Profesör Çeker'e CHP'den tepki!

Zafer SAMANCI / KONYA (AHT)

"Dekolte ve erkekleri tahrik edici şekilde giyinen kadın tacize uğruyor ise tacize uğrayan kadın, tacizi yapan erkek kadar suçludur" diyen Prof. Dr. Orhan Çeker'e, CHP Konya İl Kadın Kolları basın toplantısı düzenleyerek tepki gösterirken; öğrencileri ise Çeker'e destek verdi.

Tacizde kadının dekolte giyinmesinin de etkisi olduğu yönündeki açıklamalarıyla Türkiye gündemine oturan Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker'e tepkiler sürüyor. CHP İl Kadın Kolları Başkanı Sabiha Akın, parti il binasında düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamalardan dolayı Çeker'e tepki göstererek kamuoyu önünde tüm kadınlardan özür dilemesini istedi. Akın, ''Dekolte göreceli bir kavramdır, kimine göre kısa kollu bir bluz dekolte, kimine göre ise mayo bir dekoltedir. Cinsel suçların bu tür kriterlere göre değerlendirilmesi yanlış olup, bu kriterler suça meşruluk kazandırmaktan başka bir şey değildir. Bugün dünyada yalnızca dekolte giyinen kadınlara tecavüz edilmiyor, bunun en basit örneği İran'da yaşanan tecavüz olaylarıdır. Sayın Çeker yaptığı bu talihsiz açıklamayla dünyada en iğrenç suçlardan biri olan tecavüzü başka bir boyuta taşımaktadır'' dedi.

Dünya genelinde 18 aylık çocuktan 80 yaşındaki kadına kadar birçok insanın tecavüze uğradığına dikkat çeken Akın, ''Bu hasta ruhlu insanlar yaşlı genç, çocuk, erkek, zihinsel veya bedensel özürlü birçok insanımıza tecavüz etmektedir. Hatta günümüz toplumunda hayvanlara bile tecavüz eden insanlar bulunmaktadır ki, hangisinin hayvan olduğu tartışılır. Asla kabullenilemez bir suç olan tecavüzü açıklamalarıyla meşru hale getirenleri şiddetle kınıyoruz. Prof. Çeker'in kamuoyunda tüm kadınlardan özür dilemesini bekliyoruz" dedi. Akın, bir basın mensubunun "Hadım yasasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine ''Ülke adım adım şeriata gidiyor'' yanıtını verdi.

ÖĞRENCİLERİNDEN DESTEK

Prof. Dr. Çeker'e öğrencileri ise destek verdi. Öğrencilerden bazılarının görüşleri şöyle:

Elif Ekmekçibaşı (24) İlahiyat Fakültesi Yüksek Lisans Öğrencisi: "İslamiyet'te olduğu gibi ahlaki anlamda da yaşam kuralları arasında giyim kuşam adabı da bulunmaktadır. Hocamız kimsenin kıyafetine karışmamakla birlikte bilimsel anlamdaki bir tespitini görüş olarak dile getirmiştir. Ben şahsi olarak hocamın konu hakkındaki görüşlerine sonuna kadar katılıyorum. Kimseye şunu giyin bunu giymeyin demiyor. Sadece bilimsel bir durumu vaka olarak ortaya koyup Müslümanlığın gereğini yerine getirerek insanları bu konuda bilgilendiriyor."

Ragıp Naz (23) İlahiyat Fakültesi 4. sınıf öğrencisi: "Konu bir grup medya tarafından tam anlamı ile saptırıldı. Hocamız ülkesini seven, kadına değer veren ve bunu her dersinde bize mutlaka öğütleyen biridir. 'Cennet anaların ayağı altındadır. Sakın annenizi ve tanımadığınız dahi olsa hiçbir bayanı incitecek hareket ve sözlerde bulunmayın' diyen Orhan hocamızın şuan kadın ve çağ düşmanı gibi gösterilmesi tamamen maksatlıdır. Bilim ve ilim adamı olan hocamızın söylediklerini bizler de her platformda dillendirebiliriz. Bunda hiçbir sakınca yok. Doğru söyleyen 9 köyden kovulurmuş."

Betül Tunçel (21) İlahiyat Fakültesi 3. sınıf öğrencisi: "Hocamızın sözleri doğru bir tespittir. Ne yazık ki bir bayan olarak bu tespiti bizler de görmemezlikten gelemeyiz. Ancak hocamızın söyledikleri özellikle çarptırılarak bayanların tepkisine neden olması özellikle sağlandı. Bir grup medya bu konuyu çarptırarak hocamızı çağ dışı bir insan olarak gösterdi. Bu ülkede doğruları söylemek cesaret isteyen bir durumdur. Hocam bu cesareti gösterip gerçeği tüp çıplaklığı ile ortaya koymuştur. Her acı gerçek gibi bu gerçek de birilerinin canını sıktı. Önemli olan gerçeği söylemektir. Hocamızın söylediklerine sonuna kadar katılıyor ve bir bayan olarak onu destekliyorum."

Yakup Pekdoğru (23) Din Kültürü Öğretmenliği 4. sınıf öğrencisi: "Bu ülkede söylemler birinin isteğine göre olmazsa, söylediğiniz gerçek de olsa tepki çeker. Sayın hocamızın tespitinin doğru olduğunu herkes biliyor. Lakin birilerinin hoşuna gitmediği için özellikle konu çarptırılıp hocamızın üzerine geliniyor. Eğer üniversite platformu özgür bir platform ise ki bu söyleniyor. Neden hocamızın özgür düşüncesine saygı duyulmuyor. Biz hocamızın sözlerini saatlerce öğrenciler olarak tartıştık. Söylediklerinde en ufak bir yanlışlık göremedik. Hocamızı bu konuda destekliyor ve yaptığı açıklamaya da katılıyoruz."

Fatih Baykal (22) İlahiyat Fakültesi 4. sınıf öğrencisi: "Hocamız suskun toplumun görüşlerini dile getirdi. Bununla birlikte suçlayıcı bir açıklama değil, sorunun çözümüne yönelik bir açıklama yaptı. Kadının suçlu olduğunu değil, bazı davranış biçimlerinin sakıncalı olduğunu ortaya koyuyor. Doğru söylemenin suç gibi görüldüğü bu dönemde hocamız insanlığın gereğini yapmış, tüm tepkilere rağmen açıklamalarının arkasında durmuştur. Bizler de hocamızın düşüncelerini destekliyoruz."