Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Başbakan Davutoğlu dönüş yolunda ‘Brüksel’i anlattı: Bu hamlemizi beklemiyorlardı

        Bülent AYDEMİR / GAZETE HABERTÜRK

        Suriyeli sığınmacılar sorununa çözüm aramak için toplanan Türkiye-AB zirvesine, Ankara’nın yaptığı sürpriz teklif ve son dakika hamleleri damga vurdu. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, AB liderlerini hazırlıksız yakalayan hamlesi aslında önceki gece sabah saat 03.00’e kadar süren 6 saatlik Davutoğlu-Merkel-Rutte görüşmesinde olgunlaştı. 24 saati aşan ve sabaha karşı noktalanan görüşmelerde Türk heyeti ne kadar iyi müzakereci olduğunu AB’ye kanıtlamış oldu. Sabaha karşı Brüksel’den dönüş yolunda başta Başbakan Davutoğlu olmak üzere tüm heyetin yüzünde mağrur bir yorgunluk vardı. Başbakan Davutoğlu, sorularımızı yanıtlarken zirvenin perde arkasını da anlattı:

        12 MADDELİK PLAN

        Zihnimde bazı şeyler vardı. Bu tür durumlarda beklenmedik hamle karşı tarafı normalde alamayacağı kararlara yöneltebilir. Giderken arkadaşları uçakta topladım. Onları dinledikten sonra 12 maddelik bir plan söyledim. AB’nin yapacakları, bizim yapacaklarımız. Normal şartlarda bakıldığında kabulü zor olan unsurlar da vardı içinde.

        Zaten Merkel ve Rutte ile akşamdan buluşalım diye konuşmuştuk. Akşam 9’dan gece 3’e kadar 6 saat görüştük; önce biz üçümüz baş başa, sonra onlar çekildi kendi aralarında müzakere. Sonra tekrar üçümüz bir araya geldik. 12 maddeyi Merkel ve Rutte’yle bazı ufak değişikliklerle görüştük.

        BEKLENMEDİK HAMLE

        Böyle bir hamle beklemiyorlardı. Onların daha çok beklediği şey Türkiye neler yaptığını anlatacak... Mülteci geçişini 6 binden bin 800’e düşürdük ama bu da büyük rakam; ayda 60 bin kişi demek neredeyse. Ertesi sabah önce AB Parlamentosu Başkanı Schulz, AB Komisyonu Başkanı Junker ile bir araya geldik. Sonra Çipras ile görüştük ve zirveye gittik. Sabah yeni formül ortaya çıkınca Merkel, “Akışı değiştirelim” dedi. Onların konsey toplantısı yoktu normalde. 12 maddelik planı kendi konseylerine kabul ettirmek için toplantıları oldu. Yemekte bir araya geldik. 28 lidere ne düşündüğümü anlattım, onlar sorular sordu, ben cevaplarını verdim. Sonra ara verdik, bu sefer 28 konsey üyesi toplandı, ben de NATO Genel Sekreteri’ne gittim.

        MERKEL’LE MESAJLAŞMA

        Akşam yemek yiyecektik, o kadar uzun sürdü ki 7’de yemeğe oturacakken, onların 11’e kadar görüşmeleri sürdü. İlginçtir, Merkel’le de arada telefondan mesaj (SMS) gönderiyoruz toplantıya ilişkin. Sonra Merkel’le tekrar yüz yüze konuştuk. Bu sefer tekrar müzakere, bir daha kendi aralarında görüşmeye girdiler; 1’e kadar da o sürdü. Bir-iki şeye itirazımız olmuştu onları çözdük. 4-5 ay öncesine göre Türkiye-AB ilişkileri bir başka düzleme geldi. Mülteci meselesi, Türkiye’nin Avrupa için önemini gösterdi. Türkiye’nin istikrarının ve etrafına istikrar yaymasının Avrupa için ne kadar önemli olduğunu gösterdi.

        AVRUPA ALSIN

        Öyle bir karar alalım ki mültecilerin istismar edilmesini engellesin ama Avrupa’nın mültecileri alma sorumluluğunu ortadan kaldırmasın. Yani kaçak gidişi engellesin. Türkiye’nin mülteci sayısını artırmasın ama düzenli geçişin önü açılsın. Şunu söyledik: Biz Ege’de yakalanan her mülteciyi Suriyeli değilse ülkesine göndeririz. Suriyelileri de kampa koyarız. Bunun karşılığı bizim aldığımız her Suriyeli için bir başka Suriyeliyi mülteci olarak Avrupa’ya alırsınız.

        NASIL SEÇİLECEKLER?

        AB yapacak. Aralarında zaten bir kota dağılımı var. Böylece, ‘Ege ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya gidebiliriz’ ümidini kırmış oluyoruz. Giden herkesi geri alıyoruz. Ayda 10 bin kişi geri aldık. Bunun 5 bini Suriyeli değil, o 5 bini ülkelerine geri göndereceğiz. Geri kalan 5 bini kampa alacağız. Bizdeki 5 bin kişiyi de AB mülteci olarak alacak. Türkiye’deki mülteci sayısında artış olmayacak ama Avrupa’ya gidişler düzenli olacak, yolda sersefil olmayacaklar.

        HAZİRAN'DA VİZESİZ AVRUPA

        Madem geri kabulü hazirandan önce başlatıyoruz. ‘O vakit vize serbestisini Hazirana alalım’ dedik. Ekimde olacaktı, geri kabulü şimdi başlatacağız. Bizim de çıkaracağımız yasalar var, vize muafiyeti en geç haziran sonunda gerçekleşsin. Açıkçası Merkel orada liderlik gösterdi. Çipras’a da “Bu işin en büyük kazananı sensin” dedim. Beni aradı birkaç gün evvel, “Önemli bir adım atacağız ama Brüksel’de çözüm çıkmazsa, Makedonya sınırını da kapatıyorlar. Ben mültecileri Makedonya’dan gönderemeyeceğim, bu zor bir durum. İsterseniz Türk-Yunan zirvesini yapmayalım” dedi. “Merak etme, Brüksel’den iyi bir sonuç çıkar” dedim. Verdiğimiz kâğıt çok büyük bir değişikliğe uğramadı.

        İZMİR'DE TARİHİ ZİRVE

        TÜRKİYE-Yunanistan 4. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ve bakanların katılımıyla İzmir’de yapıldı. Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras İzmir’den tüm dünyaya dostluk mesajı verdi. İki lider, görüşmelerin ardından Başbakanlık İzmir Ofisi’nde basın açıklaması yaptı. Konuşmasına Yunanca “Hoşgeldiniz” diyerek başlayan Davutoğlu, İzmir’in Anadolu’nun Ege’ye uzanan kapısı ve Yunanistan’a en yakın noktadaki bir kenti olduğunu belirterek “Burada dostluk mesajlarımızı, iyi komşuluk mesajlarını, Ege’yi, bir huzur ve refah bölgesi yapma irademizi birlikte sergilemiş iki dost ve komşu halkın birlikteliğini dünyaya göstermiş olduk. Hem son gelişmeleri, AB-Türkiye ilişkilerini, Suriye krizi ve bunun doğurduğu sonuçları ele alma imkânı bulduk. Hem de bundan sonraki gündemimizin ana maddelerini tespit etmiş olduk” dedi.

        TREN-UÇAK- FERİBOT SEFERİ

        Davutoğlu şöyle konuştu: “İzmir ile Selanik arasında feribot seferlerinin başlaması için altyapı çalışmalarımız tamamlanıyor. Selanik ve İstanbul arasında da hızlı tren çalışmasını gerçekleştirmek istiyoruz. Ayrıca Atina ile Ankara arasındaki uçuşlar en kısa sürede başlayacak.”

        Türkiye ile Yunanistan’ın geçmiş tarihlerinin kötü anılarla dolu olduğunu da hatırlatan Davutoğlu şöyle devam etti: “İşbirliğini taçlandırmak için kültür alanında da iki halkın geçmişteki olumsuz hatıralarla değil, güzel hatıralarla anılmalarını istiyoruz. Ders kitaplarımızın düzenlenmesi dahil ortak tarih yazımı konusunda çalışmalar yürütüyoruz. AB-Türkiye ilişkilerinde Yunanistan’ın verdiği desteğe teşekkür ediyorum. Son dönemde göçmen krizinde de Türkiye ve Yunanistan aynı perspektifi paylaşmakta. 2.7 milyon Suriyeli ağırlıyoruz. Bu göçten Yunanistan da doğrudan etkileniyor.

        Önümüzdeki aylarda Ege’nin masumların hayatlarını kaybettiği üzüntü ve dram denizi değil Türkiye ve Yunanistan arasında mutluluğun dostluğun paylaşıldığı bir deniz olmasını diliyoruz. Bu konuda birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Kıbrıs sorununu ve azınlık konusunu dostça ele aldık. Kıbrıs sorunu konusunda çözüme çok yakınız.”

        İzmir’e 95 yıl aradan sonra gelen ilk Yunanistan Başbakanı olan Aleksis Çipras ise, “Bugün İzmir’de, Ege Denizi’ni gören bir balkonda tarihi sorumluluk hissetmekteyim. Bu şehir kültür kavşağını oluşturmakta, tarihi bir şehir. Birçoğumuzun hafızasında savaşları, göçü hatırlatan bir tarafı da var. Biz bu şehrin hafızalarda olumsuz anılarla anılmasını istemiyoruz. Halklarımız için daha iyi gelecek hazırlamak istiyoruz” diye konuştu. Çipras şöyle devam etti: “Biz burada iki hükümet olarak bütün bu olayların kültürel açıdan utanç verici olduğunu belirtmek zorundayız. Bize hiç kimse neyi nasıl çözeceğimizi dikte edemez. Biz bunu gayet iyi biliyoruz. Ve çözmeye kararlıyız. İnsan kaçakçılığı organizatörleriyle de mücadele edeceğiz.”

        Türkiye-Yunanistan arasındaki geri kabul protokolünü güncellediklerini de aktaran Çipras sözlerine şöyle devam etti: “Yunanistan ve Türkiye bu sorunun kaynağı, sebebi değil. Aslında biz göçmenleri misafir ediyoruz. Bizim ülkemizde zorlu koşullar olmasına rağmen medeni yaklaşım sergiliyoruz. Biz ortak tavır sergileyerek bu düzensiz göçmenlerin uluslararası hukuk çerçevesinde Avrupa’ya gitmelerinin yolunu açmak istiyoruz. İki ülke sahil güvenlikleri arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde düzensiz göçü tespit edip organizatörlerin köküne ineceğiz.”

        ‘PSİKOLOJİK EŞİĞİ AŞTIK’

        Yunan gazetecinin sınır ihlaline yönelik sorusunu yanıtlayan Davutoğlu, “22 bakan masa etrafında oturdu ve kendi aralarında görüştü. Bütün konular konuşuldu. Türkiye ile Yunanistan arasında en önemlisi psikolojik eşiği aştık. Var olan konuları da rahatça konuşabilir olduk. Doğu Akdeniz ve Ege’yi dostluk denizi haline getirmek istiyoruz. Avrupa medeniyetinin doğduğu Akdeniz ve Akdeniz’in doğusu üç şehir vardır, Atina, Roma ve İstanbul. Bu kuşağın refah kuşağı olması için beraber çalışacağız” diye konuştu.

        ÇİPRAS'A ONURSAL DOKTORA

        İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), Yunanistan Başbakanı Çipras’a, Avrupa ile Ortadoğu ülkelerinin ekonomik, siyasi, insani krizlerle sarsıldığı bir dönemde toplumlara verdiği olumlu mesajlar ve uyguladığı umut vaat eden politikaları için ‘Politik İktisat’ alanında onursal doktor unvanı verdi. Diplomasını alan Çipras, “Beni buraya davet etmeniz bana büyük onur verdi. Bana böyle bir onur vermeniz beni aşıyor diyebilirim” diye konuştu.

        MUHALEFETE ‘VİZE’ ÇAĞRISI

        Avrupa ile vize muafiyetinin haziran ayında başlayacağını belirten Davutoğlu, “Gereken adımları ve yasaları çıkaracağız. Önümüzdeki iki ay içerisinde ilgili 9 kanunu çıkarmamız lazım. Buradan muhalefet partilerine de sesleniyorum. Bu kanunların acil çıkması lazım. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile konuştuğumda vize muafiyeti için gerekli desteği veririz demişlerdi. Biz bunu martta, nisanda çıkartırsak, Mayıs 1’de Avrupa Konseyi AB Parlamentosu’na sunacak. AB Parlamentosu Başkanı ile bunun için görüştüm. O da “Bize 1 Mayıs’ta gelirse hazirana yetiştiririz” dedi. Sonra da her üye ülkenin parlamentosunda onaylanıyor. Bizim hızımız burada önem taşıyor. Tarihi bir dönüm noktası” dedi.

        HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI

        Davutoğlu, göçmen kriziyle ilgili soruyu şöyle yanıtladı: “Bu göçmen krizi Türkiye’nin ve Yunanistan’ın krizi değil. Herkes elini taşın altına koymalı. Bu düzensiz göçü düzenli hale getirmemiz lazım. Ege adalarına geçmek isterken yakalanan göçmenler Türkiye tarafından alınacak. Ne kadar göçmen alıyorsak düzenli olarak o kadar da göçmen Avrupa’ya gidecek. Ege’den aldığımız göçmenlerden doğan her türlü maliyeti AB karşılanacak. 3 milyar dolarlık fonun yanı sıra ek fonlar da Türkiye’ye tahsis edilecek.”

        'BAKANLAR KURULU'NU İZMİR'DE TOPLAYACAĞIM'

        Davutoğlu, dün akşam AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nın düzenlediği mitingde partililere seslendi. İlk fırsatta Bakanlar Kurulu’nu İzmir’de toplayacağını söyleyen Davutoğlu, “İzmir’i, Başbakanlık Ofisi’nin bulunduğu üçüncü şehir yaptık. Ankara’da olduğumuz gibi burada da hükümet çalışmalarını yürüteceğim” dedi. Türkiye’de tek terörist kalmayıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini belirten Başbakan, “1 Kasım’da millet bize ‘Yüzde 49.5 oyla emanet tekrar sizin’ dedi. Durmadık, beklemedik ve zaferin tadına varalım demedik. Yola revan olduk. Şu an itibarıyla, 1 Kasım öncesinde verilen sözlerin yüzde 82’si gerçekleşmiş durumda. İnşallah mart sonuna kadar hepsi gerçekleşecek” dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ