Almanya'ya FETÖ, Hollanda'ya PKK tepkisi

Alman İstihbarat Başkanı'nın, 15 Temmuz darbesinin arkasında FETÖ'nün olduğuna ikna olmadığını açıklamasının ardından Almanya Maslahatgüzarı Dışişleri'ne çağırıldı.

Maslahatgüzara Alman istihbaratından gelen FETÖ açıklamaları soruldu.

Dışişleri Bakanlığı'ndan konuyla ilgili şu açıklama yapıldı;

"Almanya Federal Cumhuriyeti (AFC) Büyükelçiliği Maslahatgüzarı bugün Bakanlığımıza davet edilerek, AFC Federal İstihbarat Teşkilatı (BND) Başkanının 15 Temmuz darbe teşebbüsünün arkasında FETÖ’nün bulunduğuna ikna olmadığına dair beyanına ilişkin tepkimiz dile getirilmiştir.

Darbecilerin FETÖ bağlantılarını ortaya koyan ifadeleri, darbe teşebbüsü öncesi ve gecesi kendi aralarında yaptıkları iletişim kayıtları, Akıncılar üssünde yakalanan FETÖ iltisaklı siviller dâhil tüm kanıtlar ortadadır.

Mensubu oldukları FETÖ’nün amaçları doğrultusunda hukukun temel ilkelerini ayaklar altına alan, usulsüz dinlemeler ve sahte belgelerle yüzlerce masum insanı mağdur eden birçok savcı, hâkim, polis başta olmak üzere, yüzlerce FETÖ’cü de halen Almanya’da bulunmaktadır.

Sözkonusu şahsın açıklaması, AFC'nin FETÖ'ye gösterdiği müsamaha ve korumacı yaklaşımın ardındaki zihniyeti ifşa etmektedir."

HOLLANDA'YA TERÖR ÖRGÜTÜ PKK TEPKİSİ

Öte yandanterör örgütü PKK'nın Hollanda'ya eylem yapmasının ardından Dışişleri Bakanlığı'ndankonuyla ilgili şu açıklama yapıldı;

"Hollanda’da Nevruz Kutlaması adı altında PKK terör örgütünün sembolleri ve terörist başının resimleriyle gösteri yapılmasına Hollanda makamlarının müsamaha göstermesi, Hollanda’nın son dönemde ülkemize yönelik izlediği taraflı ve hasmane tutumu ısrarla sürdürdüğünü ortaya koymaktadır.

Topraklarında yaşayan Türk toplumunun Türk yetkililerle bir araya gelmesini engelleyerek, diplomatik ve konsolosluk ilişkilerini düzenleyen Sözleşmeleri ihlal eden, ifade ve toplanma özgürlüğünü gasp eden Hollanda’nın, terör örgütünün, ülkemizde yapılacak referandumla ilgili sloganların da atıldığı gösterisine izin vermesi kabul edilemez. Bu yaklaşım, ülkemize yönelik çifte standartlı uygulamaların yeni bir örneği olmasının yanısıra, anılan ülkenin evrensel değerleri çarpıtan uygulamaları açısından da ibret vericidir"