Cumhurbaşkanı Erdoğan: Musul'da koalisyonda yer almakta kararlıyız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya'da toplu açılış ve temel atma töreninde konuştu. Musul operasyonunda koalisyon güçleri içinde yer almakta kararlı olduğunu belirten Erdoğan, "Koalisyon güçleri eğer Türkiye'yi istemiyorlarsa B planımız devreye girer. O da olmuyorsa C planımız devreye girer" dedi. Erdoğan, yeniden gündeme gelen başkanlık sistemi tartışmaları ile ilgili olarak da referandum çağrısında bulundu. Erdoğan'ın açıklamaları:

Toplu açılış törenleri bizim hizmet anlayışımızın adeta bir alameti farikası haline geldi. Bugün de bu geleneği bozmuyor, toplam 2 milyar liralık eserleri buluşturuyoruz.

"KARARLILIĞIMIZ KIYAMETE DEK SÜRECEK"

15 Temmuz, bu yatırımları hazmedemeyenlerin operasyonlarıdır. Bizim uçaklarımızla, bizim helikopterlerimizle vurdular. Şehitler başımızın üstünde. O akşam o bombaları yağdıranlar güçlü olduklarını zannetmişlerdi. Biz milletimizle iftihar ediyoruz. Uçakları da, tankları da susturdunuz. 15 Temmuz'un galibi bu aziz millet oldu. Duracak mıyız, durmayacağız. Yola aynı şekilde devam edeceğiz. Ne zamana kadar? Kıyamete dek bu kararlılığımız devam edecektir.

"3. DARBE GELECEKMİŞ..."

Şimdi konuşuyorlar, 3. darbe gelecekmiş... Bir tane ukala, kendini bilmez köşesinden bir şeyler yazıyor. Ne diyor şair, 'Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan'. 15 Temmuz bunun en güzel ifadesi oldu. Birileri farklı şeyler söylediler. Ne dediler, Almanya'ya, İtalya'ya iltica etti... Bilmiyorlar ki biz bu yolda terbiyemizi alırken; eğer lider taşın arkasına saklanırsa millet dağın arkasına saklanır. 'Meydanlara' dediğimizde, 'Ölümüne' dediğimizde benim aziz milletim 81 vilayette meydanlara yürüdü. Şimdi elektrikler kesiliyor meydana, su kesiliyor meydana... Yahu komut bekleyin. Konya'nın yüreğinin nasıl olduğunu biliyoruz. Herkes meydana dendiği zaman evelallah yine koşarız.

"TANIMLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORDUK"

7 Şubat MİT krizi ile varlığını iyice hisstermeye başlayan kuşatma ile mücadele etmeye başladık. Karşımızdaki güçleri tam olarak tanımlamakta güçlük çekiyorduk.

"YAZIKLAR OLSUN, SENİN NATO'DA ORTAĞIN PYD Mİ!"

Koalisyon güçleri içinde yer alanlar lütfen siz DEAŞ ile mücadeleyi PYD ile değil gelin 63 ülke... 63 ülke bu DEAŞ'ı halledemiyorsa yöneticileri olarak bu işi bırakalım. Burada bir tuzak var, tuzak başka. Oyun bizim üzerimizde oynanıyor. Kusura bakmasınlar biz bu oyuna ne Suriye'de ne de Irak'ta izin vermeyeceğiz. 'Biz PYD ve YPG'ye silah desteğini vermeye devam edeceğiz' diyorlar. Nerede diyorlar, ABD'de seçim kampanyasında. Yazıklar olsun. Senin NATO'da ortağın PYD mi, YPG mi, Türkiye mi? Eğer Türkiye ise bizimle masaya oturacaksın.

"YENİ UYGULAMALAR GELİYOR, BİRKAÇ HAFTA İÇİNDE..."

Bu yapının içinde olanlardan 15 Temmuz'dan sonra gerçek anlamda pişmanlık duyan çok az kişinin olduğunu görüyorum. İnlerine gireceğiz dedik, girdik. Ama bitmedi. Kaçacak delik arayacaklar. Şimdi yeni uygulamalar geliyor. Birkaç hafta içinde göreceksiniz.

"PARLAMENTO NASIL İDAMI KALDIRDIYSA..."

İdam haklı bir taleptir. Batı ne derse desin beni ilgilendirmiyor. Beni milletim ilgilendiriyor. Dünyanın çoğunda idam var mı, var. Milletim şu anda parlamentoya teklif yapıyor. Öyleyse parlamento nasıl idamı kaldırdıysa bunu tartışıp kararını vermelidir.

"MAĞDURİYET EDEBİYATI İLE BEYHUDE UĞRAŞIYORLAR"

Bu ülkeyi bu hale sokanların yakınları mı mağdur? 15 Temmuz gibi bir ihanetin karşısında yapılabileceklerin asgarisi yapılıyor şu an. Türkiye adalet terazisini gözeten bir ülkedir. Bu kardeşinizi öldürmeye gelenleri öldürmüyor, onu yakalayıp adalete teslim ediyor. Mağduriyet edebiyatıyla 15 Temmuz'un hesabının sorulmasının önüne geçmeye çalışan varsa beyhude uğraşıyorlar. Darbe başarılı olsaydı FETÖ mensuplarının bize ve milletimize neler yapabileceklerini çok iyi biliyoruz. Muhtemelen Suriye gibi, Irak gibi bir ülke haline gelmiş olacaktık. Türkiye'yi böyle bir uçuruma sürüklemek isteyenler tutuklanmış, finans kaynaklarına el konmuş çok mu?

"BAŞİKA'YA BİZİ DAVET EDEN SİZSİNİZ"

Bazıları diyor ki 'Başika'dan çıkın, çekilin'. Biz elimizi kolumuzu sallaya sallaya oraya gelmedik ki. Başika'ya bizi davet eden sizsiniz. Bizi Başika'ya davet ettiniz şimdi de 'buradan çıkın' diyorsun. Kusura bakma, orada benim soydaşlarım var. Orada Türkmen kardeşlerim var, oralarda benim Arap, Kürt kardeşlerim var, bize 'gelin diyorlar, bize yardımcı olun' diyorlar ve Sayın İbadi, işte bizi ziyaret geldiğinde bizzat kendisi bu talebini yaptı. Onun üzerine biz de oraya gittik. Şimdi oradan çekilmek... Kusura bakma.

"KOALİSYONDA YER ALMAKTA KARARLIYIZ"

Biz Irak'ta Irak'ın birliği beraberliği için koalisyon güçleri içerisinde yerimizi almakta kararlıyız. Koalisyon güçleri eğer Türkiye'yi istemiyorlarsa B planımız devreye girer. O da olmuyorsa C planımız devreye girer. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir kabile devleti değildir. Bunu böyle bilsinler.

"MİLLETİM BAŞKANLIĞA 'EVET' DİYORSA..."

Fiili bir durumla karşı karşıyayız. Bu durumun zemini 2007 yılında cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesini öngören anayasa değişikliği ile oluşturulmuştur. Şimdi milletim ne diyor? Yapılan kamuoyu araştırmalarına baktığımızda milletim 'başkanlık sistemi' diyor. Milletim diyor. Ben de diyorum ki parlamentodaki siyasi partilerimize, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi?' Milletin. Gelin millete götürelim. Eğer milletim bu işe 'evet' diyorsa 'hayırlı olsun' diyelim ve başkanlık sistemine adımı atalım. Siyaset kurumunun yeni anayasa ve başkanlık sistemi konusunda inisiyatif alması partilerimizi zayıflatmaz, tam tersine güç kazandırır.