Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Bu da küfürlü sözlük panpa!

        IŞIL CİNMEN

        icinmen@haberturk.com

        HABERTURK.COM ÖZEL RÖPORTAJ

        Fotoğraflar: Merve Çay

        İnci Sözlük, sosyal medyanın en sıra dışı sözlüğü.

        Yakın zamanın moda tabiriyle biraz “marjinal”ler.

        Sınırlarda dolaşıyorlar.

        Çok küfür ediyorlar.

        En sevdikleri konu kadınlar ve seks.

        Tepki duydukları konularda etkili eylemler düzenliyorlar.

        Eylemlerine kendi jargonlarında “ziyaret” diyorlar.

        Spontane, organize ve eğlenerek çalışıyorlar.

        319 bin kişiler.

        Komik ve (belki) biraz tehlikeliler.

        Adlarını şimdiye kadar duymadıysanız bile, konuştuğunuz bazı konuların arkasında onların “ziyaret”leri var.

        Örneğin “Yunanistan’ın en ünlü şarkıcısı Atillas Thasos” fenomenini hatırlarsınız.

        Sözlük, Gangnam Style’ı “Yamyam Style” olarak Türkçeleştiren Atilla Taş'ı “Yunanistan’a iteleme” eylemi başlatmış ve şarkıcının adını “Atillas Thasos” diye değiştirerek Yunanistanlıları böyle biri olduğuna inandırmıştı.

        Daha sonra yazarlar, sözlükler hakkında kötü yorumlar yapan Şahan Gökbakar’a “ziyaret” düzenledi. Dünyanın en ünlü sinema sitesi IMDB’nin “en kötü 100 film” sıralamasında Gökbakar’ın yönettiği “Celal ile Ceren”e toplu halde 1 puan verdiler; “gelmiş geçmiş en kötü film” seçilmesine neden oldular.

        Justin Bieber’ın tüm haber sitelerine manşet olan ve sonunda Bieber hakkında suç duyurusunda bulunulmasıyla sonuçlanan “Türk kızları ter kokuyor” açıklamasının altında da İnci imzası vardı. Yani Bieber, böyle bir twit atmamış, sözlük Belieber’lara (yani Bieber fanlarına) oyun oynamıştı.

        Ve son olarak...

        Milyonlarca kişiyi peşlerinden sürüklediler.

        Devlet kurumlarındaki tabelalardan T.C ibaresinin kaldıracağı yönündeki söylentiler üzerine harekete geçen İnciciler, bir bürokratın istifasına ve Sağlık Bakanı’nın açıklama yapmasına sebep oldular.

        Hala Facebook’ta binlerce kişinin isminin başında T.C yazıyor...

        Çoğu kişinin onlardan nefret ettiği doğru ve haklı tarafları olduğu aşikar.

        Ama sitenin yaratıcılarından Serkan İnci ve Umut Kullar, “Lanet gelsin böyle sözlüğe demeden önce ruhu hissetmek, İnci Sözlük oluşumunu anlamaya çalışmak gerek” diyor.

        Hayatımıza daha fazla girmeye kararlı olduklarına göre dediklerini yapalım.

        T.C olayını anlatır mısınız önce?

        İnci’nin sıradan girişimlerinden biriydi ama alt yapısında korku olduğu için diğerlerinden fazla ses getirdi. Sözlüğün bir yazarı, kendi ifadesiyle “canı sıkıldığı için” “T.C ibaresi devlet tabelalarından kaldırıldı” diye bir başlık açtı. Aslında bu yalnızca ortada dolaşan bir söylentiydi. Başlığın açılmasından sonra da olaylar normal seyrinde gelişti. Yani “trolling” başarıya ulaştı.

        Trolling ne demek?

        Troll aslında “su içinde olta sürükleyerek balık tutmak” demek. Sosyal medya jargonunda “trolleme” geniş bir kitleyi manipüle etmek için ortaya anlamsız bir fikir, yazı, bilgi atmak anlamına geliyor. Sözlükte “sazan avı” olarak kullanılıyor.

        “Olaylar normal seyrinde gelişti” dediniz. Nedir bu seyir?

        Örneğin son olayı ele alalım. Bir yazar “Beyler, TC diye bir akım oluşturalım. Söylentiyi yayalım” diyor. Sonra destek gelmeye başlıyor. Başlığın altına çok sayıda yazar entry giriyor. Konuyu gerçekmiş gibi yaymak için herkes bir koldan çalışmaya başlıyor. Biri fotoşopla gazetede haber çıkmış gibi haber yapıyor, dolaşıma sokuyor. Diğeri Twitter’dan insanlar twit atmış gibi ekran görüntüleri oluşturuyor. Biri video hazırlıyor, haber gibi montajlıyor. Sonra moderasyona geliyor konu.

        Eylemleri moderasyon başlatmıyor mu?

        Bizim terminolojimizde eylem “ziyaret” demektir. Bu ziyaretleri sözlük yönetimi tasarlamaz. Bir yazar başlık açar. Seçimlerde nasıl kim çok oy alırsa o seçilir, burada da hangi fikir çok sahiplenilirse o alıp başını yürür. Moderasyon olayı duyurur.

        “BÜROKRATIN İSTİFASI ÜZÜCÜ FAKAT...”

        Sözlükte kaç yazar var?

        319 bin 400 yazar var.

        Moderasyon olarak sosyal medyada ulaşabildiğiniz kaç kişilik bir kitle var?

        Facebook, Twitter ve sözlüklerle yaklaşık dört milyon kişiye ulaşabiliyoruz.

        Sonra?

        Sonra spekülasyonun keyfini çıkarıyoruz. T.C eylemlerine o ya da bu şekilde katılan 9 milyona yakın bir kitle olduğu söyleniyor. Gençlerin sosyal medyayı etkili kullanarak neler başarabileceğini göstermesi açısından güzel bir ziyaret oldu.

        Ama bir bürokrat istifa etti sizin yüzünüzden...

        İstifa olayı üzücü fakat bu olay medyaya, insanlara ve siyasete tez canlı olmamak gerektiğini gösterdi. Önce araştırmak gerekiyor. Gerçekten T.C ibaresinin kalkması gibi bir durum varsa ve İnci Sözlük’ün başlattığı bu olayla geri adım atıldıysa bürokratın istifası iyi olmuş. Ama Sağlık Bakanı tabelalardaki T.C. ibaresinin kaldırılacağı yönündeki iddiaları yalanladı. O zaman istifa eden bürokrat için yapacak bir şey yok.

        “YAŞLARI KÜÇÜK AMA FIRTINA GİBİLER”

        Bu örgütlü halde çalışan insanlar birbirini hiç tanımıyor değil mi?

        Hiç tanımıyor. Birbirimize “Panpa” diyoruz.

        Panpa ne demek?

        “Panpalık” bir İnci Sözlük kavramı. “Hadi panpalar!” dersin ve eğlenirken taşları yerinden oynatırsın.

        Ortalama kaç yaşında bu panpalar?

        18-25 yaş arası genelde. Yaşlarına bakmayın, belki gündelik hayatta sözlerine fazla önem verilmiyor ama sosyal medyada fırtına gibiler...

        Kaçı kadın?

        İnci’de kadınlar erkek taklidi yapmayı çok sever. Tam bir sayı veremiyoruz ama yüzde 25’inin kadın olduğunu tahmin ediyoruz.

        Ne kadar okunuyor sözlük?

        Günlük tekil ziyaretçi sayımız 200 binin üzerinde.

        ÖZGÜRLÜĞÜN SINIRINDAYIZ

        Panpalar çoğu kanuda aynı fikirde mi?

        Hayır, çok tartışma çıkıyor. Biri ak derken öbürü kara diyor ama zaten enerji, o fikir ayrılıklarından çıkıyor. Demokrasi ve özgürlük İnci Sözlük’ün en önemli gücü.

        Özgürlük konusunda sınır nedir?

        İnci Sözlük, özgürlük konusunda o ince çizginin farkında; sınırlarda dolaşıyor ama sınırı aşmıyor. Din, siyaset, etnik kimlikler, porno ve 3. şahıslara hakaret konusunda çizgiler net. Biz özgürlüğe dayalı bir platform yaratmak istedik ve yaptık. Özgürlük bizim üzerimize yapışsın istedik. İnci Sözlük’te yasak yoktur fakat bu yüzden hakkımızda çok fazla dava açıldı.

        “HİÇBİR MARKA BİZE REKLAM VEREMİYOR”

        Panpalar çok küfür ediyor, bu konuya nasıl çözüm buluyorsunuz?

        Yan yollar buluyoruz. Mesela bazı çok tanınan insanlara gerçek isimleriyle hitap edilmiyor. Onların İnci okuyan herkesin bildiği takma isimleri var; onlardan bahsedilirken kendi jargonumuzdaki isimleri kullanılıyor. Bir jargonumuz olmak zorunda çünkü aksi, dava olarak geri dönüyor. Oysa biraz eğlenmenin kimseye zararı yok. Biz eğlenelim kimse de bize karışmasın istiyoruz.

        Anarşist misiniz?

        Anarşist olabilecek vasıfta değiliz, aktivistiz.

        Herhalde kimse size reklam vermeye cesaret edemez. Nerden para kazanıyorsunuz?

        Reklam alma opsiyonumuz yok ve sözlükten para kazanmıyoruz. Hiçbir marka bize reklam veremiyor çünkü haklarında her an kötü bir yorum yapılabilir. Biz reklam aldık diye insanların yazdıklarını kısıtlayamayız. İkimiz gemi makineleri işletme mühendisiyiz; sözlükle ilgili giderleri de idare edebiliyoruz.

        OKAN BAYÜLGEN SEVER, ŞAHAN GÖKBAHAR NEFRET EDER

        En çok kim sizden nefret ediyor?

        Her kesimde bizden nefret eden birini bulabilirsiniz. Ülkücü, dindar, komünist herkes İncicilerden nefret etmek konusunda buluşabilir çünkü biz kimsenin tarafında değiliz. Tepki göstermek istediğimizde, hangi taraftan olduğuna bakmadan ona ziyaret düzenleriz. En çok kim bilinmez ama en son Şahan Gökbahar nefret etti. Filmini, IMDB’de en kötü film seçtirdiğimiz için...

        Okan Bayülgen’e de bir “ziyaret” düzenlemiştiniz değil mi?

        Evet ama Okan Bayülgen bizi sever, başlarda tanınmamıza çok yardım etti.

        “JUSTIN BIEBER’A SUÇ DUYURUSU HABERİNE İNANAMADIK”

        Justin Bieber ziyaretine gelelim. Bieber fanlarını çok üzdünüz. Ve bir avukatın Bieber hakkında suç duyurusu yapmasına sebep oldunuz.

        Evet, İzmir’den bir avukat, Justin Bieber hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Biz de inanamadık. “Böyle bir sanatçının Türk milletini aşağılayıcı söylemlerinin kabulü mümkün değil” demiş. Biz zaafları tespit ettik ve onları kullanmayı seviyoruz. Kimse araştırma yapmak istemiyor. Avukatlar bile...

        Sözlükteki “kadın” algısı, çoğu kişi için çok rahatsız edici. Online olan kadın yazarları gösteren bir “karı butonu”nuz var mesela. Bu size nasıl geliyor?

        Bize komik geliyor çünkü çok abartı. Şöyle düşünün: Yolda yürürken bir adam size laf atar, başkası atmak ister ama yapamaz çünkü sosyoekonomik olarak laf atmak ona uygun olmaz. Ama içinden geçer. Sözlükte o engelliyici süperego tamamen yok oluyor. İçlerinden gelenin belki 500 katını yazıyorlar kadınlar hakkında da. Gülen gülüyor, sinirlenen de gelip sinirleniyor.

        Aşırı argo kullanımını da mı böyle görüyorsunuz?

        Argo, Türkiye kültürünün çimentolarından biri. Tüm o “medeniyet”in samimiyetsizliği küfürle yok oluyor. Sözlükte argo konuştuğunuz adamla günlük hayatta karşılaştığınızda 50 yıldır tanışıyor gibi bir diyaloğa girebiliyorsunuz. Sevmeyen sevmez ama biz küfürü seviyoruz.

        EĞLENCEME DOKUNMA!

        Sizi sevmeyenleri de anlıyorum fakat bu kadar örgütsüz bir toplumda örgütlü olmanın bir yolunu bulmuş olmanız önemli.

        Örgütsüz toplum olmak Türkiye’nin büyük sorunlarından biri. İnsanlar bir konuda tepki vermek, “hayır” demek istediklerinde, bunu beraberce nasıl yapacaklarını bilemedikleri için yapamıyorlar. 80 darbesinin sonuçlarından biri belki... Ama artık yeni jenerasyon bu atıllığı kırıyor. Sosyal medyada örgütlenme kültürünü oturtabilirsek, gençlerin sokakla ilişkisini de yeniden sağlayabiliriz. Mesela 30 şehirde aynı anda yapılan “İnternetime Dokunma” yürüyüşleri sosyal ortamdaki örgütlenmenin sokağa yansıyan bir haliydi ve başarılı oldu. Şimdi sırada “Eğlenceme Dokunma” var.

        Eğlenceme Dokunma nedir?

        Alkollü içki satış, tanıtım ve reklamlarına ciddi kısıtlamalar getiren yasa tasarısına karşı bir eylem. Tasarı hafifletilmezse hepimizin hayatına tuhaf kısıtlamalar gelmesine sebep olacak. Eğlenceme Dokunma buna karşı bir eylem hazırlığı. Eğlenceme dokunma diye bir site açtık. Fotoğraf ve videolar geliyor. Haziran başında bu tepkiyi yürüyüşe dökmeyi planlıyoruz. Biz siyasetle ilgilenmiyoruz ama siyasetin bizim hayatımızı engellemesini de istemiyoruz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ