Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Kılıçdaroğlu'dan flaş iddia!

        HABERTÜRK TV'de Ankara Temsilcisi Ünsal Ünlü ve Tülay Ağaoğlu'nun sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çok çarpıcı açıklamalar yaptı. TSK içinde AK Parti'ye yakın gruplar olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "AK Parti bunları çok iyi kullanıyor. Oradan belgeler geliyor" diye konuştu. İşte Kılıçdaroğlu'nun o açıklamaları:

        Soru: Kamuoyunda 'TSK ne derse CHP destek veriyor' gibi bir algı var. Bu değişecek mi?

        Cevap: Öyle bir algıya ben katılmıyorum. O tamamen hayal ürünüdür. Bu bir kurumdur, Anayasa Mahkemesi, YÖK, BDDK gibi bir kurumdur. Bu kurumun siyasallaşmaması lazım, teamülleri vardır, yasalar çerçevesinde gelişir. Belli bir hıyerrarşi vardır. Orduyu ayakta tutan bu hıyerrarşik yapıdır. Aynı yapıyı bakanlıklarda da görürsünüz. Devleti devlet yapan bu kurumlardır.

        Ordu doğruyu da söyleyebilir yanlışı da söyleyebilir. Büyükanıt'a üstün hizmet madalyası verildi diye hükümeti eleştiren de benim. Her genelkurmay başkanı hükümete muhtıra mı verdi? Muhtıra veren bir genelkurmay başkanına hükümet üstün hizmet madalyası vermez. Bakanlar kurulu kararıyla veriliyor, siz muhtıra verin ben madalya vereyim. Aziz Nesin'in bile aklına gelmezdi. Kalkıp vatandaştan oy istiyorsunuz, erken seçime gidiyorsunuz, darbe olacaktı diyorsunuz. Sonra üstün hizmet madalayası veriyorsunuz. Görevini yaptın, beni mağdur durumuna soktun ben de oyumu aldım, al sana madalya diye.

        Hangi askerle nerede, hangi sıkı ilişkiyi kurmuşuz biz, böyle birşey yok. Bir kez Genelkurmay Başkanı ile birlikte özel uçakla sınıra gittik ve karakolları gezdik, geldik bu kadar. Askerle ilişkimiz budur Hangi takvimde uçacağımıza ilişkin görüşleri de arkadaşlar yaptılar.

        Aksine ben AKP'nin orduyla çok sıkı ilişkileri olduğuna inanıyorum. Ordu içerisinde AKP'ye yakın gruplar var. Özel bilgiler geliyor ordudan, ona göre orduda birşeyler yapılıyor. AKP çok iyi kullanıyor bu unsurları. Yargıda da var, YAŞ öcesi neler yapıldı hep beraber bilmiyor muyuz?

        Soru: YAŞ'ta yaşanan krizle ilgili neler söylemek istersiniz?

        Cevap: Türkiye'de yargı kullanılarak ordu dizayn ediliyor diye söyledim. Olayın ayrıntılarını bilmiyorum, perdenin gerisinde neler oldu? Bazı bilgilerimiz var ama kamuoyuyla paylaşmanın çok doğru olduğunu düşünmüyorum.

        Soru: Bitaraf olan bertaraf olur tartışmasına siz nasıl bakıyorsunuz?

        Cevap: Demokrasi açısından doğru değil kişilere oyunuzun rengini şimdiden açıklayın, ki o da evet beklentisi içinde açıklayın, yoksa ben sizi yok edeceğim. Bu sadece Başbakan'ın ağzından söylenen bir açıklama değil. Benzer bir açıklamayı Egemen Bağış yaptı, Zafer Çağlayan'ın oldu. Memura grev ve lokavt veriyorum neye itiraz ediyorlar diye. Anayasa değişikliğinden sayın Bakanın haberi bile yok çünkü lokavt yok. Bir Başbakan'ın görevi anayasayı anlatır, vatandaş isterse oy verir. Ama işi şantaj boyuntuna getirirsen, 12 Eylül 1980 dönemine geri dönersin, o zamanlar TRT vardı, şimdiki TRT aynı devam ediyor, evet üzerinde yoğun bir kampanya devam ediyordu. Hayır diyenler konuşamıyordu çünkü cesaret istiyordu. İşadamlarına siz oyunuzun rengini açıklayacaksınız diyor, hadi bunu özel bir toplantıda söylese tamam, rica edip destek bekleyebilir. Ama ben sizi yok edeceğim bitaraf olursanız diyorsa demokrasi kültürü hiç gelişmez. Bir kere Başbakan hayır diyen vatandaşları dışlamış olur bu ülkenin yarısı hayır diyecektir. TOBBu örnek alalım. Her partiden insanlar var. Siz kalkıp diyeceksiniz ki Hisarcıklıoğlu açıklama yapsın evet veya hayır veriyoruz diye kıyamet kopar, orası siyasal bir kuruluş değil meslek kuruluşu, meslek kuruluşları objektif yerlerdir. Şimdi olay bitmiş, destek vereceksin yoksa ben seni bitireceğim demek doğru bir olay değil.

        Ensarioğlu değişikliklere evet diyeceğim diye açıklamaa yaptı, ben kendisini arayıp konuştum. Herhangi bir savcı bir işadamının telefonunu dinlese, sonra bu komuoyunda duyulsa, gözaltına alınsalar sonra bırakılsalar. Ben şuanda o savcıyı Danıştay'a şikayet edebiliyorum tekrar. Yeni Anayasa'da bu yok, şaşırdılar bunu duyunca çünkü bilmiyorlar. Bu baskıcı bir Anayasadır. Sabahın 4'ünde evini bas, her türlü işkenceyi yapabilirsin. Örgütlü suçtan al içeriye, aylarca kalsın içeride. Böyle birşey olabilr mi, bütün iş adamlarının düşünmesi lazım. Yargıya başvurma hakkımı elimden alıyorlar. 12 Eylül'ün cesaret edemediği bir olay, AK Parti hükümeti tarafından gerçekleştiriliyor. Memur işten atılıyor, dava açılıyor sendika tarafından, memur geri geliyor. Bu anayasada diyorlar ki davayı memur kendisi açacak. Memur o parayı nereden bulacak? Sendika zor gününde işine yaramayacaksa neden üye olsun ki ona? Bir de buna çağdaş Anayasa diyorlar. Ülkenin önüne ipotek koyacaklar. Yargı bağımsız olmayacak, savcı Adalet Bakanını'nın tümüyle emrinde olacak, çünkü onun korunması Adalet Bakanı'nın elinde.

        TÜSİAD'IN TAVRI

        Soru: TÜSİAD'nı tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?

        Cevap: Geçmişte başka yönetimler vardı onlar tavrnı koymuştur ama referandum Anayasa değişikliği diğer yasalara benzemez. Bir ülkenin üniter yapısını oluşturan ana belge anayasadır. TÜSİAD bu konuda görüşlerini beyan etti, daha önce taslak hazırladı ama bu anayasa AB standartlarında bir anayasa değil.

        AK PARTİNİN ORDUYLA ÇOK SIKI İLİŞKİLERİ OLDUĞUNA İNANIYORUM

        Soru: 30 Ağustos öncesi çok ciddi YAŞ krizi yaşandı. Sonuçta komuta kademesi belirlendi. CHP'ye gelen eleştiri, askerle çok yakın siyaset yapma. Yeni dönemde bir değişiklik olacak mı? Nasıl değerlendiriyorsunuz bu eleştiriyi?

        Cevap: O tamamen hayal ürünü, hangi askerle nerede hangi sıkı ilişkiyi kurmuşuz biz? Böyle birşey yok. Bir kez Genel Kurmay Başkanı'yla özel uçakla sınıra gittik, karakolları gezdik geldik bu kadar askerle ilişki budur. Hangi takvimde uçacağımıza ilişkin görüşleri de arkadaşlar yaptılar. AK Parti'nin orduyla çok sıkı ilişkilerinin olduğuna ben inanıyorum. Özel bilgiler geliyor ordudan, ona göre orduda birşeyler yapılıyor. AK Parti çok iyi kullanıyor, yargının içindeki orduya yakın unsurları. Yargıda da var çünkü, YAŞ öncesi neler yapıldı hep beraber bilmiyor muyuz? Tutuklamalar... Bunlar öncesinde Sayın Başbakan hep Adalet Bakanı'yla görüştü. Adalet Bakanı niye gelir, yargı mensuplarıyla görüşmek için. Bu kadar açık olay.

        Dolmabahçe görüşmesine gerekirse geliriz. Ama burada görünen olay; yargı orduyu dizayn etmek için kullanılmıştır. Adalet Bakanı da bu işin önemli aktörlerinden biridir. işte biz açıkça söylüyoruz.

        Soru: Bundan sonraki genelkurmay başkanının belirlenmesi için mi bu teamüller yıkıldı?

        Cevap:Olayın ayrıntılarını bilmiyorum, perdenin gerisinde neler oldu, bazı bilgilerimiz var ama kamuoyuyla paylaşmanın çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Parti yönetcisi olduktan sonra 27 Nisan bildirisinin doğru olmadığını her yerde söyledim. zaman aşımına uğrmayan bir muhtıra var hesabını sorun dedim. Sordular mı? AKP koro halinde Yaşar Büyükanıt'ı savundu. Niçin? Zaman aşımına uğramadı, muhtıra verdi, büyük sıkıntılar yaşadık dediler. Dünyanın hangi ükesinde bir hükümet bunlara sessiz kalır, olayları soruşturmaz?

        Hanefi Avcı'nın kitabı çıktı, derhal müfettişleri görevlendirdiler. Birisi muhtıra veriyor, gıkınız çıkmıyor. AKP her döneminde sömürü yapar.

        SADECE TÜRBANI DEĞİL, TERÖRÜ DE BİZ ÇÖZECEĞİZ

        Soru: Türban konusunu CHP nasıl çözecek?

        Cevap: Kılık kıyafet ne zamandan beri Anayasa'nın sorunudur? Anayasal zemine taşırsanız doğru değil. Kılık kıyafet her zaman değişebilir. Bir dönem fes, bir dönem kasket vardı. Başbakanın anlamak istemediği yer bu. Kılık kıyafeti kendi sömürü alanı görüyor. Onun çözmesi mümkün değil, çünkü anlamıyor, mümkün değil. Hiç kimse endişe etmesin, biz bu sorunu çözeceğiz. Bu sorunu çözen parti CHP olacaktır. Sadece o değil, terörü de biz çözeceğiz. Çünkü biz toplumsal uzlaşma sağlayacağız, vurduyla kırdıyla değil. Uzlaşma güzel bir şeydir, kimseyi ötekileştirmiyorsunuz. Toplumu germek, acaba buradan iktidarımı sürdürebilir miyim demek yanlıştır, AKP bunu yapıyor, bu yüzden çözemez.

        Soru: Türban konusunda hazırlığınız var mı?

        Cevap: Hazırlık yapan, üzerinde çalışan arkadaşlarımız var. Rapor şeklinde olacak. İşin hukuki, ekonomik, kültürel boyutuna değinen bir rapor çıkacak. Biz bunu hayata geçireceğiz. Ne zaman bilemiyorum sormadım arkadaşlara ama bir ekip çalışıyor. Referandumdan sonraya mutlaka kalır. CHP'nin ekonomi politikası nedir, o konuda da rapor hazırlıyoruz. Ekim ayı içinde inşallah İstanbul'da kendi ekonomi politikamızı da anlatacağız. Güneydoğu konusu henüz kaleme alınmadı ama çalışmalar devam ediyor.

        Terörde aynı şey devam ediyor. 4 ay önce genel başkanlığa yeni geçtiğinizde ilk söyleşide demiştiniz ki 'silahlı tedbirle gelişmez, ekonomik refah geliştirilmeli.' Ne gibi adımlar atılacak?

        3 ile gittiler arkadaşlar. Mardin, Şırnak ve Diyarbakır'a STK'larla konuştular. Sokaktaki sadece yurttaşla bir görüşme olmadı, onlar da olacak. Ben Van'a gittiğimde yurttaşlarla konuştum. Terörden herkes şikayetçi. Bu talep çok samimi dillendiriliyor. İŞsizlik çok ciddi bir sorun. Başka bir derdim yok diyen var. Tarım kesminde müthiş bir çözülme var, tütün yasağı, limit getirilmesi. Bİnlerce aile üretici konumdan çıkmış. Bölgeyi ayağa kaldırmamız lazım. Tek başına silahla çözüm olmadığını 30 yıllık deneyim herkese göstermiştir. Asker ne istediysek verdik, napalım çözemiyor, deniyor. Asker ne istediyse verdik diyor AKP. Siz hükümet değil misiniz, genelkurmay size bağlı değil mi? Neden açıklama yapmıyor diye Genelkurmay'a soruyorlar. Bu ucuz siyasettir, oysa siyaset kurumunun bu konularda çözüm üretmesi lazım. Siz bir araştırma komsiyonu kurdunuz mu, bu sorun nasıl çözülür diye baktınız mı?

        TÜRK HALKI ASLINDA SAĞDUYULU, AYRIŞTIRMAK İSTENİYOR

        Ben bir üst düzey devlet yetkilisiyle görüştüm. Yurtdışından bir terör uzmanı davet etmek istemişler. Söylediği şu olmuş: 3 buçuk yıl istiyorum. 2 buçuk yılını bölgede geçirmem lazım. Olayın ciddiyeti budur. Biz unuttuk, oysa unutulan birşey yok. Eğer siz kararlı bir politika tutarsanız, kamuoyu ve bölge halkı desteği alırsanız, bu sorunu çözersiniz. Yoksa bir çok talep gündeme gelecek, özerklik, bayrak talebi. Tartışmaktan korkmamak lazım. Terör örgütünün koşulsuz silah bırakması lazım. Şuanda özgür bir tartışma ortamı yok. Biri aykırı bir düşüncesini söylese PKK'Lı diye yaftalıyoruz. Türk halkı aslında çok sağduyulu, entegre bir toplum var, o ayrıştırılmak isteniyor. Bizim entegrasyonu güçlü kılmamız lazım. Bu coğrafadaki kimse kendisini farklı olarak görmemli, bir numaralı vatandaş olarak görmeli herkes kendini.

        BAYKAL'IN GÖRÜŞMELERİ

        Soru: Sayın Baykal, Sayın Sarıgül'le görüştü, sonra Özkan'la biraraya geldi. Bu görüşmeler sizi tedirgin ediyor mu? Baykal'la görüşme planınız var mı?

        Cevap: Baykal'ın görüşmeleri normal insani ilişki, CHP Genel Başkanlığı'ndan ayrıldı diye inzivaya çekilecek diye bir kural olmamalı. Ben görüşmelerinden çok mutlu olduğumu ifade ettim. Siyaset kırgınlıklar üzerine gelişen bir kurum olmamalı. Belki geçmişte yaptıklarını sorgulamalı espiri içinde, sayın Özkan da uzun yıllar devlete hizmet etmiş bir Bakan. Ayrılmaz bir parçası olarak devletin, önemli bir kimlik olarak ortaya çıktı. Çok güzel bir olay bu.

        Soru: Solda yeniden birleşme olacak diyorlar. Ne diyorsunuz?

        Cevap: Olabilir, yeni bir oluşum da olabilir. Türkiye özgür bir ülke, siyasal partiler yasası var. İnsanlar yeni bir parti kurabilir biraraya gelip. Ben Sayın Baykal'ın böyle bir oluşumda bulunacağını hiç sanmıyorum.

        Soru: Sav, görevlendirilmediğini söyledi eski genel başkanların, kendisinden böyle bir destek talebiniz olur mu?

        Cevap: Genelge şuydu; nezaketen belli isimler, partiye uzun yıllar hizmet etmiş belli isimler genelgeyle görevlendirilmezler veya diğer milletvekillerini çalıştığı şekilde çalışacaksınız denmez. Eşref Erdem'e çık şunu yap demedik mesela, ona duyduğumuz saygıdan dolayı. Bu bizim yarattığımız bir gelenek değil, CHP'nin kendi kültüründen kaynaklanan bir gelenek. Saygı duymak zorundayız onlara, Sayın Baykal çok önemli bir figür. Deneyimi, hitabeti, kültürü olarak Türk siyasetinde önemli bir isim. Mükemmel de bir insan, örnek aldığım bir insan. Onun görüşmeleri tabi ki haber olacak niteliktedir. Elbette Sayın Baykal arasıra çalışıyor zaten. Onun dışında illerde yaptığımız çalışmalarla ilgili bir genelgemiz vardı, orada isimler olmayınca bu haberler çıktı. Görev isteyen olduğunda kendilerine görev verildi. Biz saygıdan dolayı yazmamıştık.

        Uygun bir ortamda tabi ki kendisiyle görüşeceğim. Gürsel Tekin Genel Başkan Yardımcısı olacak tabi. Buaralar görev dağılımlarının yeniden gözden geçirilmesi lazım ama fırsat bulamadığımız için biraz ertelendi.

        SEÇİMLERİN ERKENE ALINMASI

        Soru: 2011 seçimlerinin bir ay erkene alınması çalışması var. Siz nasıl bakarsınız buna?

        Cevap: Olabilir, zaten 1 ay erken olması zamanında olması demektir. Türkiye seçim sürecine girdi zaten. Takvim işleyecektir dolayısıyla. YSK kendi takvimini uygulayacak, biz kendimizi iktirdara hazırlayacğız.

        ARINÇ'IN SÖYLEMLERİNE TÜMÜYLE KATILIYORUM

        Soru: %80 de hayır çıksa iktidar değerlendirmesi değildir diyor AK Partililer. Siz böyle birşey belirlediniz mi?

        Cevap: Sayınç Arınç'ın söylemlerine tümüyle katlıyorum. Sonuç ne çıkarsa çıksın, olumlu da olumsuz da olsa bizim açımızdan, ben yerimde kalayım diye özel bir çaba harcamam. Bu yetki tamamıyla kamuoyunun takdirine bağlıdır. Bir aday çıkarsa hiç bir zaman adaylığını engellemek girişiminde bulunmam. Tam tersine söz verdim, Parti tüzüğünde yazan rakamı kaldırmayı düşünüyorum. Daha demokratik, özgüveni daha yüksek olan bir parti ve kurmay yaratmak zorundayız. Görevi yapabildiğimiz kadar yapar, yeni adayı saygıyla karşılarız.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ