Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İstanbul 17 Ağustos'un 17. yılında uzmanlar uyarıyor!

        NAGİHAN ALAN - GAZETE HABERTÜRK

        Bundan tam 17 yıl önce, 17 Ağustos 1999’da Türkiye en karanlık günlerinden birini yaşadı. Saat 03.02’de merkez üssü Gölcük olan deprem resmi raporlara göre; 18 bin 373 can aldı, 23 bin 781 kişi yaralandı, 505 kişi ise sakat kaldı. Bu depremde 285 bin 211 konut ve 42 bin 902 işyeri de hasar gördü. Marmara ve ardından 2011 yılında yaşanan Van depremleri de gösteriyor ki, ülkemizde depreme karşı ciddi önlemler alınması şart. Üstelik İstanbul’da 7’yi aşan ve felakete neden olabilecek bir deprem bekleniyorken... Peki, geriye dönüp baktığımızda 17 yıl boyunca depremin yıkıcı etkilerinden en az hasarla kurtulabilmek adına neler yaptık? Kentsel dönüşüm ne kadar etkili oldu? Geldiğimiz nokta ne? İstanbul, 7 ve üstü büyüklüğündeki olası depreme ne kadar hazır? Uzmanlar, “17 Ağustos 1999 depreminde oluşan hassasiyeti unuttuk. Kentsel dönüşümü yanlış uyguladık, yık-yap çözüm değil” diyor. İşte deprem uzmanlarının uyarıları...

        “GÖLCÜK’TEN BETER OLUR”

        Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Okan Tüysüz: “Kentsel dönüşüm yasası sevindirmişti. Ama kentsel dönüşümden çok binasal dönüşüm yaşıyoruz. Toplanma alanları artık bina veya otopark oldu, geriye gidiş var. Yüksek katlı binalara dair yönetmeliğimiz yok, acilen çıkmalı. Başka ülkelerin yönetmeliğiyle bina yapıyoruz. Bu binaların depremde hasar gördükten sonra onarılmaları imkânsız. Yıkyap çözüm değil. İmar planını yenilerseniz tüm çevreyi düzenler yeşil alanı artırırsınız. Bu da kentsel dönüşüm olur. İhtiyacımız olan bu. İstanbul olası depremde Gölcük’ten daha fazla hasar alır. Çünkü bu deprem Gölcük’ten daha yoğun nüfusu ve yerleşimi vuracak. Can kaybı ve maddi hasar daha fazla olacak. 17 Ağustos depreminden sonra oluşan hassasiyet unutuldu. Deprem unutmaya gelmez. Denetlemeye gelince de parasını vererek denetleme olmaz, kamunun görevi olmalıdır.”

        Deniz Jeolojisi Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür: “Şu anda depremle ilgili ne yapılıyorsa büyük ölçüde kentsel dönüşüm şemsiyesi altında yapılıyor. Ama önemli olan depremde en çok etkilenecek yerlerde dönüşüm yapmak. Bunun yerine rantı yüksek yerlerde yapılıyor. Kentsel dönüşüm depreme hazırlanmada önemli ama tek faktör değil. Depremin en büyük tahribatı altyapıya olacak. Ama bu aşamada bir zafiyet görünüyor. Depremle birlikte çevre de geri dönülmez bir kirlilik yaşayacak. Yıkılması muhtemel binlerce binanın evsel atıkları, metalleri enkaz kaldırıldığı zaman denize, toprağa gömülüyor burada oluşacak metal kirlilikleri hava, su ve toprağa karışıyor. İmha edemezseniz çevre felaketi yaşatırsınız. Çernobil’in Karadeniz’de kansere neden olduğu gibi. Marmara sanayi bölgesi. Deprem sanayi tesislerini etkileyecektir. Buralarda patlayıcı kimyevi maddeler var. 99 depreminde de oldu, bu maddeler çevreye yayıldı. Yani iş kentsel dönüşümle bitmiyor.”

        “KENDİLİĞİNDEN YIKILIYOR”

        Jeofizik Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu: “Yüksek yapılar yapılıyor, bu kentsel dönüşüm değil. Bu yapıların yönetmeliği yok ve deprem anında bizlere ne yaşatacağı da meçhul. Çözüm kentsel dönüşümdür yapısal dönüşüm değil. Afet anında toplanma alanı bırakılmadı. Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Zeytinburnu artık deprem görmeden kendi kendine yıkılan binalarla dolu. İnşaat tutkusu sonumuz olmasın. Yüksek binalar çöktüğünde kurtarma ekipleri bile bir şey yapamayacak.”

        1292 BINA GÜÇLENDI

        İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi, 2006 yılından bu yana İSMEP kapsamında 1064 okul, 54 hastane, 115 sağlık binası, 54 idari bina, 37 yurt binası ve 22 so-s yal hizmet binası ile toplam 1292 kamu binasını depreme karşı güçlendirdi veya yeniden yaptı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ