Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem "Çocuğum Kasparov olsun" diyorsanız 50 bin TL’yi gözden çıkarın

        Bürde ÖZÇAKIR / GAZETE HABERTÜRK

        Aileler tıpkı sınavlarda olduğu gibi satranç için de özel bütçeler ayırmaya başladı. Hatta şampiyonluk isteyen iddialı aileler yurtdışından hoca getirtiyor, bunun için de yılda ortalama 50 bin TL harcıyor. Çocuğu şampiyon olsun diye işi bırakan anneler de var, özel beslenme programları hazırlayan babalar da... İşte son 10 yılda 650 lisanslı sporcusuyla 317 madalya getiren satrancın Türkiye’de şaha kalkışı...

        Türkiye Satranç Fedarasyonu’nun 2005’te Milli Eğitim Bakanlığı ile protokol imzalamasıyla birlikte ilköğretim okullarında seçmeli ders olarak okutulmaya başlanan satranç artık popüler spor dallarından biri haline geldi. Özellikle Aralık 2005’ten itibaren İş Bankası’nın Türkiye Satranç Federasyonu’na ana sponsor olması bu ilgiyi artırdı ve her yıl yüz binlerce çocuk okullarda bu sporla tanıştı. Türkiye Satranç Federasyonu ve Türkiye İş Bankası işbirliğiyle de okullarda 2007-2015 döneminde 15 bin “Türkiye İş Bankası Satranç Sınıfı” açılırken, satranç öğrenen çocuk sayısı da her yıl ortalama 600 bini buldu.

        ÜNİVERSİTELER DE BURS VERİYOR

        İlköğretimin yanı sıra üniversitelerin de artık satrançta başarılı öğrencilere burs vermesi bu spora ilgiyi artıran nedenlerden biri. Satranç popülerleşirken sporcularını yetiştirmek için de yeni bir sektör oluştu. Aileler çocuklarının tıpkı sınavlarda olduğu gibi bu alanda başarılı olmalarını sağlamak için “kesenin ağzını” da açtı. Bu alanda uzman Rus, Gürcü ve Azeri hocaları çocuklarını çalıştırmaları için davet eden aileler, yılda ortalama 9 bin 600 dolar sadece antrenöre harcadı. Çocuklarını “şampiyonluk yarışı”na sokan ailelerin cebinden çıkan miktar ise 100 bin TL’yi bulur hale geldi. Şampiyonluk hedefindeki ailelerde çocuklarının tüm beslenmeleriyle ilgilenmek, psikolojik destek sağlamak için işi bırakan anneler de oluyor. Aileler turnuvalara hazırlanan çocuklarına özel beslenme programları hazırlıyor, yurtdışına giderken de yanlarında “özel beslenme paketleri” götürüyor.

        İLK ŞAMPİYONA 1886’DA YAPILDI

        Satrancın ilk resmi dünya şampiyonası1886’da yapıldı ve Çek sporcu Wilhelm Steinitz şampiyon oldu. Satrançta alınabilecek en yüksek seviye Büyük Usta (Grand Master-GM) unvanı. Sporcunun uluslararası kuvvet puanı (Elo) arttıkça unvanı da yükseliyor. Elo puanına göre sporcuların aldığı unvanlar şöyle:

        * Büyük Usta (Grand Master-GM) 2500

        * Uluslararası Usta (International Master-IM) 2400

        * FIDE Ustası (FIDE Master-FM) 2300

        * Usta Adayı (Candidate Master-CM) 2200

        * Kadın Büyük Usta (Woman Grandmaster-WGM) 2400

        * Kadın Uluslararası Usta (Woman International Master-WIM) 2300

        * Kadın FIDE Ustası (Woman FIDE Master-WFM) 2200

        * Bayan Usta Adayı (Woman Candidate Master-WCM) 2100

        TÜRKİYE AVRUPA’YA ÖRNEK OLDU

        Avrupa ’da örnek olan Türkiye Satranç Federasyonu, Avrupa Parlamentosu Eğitim Komisyonu ve Avrupa Satranç Birliği (ECU) tarafından Brüksel’de düzenlenen “Okulda Satranç Konferansı” nda, okullarda satranç sporunun yaygınlaştırılması konusundaki çalışmalarıyla adeta Avrupa’yı şah-mat etti. Avrupa’da satranç sporu ile ilgili farkındalığın artırılması, yaygınlaştırılması ve Avrupa Birliği (AB) kurumlarından finansal destek alınması gibi hedeflerle gerçekleştirilen “Okulda Satranç Konferansı”, 24 Şubat’ta Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nda yapıldı. Konferansa Avrupa Birliği yetkilileri, Avrupa Parlamentosu üyeleri, Dünya Satranç Federasyonu (FIDE), ECU ve ulusal federasyon temsilcileri katıldı.

        Konferansta Türkiye’yi TSF Başkanı Gülkız Tulay ile TSF Yönetim Kurulu Üyesi ve ECU Eğitim Komisyonu Üyesi Kasım Yekeler temsil etti. Türkiye’nin yanı sıra Macaristan, Fransa, İtalya, Romanya, İspanya, İsveç, İngiltere, Gürcistan satranç federasyonu temsilcileri ülkelerinde okullarda satrancın gelişmesine yönelik yaptıkları çalışmaları aktardı. Avrupa Birliği ülkelerinde satranç sporunun yaygınlaştırılması amacıyla 2011’den bu yana okullarda yürütülen örnek uygulamaların paylaşıldığı “Okulda Satranç Konferansı” nda Türkiye’de yürüttükleri projeleri aktardıklarını ve Avrupa Parlamentosu’nun takdirini kazandıklarını belirten TSF Başkanı Gülkız Tulay, “Son yıllarda Türkiye’de satranç sporunun yaygınlaştırılmasında çok başarılı sonuçlara ulaştık. Özellikle okullarda yürüttüğümüz projeler ve ulaştığımız sonuçlarla Türkiye’nin Avrupa ülkelerinin önüne geçtiğini gördük” dedi. Tulay, 15 bin okulu ve 2.5 milyon çocuğu satranç sporu ile tanıştırdıkları bilgisini verdi.

        YURTDIŞI BURS

        Tulay, satrançta başarılı öğrencilerin yurtiçi ve yurtdışı üniversitelerden burs alabildiklerini, özellikle ABD’de Rusya üniversiteleri başta olmak üzere satranç takımları olan üniversitelerin burs imkanı tanıdığını ifade etti. Teksas Teknoloji Üniversitesi, yabancı öğrencilere öğrenim ücretinin yüzde 75’ini kapsayan satranç bursu veriyor.

        3 YILDIR BURSLU OKUYOR

        Çocuğunun satrançta başarılarını artırmak için maddi ve manevi çaba harcayanlardan biri de 2015 yılında 10-11 yaş grubunda Avrupa Okullar Şampiyonu Can Unat’ın babası İbrahim Unat. Avukat baba Unat, oğlunu desteklemeye her zaman hazır olduklarını söylerken, şampiyonluğa giden yolun “cep yaktığına” işaret ediyor. Can’ın İzmir’de de il şampiyonu olduğunu ve başarılarından dolayı 3 yıldır burslu okuduğunu ifade eden baba Unat, şampiyonluk serüvenlerini şöyle anlatıyor:

        "Can’ın vücut yapısı fiziksel değil, zihinsel spora uygundu. Annesi satrancı buldu. 7 yaşında temel seviye kurslarla eğitimine başladık. Başarılı olan çocuklar daha sonra özel antrenörle çalışmaya başlıyor. İşte harcamalar da bu seviyede artıyor. Biz de özel antrenör ile çalıştık. Başarı böyle geliyor. Bir süre sona Türkiye’deki antrenörler yetmiyor. Bu kez satrançta iyi olan Rus, Gürcü, Azeri hocalar Türkiye’ye davet ediliyor. Barınma, geçinme masrafları ve maaşı ödeniyor. Sadece antrenör masrafı yıllık 9 bin 600 dolar. Can, yüzlerce yarışmaya katıldı. Ulusal turnuvalar ortalama 3 gün, uluslararası olanlar 10-15 gün sürüyor. Tümü pahalı otellerde oluyor. Küçük turnuvalara yıllık 5 bin TL, open turnuvalara yılda 10 bin TL gidiyor. Senede ortalama 50 bin TL harcıyoruz ve Can 5 yıldır eğitim alıyor. Asgari ücretle geçinen ailelerin bu sporu profesyonel olarak yapması mümkün değil. Tüm masrafları biz karşılıyoruz. Federasyon bir-iki çocuğu kendi bütçesinden yurtdışına götürüyor. Piramidin en üstünde çocuklar yetiştirilmesi için proje çocukların bulunması, yatırım yapılması lazım.”

        Baba Unat, sadece maddi desteğin yeterli olmadığını da vurgulayarak, “Sadece maddi destek yetmiyor. Psikolojik olarak iyi motive edilmesi lazım. Can çok hassas bir çocuk. Morali bozulduğunda da destek oluyoruz. ‘Telafi edersin’ konuşmaları, fıkra, temiz hava, futbol muhabbeti, komik videolar gibi yöntemlerle moralini toparlıyoruz. Can’ın annesi ekonomi master’ı yaptı ama çocuklarının eğitimine vakit ayırabilmek için iş hayatını bıraktı” diyor.

        İDDİALI İKİZLER: IŞIL-IŞIK CAN KARDEŞLER

        Avukat anne Emine Can ile doçent doktor baba Günay Can’ın ikiz çocukları Işıl Can ve Işık Can, yıllardır hem ulusal hem de uluslararası turnuvalarda mücadele veriyor ve derece alıyorlar. 5’inci sınıf öğrencisi ikizler satrancı ağabeyleri Alpin Can’dan öğrendi, sonra özel derslere başladı. İkizlerden Işık Can, uluslararası başarıları nedeniyle “usta adayı” yani Canditate Master (CM) unvanı sahibi. Kardeşiyle birlikte 7 yaşında satranca başlayan Işık, daha ilk senesinde İstanbul ve Türkiye şampiyonlarında üçüncü, dünya okullar arası turnuvasında da birinci oldu. Daha sonra 2 kardeş International Master (IM) Mert Erdoğdu ve Fide Master (FM) unvanlı Tamer Karatekin’den ders almaya başladılar. Türkiye ve dünya şampiyonluklarında dereceler yaptılar. Işık, bu yılki Türkiye şampiyonasında kendi yaş grubunda birinciliği kazanırken, Işıl dördüncü oldu. Cerrahpaşa Halk Sağlığı’nda çalışan baba Günay Can’ın hazırladığı özel beslenme programına göre beslenerek turnuvalara hazırlanıyorlar. Baba Can, çocuklarının satranca hazırlanma sürecini şöyle anlattı:

        "Çocukların özellikle protein ağırlıklı beslenmesine dikkat ediyoruz. Sabahları yumurta, süt, peynir, günlük öğünlerde de mutlaka, et, tavuk yiyorlar. Özellikle pilav ve makarna yemekleri gerekiyor. Taze sebze-meyve yemesine özellikle dikkat ediyoruz. Çünkü Işık yandan da tenis oynuyor bunun için özellikle bir protein ağırlıklı beslenmesi önemli. Turnuva dönemlerinde bol bol C vitamini almalarına özen gösteriyoruz sebze ve meyveyle, onun dışında özel bir beslenme programı uygulamıyoruz, günlük beslenmeleri zaten bu doğrultuda. Bir de yurtdışına çıktığımızda normal beslenme programına uygun yiyecekleri bulamamamız söz konusu olabiliyor. Genellikle yurtdışı turnuvalarına çıkarken yanımıza özellikle kaşar peyniri, beyaz peynir alıyoruz.”

        Işık Can ise satranç sayesinde “çeşitli stratejiler bulma, matematiği daha hızlı kavrama ve problem çözme yeteneğinin geliştiğini” söyleyerek, “Tenis de oynuyorum. Satrançta kazandığım disiplinle teniste de Türkiye üçüncüsüyüm” diyor.

        YILLIK MALİYETİ 100 BİN TL

        Işık’ın Candidate Master (CM) seviyesinde olduğunu hatırlatan anne Emine Can, 2-3 aşama ardından Grand Master (GM) seviyesine ulaşacağını söyleyerek, hayalinin dünyaca ünlü Grand Master Magnus Carsen olduğunu vurguluyor. Anne Can, diğer ülkelerde satranç sporcularının çok kolay sponsor bulduklarını belirterek, “Işık Türkiye şampiyonu olduğu için federasyon masrafları karşılayarak Avrupa’ya gönderiyor. Çocuğu karşılıyor ama bu yaşta tek gönderemiyoruz, kendi ücretlerimizi cepten ödüyoruz. Masraflar yıllık ortalama 100 bin TL’yi buluyor. Bir Magnus olmak için 100 bin TL’nin üzerine çıkarmak gerekiyor. Üstelik 2 çocuk. Çocuklarımız istedikçe bizim boynumuzun borcu. Ama bir süre sonra masraflar bizi de aşıyor. Üstelik böyle yetenekli çocuklar için farklı eğitim modeli olmalı. TEOG, YGS, LYS’ye hazırlık onların başarılarını düşürüyor” diyor.

        4 BİN YIL ÖNCESİNİN SPORU 4 bin yıl önce Mısır’da oynandığı piramitlerdeki kabartmalarda tespit edilen satranç, bugün Türkiye’de popüler bir spor dalı. 10 yıl önce okullara “seçmeli” ders olarak giren satranç, şimdilerde hem öğrencilerin hem de ailelerin gözdesi. Bu ilgi rakamlara da yansıdı. Türkiye Satranç Federasyonu’na (TSF) 2000 yılında kayıtlı olan lisanslı sporcu sayısı bin 400’dü. Bugün bu sayı 81 il ve 295 ilçede 640 bin 37’yi buldu. Lisanslı sporcu sayısıyla satranç, futbolu geçti. TSF; il, ulusal ve uluslararası olmak üzere yılda 5 bin satranç turnuvası düzenlemeye başladı. Federasyon bünyesinde 484 satranç kulübü, 225 eğitim merkezi, 74 bine yakın antrenör, 7 bin hakem bulunuyor. 2000’li yılların başında Türkiye’de “Büyük Usta-Grand Master” unvanına sahip bir tek Suat Atalık varken, bugün Grand Master (GM) unvanına sahip kişilerin sayısı 8’i buldu. Türkiye’de 2 Kadın Büyük Usta (WGM), 19 Uluslararası Usta (IM), 3 Kadın Uluslararası Usta (WIM), 48 Fide Ustası (FM), 7 Kadın Fide Ustası (WFM), 15 Usta Adayı (CM) ve 21 Kadın Usta Adayı (WCM) olmak üzere 123 unvanlı satranç sporcusu bulunuyor. Popülerliği kadar satranç Türkiye’ye uluslararası alanda ödüller de getirmeye başladı. Satranç sporunda Türkiye 2002-2015’te 120 altın, 96 gümüş, 101 bronz olmak üzere toplam 317 madalya kazandı. Bu yazı dizisinde satrancın nasıl yükselişe geçtiğini, ailelerin çocuklarını “usta” haline getirmek için neler yaptıklarını anlatacağız.
        KASPAROV KİMDİR? 1963 yılında doğan Garri Kasparov, henüz 13 yaşındayken Tiflis’te gerçekleştirilen Sovyet Küçükler Şampiyonası’nı kazanmış, 1985’te ise satranç büyük ustası Anatoli Karpov’u mağlup ederek 22 yaşında dünya şampiyonu olmuştu. Kasparov, bu unvana erişen en genç dünya şampiyonu olmasının yanında insan hakları çalışmaları yapan bir aktivist olarak da tanınmaktadır.
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ