Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Güneydoğu’ya son 3 ayda, 3 ‘Y’ hâkim olmuş: Yas, yasak, yaşam

        Muharrem SARIKAYA / GAZETE HABERTÜRK

        Fotoğraflar: Veysi IPEK

        Diyarbakır Temsilcimiz Veysi İpek ile Şanlıurfa, Mardin, Batman ve Diyarbakır’ın kent merkezlerini ve bazı ilçelerini silah sesleriyle yasaklar arasında dolaştık. Parlamentoda temsil edilen tüm siyasi partilerin il temsilcileriyle görüştük. Şunu belirtmeliyim ki HABERTÜRK olarak hepsinden de ne bir eksik ne bir fazla, eşit ve samimi duygular içinde kabul ve ihtimam gördük. Bu da bölgenin nabzını tutmamızı kolaylaştırdı.

        SOKAKLAR ISSIZLAŞMIŞ ESNAF KAN KAYBETMİŞ

        20 Temmuz Suruç ve 10 Ekim Ankara saldırıları sonrası çok sayıda cenazenin bölgeye gelmesi, çatışmaların ardından şehit ve ölüm haberlerinin artması Güneydoğu’da siyaseti geri plana atmış; her şeyin önüne yaşamı koymuş. 7 Haziran’da var olan seçim havası silinmiş, herkes ekonomi, güvenlik açısından can derdine düşmüş.

        Bir zamanlar cıvıltı içinde olan çarşılar, renk cümbüşüyle dolu sokaklar ve parklar ıssızlaşmış. Açık meydan kahvehanelerindeki kahkahalar yerini sessizliğe bırakmış. Her an başına olumsuzluk gelecek endişesi sessiz yığınlar yaratmış. Bölgenin yaz aylarında önemli geçim kaynağı olan turistin çatışmaların başlaması nedeniyle buharlaşması sıkıntıyı katlayan faktör olmuş. Bölgede kan kaybeden ticaret, esnafı iflas noktasına getirmiş.

        Örgütün çatışmayı kırsaldan kent içine, mahallelere taşıması; “özyönetim” adıyla uygulamaya koyduğu yeni yönetim anlayışını halka anlatamaması; mahallede hendek kazma, kepenk kapama olarak algılanması toplumu usandırmış. ‘Heval’den (Kürtçe yoldaş) halel gelmiş...

        SEÇMEN GİTMEZ KAYGISI?

        Çözüm sürecinin askıya alınması sonucu oluşan barış ortamı bitmiş, sokağa çıkma yasakları birçok yerde evlerin, hatta mahallelerin boşalmasına yol açmış. Seçmenin sadece yerini yurdunu değil, sandığını da terk etmesiyle sonuçlanacak seçim tehlikesi baş göstermiş.

        Bu durum bazı bölgelerde gerçekleşme olanağı yüksek tehdit olarak HDP’nin önüne çıkarken, bazı yerlerde de AK Parti için ciddi sorun teşkil etme ihtimaline dönüşmüş. HDP ve AK Parti dışında bölgede orta yolu sağlayacak üçüncü partinin gelişememesi de siyaseti iki uçlu yapıdan çıkaramamış.

        HASANKEYF’İN KEYFİ KAÇMIŞ

        Önyargılar, her an çatışmaya hazır öfkeli kalabalıklar yaratmış; boş sokaklar, alışverişi olmayan, esnafı dükkânında boş oturan çarşılar yaratmış.

        Örneğin “Baraj biterse iyi gelir elde ederim” diye bekleyen Silvan halkı sokağa çıkamaz hale gelmiş. Bismil, Nusaybin, Kızıltepe, Kulp, Hazro, Sur’da çatışma olağan sayılır olmuş.

        Bir zamanlar eleştirilen şehir girişlerindeki güvenlik noktaları yeniden canlanmış. Sadece seçmenin değil, Gaziantep, Şanlıurfa’nın muhteşem müzelerinin, Deyrulumur’un, Mor Yakup’un, Mor Dımet’in, Hasankeyf’in keyfi kaçmış. Patlamaların getirdiği gürültünün korkusuna, gözyaşı bombalarının ağlatan kokusu bulaşmış. Güneydoğu’da hayat çekilmez bir hal almış.

        HDP'NİN OY ORANINI 'HENDEK'LER DÜŞÜREBİLİR

        Bölgedeki gücü açıkça görülen HDP’nin önündeki en büyük engelse terör örgütü PKK’nın gençlik yapılanması YDG-H... Özyönetim uygulamasına geçildiği gerekçesiyle mahalle aralarına kazılan hendekler, yaşları 14-16 arasındaki gençlerin, “Heval haber yolladı kepenk kapatacaksın” diye esnafa talimatlar yağdırması yurttaşları bıktırmış. Eğer Suruç, Ankara saldırıları, öncesinde de güvenlikli bölge ve sokağa çıkma yasağı uygulamaları olmasaymış, HDP bölgede ciddi oranda zarar görecekmiş. Ancak devletin güvenlikçi uygulamaları, Ankara’da devlet adamlarının söylemleri algıyı tersine çevirmiş, başka öncelikleri öne çıkarmış. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “400 vekil verseydiniz bunlar olmazdı” sözü de HDP’nin karşı propagandasındaki en önemli etken olmuş. HDP’nin 7 Haziran’daki oyuna ulaşmama ihtimali yüksek. Bunun da iki nedeni var; ilki bölgede geçen seçim barajı aşması için destek veren Arap nüfusun çatışmazlık ortamının bozulması nedeniyle HDP’ye tepki göstermesi ve AK Parti’ye yönelecek olması. Sokağa çıkma yasağı ve güvenlikli bölge uygulamalarının yaşandığı il ve ilçe merkezlerindeki seçmenin sandık başına gidemeyecek olması da HDP’nin ikinci handikapı.

        HDP’NİN MÜCADELESİ VEKİL KAPTIRMAMAK

        Bölgede genel kanı, HDP’nin mevcudunu korumak hemen her ilde AK Parti’ye bir fazla vekil kaptırmamak için mücadele ettiği yönünde. Ancak bölgede geçen seçim MHP’den çok daha az oy alan CHP’nin Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun ılımlı ve olumlu tutumu nedeniyle bölgede bu kez üçüncü parti olarak boy göstermeye başlayacağına dikkat çekiliyor. MHP ise AK Parti’nin Genel Merkez yönetimi ve lideri Bahçeli’ye dönük eleştirilerini savuşturmak için çaba gösteriyor. Bölgede en büyük zararı halkın alışverişten uzaklaşması, turistin de buharlaşması nedeniyle müşterisiz kalan esnaf çekiyor.

        MARDİN, BATMAN, SURUÇ

        Dikkat çeken önemli bir durum da çatışmanın sanki bölgenin tamamında varmış gibi algılanması. Bunlardan biri de Suruç ve Batman. Kobani’den göçüp gelen 240 bin kişiyi kucaklayan Suruç, büyük katliamın olmasından önce ve sonra hiçbir çatışmaya tanıklık etmemiş. Daha da ötesi, başarısı herkes tarafından dile getirilen Suruç Kaymakamı Abdullah Çiftçi’nin desteğiyle kurulan, tecrübeli radyocu Arif Faraç’ın başında bulunduğu Suruç FM bırakın ilçeyi bölgenin neşe kaynağı olmuş. Şanlıurfa, Mardin ile modern Avrupa kenti görünümündeki Batman merkezlerinde de çatışmaya hiç rastlanmamış. Ancak çevre ilçelerde yaşanan çatışmanın getirdiği algı onları da aşağı çekmiş.

        BÖLGEDE HDP'NİN TEK RAKİBİ AK PARTİ

        Diğer partilerin varlığı görülmediği için HDP’ye tek rakip parti olma unvanını AK Parti elinde tutuyor. Bölgede hemen her ilde de gücünü koruyor. CHP ve MHP’nin, HDP ile AK Parti arasından sıyrılıp çıkma şansı görünmüyor. Demokratik açılım ve çözüm süreci ile bölgede önemli ilerleme kaydeden, 2011’de birçok ilde önceki bileşenleri ve HDP’ye en çok 1 milletvekili bırakan AK Parti, 7 Haziran’da bunun tersi bir durumla karşılaşmıştı. Şanlıurfa dışındaki illerin hepsinde ancak birer milletvekili çıkarabilmişti.

        Listesinde önemli değişiklikler yapan AK Parti bu seçimde Şanlıurfa dışındaki illerde var olan bir milletvekili sayısını artırmak için çaba gösteriyor.

        Diyarbakır, Mardin ve Batman’da AK Partililer de 2011’deki milletvekili sayısına ulaşmanın çok güç olduğunu kabul ediyor; 3 ilde birer fazla milletvekili çıkarabileceklerini vurguluyor.

        AK PARTİ’NİN OYU ARTABİLİR

        Geçen seçimde üç dönem kuralı nedeniyle liste dışı kalan, önceki seçimde de Bursa’dan Şanlıurfa’ya transfer olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bu seçimde de liste birincisi. AK Parti 12 milletvekilinden 7’sini aldığı Şanlıurfa’daki sayısını artırmak için çaba gösteriyor. Ancak bu artışın 2011 seçimindeki gibi 10 milletvekilini geçmeyeceği, en fazla bir milletvekili artışla sonuçlanacağına vurgu yapılıyor.

        Bölge genelinde dikkate alınacak oya sahip HÜDA PAR’ın seçimden AK Parti lehine çekilmesi, Arap kökenli seçmenin geri dönmesi, Genel Merkez yönetimini eleştiren MHP seçmeninin de teveccüh göstermesi oylarında artış olacağının işaretleri olarak sıralanıyor.

        Ancak, Suruç ve Ankara patlamaları ile sokağa çıkma yasakları ve güvenli bölge uygulamaları gelen oyların bir bölümünü geri çeviriyor. Büyük kentlerde yaşayan seçmenlerden bazılarının sandığa gitmeme eğilimi de eklendiğinde, AK Parti’nin bölgedeki mevcut milletvekili tablosunda çok büyük değişiklik beklenmiyor.

        YARIN: ŞANLIURFA VE MARDİN’DE OY SONUCUNU BELİRLEYECEK 3 ÖNEMLİ ETKEN NE OLACAK?

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ