Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Başbakan Erdoğan'dan bayram mesajı

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İl Teşkilatı'nın Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlediği bayramlaşma töreninde konuştu.

        Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

        Ramazan Bayramı'nızı kutluyorum. Bayramın ülkemizin ve İslam alemi ve insanlık için kutlu olmasını diliyorum.Bu güzel bayram gününde tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Gazilerimize hayırlı uzun ömürler diliyorum. Bayram en çok çocuklar için bayramdır. Bayram çocuklar sevinince en güzel bayramdır. Dünyanın tüm çocuklarının bayramını kutluyorum. Hayatlarıın her gününün bayram gibi olmasını yürekten arzu ediyorum.Bayram helaleşmedir. Bugün özellikle dargınların barışmasını yürekten temenni ediyorum.

        Hiçbir mesele çözümsüz değildir. Dargınlıkların bu bayramda son bulmasını dostluğun, kardeşliğin kalıcı olarak kalmasını diliyorum. Bu kısacık hayatı gönülleri feth ederek geçirmek asli emelimiz olmalıdır.Göçüp gittiğimizde bir çift güzel söz söylenmesi en büyük kazancımız olacaktır.

        Her meselemizde, atığımız her adımda hayır duaları kazanmak ayırt edici vasfımız olacaktır.

        "SİYASETTE FARKLI BİR ÜSLUBUN OLMASINI İSTEDİK"

        Siyasette farklı bir üslubun, bütünleştiren bir tavrın olmasını istedik bunun gereğini yaptık.

        Ramazan ayı boyunca katıldığımız iftarlarda her fırsatta bunları ifade ettik.

        76 milyon bu topraklar üzrinde hep birlikte Türkiye'yiz.Türkiye'nin sahibi 76 milyonun tamamıdır.

        Herkes bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Bugün yaşadığımız bayram nasıl bir beraber kardeş olduğumuzn en güzel ispatıdır.Bu bayram sadece bir kesimşin bayramı değildir.

        Etnik kökeni inancı ne olursa Türkiye'de yaşayan herkesin bayramıdır. Bu ülkenin müslümanları kadar hıristiyaları musevileri de bu heyecanı hissediyor. Sunnileri alevileri aynı ortak sevinci yaşıyor. Her gün bayram coşkusunda yaşayabiliriz. Birbilerimizi insan olduğumuz için seveceğiz. Hiç kimsenin yaşam tarzına değerlerine müdahale edilmesine izin vermedim. Biz kendimizi farklı bir konumda görmedim. Bize zulüm ettiler sabrettik.Biz kimseye zulüm etmedik. Bir kesimin üstün görmesine izin vermedik. Bizi bir tutan bayrağımız, vatanımız, ortak değerlerimizdir.

        "Ben üstünüm ülkenin sahibiyim, hukun üstündeyim" denirse orada özgürlük saygı ortadan kalkar

        Özellikle siyaset partilerden medyadan sivil toplum örgütlerinden farklı bir uslüpla yeni bir tavır beklediğimizi ifade etmek istiyorum.

        "3 ÇOCUK TAVSİYE EDİYORUM, HAKKIMDIR"

        Hani diyorlar ya bizim yaşam tarzımıza karışıyor. Nereden çıktı bu üç çocuk meselesi diyorlar. Böyle bir yasa yok. Ben sadece bir başbakan olarak en az üç çocuğu tavsiye ediyorum. Bu benim en doğal hakkımdır. Kimseye kalkıp da silah dayatmıyoruz. Yasal bir mecburiyette yok. Ben hanım kardeşlerimize gelin bu millete üç çocuk hibe edin, lütfedin diyorum. Bu milletin güçlü olması lazım. O da nereden geçiyor, insan denilen şerefli mahluktan geçiyor. Bu insanı işte bu anneler yetiştirecek. Ha yapmayacak, yapmasın.

        “PUTİN SÖYLEYİNCE OLUYOR DA…”

        Öyle bir derdimiz yok. Ama biz AK Parti olarak böyle bir teklifi yapıyoruz. Yasa da getirmedik. Bu isteğe bağlı. Bunu da müsaade edin de söyleyeyim bari. Yani bunu Rusya’da Putin söylediği zaman oluyor da, Türkiye’de Tayyip Erdoğan söylediği zaman niye rahatsız oluyorsunuz?

        "AK PARTİ'YE GÖNÜL VEREN ANNELERE GÜVENİYORUM"

        Avrupa ülkelerinde çok ciddi parasal yardım yapılıyor. Biz daha bu tür desteklere girmedik. Niye rahatsız oluyorsunuz? İnşallah ben annelerimize güveniyorum. AK Parti’ye gönül veren annelere güveniyorum. Tabi babalara da ciddi manada destek olması gerektiğini hatırlatıyorum. Parti olarak bugüne kadar yaptığımız gibi bizler her attığımız adımda ülkemizin geleceğini inşallah onun imarını yapıcı adımlarla tesis etmeye çalışacağız. Kibiri, hoşgörüsüzlüğü, kırıcılığı biz yanımıza yaklaştırmadık.

        Bayrama burukluklarla giren dostlarımız var. Biz dünyanın tüm mazlumlarının acı ve kederini yüreklerimizde hisseden bir milletiz. Aynı şekilde bayram coşkumuzu bayram sevincimizi o insanlara hissettirmek, bayramda onları özellikle hatırlamak bizim boynumuzun borcudur. Hatırlatmak bizim ayrıca asli görevimiz.

        "SOMALİ'DE KARDEŞLERİMİZ BAYRAMA YOKLUK İÇİNDE GİRDİ"

        Somali’deki kardeşlerimiz bayrama yokluk içinde girdiler, Myanmar’daki kardeşlerimiz bu bayramı buruk karşıladılar. Gazze’de kardeşlerimiz boyunları bükük girdiler. Suriye’deki kardeşlerimiz, yüz bini aşkın ölüm var Suriye’de. Suriye’de ramazanın kutsiyetini bile ayaklar altına alan zihniyet, evinde orucu sahuru bekleyenleri katletmeyi ramazan boyunca sürdürdü.

        "MISIR HALKI YALNIZ DEĞİLDİR"

        Birileri bana haber gönderiyor. "Niye askeri darbe diyor, niye askeri darbe" diyor. Uluslararası siyasi literatürde bunun adı bal gibi de darbedir. Bunu kimse başka yere çekmesin.

        Onlar hak mücadelesine imza attılar. Ben onları şahsen milletim adına kutluyorum.

        Mısır halkı asla yalnız değildir. Birileri Mısır'daki katliamları görmeyebilir. Biz onları görüyor, onların haklı mücadelesini yürekten destekliyoruz.

        Size çok enteresan örnek vereceğim. Baradey Nobel Barış Ödülü almış. Bayan Kerman’da barış ödülü almış bir gazetecidir. Çok ilginç bir örnek bu.

        "ADAMINA GÖRE MUAMELE"

        Barış ödülü almış olan Baradey, şu anda askeri darbeyi gerçekleştiren hükümetin cumhurbaşkanı birinci yardımcısıdır. Ben şimdi Nobel’e sesleniyorum. Ey Nobel, sen nasıl barış ödülleri dağıtıryorsun ki bu kişiler askeri darbe yapanların yanında yer alıyoruz.

        Sen nasıl barış ödülleri dağıtıyorsun ki işte Kerman Mısır’a girmek istedi, bak Mısır’a sokmadılar. Hani? İki yerde iki ayrı tuzak. O da Nobel barış ödülü almış, o da almış. Şu ana kadar ortaya koyduğunuz tavır nedir? Niye? Adamına göre muamele.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ