKYK listesi de tecrübeleri yansıtan liste halinde ortaya çıktı. Ak Parti kongreden güçlenmiş olarak çıktı. Müzik yok, özellikle yaptırmadık. Çiçekler, güller kongremizin ayrılmaz unsurları yok ama salondaki coşkuyu herkes gördü. Coşkulu kongrenin gerçekleşmesine zemin hazırladılar. Kongrede olması gereken her şeyin olduğu her şeye ulaşılan başarılı kongre süreci yaşadık.

        Ben fabrika ayarlarına dönme tabirini kullanmadım. Bana mekanik geliyor. Kurucu liderler ve kurucu değerler öne çıkar. Sadece değerlerden bahsediliyorsa başarı beraberinde gelmez. Harekette güçlü insan potansiyeli varsa bu özünü kaybedeler. Biz değerleri hayatı geçirerek ikame edebiliriz. Ak Parti köklü geleneğe sahip. Bunu korumak ihtiyacı var. Ola ki değişik kademelerde zaaf varsa göz önüne alınır. Ortak ahlaki referanslar var. Millete tepeden bakılmaz sürekli bunu söyledik. Ak Parti kadroları elde ettikleri güç nedeniyle millet uzaklaşmış algısı oluşmuşsa bizim görevimiz bunu değiştirmek. Benim görevim bunu hatırlatmak. Fabrika ayarı gibi ayarlanan bir şeyden bahsetmiyoruz. Her insan için güç sağlam ahlak ile tahkim edilmemişse yanıltabilir. Kurucu değerler bu değerlerdi. Biz baskıcı 28 Şubat döneminin sancıları üzerinde AK Parti'yi kurucu kadrosu ile yola çıktık. AK Parti'nin bu güce ulaşması kolay olmadı. Yüzde 41 çok yüksek oran demokrasilerde. Yüzde 36 ile farkla iki partili mecliste çoğunluk elde etmiştik. Anketler yaptık, sorduk.

        "ABDULLAH GÜL YAKIN DOSTUMDUR"

        Sayın Abdullah Gül bizim cumhurbaşkanımızdır. Ak Parti kadrolarının içinden çıkanilk cumhurbaşkanıdır. Çok yakın dostumdur. Çok zor günleri birlikte yaşadık. Ak Parti'ye katkısı göz ardı edilemez. Telefon ettim. 16 şehidimiz olduğu için Van'a gitmek durumunda kaldım kendisine gidemedim. Burada bir fark gözetmek söz konusu olamaz. Herekete katkı sağlamış herkes hepsi değerlidir. Kimse bir değer taşımak bakımından ihmal edilemez. İsimler birine yakın görüşü fraksiyonel bir yaklaşımdır. Şu isimler Gül'e yakın, şu isimler Davutoğlu'na, şu isimler Sayın Cumhurbaşkanı'na. Bunlar doğru tasnifler değil.Gül ile her düzeyde ilişkim olmuştur. Başbakan iken, Dışişleri Başkanı iken, Cumhurbaşkanı iken... İnsan olduğu yerde sorun, hırs olmaz mı olur.

        ARINÇ'IN 'BİZ BEN OLDU' SÖZÜ

        Bunlar iç muhasebe vurgusu taşıyan açıklamalar. Hayat akarken ortaya çıkabilecek yanlış algıyı ortadan kaldırmak görevimiz. Kimse zihnine sansür koymasın.

        "O KONUŞMA BİR HAFTA ÖNCE DE ZİHNİMDEYDİ"

        Attığım her adımdan tekrar tekrar muhasebeyi yaparak söylüyorum, şu anda bugün AK Parti kadroları 1353 delege tek bir başkanda mutabık kalmışsa ben bundan iftihar ediyorum. O delegelerle gönül bağı kurmak benim görevim. Kongre öncesi çıkarılan dedikodular beni etkilemedi. O delegelerin herbiri benim yol arkadaşım. Delegelerle ilgili spekülasyonlara itibar etmem.Benim birinci görevim partinin birliğini korumaktır. Attığım adımlarda hata yapmadığımı düşünüyorum. Benim görevim gerginliği ortadan kaldırmak, gerginlik çıkarmak değil.

        Birisi de eleştirebilirdi de... Gocunmam. 1353 delege mutabakat vermişse bu mutabakatı en güzel hediye olarak görürüm.

        AK PARTİ’NİN YENİ YÖNETİMİ

        Yeni kongrede tazelenme ihtiyacı vurgulandı. Doğaldır. Eski bakanlarımız daha önce MYK’da olmayan arkadaşımız devreye girdi. Yeni arkadaşlar devreye girdi. Görüntü itibari ile Türkiye’nin her tarafından temsil. Kıdemle tecrübeyi birleştiren güzel MYK oluştuğunu düşünüyorum. MKYK’dan böyle MYK çıkması AK Parti insan havuzunun ne kadar güçlü olduğunu gösteren kadro.

        İnsan hakları konusu AK Parti'nin en fazla önem verdiği konulardan bir tanesi. İnsan haklarıyla ilgili genel başkan yardımcığı bir zaruretti. Gezi olaylarında öyle bir yanlış bir algı ortaya çıktı.

        ÇÖZÜM SÜRECİ

        Çözüm sürecinin temel dokusunu doğru anlamak lazım. Sadece Kürt vatandaşlarımız değil, bazen Aleviler, bazen solcular baskılar altında kaldılar. Hak ihlalleri oldu. AK Parti'nin çözüm süreci öncesinde yaptığı açılımlarla yapmak istediği şey herkesin huzur içinde kendisini ifade edebildiği hiçbir dil ve lehçenin baskı altına alınmadığı bir hayat alanı oluşturmak istedi. Demokrasi geliştikçe terörün alanı dağılır. Birisi hak mahrumiyetiyle sokağa çıkmışsa o mağduriyet gidince çekilmesi gerekir. Ben siyasi yapıda en önemli şeyin aidiyet duygusu olduğunu düşünüyorum.Biz o aidiyet hissiyatını yeniden kurduk.

        "DEMOKRASİ İLE TERÖRLE MÜCADELEYİ AYNI ANDA YAPMAK O KADAR ZOR Kİ...

        Geçen sene Kobani sebebiyle nasıl bir katliam gerçekleştirildiğini biliyoruz. 7 Haziran sonrası saldırılarla tekrar terörü başlattılar. Bu terör operasyonları onların eylemleri sebebiyle başladı. Gerekli tedbirleri almak bizim için yükümlülüktür.Terör örgütü silahlı gruplar Türkiye'yi terk edecek diye söz vermişti ama daha sonradan birçok yerde çatışma içine girdiler. Demokrasiyle terörle mücadeleyi aynı anda yapmak o kadar zor ki.İç güvenlik yasasında değişiklik yapmak zorunda kaldık. Eskiden yolda aramalar vardı. Yayla ve mezralara çıkma yasağı vardı. Biz bunları kaldırdık. ekonomik faaliyetler artı. Yol aramaları azaldı. Birileri bu anda bu tabloyu istismar ettiler, silah stoklaması yapmaya başladılar.Çözüm süreci için biz gereğini yaptık. Ama terör örgütü silahları terk etme sözü verdiği halde aksini yapmaya çalıştı.

        Bir taraftan bizi oyalayarak bir süreç işletmek sonra da ayaklanma çağrıları yapmak bir değil, iki değil. Kobani'de ayaklanma çağrısı yapan Demirtaş'tı. 7 Haziran'dan sonra da yapan Figen Yüksekdağ'dır. Şimdi nasıl bir iyi niyetten bahsedebiliriz? Neyi yapacaklar, neyi görüşecekler? Çok açık ve net söylüyorum, Türkiye'de meşru silahlı güçler dışında ki var olan bütün silahlı gruplar tasfiye edilene kadar bu operasyonlar kararlılıkla sürecek, Çözüm Süreci de halkımızla yürüttüğümüz bir süreçtir, o da yürür.

        Operasyonlar devam edecek, tereddüt olmasın. Tedbir almak için hiçbir şeyden kaçınmayız. Kuzey Irak'taki bütün hedefler yerle bir edildi.Terör operasyonlarında karargahlar, silah depolar imha edildi. 3'te 2 oranında o noktalar bombalandı. Şehit olaylarının çoğunda bir çatışma yok, korkakça ve haince yola mayın döşüyorlar. Bu örgütün psikolojisini de yansıtan bir konu. Bu konuda tereddüt olmasın. Seçime gidiyoruz diye bitecek sanılmasın. O anlamda da hem seçim güvenliğini sağlayacağız, hem de terör belasına son vereceğiz.

        Hiçbir Kürt vatandaşımızın kaygıya düşmesine gerek yok, her vatandaş eşittir, kimse kimseden üstün değildir.

        Çözüm sürecini halkla yürütüyoruz, o yürür.

        "DEMİRTAŞ'A SÖYLEDİM ŞEHİRLERİN ETRAFINDAKİ YAPILANMALAR KALDIRILACAK DİYE"

        2013 nevruzunda silahlar bırakılsın diye açıklama yapılmıştı. Ülkede olumlu bir hava esmişti. İmralı'ya ziyaretler yapıldı, silahlar bırakıldı mı? Biz Türkiye'de iç huzuru sağlamayı hedefliyoruz. O doğru yapılan işte netice elde edilmemişse, bir grup gitsin İmralı'da görüşme yapsın... Demirtaş'a söyledim, şehirlerin etrafındaki yapılanmalar kaldırılacak diye. Bir taraftan bizi oyalayarak bir süreç ilerletmek, sonradan ayaklanma çağrısı yapmak. Kobani'de ayaklanma çağrısı yapan Demirtaş'tı. Türkiye'de meşru silahlı güçler dışında varolan silahlı gruplar tasfiye edilene kadar operasyonlar devam edecek. Çözüm süreci bizim vatandaşlarımızla yürütülen bir süreçtir, o yürür. Kimsenin ötekileştirilmesine izin vermeyiz. Terörle mücadeleyi yürütürken demokrasiyi korumaya kararlıyız.

        "HDP'NİN HASIM MI RAKİP Mİ OLACAĞI TERÖR ÖRGÜTÜNE VERECEĞİ TEPKİYE BAĞLIDIR"

        HDP'ye oy vereni tahkir eden ifadeyi doğru bulmam. Bugün HDP'ye oy verenler, yarın belki bize oy verecek. Ama HDP teröre destek verirse milletin hasmı olur. Siyasi partiler bizim düşmanımız değil. HDP'nin hasım mı rakip mi olacağı terör örgütüne vereceği tepkiye bağlıdır. Terör örgütüne tepki verirse rakibimiz olur. Teröre destek verirse milletin hasmı olur.El yapımı bombanın esası gübreden yapılıyor. Bunu için çok sıkı bir tedbir alınması lazım. Gübre çiftçinin en temel ihtiyacı. Biz demokrtik bir ülkede bu engellemeyi yapabilir miyiz? Gübrenin bir kısmı çiftçiye gidiyor, bir kısmı da teröristlere gidiyor. Bu bombalar çok kolay tekniklerle yapılabiliyor.

        ŞEHİT MEHMET TURHAL'IN AİLESİNE KAMERALAR ÖNÜNDE ŞEHADET HABERİNİN VERİLMESİ

        Kameralar eşliğinde şehit haberi verilmez. Şehit haberi verilmesi çok ağır bir sorumluluk alanı. Kaymakam ya da vali haber veren postacı değildir. Onlara yukarıdan konuşma hakkına sahip olan bir yetkili de değildir. Oraya gidip acıyı paylaşmak ve sonra emrini, talimatınız nedir diye sormalıdır. Oraya gideceksiniz ve yanınızda kameralar olacak... Bunu kabul etmek mümkün değil. Gerekli soruşturmanın açılması talimatı verdim. Bu bakımdan gerekli her türlü soruşturma yapılacak. Kaymakam ya da vali acıları dindirmek için oradadır, canlı yayın kaydı almak için değil. Şehit haberinin verilmesi konusunda her türlü soruya açık olmamız lazım. Gerekli hukuki ev idari soruşturma yapılacak.

        AK PARTİ'NİN SEÇİM KAMPANYASI

        81 ile gitmemiz zor. Biz halkımıza ulaştık. Daha farklı bir seçim kampanyası düşünüyoruz. Önemli bazı şehirlere gitmek. Kritik illere gitmeyi planlıyorum. Günde 1 miting planlıyorum. Neticesinde bir ay, bu süreci iyi değerlendirmek durumundayız.

        AK PARTİLİ BOYNUKALIN'IN SÖZLERİ

        Bu tür ifadeleri doğru görmem, kim söylerse söylesin. Ama bu da böyle bir kasıtla söylenmiş ifadeler değil. Biraz daha gençler arasındaki bir dost ortamında ifade edilmiş hususlar. Kendisiyle de konuştum. Bu veya bunun gibi ifadeler için hepimizin önem göstermesi gereken hususlar var. Bunu genelleştirmek doğru değil. Ayaküstü söylenen ifadelerden genel bir zihniyet çıkarmak doğru değil. Bizi en çok eleştiren medya organları da olsa destekleyenler de olsa onların güvenliğini sağlamak hükümetin görevi. Tahrik unsuru oluşturmamak kaydıyla her görüş beyan edilebilir.

        ALİ BABACAN'IN VEKİLLİĞİ

        Sayın Ali Babacan'ın vekil adayı olmasını isterdim.

        DÖVİZ KURLARINDAKİ ARTIŞ

        Geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası Başkanı ile görüştük. Dünyada dalgalanma o kadar yüksek ki. Türkiye en az etkilenen ülkelerden. Gelişmekte olan ülkelerin hepsinde ciddi bir dalgalanma var. Kurda dengenin tekrar sağlanması için kısa ve uzun vadede gerekli adımların atılması için çalışma içindeyiz.

        SIĞINMACILARIN YÜRÜYÜŞÜ

        Mülteci sorunu konusunda Türkiye'nin Almanya ile işbirliğine gidip gitmeyeceğine ilişkinBaşbakanDavutoğlu şunları söyledi:

        İki, üç hafta önce MacaristanBaşbakanı'nın makalesi çıktı, kendisi yakın dostumuzdur. Ondan 3-4 gün sonra bir makale yazdım. Daha sonra Sayın Merkel ile görüşmemiz oldu. Tusk'la ayrı ayrı görüşmeler yaptık. Mülteci sorunu artık Türkiye, Avrupa sorunu değildir. Geçmişte oturdukları rahat ortamlarda Türkiye bu sorunu çözsün diye ahkam kesenler, şimdi bu sorunla karşı karşıya kaldı. Almanya'nın bu sorunu artık gördüğünü attığı adımlar gösterdi bize. Suriye krizinin çözümü konusunda atılacak adımlar. Bütün bu gelişmeler Türkiye'nin yaptığı çabayı ortaya koydu. Buraya gelmeden önce ilgili birimlerden arkadaşlarla bir araya geldik. Edirne'ye doğru yürüyen mültecilerle ilgili alınacak tedbirler konusunu gözden geçirdik. Hiçbir insanın, herhangi bir insan onuruna yakışmayan bir davranışla karşılaşmaması için. Dünyanın da buna dikkati gösterip gereken izini vermesi lazım. BM'de bu konuda ilgili ülkelerle görüşmeler yapacağız.

        MESCİD-İ AKSA GERİLİMİ

        İsrail'in Mescid'i Aksa'ya yaptığı baskını değerlendirenDavutoğlu, "Çok kaygılıyım, çünkü bu bir devletin işleyebileceği en büyük terör suçlarından biri. Burada zihniyet anlamında da karşı tarafı yok etme anlayışı var. (Davutoğlu'nun Mescid-i Aksa'ya gittiği tarih) 1983'ün yılından bu yana İsrail'in tutumunu gördüğümde, hedeflerinin Mescidi Aksa'yı yıkmak, sonra Müslümanların elinden zaman ya da belli bir bölümünü almak ve Yahudilere açmak dahi almak üzere planları dikkatimi çekmişti. Kazı faaliyetleri ve orada radikal Yahudilerin yaptığı çalışmalar vardı. re gittiğimde bu faaliyetleri görmek bize ıstırap veriyordu. Müslüman olarak bizi ilgilendirir, kıblemizdir. İnsan olarak ilgilendirir, Kudüs bütün insanlığın hülasasıdır. Kudüs, insanlık kültürünün katliamı yaşanıyor. Hala Kudüs'te Osmanlı Devleti'nden kalan örfle idare edilir, dini mekanlar. İsral'i, uluslararası hukuka sığmayacak şekilde şimdi Müslümanların belli saatlerde Mescid'i Aksa'ya girmemesini planlıyor. Kudüs, Filistin toprağıdır. Mescid'i Aksa Müslümanların kutsal mekanıdır. Bunu dünya gündeminde tutmaya devam edeceğiz. Mescid'i Aksa'nın bir kısmında veya tümünde öğleden önce Müslümanlar girmeyecek, ya da şu kısmını ayıralım Müslümanlar buraya girmesin" dedi.

        Davutoğlu, İsrail'le temasların olup olmadığına ilişkin olarak, "Bazı görüşmeler oldu. Böyle bir zihniyetle nasıl görüşmeler olacak ki? Mescid'i Aksa'yı Müslümanların elinden almak isteyen İsrail'le normalleşmek mümkün mü?" dedi.

        BİNALİ YILDIRIM İÇİN 900 İMZA TOPLANDIĞI İDDİALARI

        Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın genel başkan olması için 900 imza toplandığı iddialarını değerlendirenDavutoğlu, "Ben o günlerde böyle dedikodularla ilgilenmedim, çünkü çok işim vardı. Bir taraftan MKYK, bir taraftan da terörle mücadele ile ilgileniyordum. Ben 3 saate yakın MİT Müsteşarı, Genelkurmay Başkanı veBaşbakanlık Müsteşarıyla bütün operasyonları gözden geçirdik. Salı günü de Van'daydım. Perşembe günü benim için o anda o söylentilerle uğraşmak vazife ihmalidir. Kuzey Irak operasyon yapılıyor, şehit haberleri geliyor. İtibar etmediğimi gösterecek şekilde bin 353 delegenin gönül dolusu coşkusu ve verdikleri destek bana yeter. Onunla ilgilenmeyi zul adlederdim. AK Parti'nin birliği için bu tür dedikodulara itibar etmek yerine dosdoğru yürümek gerekiyor" diye konuştu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ