Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Başbakan Davutoğlu yer ve tarih verdi!

        GAZETE HABERTÜRK

        Başbakan Ahmet Davutoğlu, Doğu ve Güneydoğu’da terör operasyonları bittikten sonra huzur ve demokrasi için başka bir isim gündeme geleceğini belirterek, bunun, “sürdürülebilir huzur dönemi” olduğunu söyledi. Başbakan Davutoğlu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden gelen iş dünyası temsilcileriyle Çankaya Köşkü’ndeki akşam yemeğinde bir araya geldi. Yemek öncesi konuşan Başbakan Davutoğlu özetle şunları söyledi:

        SİZLERE İLK TAAHHÜDÜM: Başbakan olarak size ilk taahhüdüm, son nefesime kadar taviz vermeyeceğim, temel taahhüdüm her bir vatandaşımızın birbirine eşit olduğu, birinin diğerinden ayrı bir yer tutmayacağı taahhüdüdür. Allah, millet şahit olsun ki hiçbir vatandaşımız etnik veya mezhebi aidiyeti dolayısıyla farklı muameleye tabi tutulmayacaktır. Türkiye’nin her bir bölgesini bir bütün olarak görüyoruz, her bir şehrini, ırmağını, dağını birbirinin kardeşi olarak ihdas ediyoruz. Diyarbakır Ulu Cami’nin Bursa Ulu Cami’nden hiçbir farkı yoktur. Uludağ’ın Ağrı Dağı’ndan, Fırat’ın Sakarya’dan, Dicle’nin Yeşilırmak’tan farkı yoktur ve onun eteklerinde yaşayan insanların da o kardeşlerin de birbirinden farkı yok.

        SON NEFESE KADAR MÜCADELE: 28 Şubat şartları yok bu ülkede, 12 Eylül şartları yok. Bir zihniyet değişimi yaşadık. Bu zihniyet değişiminden bir adım geriye gitmeyeceğiz. Biz 90’lı, 80’li yılların şartlarına bu ülkeyi döndürmeyeceğiz. Ama birileri eğer Türkiye’yi Suriye’deki şehirlerin görüntülerine mahkûm etmek isterse, bilsinler ki son nefesimize kadar onlara karşı mücadele eder, Türkiye’nin bir kriz ülkesi haline getirilmesine izin vermeyiz.

        TEK TEK DİNLEYECEĞİM: Biz Bakanlar Kurulu olarak oturduğumuzda, masa etrafındaki arkadaşlarımıza ben bir gün eğer ‘Şu Kürt’tür bu Türk’tür’ diye bakarsam aldığım nefes bana haram olsun. Nasıl ben böyle bir şey düşünmezsem, vatandaşıma baktığımızda da bu ayrımı düşünmeyiz... Varsa bir ayrımcılık işte buradayım. Siirt’ten gelen dostumuz damda yatmaya davet etti. İki hafta sonra Siirt’te olacağım. Her bir vatandaşımızı dinleyeceğim, ‘Ne istiyorsanız yapmaya hazırım’ diyeceğim. Sonra da diyeceğim ki ‘Sizler de bu ülkenin bütünlüğünün sağlanması, barikatların olmaması için bizimle omuz omuza vermelisiniz.’

        • Başbakan Davutoğlu, işadamlarına ekonomik tüm taleplerinin karşılanacağını belirterek, “Ama kamu düzeni konusunda da siz bizim yanımızda olacaksınız. Çünkü kamu düzeni olmazsa biz ne teşvik verirsek verelim ekonomik hayat canlanmaz” diye konuştu.

        HAPİSHANE DEĞİL OKUL AÇTIK: Biz hapishane açmadık. Üniversite açtık. Karakolları değil üniversiteleri artırma yoluna gittik. Onlar ne yaptılar. Üniversite çağındaki çocukları dağlara götürerek tarumar ettiler... O güzelim okulları cephaneliğe çevirip kamu düzenini yok edecek hale getirdiler. 171 hastane yaptık. Cizre’de devlet hastanesine 20 roket atıldı. Ne işi var Cizre’de roketin? Meclis’e gidecek vekil seçiyorlar neyin direnişi bu?

        KİMSE AÇ VE AÇIKTA DEĞİL: Evini terk etmek zorunda kalan bütün vatandaşlarımıza kira yardımı yapıyoruz. Kimse aç ve açıkta değil. Kira yardımı almıyorum diyenler varsa ki işte buradayız, ödemeyi yaparız. Sur’daki esnaflara 5’er milyonluk yardımlar gönderildi. Daha fazlasını yapacağız. Diyarbakır dünyanın örnek şehirlerinden biri haline gelecek. Hep beraber yapacağız. Talep ettiğiniz hususlar neyse operasyon süresi tamamlandıktan sonra; huzur ve demokrasi, bizim için bir başka isim gündeme gelecek; sürdürülebilir huzur dönemi.

        AĞITLARA KATILIYORUM: Türk ve Kürt çocukları sizlerin huzuru için orada şehit düşüyorlar. Bazıları Kürt annelerinin bazıları Türk annelerinin bağrına hançer gibi saplanıyor. O şehit analarının Türkçe ve Kürtçe ağıtlarına ben de katılıyorum.

        ÖNCE MİLLETE DUA ETTİM: Güzel şehirlerimizi dünyanın gelip ziyaret ettiği, şiddetten, baskıdan, terörden arındırılmış, demokratik hak ve özgürlüklerin en iyi şekilde yaşandığı şehirler olması için gece gündüz çalışacağız. En önemli taahhüdümüz; yeni bir demokratik dönemin, herkesin özgürce fikirlerini ifade ettiği yeni dönemin başlangıcı olduğunu ifade etmek olacaktır. Allah yolumuzu açık etsin. Medine ve Mekke’deydim... Kâbe’ye girip de Hz. Peygamber’in mihrabına secde edip baş koyduğumda ettiğim ilk dua; ‘Yarabbim bizim kardeşliğimizi daim kıl’ oldu. Ne şahsıma ettim dua ne de aileme ettim dua. Önce bu millete ettim. Sonra da devletim adına; Ya Rab bize öyle bir merhamet ve kudret ver ki, kudretimizle bütün mazlumları koruyalım, merhametimizle bütün mazlumlara bağrımızı açalım. Allah devletimize milletimize zeval vermesin.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ