Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Erdoğan konuşuyor...

        HABERTURK.COM

        Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 29 Ekim törenleri için yapılacak yenilikleri anlatırken, daha önceki dönemde görevde olanları eleştirdi. Erdoğan, "Bunların ise ülkeye ve millete faydaları olmadığı gibi demokrasiye tahamülleri yok. Ağızlarından barış lafını düşürmeyip, ülkeyi kana şiddete boğmaya çalıştıkları gibi devamlı demokrasi derler ama faşistin önde gidenleridir" dedi.

        "Ülkemizdeki bütün muhtarlarla bu şekilde bir araya gelmeyi hedefliyoruz" diyenCumhurbaşkanı Erdoğan muhtarlara hitap etti. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

        29 EKİM KUTLAMALARINDA BİR İLK GERÇEKLEŞECEK

        Birileri muhtarlarla bir araya gelmemizden şikayetçi. Soruyorum niçin rahatsız oluyorsunuz? Simdi burada onları üzecek bir haber daha vereyim. Ülkemizde cumhuriyet bayramları içinde cumhurun yer almadığı kuru devlet törenleri olarak cereyan etmiştir. 28 Ekim günü burada sadece 81 vilayetimizden, halkımızın katılacağı resepsiyon veriyoruz. 81 ilimizde herhangi bir ünvanı olmayan 10'ar vatandaşımızı burada ağırlayacağız. Böylece cumhuriyet bayramını milletin evinde kutlama geleneğini başlatacağız. Bu bir ilk olacak. 29 Ekim günü de mutat törenlerimizi yapcağız. 29 Ekim törenlerini de formatından çıkarıp, 2023 hedeflerimizi ifade eden bir yapıya büründürüyoruz. Artık cumhuriyet bayramlarının kendisi de milletimizle bütünleşecek.

        "ÜLKEYİ KANA BOĞMAYA ÇALIŞANLAR GİBİ FAŞİSTİN ÖNDE GİDENİ"

        Bizi eleştirenler lafa gelince en büyük cumhuriyetçilerdir. En büyük ulusalculardır. Siz cumhur için bugüne kadar ne yaptınız? Buna verecekleri hiçbir cevap yok. Bunların dikili tek ağaçları, eserleri mevcut değil, sadece konuşur, hakaret ederler. Hep bir şey yapıyormuş gibi görüntüler verirler ama avara kasnak gibi ne işe yaradıkları belli değildir. Muhtar dediğin milletle, mahallesiyle güçlü bağı olan, hizmet etme hedefiyle sorumluluk sahibi kişidir. Bunların ise ülkeye ve millete faydaları olmadığı gibi demokrasiye tahamülleri yok. Ağızlarından barış lafını düşürmeyip, ülkeyi kana şiddete boğmaya çalıştıkları gibi devamlı demokrasi derler ama faşistin önde gidenleridir.

        "TAYYİP ERDOĞAN'IN HİÇBİR İŞE KARIŞMASINI İSTEMİYORLAR"

        Kendi istedikleri gibi davranan, millete "bidon kafalı" diyen bunlar değil mi? Bunların demokrasi ile yolu asla kesişmez. Bunlar yıllarca milletten vekalet almadan bu ülkeyi babaların malı gibi yönetmeye alışmışlar. Kamunun tüm imkanlarını kullanmaya alışmıştır. Sosyal, kültürel, ekonomik hiçbir alanda kendilerinden başka kimsenin varlık göstermesini istemiyorlar. Tayyip Erdoğan'ın da hiçbir işe karışmasını istemiyor.

        "DIŞARIDAKİLERİ ANLADIK DA, İÇERİDEKİ MANKURTLAR..."

        Kendi işinize bakın. Muhalif partiler de, PKK da, muhalif aydınlar da bunu istiyor. Bunlar aydın değil, karanlık. Hadi dışarıdakileri anladık da içerideki mankurtları anlayamadık.Biz kendi ülkesine bu derece yabancılaşmış, hatta düşman kesilmiş bu gürühun kavgasının milletin kendisi ile olduğunu biliyoruz. Ben faniyim. bugün varım, yarın olmayabilirim.

        "ÖNCE İNSAN, SONRA DEVLET. ŞİMDİ DÖNEM BU"

        Türkiye'nin kutuplaştığından şikayetlerin sıkıntısı milli iradenin belirleyici olmasındandır.Artık o devirler geride kaldı. Bu milletin inancı yüzünden, kültürüi, şivesi, geleneği yüzünden, kendine hizmetkar olarak gördüğünüz dönemler geride kaldı. Artık tüm kurum, imkanlarıyla bu devlet milletin emrindedir. Önce insan, sonra devlet. Şimdi dönem bu.

        "ATAMAYLA GELENLER, SEÇİLMİŞLERE SAYGILI OLACAK"

        Seçimle göreve gelen bizlerin tek görevi bu millete hizmet etmektir. Şu anda atamayla göreve gelen mi, seçimle göreve gelen mi; seçimle göreve gelen. Atamayla göreve gelenler, seçilmişlere saygılı olacaklar. İşte bunun için ne diyor büyüklerimiz, insanı yaşat ki devlet yaşasın.

        "ALLAH BİZİ BU GAFİLLERDEN UZAK TUTTSUN"

        Devlet yönetiminde yer alan herkesin 'Bugün milletim için ne yaptım' sorusunu kendisine sormalı. Eğer bu soruya bir yanıt bulamıyorsa, o gün boşa geçmiş bir gündür. Allah bizi bu gafillerden uzak tutsun. Her gün bir önceki günün üzerine bir şeyler ilave edeceğiz ki ülkemizin büyümesini devam ettireceğiz.

        "BİZ MAKAM MEVKİ İÇİN YOLA ÇIKMADIK"

        Türkiye'yi 3 kat büyüterek bugünlere geldik. İnşallah 2023 hedeflerine de ulaşacağız. 2053 ve 2071 vizyonumuzu hayata geçireceğiz. Bizim milletimize sözümüz var. Biz makam mevki için yola çıkmadık. Bizim davamız Hakka ve halka hizmet davasıdır. "Koyun beni Hak aşına yanayım, dönen dönsüm ben dönmezem yolumdan" Biz dönmeyiz yolumuzdan.

        "PKK'YA SIRTINI DAYAYANLARA NE ZAMAN DERS VERECEKSİNİZ"

        Türkiye 7 Haziran'da tehlikeye düşen ortamı daha güçlü bir hale getirerek devam etmek zorundadır. Buna tüm halkımızın ihtiyacı var. İşte daha dün Şemdinli'de hastaneyi, okulu, karakolu ne hale getirdiler gördünüz.

        Hakkari'ye havalimanı yaptık, geçen gün terminal binasını taradılar. Tüm kardeşlerime sesleniyorum, barış diyenler acaba Şemdinli'deki bu hastanelerimizi, karakollarımızı, okullarımızı bombalayanlar değil mi? Bir yandan barış diyeceksin, diğer taraftan sırtını dayadığın PKK ile terör estireceksin. Tüm milletime sesleniyorum, 1 Kasım'da sırtını PKK'ya sırtını dayayanlara dersini vermeyeceksiniz de ne zaman vereceksiniz.

        "BUNLAR HANGİ YÜZLE BARIŞTAN BAHSEDİYORLAR"

        Göreve glediğim ilk günden itibaren, şu ana kadar 2 bin 500 hastane vs. yaptık. Bunlarla ilgili görev yapan bir STK bu eylemler yapılırken, bir gün olsun terör örgütünü lanetlememiştir. Daha önce bu hastanelerin ne durumda olduğu belliydi. Biz size modern hastanler inşa ettik. Hakkari'de ben aynı gün iki hastane açılışı yaptık, terör örgütü ve temsil ettiği siyasi parti tehdit ettiler gelmesin halk diye. Hala bu adamlar barış diyor. Sizin barıştan ne anladığınız ortada. Siz barıştan kan anlıyorsunuz.Ya bunlar hangi yüzle barıştan bahsediyorlar. Bunlar tehditle oy alıyorlar. AGİT temsilcileri falan bunları görmezlikten geliyorlar. Raporlarını gayet güzelmiş gibi de veriyorlar. Onlar da desteklerini bu şekilde vermeye devam ediyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar biz rotamızı milletimize göre belirleyeceğiz. İstikrar ve güven ortamının güçlendirilmesi için işçilerimizin, öğrencilerimiz, emeklilerimizin ihtiyacı var.

        "BİZ MUHACİRİ DE ENSARI DA BİLİRİZ"

        Çevremizde yaşananları görüyoruz. Afganistan'ı, Irak'ı biliyorsunuz. Eski İngiltere Başbakanı, 'Irak'tan biz sorumluyuz' diyor, özür diliyor biliyorsunuz. Ve şimdi bunu söylüyor. Suriye için de geçerli. 370 bin Suriyeli öldürüldü. Nerede Batı? Batı ne yapıyor, seyrediyor, kapılarını kapatmış. Bize de 'Çok başarılısız, yardım etmemiz gerek'. Hani neredesiniz. Biz ensar kültürüyle yetiştik. Biz muhaciri de biliriz, ensarı da biliriz. Biz ensar kültürüyle Suriyeli kardeşlerimize kapılarımızı açtık. Irak'tan kaçanlara kapılarımızı açtık. Neden geliyorsun demedik. Hiçbirisine niye geliyorsun demedik. Aşlarımızı, giyimlerimizi onlarla paylaştık. Dünyada bunun örneği yok.

        "DIŞ POLİTİKAMIZ YANLIŞMIŞ, NE YAPACAKTIK?"

        Geliyorlar bize güzel güzel şeyler söylüyorlar, hadi dediğimiz zaman kesenin ağzını açmıyorlar. Bakıyorsun biri konuşuyor 400 milyar euro hibe veriyorlar. Hani? Biz 8 milyar euro harcadık. Bütün bunlar göğüs gerek Türkiye Cumhuriyeti devleti, hükümetidir. Bütün bunları eleştiren aydın gözüken karanlıklar, siyasiler var. Dış politikamız yanlışmış. Ne yapacaktık, seyirci mi kalacaktık?

        "KİMİN NE SÖYLEDİĞİNİ GÖRÜYOR, KAYDEDİYORUZ"

        Menderes'i bu yüzden idam ettiler, Özal'ı bu zulmü o yüzden yaptılar, Sultan Abdülhamit Han'ı hal ettiler. 13 yılda önümüze engeller çıkardılar. Bana da diktatör dediler. Gezi olaylarının, 17-25 Aralık olayları, bölücü terörün hepsinin arkasında aynı amaç vardı. Paralel devlet yapılanması denilen, tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet olan paralel devlet yapılanması. Bunlar bölücü terör örgütü ile beraber hareket ediyorlar. Alçaklıkta sınır tanımıyorlar. Bütün bunlara rağmen ne yaparlarsa yapsınlar, kimin ne söylediğini, ne tavır takındığını görüyor, kaydediyoruz. Vakti, saati, günü geldiğinde herkes terör karşısında tutumunun karşılığını verecektir. Bundan kaçış yok. Bundan kaçsanız bile, ebedi alemde kaçış yok.

        "ANKARA GARI'NIN ÖNÜNDEKİ EYLEMİ ORTAKLAŞA YAPMIŞLARDIR"

        Terör örgütü tüm silahlarının üzerine beton dökene, hepsi sınırlarımız dışına çıkana kadar bu mücadele sürecektir. Kimse bizden ara vereceğimizi beklemesin. Hedef 1 Kasım değil, 1 Kasım'dan sonra da bu operasyonlarımız devam edecektir. İşte bakın bu sabah DAEŞ terör örgütüne karşı yapılan operasyonlarımız. Bizim için PKK farklı, DAEŞ farklı değil. Hepsi aynı bunların. Garın önünde yapılan eylemi de bunlar ortaklaşa yapmıştır. Ama terör örgütünü arkasına alan partinin "katil devlet" demesini anlıyorsunuz değil mi? Niye, yavuz hırsız evsahibini bastırırmış. Bunlar yavuz hırsız. Biz de diyoruz ki el ele vereceğiz. Bunların hiçbir iftiralarına izin vermeyeceğiz.

        AVARA KASNAK NEDİR?

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda muhtarlara yaptığı sırada kullandığı "avara kasnak" ifadesi bir anda günün en çok konuşulan kelimelerinden biri oldu. Avara kasnak, "boşta kalan ve kapalı döngü içerisinde dönen şey. Monotonlaşmak" anlamına gelmektedir. Günlük dilde "aynı şeyi tekrar eden, saman tadı veren konuşma veya iş" için kullanılmaktadır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ