Özür dileten işkence

Sedef Şenkal DEMİR/GAZETE HABERTÜRK

İstanbul Sancaktepe’de geçen yıl 25 Mart’ta lüks bir sitedeki Ahmet A.’ya ait daire kapısı kırılarak soyuldu. Polis, hırsızı bulmak için güvenlik kamerası görüntülerini inceledi. Görüntülerde inşaat işçisi Kıyasettin K.’nın (46) elindeki poşeti, mavi bir çuvalın yanına koyduğu görüldü. Polis, Kıyasettin K. olduğunu belirlenen şüphelinin evini ‘hırsız’ olduğu gerekçesiyle saat 01.00 sıralarında bastı. Arama izni olmadığı halde eve giren polis memurları T.Ş., Y.D. ve M.Ç. her yeri aradı ve Kıyasettin K.’yı gözaltına alıp Sancaktepe Polis Merkezi’ne götürdü.

POŞETTEN EKMEK ÇIKTI

Dava konusu iddialara göre Kıyasettin K.’ya kamera görüntüsü izletildi. Kıyasettin K., Asayiş Şube Büro Amiri A.O. ve polis memuru Y.D.’ye görüntüdekinin kendisi olduğunu, poşetin içinde ustabaşının her akşam verdiği ekmek ile tahta parçalarının bulunduğunu söyledi. Ancak iddiaya göre 2 polis şüpheliye inanmadı. Elleri arkadan kelepçelenen Kıyasettin K. yumruk ve tekmelerle dövüldü. Kıyasettin K.’nın cinsel organının sıkıldığı, alt tarafı tamamen soyulduktan sonra ayaklarına copla vurulduğu ileri sürüldü. Ensesi, yüzü ve gözleri aldığı yumruk darbeleriyle moraran Kıyasettin K., kendisine ekmek ve tahta parçalarını verdiğini doğrulayan ustabaşı Ekrem Turanlı’nın ifadesi üzerine sabah serbest bırakıldı. Rapor almak için gittiği devlet hastanesinden Kıyasettin K.’ya ‘darp ve cebir izine rastlanmadığı’ yönünde rapor düzenlendi.

RAPORLA SAVCILIĞA GİTTİ

Özel bir hastaneden 20 günlük “İş göremez” raporu alan inşaat işçisi soluğu savcılıkta aldı. Suç duyurusunun ardından Anadolu Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nce, ‘basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde sağlığının ve algılama yeteneğinin bozulduğuna’ dair rapor verildi. Raporda Kıyasettin K.’ya olay sonrası ‘depresif mizaçla giden uyum bozukluğu’ tanısı konulduğu, tanının yaşadığı travmayla ilişkili olduğu belirtildi. Anadolu Cumhuriyet Savcılığı, Asayiş Şube Büro Amiri A.O. ile 3 polis hakkında ‘işkence’ ve ‘birden fazla kişi ile kamu görevlisinin nüfuzunu kötüye kullanarak, geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal etmek’ suçlarından 2 yıldan 12 yıla kadar değişen hapis cezaları istemiyle dava açtı.

POLİS ÖZÜR İÇİN ERZAK GÖTÜRDÜ

Yine iddianameye göre işkenceden 3-4 gün sonra polislerden T.Ş. ve olayda adı geçmeyen polis memuru O.Y., işçinin evine erzak dolu bir poşet götürdü. 2 polis memuru, emniyet adına özür diledi. Ancak Kıyasettin K., poşeti kabul etmedi. Polisler de poşeti evin kapısına bıraktı.

‘BABAMIN HER YERİ MOSMORDU’

Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanık polisler suçlamaları reddederken, tanık ustabaşı Ekrem Turanlı, “O kadar dürüst bir adamdır ki. Bunlar nasıl başına geldi anlamadım. Ben ona her akşam artan ekmek ve yakması için tahta parçaları veriyordum. Emniyette durumu izah ettim” dedi. Müştekiler Kıyasettin ve eşi Nane K.’nın 19 yaşındaki oğulları Hayrettin K. da tanık olarak verdiği ifadesinde “Evimizin her yerini didik didik aradılar. Babamı götürdüler. Ertesi sabah babam geldiğinden her yeri morluklar içindeydi” diye konuştu. Kıyasettin K. karakola ait güvenlik kamerası görüntülerinin getirilmesini istedi. Mahkeme başkanı ise görüntüleri istediklerini ancak silinmiş olduğunun bildirildiğini söyledi. Bunun üzerine sanık polisler, görüntülerin 15 gün içinde silindiğini ifade etti.

SAVCI CEZA İSTEDİ

Mahkeme savcısı da Asayiş Şube Büro Amiri A.O.’nun ‘işkence’ suçundan 3 yıldan 12 yıla, polis memuru Y.D.’nin ‘işkence, haksız arama ve nitelikli şekilde konut dokunulmazlığını ihlal’ suçlarından 5 yıldan 18 yıla, polis memurları T.Ş. ve M.Ç.’ninse ‘haksız arama ve nitelikli şekilde konut dokunulmazlığını ihlal’ suçlarından 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmalarını istedi. Duruşma ertelendi.