Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Ben bir işkenceciyim, beni pohpohlayarak kullandılar, 12 eylül, raci tetik, mamak cezaevi, işkence

        SİBEL HÜRTAŞ / GAZJETE HABERTÜRK

        12 Eylül darbesi döneminde gözaltına alınanlara işkencelerin yapıldığı Mamak Cezaevi’nin Müdürü Albay Raci Tetik, 32 yıl sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı işkence soruşturmasının bir numaralı şüphelisi oldu.

        Kamuoyunun Mamak ile tanıdığı Tetik’in ilk görev yeri, Kore’ydi. Tetik, Türkiye’nin katıldığı Kore Savaşı’nın hemen ardından Evren’le birlikte teğmen rütbesinde bu ülkeye gitti. Özel Harp Dairesi’yle ismi sık sık anılan Tetik’in adı gazeteci İlhami Soysal’ın kaçırılma olayında geçti. Genelkurmay’ı eleştiren Soysal’ın kaçırıldığı araba Tetik’in üzerine kayıtlıydı. Tetik’in adı Mamak öncesinde 1974 Kıbrıs Harekâtı’nda tekrar duyuldu. İddialara göre bu kez “Rumesirleri”n Adana’da tutulduğu kampı idare ediyordu.

        GAZİ DAĞI’NDA ÇIPLAK KOŞU

        1980 yılında ise darbeye birkaç ay kala Mamak Cezaevi Müdürlüğü’ne getirildiğinde 49 yaşındaydı. Aralarında gazetecilerin de bulunduğu Mamak’taki davaları izleyenler, Tetik’i kışın, kar altında cezaevinin hemen arkasında kalan Hüseyin Gazi Dağı’na yarı çıplak tırmanırken hatırlar. Tetik, 1988’de gazeteci Ahmet Kahraman’a, yarı çıplak koşularını şöyle anlatmıştı:

        - Uykularınız kaçıyormu?

        - Çok. 2 sene önce çoktu. Doktor, ‘Mamak’ı hatırlamadan yaşa’ dedi. Orada görevdeyken de oluyordu. Mamak’ta hâkimve savcılar yatıştırıcı ilaçla duruşmaya çıkıyordu. Ben hiç almadım. Ben sıkıldımmı Hüseyin Gazi Dağı’na çıkıyordum. Sakinleşip, dönüyordum.”

        "SAKLAMIYORUM İŞKENCE OLDU"

        Cezaevi tanıkları Tetik’in genellikle gösterişe düşkünlüğünü anlatıyor, kendine özel uzun konçlu botlar yaptırdığını söylüyor. O botların altında kaç kez sırtı çiğnenen Yılmaz Cerek, o günlerini şöyle anlattı: “Gece koğuşta bizi yere yatırıp üzerimizde yürüyordu...” Tetik’in adı cezaevinde kalanların hafızasına, sırt çiğnemekten çok koğuşlarımakineli tüfekle taramasıyla kazındı. Tetik, kadın mahkûmları bahçede yürütemeyen askerleri dövüp, ardındanmahkûmlara copla vuruyor. Havalandırma penceresinden olayı izleyenler slogan atmaya başlayınca da askerin tüfeğini alıp koğuşlara doğru ateş ediyordu.

        ‘BEN BİR İŞKENCECİYİM’

        Tetik ile ilgili işkence iddiaları bunlarla sınırlı kalmadı. Dönemin tanıklarındanMehmet Özer, “Yemeklerden fare, çivi, iç çamaşırı çıkıyordu”; Kamber Ataş “Zorla İstiklal Marşı okutturuyor, okuyamadığımızı söyleyip işkence yapıyorlardı. Bizlere işkence yapmayanlara Raci Tetik işkence yapıyordu” diye savcılığa ifade verdi.

        Tüm bu tanıklıklara karşı Raci Tetik, 1988 tarihli röportajında şunları söyledi: “Ben bir işkenceciyim, beni pohpohlayarak kullandılar. Talimatnameleri, kanunları uyguladım. Orası cezaeviydi. Hastane, okul, aşk gemisi veya yat kulübü değildi. Bu bir savaştır. Savaşta her zaman iyi şeyler olmaz. Lafla hizaya gelmiyorlardı. Saklamıyorum, oldu. Peki onlar niye direniyorlar? Devletin talimatına niye direniyorlar?”

        TETİK ŞİMDİ NEREDE?

        Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın işkence soruşturmasında bir numaralı şüpheli olan Tetik’in nerede olduğu ise muamma. Ailesi 1988 yılında emekli olan Tetik’in Avustralya’da kanser tedavisi gördüğünü söylerken, Devrimci 78’liler Federasyonu ise Tetik’in İzmir’de yaşadığını iddia ediyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ