Uludere'de vur emrini kim verdi?

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Uludere'de 34 vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olan olayda 'vur' emrini Hava Kuvvetleri'nde görüntüleri izleyen komutanların verdiğini açıkladı.

Şahin yaptığı açıklamada, "Uludere olayı güvenlik güçlerimizin tecrübe hanesine işlenmiştir. Bundan sonra muhakkak ki daha dikkatli davranılacaktır. Vur emrini kim vermiştir? Hava Kuvvetleri'nde görüntüleri izleyen, olayı analiz eden komutanlar vermiştir. Öyle gözüküyor. Hayatlarını kaybetmemiş olsalar ve sağ ele geçirilmiş olsalar kaçakçılıktan yargılanacaklardı. Kaçakçılık yapanlar orada hayatını kaybeden 34 insanımızla sınırlı değil. O bölge Kandil’e doğru bölücü örgütün kontrolünde bir bölge. Örgütün para kaynaklarından biri de kaçakçılıktır. Hayatını kaybeden insanlarımız olayın sadece figüranlarıdır. Olayın başrol oyuncularını sorgulamak gerekir." dedi.

"BDP BUNU YAPABİLİR Mİ?"

NTV'de katıldığı programda gündeme dair konuşan Şahin, açıklamalarına şöyle devam etti: "Biz terörle sonuna kadar mücadele siyaseten de müzakere etmeye kararlıyız. Sayın Başbakanımız da çok net bir çağrı yaptı. Ama BDP bunu yapabilir mi? İradesi var mıdır? Bunu bilemiyoruz. BDP’nin tavrına baktığımızda özgür iradesiyle doğmuş bir parti yapısı göremiyoruz.

BDP, KCK yapılanmasının bir devamı şeklinde görülüyor. Öcalan kesinlikle muhatap olmaz. Terör suçundan idama mahkum olup ömür boyu hapis cezası alan birisiyle terörün muhatap alınarak çözülmesi düşünülemez.

İstihbarat sayesinde PKK eylemlerinin yüzde 90’ı engelleniyor. Terör örgütü çılgınlaştığı için alışılmadık eylemler yapabileceğini de bekliyoruz. Son terörist kontrol altına alınana kadar terörle mücadele devam edecektir."

GAF İDDİALARI

Ben yanlış anlatıldığımı düşünüyorum. Anlaşılmak toplum tarafındaysa ben toplumun içindeyim. Türkiye’nin her yerinde ben varım. Eğer anlaşılmak toplumun çoğunluğu tarafındaysa benim bir sıkıntım yok.

Yalnız bir kısım medya mensubumuz tarafından benim yanlış anlatılmam yönünde alınmış bir karar var. Bu bazen gülünç oluyor. Komik durumlara düşüyorlar. Birileri aklınca toplumu kandırmaya çalışıyor. Ama toplumun aklı ve vicdanı onlardan daha ileri.

Viyana’da Türk hemşerilerimle buluştuk ulu ağaçların altında. Ağaç çok büyük, gövdesi kalın çınar ağacı gibi. Orada bir şey anlatırken o ağacı da kullanmak istedim. Hava güneşliydi ve ‘güneşten korunmak için çınar ağacının gölgesine oturduk’ dedim. Ama o ıhlamur ağacıymış. Orada ağacın etüdünü yapacak değilim. Sonuçta önemli olan ağaçtır. Bir hemşerimiz de gayet iyi niyetle ‘Sayın bakanım çınar değil ıhlamur ağacı’ dedi. Bir kısım medya bu bölümü alıp ‘İçişleri Bakanı bir kez daha karıştırdı’ dedi. Ben iki ağacı alıp karıştırmış değilim ki. O ağaç buradaki ıhlamur ağaçlarından daha büyük ve kalın gövdeli bir ağaçtı. Ağacı filan suçlamıyorum burada. Birileri ‘ağacı suçladı’ diyebilir şimdi. Alıştım bunlara artık bazı şeyleri öngörebiliyorum. Burada çok gülünç duruma düştüler.

'LIGHT MİLİTANDIM' SÖZÜ

Light militan kavgada gürültüden yana olmayan, memleket için çalışan aktif insan demektir.