Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika "Kimse bizim karşımıza Kürtlükle de Türklükle de çıkmasın"

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kimse bizim karşımıza Kürtlükle çıkmasın. Türklükle de çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış bir iktidarız." dedi.

        Başbakan Erdoğan, Midyat Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.

        Çözüm sürecinin içinde olduklarını belirten Erdoğan, "Kimse bizim karşımıza Kürtlükle çıkmasın. Türklükle de çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış bir iktidarız. Kuru milliyetçilik yok. Bizim milliyetçilik anlayışımızda vatanseverlik var. İnsan severlik var. Fakirin fukaranın, garip gurabanın yanında yer almak var. Şu güzel ülkemizi dünya ülkeleri arasında ilk ona sokmak var. Bizim derdimiz bu. İşte onun için eğitim, sağlık, adalet, emniyet dedik. Bunun üzerine Türkiye'yi inşa ediyoruz. Göreve geldiğimizde Türkiye'nin 26 noktasına hizmete veren havayolları vardı, şimdi 50'ye çıktı daha artacak. Niye benim vatandaşım yollarda tahrip olsun." şeklinde konuştu.

        "SİLAHLAR SUSSUN, FİKİRLER KONUŞSUN, SİYASET KONUŞSUN"

        Teröre karşı hep birlikte çok mücadele edilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, "Ben inanıyorum ki benim Midyatlı kardeşim cesur, cesaret sahibi. Birileri 'kepenkleri indirin' dediği zaman kepenklerini indirmeyecek. 'Kusura bakmayın siz başka yerlere gidin' diyecek. 'Bizim gönül kepenklerimizi, gönül kapılarımızı kimse indiremeyecek' diyecek. Dikkat edin terör örgütü son zamanlarda eğitim kurumlarını hedef alıyor. Molotoflarla, taşlarla, bombalarla okulları yakıyor yıkıyor. Hatta öğrencileri hedef alıyor, onları katlediyor. Çünkü bu bölgenin insanının okumasını, yetişmesini istemiyorlar. Bu bölge insanının yoksulluktan, işsizlikten kurtulmasını istemiyorlar. Kanlarını akıttıkları ölmeye ve öldürmeye programladıkları gençlerin tükenmesini istemiyorlar. İşte buna artık hep birlikte 'dur' diyeceğiz. Dur. Buna hazır mıyız? Hep birlikte 'silahlar sussun, fikirler konuşsun siyaset konuşsun' diyeceğiz. Biz Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizle bir çözüm süreci içerisinde bir evreye girdik. Silahların susması, silahların artık gömülmesi, kendi ayakları üzerinde duran, kendi iradesi ile hareket edebilen siyasete fırsat tanınması için bir çözüm süreci başlattık. Sizler arkamızda durduğunuz sürece bu meselenin üzerine kararlılıkla gidiyoruz ve gideceğiz. Sizlerin hayır duası bizimle olduğu müddetçe Allah'ın izniyle bu meseliyi çözüyoruz ve çözeceğiz. Bizim haklar, hürriyetler, özgürlükler konusunda hiçbir sıkıntımız yok. Bugüne kadar yaptığımız uygulamalarla bunları gösterdik. Bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Hakları ve özgürlükleri sadece belirli bir kesime vermiyoruz. Belirli bir bölgede uygulamıyoruz. Biz batı hangi hakları alıyorsa Doğu da Güneydoğu da aynı hakları alacak diyoruz. Kuzey neyi alıyorsa Güney'de alacak diyoruz." diye konuştu.

        "O kişi şeytanın izindedir!"

        Erdoğan, Midyat'ın Köşk Meydanı'nı tıklım tıklım dolduran vatandaşlarla hizmet yolunda ölene kadar yürüyeceğini söyledi.

        Tören alanına asılan '2023'e kadar değil, 3023'e kadar seninle beraberiz' pankartını gören Erdoğan, ''Kardeşlerim bu gönüllerin konuşmasıdır, bu gönül dünyasının bütünlüğüdür. Ben Midyat'ta bunu görüyorum, ehlen ve sehlen.'' dedi.

        ''Allah ömür verdiği sürece, insanımızla el birliği, gönül birliği içinde Türkiye'ye, bu topraklara hizmet etmeye devam edeceğiz.'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

        ''Midyat'ın bizim kalbimizde çok çok müstesna yeri var. Midyat, Türkiye'nin bütün renklerini bünyesinde toplayan, bunların huzur içinde karşılıklı sevgi, saygı içinde karşılıklı dayanışma içinde birarada yaşatan bir medeniyetler şehri, bir barış, bir sevgi şehridir. Türkü ile Kürdü ile Arap'ı ile Müslümanı ile Hristiyan'ı ile Süryani'si ile Yezidi ile farklılıklar arasında hoşgörüyü egemen kılan Midyat, değil Türkiye'ye dünyaya örnek teşkil edecek bir ilçemizdir. Siz, bunu başardınız, sizleri tebrik ediyorum. Midyatlı ustalar nasıl ki ellerinde 'çift' dedikleri cımbızla tel tel gümüşü biraraya getirip, onları örmek suretiyle dünya harikası telkari eserler ortaya çıkarıyorsa işte Mardin ve Midyat tıpkı telkari gibi ahengin, zarafetin, inceliğin güzelliğini yansıtıyor. Bu kardeşlik, bu dostluk, bu dayanışma bize Allah'ın lütufudur. Bize lütuf olan güzelliği, zenginliği, ahengi inşallah zedelemeyecek; bunu bozmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz.''

        Başbakan Erdoğan, 12 yıl önce yola çıkarken Yunus Emre'nin diliyle ''Yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz'' dediklerini ve bunu çok net bir ilke olarak benimsediklerini belirterek, geçmiş haftalarda dile getirdiği ''Kim ki kendi ırkının, kavminin, kendi kabilesinin diğerlerinden üstün olduğunu iddia ediyorsa o kişi şeytanın izindedir'' sözünü yineledi.

        Erdoğan, şöyle devam etti:

        ''Kavimler farklı olabilir, ama saygındır. Kabileler farklı olabilir, ama saygındır, ırklar, diller, inançlar farklı olabilir, ama saygındır. Kardeşlerim, ne Arap'ın beyaza, ne beyazın Arap'a üstünlüğü yoktur. Başı kuru üzüm tanesi gibi incik, böncük de olsa biz insanları severiz. Ayrım yapamayız, biz her şeyden önce yaradanın kullarıyız, her şeyden önce insanız, canız. Biz, Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde hep beraber tek milletiz, bu millet kavramının içinde Türk'ü var, Kürd'ü var, Arap'ı var, Laz'ı var, Çerkez'i var. Var oğlu var. Bizim kadim medeniyetimizde asla böyle bir farklılık, asla ayrım olmamıştır. Bizim kültürümüzde, geleneklerimizde özellikle bu hassasiyet hep korunmuştur. Etnik milliyetçiliği kim yaparsa yapsın o sapkınlığın içindedir, fesat içindedir, fitne peşindedir. Bin yıllar boyunca bu topraklarda nasıl bir ve beraber olduysak Allah'ın izniyle yine bir olacak, diri olacak, bu topraklar üzerinde iri ve güçlü olacağız.''

        Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki işsizliğin, yoksulluğun, acının, kanın, gözyaşının yegane sebebinin terör olduğunu vurgulayan Başbakan, "Buradan gözlerindeki heyecanı, ışıltıyı, umudu görebildiğim evlatlarımız niçin en iyi eğitimi almasın. Üniversiteyi bitirip neden mühendis olmasın, doktor olmasın, öğretmen olmasın, mimar olmasın. İstediği alanda niçin kariyer yapmasın. Bu bölgenin çocukları neden önemli mevkilere gelip kendi şehirlerine hizmet etmesin? İşte Muammer Güler kardeşimiz, bu toprakların evladı. Yıllar yılı valilik yaptı, Gaziantep'te vali oldu, en son İstanbul'umuzda vali oldu, 7 yıl İstanbul gibi bir şehre vali olarak hizmet etti. Şimdi İçişleri Bakanı oldu tüm Türkiye'ye hizmet verecek. İçinizden biri. Bizde ayrım yok.'' diye konuştu.

        CİHAN

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ