Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan: Irak'ın başvurusu dürüstçe değil

        Erdoğan, "Sayın İbadi, 2014'teki Türkiye ziyaretinde bizimle bunları (DAEŞ'in Musul'a girmesi, Kuzey Irak'a yayılmaya çalışması) konuştuğunda, bizden kendileri için eğitim amaçlı talepleri oldu ve bu talepler sebebiyle de biz bu Başika Kampı'nı kurduk" dedi

        Irak hükümetinin Musul'daki Türk askeri birliğinin değişimine verdiği tepkiye değinen Erdoğan, Irak'ın DAEŞ'in Musul'a girmesi ve Kuzey Irak'ta yayılma politikası izlemesi üzerine Türkiye'den yardım istediğini hatırlattı.

        Erdoğan, "Bildiğiniz gibi 2002 yılı sonunda Irak yine bir sıkıntının içindeydi, o sıkıntının olduğu dönemde de bizden talepleri olmuştu, o zaman bir miktar askerimiz oradaydı. Bu olayda ise olay çok daha farklıydı çünkü bir terör örgütü Musul'a girmişti, daha sonra bir yayılma politikasıyla DEAŞ, Kuzey Irak'ta ağırlıklı olarak bir yayılma içine girdi ve Sayın İbadi, 2014'teki Türkiye ziyaretinde bizlerle bunları konuştuğunda ve bizden kendilerinin eğitim amaçlı talepleri oldu ve bu talepler sebebiyle de biz o zaman Başika Kampı'nı kurduk. Bunların hepsinden bilgileri var, haberleri var" ifadelerini kullandı.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

        "Şimdi adama sormazlar mı, Başika Kampı kurulduğu zaman siz neredeydiniz? O günden bugüne hiç sesiniz çıkmadı ve şimdi bölgedeki bazı yeni gelişmeler üzerine böyle bir adım atıyorsunuz. Biz Başika Kampı'nı güçlendirmek üzere buradaki eğitim ekiplerimizi daha da artırmış olduk ve bunlar tamamıyla bir muharip güç olarak orada değiller, daha çok eğitici olarak oradalar. Ve olayın tabii birkaç boyutu var, hava boyutu var, kara boyutu var, eğit-donat boyutu var. Dolayısıyla, eğit-donatı bizim bu askerlerimiz yerine getirecekler, oradaki muharip güç olarak ise zaten Peşmergeler aldıkları bu eğitimle orada bunu yürütecekler.

        Koalisyon güçleri ise oradaki hava harekatını zaten yürütüyorlar. Uzun zamandır yürütülen birçok operasyon var. Bunlar başta DEAŞ terör örgütüne karşı yürütülen bir süreç."

        Irak yönetiminin konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) taşıma hazırlığı içinde bulunmasının Irak'ın en doğal hakkı olduğunu belirten Erdoğan ancak bunun samimi bir adım olmayacağını açıkladı.

        Erdoğan, "Burada ben Irak'ın bu adımını şu anda İran'ın, Rusya'nın bölgedeki attığı adımlar üzerine atılmış bir adım olarak görüyorum ama inanıyorum ki BMGK, bu atılan adımın samimi olmadığını zaten görecek ve onlar da kararlarını buna göre vereceklerdir" dedi.

        Türkiye'nin baştan beri Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı duyduğuna dikkati çeken Erdoğan, bu bütünlüğün korunması için her türlü adımın atıldığını ve bunun her platformda gündeme getirildiğini hatırlattı.

        Erdoğan, Başika Kampı'ndaki Türk askerlerinin sayısının artıp artmayacağının sorulması üzerine, eğitimi verecek subayların ve askerlerin sayısının belirleyici olacağını söyledi.

        Eğit-donat çalışmasını yürütenlerin güvenliğinin de söz konusu olacağını belirten Erdoğan, "Bu eğit-donatı yaptıracağınız asker, subay, bunların sayısına göre bu değişir. Yani bu sayı yetmeyebilir, daha da bunun artması gerekebilir. Bir de tabii, o eğit-donat çalışmasını yapanların güvenliği de söz konusu. Dolayısıyla yeterli sayı neyse o sayı kadar orada eleman, araç-gereç bulundurulacaktır" ifadelerini kullandı.

        "IRAK'TAKİ GELİŞMELERİN ALTINDA SURİYE'DEKİ GİBİ MEZHEPÇİ BİR YAKLAŞIM VAR"

        Erdoğan, bölgede mezhepçilik temelli politika güden ülkelere işaret ederek, Türkiye'nin mezhepçilik karşıtı olduğunu vurguladı.

        Uzun zamandır özellikle Kuzey Irak Yerel Yönetimi'nin birçok hakkını kaybettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların haklarının verilmesi gerektiğini anlattı.

        Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Bölgede yaşayan Araplar yine Irak'ta birçok haklarını kaybetmiş durumda. Yani adil bir yönetim anlayışını maalesef göremiyoruz şu anda Irak'ta ve bundan dolayı da halkın oradaki ciddi bir kısmı endişe içinde ama biz bugüne kadar Irak'ın tümüne kardeşlerimiz olarak baktık ve şu anda 300 bin Iraklı bizim topraklarımızda ve bizim kamplarımızda.

        Biz bu kamplarda onlara bakıyoruz, onların bütün gıdaydı, giyimdi, kuşamdı, sağlıktı, bütün bu ihtiyaçlarını biz karşılıyoruz, 300 bin insan... Bunu başkaları karşılamıyor. Yani eğer bunu göremiyorlarsa, bu nankörlüktür."

        Erdoğan, Rusya-İran-Irak yönetimlerinin üçlü olarak bölgede ekip oluşturduğunu ve bu ekibin oradaki gelişmeleri Irak merkezinden, Bağdat'tan takip ettiğini anlattı.

        Bunun içinde İran ve Rusya'nın zaten var olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Irak, malum oradaki yönetim ve müşterek olarak bunu şu anda yürütüyorlar ve burada adeta bir mezhebi otoritenin ihdas edilmesi olayı var. Sünniler, Irak yönetiminde ciddi bir konumda değiller, devlet dairelerinde Sünniler Irak'ta maalesef ciddi yönetimde değiller" ifadelerini kullandı.

        Bunun ilk başta farklı başladığını ama daha sonra tamamen mezhepçi anlayışla geliştiğini aktaran Erdoğan, bu durumun Irak ve çevre ülkeleri ciddi olarak üzdüğünü söyledi.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte bunun sıçradığı yerlerden bir tanesi de Suriye'dir, Suriye'deki gelişmelerin altında da maalesef bu mezhepçi yaklaşım yatmakta, bunun bedelini de ne yazık ki çok ağır bir şekilde bölge ödemekte, İslam dünyası ödemektedir" görüşünü paylaştı.

        Erdoğan, "Irak, şu anda İran'la böyle bir mezhepçilik başlığında maalesef, üzülerek bunu müşahede ediyoruz, işbirliği halindedir ve bu işbirliği aynen Suriye'de de devam etmektedir. Suriye'deki sıkıntının altında ne yatıyor? Yine mezhepçilik yatıyor" dedi.

        "DAEŞ BAHANE EDİLEREK SURİYE'YE GİRİLDİ"

        Erdoğan, "Rus savaş uçağının düşürülmesinin Washington'un bilgisi ve koordinasyonuyla mı olduğu" sorusuna ise "Öyle bir şey yok ama daha sonra tabii ki bilgilendirdik" yanıtını verdi.

        Bölgenin ateş çemberi içinde olduğunu ve DAEŞ bahanesiyle bölgeye, Suriye'ye girildiğini belirten Erdoğan, "DAEŞ'le Rusya'nın ciddi manada çatışması veya DAEŞ'e yönelik bir operasyon söz konusu değil" dedi.

        Rus uçaklarının ağırlıklı olarak Türkmenlerin yaşadığı bölge, Lazkiye'nin kuzeyi, Kızıldağ ve Türkmendağı bölgesinde uçtuğunu ve buraları vurduğuna işaret eden Erdoğan, asıl DAEŞ'in olduğu yerlerde Rus uçaklarının böyle bir girişimde bulunmadığını dile getirdi.

        Erdoğan, "Bizler bunları tabii haritalar üzerinde, özellikle bu konuyla ilgili olarak radar üssünün bizlere vermiş olduğu belgeler üzerinden tüm dünyaya gösterdik ama daha sonra gördük ki aynı şey tabii NATO'da tespit edilmiş vaziyette, onlarla da bizimkiler tam uyumlu" şeklinde konuştu.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, aidiyeti ve milliyeti belli olmayan iki uçağın Türkiye sınırına doğru geldiğini ve gerekli uyarıların yapıldığını ifade etti.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ