Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem ''Hayatı etkileyen bir durum''

        TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Antalya'nın Aksu ilçesine bağlı Yurtpınar Mahallesi'nde dün yaşanan dolu ve sel felaketinin Bakanlar Kurulu'nun ilk toplantısında ele alınmasını arzu ettiğini bildirdi.

        TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Antalya'nın Aksu ilçesinde dolu ve selin etkili olduğu Yurtpınar Mahallesi'nde seraları gezdi, mağdur vatandaşlarla görüştü.

        Şahin ve Eker, dün sel sularına kapılan ve bu sabah saatlerinde cesedi bulunan Songül Sazak'ın evini de ziyaret ederek, ailesine başsağlığı diledi.

        Taziye ziyaretinin ardından bir kahvehanede vatandaşlarla bir araya gelen TBMM Başkanı Şahin ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker, burada bir sandalyenin üzerine çıkıp, megafondan halka seslendi.

        Zaman zaman bu tür afetlerle karşılaşmaktan üzüntü duyduğunu belirten Şahin, mala gelen zararın telafi edildiğini ancak sele kapılarak yaşamını kaybeden genç kızın canının geri getirilemeyeceğini söyledi.

        Tarımla meşgul olan vatandaşların, ürünlerinin hasar görmesi halinde 2006 yılında tarım sigortasıyla ilgili yasal düzenleme yapıldığını hatırlatan Şahin, bölgedeki seraları gezdiğini ve ciddi şekilde hasar gördüğünü kaydetti.

        TBMM Başkanı Şahin, yaşanan afeti ''hayatı etkileyen bir durum'' olarak değerlendirerek, şöyle konuştu:

        ''Bakanlar Kurulu'nun ilk toplantısında, bu konunun ele alınmasını arzu ediyorum. Bunu, şahsım ve siz vatandaşlarımız adına arzu ediyorum. Eğer burada 'doğal hayat etkilenmiştir' diye bir karar alırsanız, bunun vatandaşlarımızın kredi borçlarıyla ilgili bir takım iyileştirme sonuçları olacaktır. Onların yeni krediler almak suretiyle şu anda hasar gören seralarını eski haline getirmeyle ilgili bir takım sonuçları olacaktır. O bakımdan Sayın Bakanımızdan bizim istirhamımız, bu konuyu Bakanlar Kurulu gündemine taşıması ve bu konuda bir karar alınmasıdır. TBMM Başkanlığına bu konuda bir görev düşerse Meclisimiz geçmişte hep bu konuda üzerine düşeni yapmıştır, bundan sonra da yapacaktır.''

        Şahin, dönüm başına sigorta bedelinin çok yüksek olmadığını, vatandaşların sigortayı yaptırmaktan kaçınacağını düşünmediğini dile getirdi. Bölgede mülkiyetten kaynaklı sorunlar yaşandığını belirten Şahin, ''Tabii o araziler hisselidir, babadan, dededen kalmıştır. Kendi aranızda mirastan kaynaklanan bu sorun çözülememiştir ve bu nedenle sigorta yaptıramadığınızı zannediyoruz. Bunlar, şu andaki sorunun çözümü için hemen devreye sokularak düzeltilecek şeyler değil. Kısa vadede neler yapılabilir, bunlar üzerinde durulmalıdır'' diye konuştu.

        ''SİZDEN YARDIM BEKLİYORUZ''

        Mehmet Ali Şahin, konuşmasının ardından kendisini dinleyen vatandaşlardan Turan Şahin'e söz verdi. Turan Şahin, Türkiye'nin 2010 yazında 7 milyon TL tutarında domates ithal ettiğini, Antalya Toptancı Hali'nde yerli domatesin fiyatının ise 50-60 kuruş civarında olduğunu söyledi.

        Salçalık domatesi ise 20 kuruştan sattıklarını anlatan Turan Şahin, şu görüşleri dile getirdi:

        ''Neden 20 kuruş? Mahsul para etmediği için ürünlerimizi beklettik. Bu, bizi kurtarmıyor. Zaten kurtarmazken bir de böyle doğal afet yaşadık. Başbakan Erdoğan Antalya'ya geldiğinde burası için 'arı kovanı gibi çalışıyorlar' dedi. Biz Antalya'da lider bir köyüz, her evin altında 3 araç var. Vergilerimizi A'dan Z'ye ödüyoruz, elektriğimizi ödüyoruz. Zaten kazanamazken böyle bir afet yaşadık. Sizden yardım bekliyoruz.''

        Turan Şahin'in konuşmasını dinleyen Bakan Eker de ''Sen 50 kuruş diyorsun, Tarım İl Müdürü de halde domates 80 kuruş ile 1,2 TL arasında değişiyor dedi'' diye konuştu.

        Bakan Eker'in sözlerine vatandaşlar tepki gösterirken bir vatandaş, ürün satışına ilişkin fişi Eker'e uzattı. Eker, fişi inceledikten sonra, ''Bunun üzerinde de 1 TL yazıyor zaten'' diyerek, fişi geri verdi.

        BAKAN EKER'İN KONUŞMASI

        Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, dolu ve selde hasar gören vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti. Yaşanan dolunun az rastlanan bir doğa olayı olduğuna dikkati çeken Eker, afette bir genç kızın yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, yakınlarına başsağlığı diledi.

        Eker, afette, Aksu'nun 3 köyü ve 3 mahallesinde toplam 480 çiftçinin 4 bin 300 dekar kapalı alan ve 4 bin 600 dekar açık alan olmak üzere, yaklaşık 9 bin dönüm alanda hasar meydana geldiğini açıkladı.

        Hükümet olarak dolu ve seli sigorta kapsamına aldıklarını ve sigorta bedelinin yarısının devlet tarafından ödendiğini hatırlatan Eker, şöyle konuştu:

        ''Görüyorum ki burada kahvehanenin kapısında da sigortanın afişi var. Demek ki burada vatandaşlarımız sigortayı biliyor. Aksu'da da 200'ün üzerinde vatandaşımız sigortasını yaptırmış. Antalya'da 2 bin 400 kişi yaptırmış. Biz bunların bedelinin yarısını ödüyoruz. Yani 1 dönüm sera 500 TL'ye sigorta yaptırılıyorsa biz bunun yarısını hibe olarak veriyoruz ama üzülerek görüyorum ki bazı vatandaşlarımız bu sigortayı yaptırmamışlar. Bunun da çeşitli sebepleri var. Vatandaşlardan, ihmalden kaynaklanan sebepler var, bir de arazideki mülkiyet sorunu nedeniyle bir takım ortaklıklar sebebiyle buna benzer bir takım uygulamalardan kaynaklanan sıkıntılar var. Biz, bir yandan özellikle TARSİM'in uygulamasını seracılar açısından kolaylaştıracak bir tedbir üzerinde çalışıyoruz. Bu, bu şekilde olmaz; çünkü hem sigortayı çıkardım, hem paranın yarısını bedava hibe veriyoruz, yine de vatandaş sigorta yaptırmıyor, böyle afetlerle karşı karşıya geliyor. Bu olacak bir şey değil, bunu kolaylaştırmamız lazım.''

        Mehdi Eker, aynı bölgede daha önce de sel yaşandığını, ancak bazı vatandaşların buna rağmen sigortalarını yaptırmadıklarını belirterek, sigorta yaptırmayan ve afete uğrayan vatandaşlarla ilgili kesin hasar tespit raporu çıktıktan sonra ne tür yardımlar yapılacağının Bakanlar Kurulu'nda görüşüleceğini kaydetti.

        Konuşmasının sonunda bazı vatandaşlar, Eker'den bölgenin ''afet bölgesi'' ilan edilmesini istedi. Eker de ''Bu, sana verilen yanlış bir bilgi. Afet bölgesi ilan edildiği zaman 'orada artık yaşanmaz' demektir. Sen o bilgiyi yanlış biliyorsun. Bizim yapacağımız şey, kısa ve orta vadede alabileceğimiz tedbirleri alarak çiftçinin yarasını sarmaktır, onu yapacağız'' diye konuştu.

        Eker ve Şahin daha sonra bölgeden ayrıldı.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ