Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Mayın katliamında provokasyon!

        Zeki DARA - Ahmet KAVAK / HAKKARİ (AHT)

        Hakkâri merkeze bağlı Durankaya Beldesi Geçitli Köyü yakınlarında, köy minibüsünün geçtiği sırada mayın patladı. Patlamada 1’i çocuk, 4’ü kadın 9 kişi öldü, biri bebek 4 kişi de yaralandı. Olay yerine gelen köylüler tarafından, 2 sırt çantası ve iki patlayıcı düzeneği bulundu. Bölgeye gelen güvenlik güçleri ile köylüler arasında arbede çıktı, 2 asker yaralandı.

        Hakkari’nin Durankaya Beldesi’ne bağlı Geçitli Köyü’nden, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 13 kişiyi taşıyan Aydın Erol yönetimindeki minibüs, dün sabah il merkezine gitmek üzere hareket etti. Ancak minibüs, köyün 2 kilometre uzağındaki viraja geldiğinde, saat 09.00 sıralarında asfalt yolda şiddetli bir patlama oldu. Araç patlamanın şiddetiyle parçalanarak hurdaya dönerken, yolcular ise çevreye savruldu. Araçta bulunan sürücü Aydın Erol (30), kardeşi Enes Erol (22), Cane Dayan (50), gelini Semiha Dayan (35), Raife Çiftçi (25) oğlu Nurullah Umut Çiftçi (3) ve Eşref Gür (32), Şirin Kurt (23), Abuzeyt İdem (40) olay yerinde öldü. Özgür İdem, Sudenaz Kurt, 15 aylık Z.K. ve 2 yaşındaki B.D. ise yaralandı.

        BÜYÜK BİR PATLAMA OLDU

        Köyün hemen dışında meydana gelen patlamayı duyan ölen ve yaralananların yakınları ile köylülerden oluşan yaklaşık 500 kişi olay yerine akın etti. Ölenlerin yakınları cesetlerin başında ağıtlar yakarak gözyaşlarına boğuldu. Köylüler, feryat ederek saldırıyı yapanların bir an önce bulunmasını istedi. Yaralılar helikopterlerle Hakkâri Devlet Hastanesi’ne kaldırılıp tedavi altına alınırken, ölenlerin cesetleri de otopsi için hastane morguna kaldırıldı. Yaralılardan bacağı koptuğu belirtilen 15 aylık Z.K., helikopterle Malatya’ya sevk edilerek Turgut Özal Tıp Merkezi’nde tedavi altına alındı.

        KÖYLÜLER ASKERE SALDIRDI

        Olay yerine gelen köylüler, patlama noktasına yaklaşık 15 metre uzaklıkta iki çanta buldu. Sırt çantalarını açan köylüler iki patlayıcı düzenek bulduklarını söylerken, seri numaralarını gösterip faillerin yakalanmasını istedi. Olay yerinde önlem alan jandarma ekipleri çantanın yere bırakılmasını isteyince gerginlik yaşandı. Jandarma havaya ateş açıp kalabalığı dağıtmaya çalışırken, köylüler taş attı. Olayda 2 asker hafif yaralandı. Köylülerin daha sonra çantayı jandarmadan geri almak için karakolu da taşladıkları öne sürüldü.

        PKK SALDIRIYI ÜSTLENMEDİ

        Öte yandan, Geçitli Köyü’ndeki mayınlı saldırıyı terör örgütü PKK üstlenmedi. Örgüt, Fırat Haber Ajansı’nda yer alan açıklamada, eylemsizlik sürecinin 20 Eylül’e kadar sürdüğünü savunarak, “Patlatılan mayınla güçlerimizin kesinlikle hiçbir alâkası yoktur. Bu saldırı bir kontra eylemidir” iddiasında bulundu.

        Valilik: Rus yapımı mayın bulundu

        Hakkari Valiliği, meydana gelen mayın patlaması ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “16 Eylül 2010 günü saat 09.05 sıralarında Geçitli Köyü’nden Hakkâri istikametine seyir halinde bulunan, sivil vatandaşlara ait minibüse yönelik, terör örgütü mensupları tarafından yola döşendiği değerlendirilen uzaktan kablo düzeneği ile komutalı ve cinsi tespit edilemeyen patlayıcının patlatılması sonucu, ilk belirlemelere göre 9 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 4 vatandaşımız ise yaralanmıştır. Bölgede yapılan incelemede, içinde çeşitli yaşam malzemesi ve elektronik düzenek bulunan 2 sırt çantası, 2 adet Rus yapımı antitank mayın ve havan mühimmatının içine patlatma düzeneği ile tuzaklanmış C4 plastik patlayıcı madde bulunmuştur. Olayla ilgili inceleme ve soruşturma devam etmektedir” denildi.

        ‘Gizli görüşme’ ortaya çıktı

        Hakkari’deki mayın saldırısının ardından bir açıklama yapan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’den randevu almıştık” dedi.

        Hakkari’de meydana gelen ve 9 kişinin yaşamına mâl olan mayınlı saldırının ardından,

        BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tan çok tartışılacak bir iddia geldi. Demirtaş, patlama olmasaydı Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüşeceklerini açıklayarak, “Bu görüşmeden sadece bizim telefonlarımızı dinleyenler haberdardı” dedi.

        BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın randevu talebinin iptali ile ilgili açıklamasına Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Demirtaş, Başbakan’dan randevu talep etmişti. Kendisi İstanbul’da olduğu için Başbakan Yardımcısı Sayın Çiçek ve ben görüşecektik” karşılığını verdi. Bakan Ergin, Demirtaş ile varılan mutabakat çerçevesinde görüşmenin bir saat öncesinde basınla paylaşılacağını, bitiminde de ortak açıklama yapmayı kararlaştırdıklarını belirterek, şunları söyledi: “Biz, randevu talebini geri çevirmemek için kabul ettik ama elim hadise gerçekleşince böyle bir olayın doğru olmayacağını kendilerine de bildirdik Görüşme talebi bizden değil, bizzat kendilerinden geldi. Bu, ileride görüşülmeyecek anlamına da gelmiyor.”

        BDP: PROVOKASYON

        Saldırıyı vahşi ve insanlık dışı bir katliam olarak nitelendiren Demirtaş, İçişleri ve Adalet Bakanları’nın Hakkâri’ye giderek soruşturmanın başında durması çağrısında bulundu. Demirtaş, şunları söyledi: “Bu olayın provokasyon olduğu ortadadır. İyi çocuklar sahnededir. Katliamın yaşandığı bölge, arife günü 9 PKK’lının öldürüldüğü bölgedir. O olayla bu olay arasında doğrudan bir bağ vardır. Onu yapanlar kimse bunu yapanlar da onlardır.”

        Olay yerinde bulunan ve askere ait olduğu ileri sürülen materyallerle ilgili olarak Demirtaş, “Bu delillerin iyice incelenmesi, araştırılması lazım. Şemdinli’de yaşanan kitabevi olayına benziyor mu, benzemiyor mu bakılması lazım” şeklinde konuştu.

        Erdoğan, Demirtaş’a sert çıktı

        Erdoğan, BDP Eşbaşkanı Demirtaş’ın Hakkâri’deki patlamayla ilgili açıklamasını eleştirdi ve “Daha önceki patlamada adres göstermişlerdi. Kim çıktı? Bölücü terör örgütü. Burada da yöntem aynı, oyun aynı” dedi.

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da BDP’nin randevu isteğini doğruladı. Erdoğan, BDP’nin talebi üzerine bugün (dün) kendilerine randevu verildiğini belirterek, “Fakat randevu saatinden önce ne yazık ki bu olay (Hakkâri’dekimayın patlaması) gerçekleşti. Daha önce Sayın Türk’ün döneminde yine randevu talepleri olmuştu. O zaman da 13 vatandaşımızı yine şehit etmişlerdi. Bunun olduğu dönemde o 13 vatandaşımızla ilgili de orada adres gösteriyorlar beyefendiler. O dedikleri adreste onların söyledikleri gibi bir şey ortaya çıkmadı. Kim çıktı? Bölücü terör örgütü çıktı ardında. Burada da yöntem aynı, oyun aynı. Bunları artık biliyoruz, alıştık ve şu anda Hakkâri’de yapılanlar farklı şeyler değil, aynı şeyleri yapıyorlar’’ dedi.

        Erdoğan, Demirtaş’ın mayın patlamasının ardından yaptığı açıklamaya ilişkin, “Eşbaşkan olarak eğer bölgede barışı, istikrarı istiyorlarsa, her şeyden önce bu ülkede parlamenter demokrasi içerisinde görev icra edeceklerse, bu yoldan bu ülkede bir mücadele sürdüreceklerse, yapmaları gereken demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti içerisinde, hukuka göre adımlarını atmaktır. Kendilerine göre yeni bir yapı ortaya çıkarma gayretlerine ne bu parlamento müsaade eder, ne bu millet müsaade eder’’ diye konuştu.

        GERGİN BEKLEYİŞ

        Hakkari'de dün yaşanan patlama dolayısı ile bugün esnaf kepenklerini açmadı.

        Hakkari, 55 kilometre uzaklıkta bulunan Durankaya beldesi ile Geçitli köyü arasındaki bölgede meydana gelen, 9 kişinin ölümüne ve 4 kişinin yaralanmasına sebep olan patlamanın gerginliğini yaşıyor.

        Hakkari Devlet Hastanesi morgundu bulunan cenazelerin BDP heyetinin katılımı ile defnedilmesi beklenen şehir merkezinde kepenk açmayan bazı esnaf, iş yerlerine 'Taziye nedeni ile kapalıyız' notları astılar. Gerek Durankaya'da hayatını kaybeden 9 kişi ve gerekse öncesi gün çıkan olaylar sırasında başından kurşunla yaralanan Enver Turan (15) isimli çocuğun, tedavi gördüğü Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bugün hayatını kaybetmesi şehirdeki gerginliği artırdı.

        Cenaze törenleri öncesi polis ve jandarma şehir genelinde geniş güvenlik önlemi alırken huzursuz bir bekleyiş de sürüyor.

        MEZARLAR KAZILMAYA BAŞLANDI

        Hakkari merkeze bağlı Geçitli köyü yakınlarında bir minibüsün geçişi sırasında meydana gelen patlamada yaşamını yitiren 9 kişi için, köyde iş makineleriyle mezar kazılıyor.

        Kent merkezine 28 kilometre uzaklıktaki köyden sabah saatlerinde Hakkari'ye giden Aydın Erol yönetimindeki 65 EN 341 plakalı minibüsün geçişi sırasında yola döşenen mayının patlaması sonucu 9 kişinin yaşamını yitirmesi 4 kişinin yaralanması üzerine, Geçitli köyü sessizliğe büründü.

        Matem havasının hakim olduğu köyde, acılarını yüreklerine gömerek, yaşamını yitirenler için iş makineleriyle mezar kazan köylüler, tek isteklerinin, olayın bir an önce aydınlatılması ve faillerin ortaya çıkarılması olduğunu belirtti.

        Bölgede sırt çantaları ile 2 adet patlayıcı düzeneğinin bulunmasının kafalarında soru işareti oluşturduğunu ifade eden köylüler, patlamadan sonra olay yerine ulaştıklarında 50 metrelik bir alana yayılan ceset parçaları ile karşılaştıklarını söylediler. Köylüler, yakınlarını zamansız kaybetmenin acısını yaşadıklarını vurgulayarak, bu tür olayların bir daha yaşanmamasını arzuladıklarını kaydettiler. Halen olay yerinde bulunan ve 9 kişiye mezar olan minibüs, patlamanın etkisiyle adeta demir yığınına döndü. Patlamanın meydana geldiği yolda ise 1 metre derinliğinde, 2 metre genişliğinde çukur oluştuğu gözlendi. Bu arada, sabah saatlerinden bu yana bölgede güvenlik önlemi alan Jandarma Komutanlığı ekipleri, köye giriş-çıkışları da kontrol altında tutuyor.

        BDP'LİLER YARALILARI ZİYARET ETTİ

        Hakkari Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu ile BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, yaralıları hastanede ziyaret etti.

        Geçitli köyü yakınlarında meydana gelen patlamada yaralanan ve kaldırıldıkları Hakkari Devlet Hastanesinde tedavileri devam eden Doğan Özgür İden, Sudenaz Kurt ve Berivan Dayan'ı ziyaret eden Bedirhanoğlu ile Geylani, yaralıların yakınlarına da ''geçmiş olsun'' dileğinde bulundu.

        Milletvekili Geylani, gazetecilere yaptığı açıklamada, olayı işleyenlerin suç aletleriyle yakalandığını ileri sürerek, konunun takipçisi olacaklarını ifade etti. Patlamada oğlu Aydın Erol ile yakınlarını kaybeden aracın sahibi Cahit Erol ise saldırıyı kimin gerçekleştirdiğini bilmediğini belirterek, olayın bir an önce açıklığa kavuşturulmasını istedi.

        Yaşamını yitiren 9 kişinin cenazesi, yakınları tarafından Hakkari Devlet Hastanesi morgundan alındı. Gazi Mahallesi'nde toprağa verilecek Eşref Gür'ün cenazesi, hastane önünde bekleyen kalabalık grup tarafından omuzlarda taşındı.

        Cenazenin Gazi Mahallesi'ne taşınması sırasında, gruptan bazı kişiler, çevre güvenliğini sağlayan polise taşla saldırdı. Yoğun taş saldırısı üzerine polis basınçlı su ve biber gazı ile grubu dağıttı.

        Eşref Gür'ün cenazesi, Gazi Mahallesi mezarlığında toprağa verildi. Patlamada yaşamını yitirenlerden 4'ünün cenazesinin Geçitli köyünde, 2'sinin merkeze bağlı Bay köyünde, diğer 2 kişinin ise Yüksekova'da toprağa verileceği bildirildi.

        3 CENAZE TOPRAĞA VERİLDİ

        Patlamada yaşamını yitiren 9 kişiden Aydın Erol, Enes Erol ve Abuzeyd İden'in cenazesi, Hakkari Devlet Hastanesi morgundan alınarak, ambulansla Geçitli köyüne getirildi. Cenazelerin toprağa verilmesi sırasında sık sık Kürtçe ve Türkçe, ''şehitler ölmez'' sloganı atıldı. Geçitli köyünde toprağa verilmesi planlanan Şirin Kurt'un cenazesi de yakınlarının isteği üzerine Hakkari'de defnedildi.

        GAZETECİLERE SALDIRDILAR

        Hayatını kaybedenlerin cenazeleri defnedilmeye başlanırken, çıkan olaylarda 2 kişi yaralandı.

        Sabah saatlerinde ilk olarak Eşref Gür'ün cenazesi Devlet Hastanesi morgundan alındı. Kalabalık bir grupla alınan cenazenin mahalle mezarlığına götürülmesi sırasında yaşanan olaylar sırasında 2 kişinin atılan biber gazı fişeklerinden yaralandığı bildirildi.

        BDP yöneticilerinin araya girmesi ile gerginlik sona ererken, Hakkari'ye gelerek olay sonrası gelişmeleri takip etmek isteyen bazı gazeteciler çevredeki kalabalığın saldırısına uğradı. BDP'li yöneticiler, gazetecileri hastane çevresinden

        uzaklaştırarak vatandaşları sakinleştirmeye çalıştı.

        Kalabalık bir konvoy halinde çeşitli sloganlar atan grubun taşıdığı Eşref Gür'ün cenazesi, Gazi Mahallesi Mezarlığı'nda toprağa verildi. Olayda hayatını kaybeden 4 kişinin cenazesinin Geçitli köyünde, 2 kişinin cenazesinin Bay köyünde ve 2 kişinin cenazesinin ise Yüksekova ilçesinde toprağa verileceği bildirildi.

        Patlamada yaralananlardan 15 aylık Zeynep Kurt'un yoğun bakımda tedavisi devam ediyor. Hastanede tedavisine devam edilen küçük Zeynep'in, sol ayağının bir iki parmağını ya da cildinin bir kısmını kaybetme riski taşıyor.

        İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde çocuk yoğun bakım servisinde yatan Zeynep Kurt'un amcası Yalçın Kurt, dünden bu yana eşi ile birlikte Zeynep'in başında beklediklerini söyledi. Zeynep'in babası Hamit Kurt'un (26) ise patlamada hayatını kaybeden eşi Şirin Kurt'un cenazesi nedeniyle Hakkari'de olduğunu anlatan Yalçın Kurt, Zeynep'in ablası Sudenaz Kurt'un (3) da olayda yaralandığını ve Hakkari Devlet Hastanesinde tedavisinin sürdüğünü belirtti.

        Yalçın Kurt, şöyle konuştu: ''Sudenaz, Zeynep gibi hastanede yatıyor. Hayati tehlikesinin olmadığını öğrendik. Ama annesini kaybetti. Babası da Hakkari merkezde esnaf olarak çalışıyor. Annesi 23 yaşında idi. Daha 23 yaşında hayata gözlerini yumdu. Ölüm hepimizin sonu, kaçınılmaz bir sonuç ama Allah göstermesin. Bu şekilde bir ölümü sanıyorum kimse hak etmiyor. Bir şekilde bu olayların artık bitmesi gerekiyor. Bu barış ortamının sağlanması gerekiyor. Yoksa çok daha kötü sonuçlarla çok daha kötü olaylarla karşılaşabilecek bir durumdayız. Coğrafi olarak da Hakkari sınır bölgesinde olması sebebiyle çok riskli bir konumda. Devletin artık bu konulara bir çözüm getirmesi, bir şekli ile artık bu çözüm nasıl olur, ne şekli ile olur, bu sorunlara bir çözüm getirmesini ümit ediyorum. Beklentimiz umudumuz o. Bizim yüreğimiz yandı. Acı çekiyoruz. Bir yaşındaki bir bebeğin başındayız. Ayaklarının kesilme riski vardı. Allah'tan buna gerek olmayacağı bilgisini aldık. Başkaları bu acıyı yaşamasın. Yeter artık.''

        "ANNESİNİ EMİYORDU"

        Zeynep'in anne sütü emdiğini anlatan Yalçın Kurt, ''Annesini emiyordu. Zaten en büyük sıkıntımız şu an en çok düşündüğümüz konulardan biri buydu. Ayaklarını kurtarmayı, bir de anne sütünü düşünüyorduk. Anne sütünü bir şekilde tedarik etmeye yönelik bakacağız. Bir süt anne tedarik edeceğiz'' dedi.

        Zeynep'in ameliyatını yapan İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karakaplan da, gazetecilere yaptığı açıklamada, dün patlamanın ardından Turgut Özal Tıp Merkezine getirilen Zeynep Kurt'un acil serviste ilk müdahalesinin yapıldığına değindi.

        Karakaplan, şu bilgiyi verdi: ''Acil servisteki değerlendirme neticesinde hastanın her iki bacağında ve sol ayağında kırıkları olduğu görüldü. Yine patlamanın etkisi ile her iki ayağında yumuşak doku ve cildi içeren parçalanmaları mevcuttu. Yaralanması mevcuttu. Hasta hemen cerrahiye alındı. Gerekli cerrahi tedavileri yapıldıktan sonra yoğun bakıma alınan hasta şu anda yoğun bakımda tedavi altında. Hayati tehlikesi hemen hemen geçmiş durumda. Şu anda takip ediliyor. Hasta yoğun bakımda. Sağ ayağının durumu iyi herhangi bir kesilme riski yok. Yalnız sol ayağındaki parçalanma fazla olduğu için ayağının büyük bir kısmı kurtulacak. Ama bir iki parmağını veya cildinin bir iki kısmını kaybedebilir. Yalnız tabi bu da yüzde 50 ihtimal. Düzelme ihtimali her iki ayağında daha büyük ihtimalde.''

        AJANSLAR

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ