Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika 4 eski bakan haklarında Soruşturma Komisyonu kurulması için Meclis Başkanlığı'na başvurdu, TBMM'de fezleke oturumu, TBMM'de fezleke gerginliği

        CHP'nin TBMM Genel Kurulu'nda, dört eski bakanla ilgili fezlekeler konusunda Genel Görüşme açılması talebi kabul edilmedi.

        Genel Kurul'da, Genel Görüşme önergesinin ön görüşmeleri üzerinde konuşmaların tamamlanmasının ardından yapılan işari oylamada, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, katip üyeler arasında anlaşmazlık olduğunu belirterek, elektronik oylama yaptı.

        Bu oylama sonuçlanmadan itiraz olduğunu belirten Yakut, oylamayı yineleyeceğini söyledi.Bu sırada CHP'li milletvekilleri "yuh" ve "cesaret" diyerek bağırmaya başladı. Yinelenen işari oylamada da anlaşmazlık olunca elektronik oylama yapıldı.

        Oylama sürerken, CHP'li milletvekilleri "ahlak, vicdan, cesaret" ve "her yer rüşvet her yer yolsuzluk" diye bağırdılar. Sonuçları açıklayan TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, Genel Görüşme önergesinin 158 kabul oyuna karşı 259 red oyuyla kabul edilmediğini bildirdi.

        MECLİS SORUŞTURMASI ÖNERGESİ TBMM BAŞKANLIĞI'NA SUNULDU

        CHP, dört eski bakan hakkında Meclis Soruşturması açılmasına ilişkin önergeleri TBMM Başkanlığı'na sundu.

        CHP, eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, eski AB Bakanı Egemen Bağış, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve eski İçişleri Bakanı Muammer Güler hakkında Meclis Soruşturma Komisyonu kurulmasına ilişkin dört ayrı önergeyi TBMM Başkanlığı'na sundu.

        Önergelerde, çağdaş demokratik hukuk devletlerinde, konumu, görevi ve mesleği ne olursa olsun suç işleyenlerin cezalandırılmasının temel bir ilke olduğu, bu ilkenin, herkesin kanunlar önünde eşit olduğunu göstermesi ve yine suçların takipsiz bırakılmamasının doğal bir sonucu olduğu belirtildi.

        Parlamenter demokrasilerde, parlamentoların yasa yapma yanında diğer bir asli görevinin de yürütmeyi denetlemek olduğu kaydedilen önergelerde, bunun anayasada da belirtildiği vurgulandı.

        Önergelerde, şu ifadelere yer verildi:

        "Yaklaşık 3 aydır Türkiye'nin gündemini işgal eden, 17 Aralık 2013 tarihinde başlayan operasyonla 61. Hükümetin dört bakanı hakkında Cumhuriyet tarihimizde ve hatta dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş boyutta; rüşvet, yolsuzluk, kaçakçılık, sahtecilik, nüfuz suistimali, suçluyu kayırma gibi çeşitli suçlardan dolayı birçok iddiada bulunulmuş ve bu iddialara ilişkin çok sayıda bilgi ve belge, çeşitli vasıtalarla kamuoyuna açıklanmıştır.

        17 Aralık soruşturmasıyla birlikte, siyasi hayatımızda ve kamuoyunun gündemine ayakkabı kutusunda saklanan dolarlar, çikolata kutusuyla gönderilen 500 bin dolarlık bayram harçlığı, evde bulunan para kasaları, 700 bin liralık saat gibi kavramlar girmiştir."

        "OLAĞANÜSTÜ" TOPLANTI

        TBMM Genel Kurulu CHP'nin olağanüstü çağrısı üzerine 4 eski Bakan ile ilgili hazırlanan fezlekeleri görüşmek üzere toplandı. Muhalefet, fezlekelerin tamamının okunmasını istedi. Ancak TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, fezlekenin gizlilik kararı gereği okunmasının kanunen mümkün olmadığını söyledi.

        TBMM Başkanı Cemil Çiçek, fezlekelerin okunmamasını eleştiren muhalefetin iddialarına cevap vermek üzere yarın basın toplantısı düzenleyecek. MHP'li vekiller ise dosyaları incelemek için Meclis Başkanlığı'na başvuracak.

        CHP'Lİ VEKİL CANLI YAYIN YAPTI

        CHP milletvekili Melda Onur ise ustream aracılığı ile cep telefonu üzerinden TBMM Genel Kurulu Salonu’nda yaşananları canlı yayınladı.

        MECLİS GENEL KURULU 8 NİSAN SALI GÜNÜ TOPLANACAK

        Konuşmaların ardından AK Parti'nin TBMM Genel Kurulu'nun 8 Nisan Salı gününe kadar çalışmamasına ilişkin grup önerisi kabul edildi.

        Yakut, birleşimi 8 Nisan Salı günü saat 15.00'de toplanmak üzere kapattı.

        Saat 19:05 - MECLİS TV YAYINI KESTİ, 'İNTERNETTEN İZLEYEBİLİRSİNİZ' ANONSU YAPILDI

        Sadık Yakut oturuma 10 dakika ara verdi. TBMM TV saat 19:00'u geçtiği için Genel Kurul salonu'ndan yaptığı yayına son verdi. Yayın sonlandıktan sonra yapılan anonsta ise görüşmelerin internet sitesinden takip edilebileceği belirtildi.

        Saat 18:44 - CHP MİLLETVEKİLİ ALİ ÖZGÜNDÜZ: ALLAH’IN KELAMIYLA ALAY EDEN ADAMI MI KORUYORSUNUZ… BU KİŞİLERİN YÜCE DİVAN’A SEVK EDİLMESİ ZORUNLU

        Bunun okunması gerek. Aksi halde hangi suçtan niye soruşturma önergesi verdiğini bilemez milletvekilleri. Bakan bey dedi ki "Bizim görevimiz postacılık. 26 gün inceledik." Neden beklediniz 26 gün? Savcılara talimat verdiniz. Bu arada defalarca rüşvet almak gibi bir suçlama olan bakan savcılığa dilekçe gönderip ‘oğlumla konuşmalar delil olamaz, çıkarın’ dedi. Sizin argümanlarınızı çökertti.

        Hani montaj, dublajdı. Demek ki gerçekmiş. Usul nedir? Meclis Başkanlığı’na geldi. Cumhuriyet Savcısı bakanlar hakkında işlem yapamayacağı için buraya gönderiyor. Burada mahkeme kararı var mı, iletişimin tespiti doğru mu, paralar doğru mu, kasalar doğru mu, uydurma, Reza Zarrab’ın götürdüğü rüşvet doğru mu, Egemen Bağış’ın evine taksi para götürüyor mu ona bakacağım. Bunlara bakarak vicdanen kanaat getirildiğinde de soruşturma komisyonu kurulması için imza atacağım. Anayasa’ya göre soruşturma komisyonu için fiil olması lazım. Ben neye göre soruşturma açılsın diyeceğim.

        55 imza attık diyorsunuz. Hangi suçlamayı biliyorsunuz, neye göre imza attınız? Egemen Bağış’a diyeceğiz ki Marina kim, bir sorgulayalım. Soruşturma Komisyonu bunları yapacak. Allah’ın kelamıyla alay eden adamı mı koruyorsunuz. Ben size güveniyorum, inanıyorum. İktidar partisi içindeki vekillerin de bu işin açığa çıkmasını istediğine inanıyorum. Bu kişilerin Yüce Divan’a sevk edilmesi zorunludur. Seçimlerle ilgili olsaydı bu soruşturma 1 Mart’ta başlatılırdı. Komplo, paralel yapı falan geçin. Türkiye’yi ne yazık ki kara para batağına sapladınız. Suçları yoksa inşallah aklanırlar. Ama gitsinler. Yargılama yetkisi Türk milleti adına mahkemelere aittir.

        Saat 18:25 - MHP KONYA MİLLETVEKİLİ FARUK BAL: BU FEZLEKE DEĞİŞMİŞ

        AKP’nin vekilleri parmaklarını akılla değil, Genel Merkez’den aldıkları talimatla oylarını kullanacaklar. Hikaye 17 Aralık’ta başladı. Ayakkabı kutuları içerisinde milyon dolarlarını saklayan bir banka genel müdürü. 700 bin TL’lik saati rüşvet olarak isteyen bir sayın bakan. Teknik takipte bulunan polis ekibi bu hırsızlığa bulaşmış kişileri araçlarıyla takip ediyor. Eski İçişleri Bakanı’nın talimatıyla Emniyet İstihbaratı suçluları takip eden polisi takip ediyor. Biz ak bir partiyiz diyorsunuz. Meseleye yargı karar verecektir, ben bunların işlerine son veriyorum, hukuk gereğini yapsın diye bir beklenti içindeydi kamuoyu. Geçmişte bunun örneğini aynen verdiğimiz için biz bu beklentide haklıydık. Önce Emniyet’teki polisler müthiş bir hışımla dağıtıldı. Bu işleri soruşturan hakimler ve savcıların ellerinden dosyalar alındı.

        Milyon dolarları, tapeleri hukuken delil olmaktan çıkaracak kanunlar çıkarıldı. Bu korkunun, bu telaşın ne olduğunu fark edemedik ama anladık ki mesele belliymiş. Büyük balık geriden geliyormuş. Büyük balığın geriden gelmesinden önce Halk Bankası Genel Müdürü ve Ekonomi’den sorumlu bakanın İran kara parasıyla aklanmasıyla ilgili olarak binde 5 rüşvet aldığı, değerli taş ve saatleri rüşvet olarak kabul ettiğine dair bir fezleke var. Muammer Güler, tam 15 defa rüşvet aldığına ilişkin excel kayıtlarına göre tespit var. Egemen Bağış bugünlerde bolca ayet ve hadis yayınlıyor Twitter’dan milyon dolarları çikolata kutusu ve elbise poşetlerinde getirttiriyor.

        Başbakan meselenin kendisin uzanacağının farkında. Oğluna telefon açıyor. ‘Sende ne var’ diyor. Oğlu biraz saf ‘Bende bir şey yok’ diyor. ‘Onları sıfırla’ talimatı alıyor. Ortaya çıkan durum Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal krizi haline gelmiştir. Vatandaş bunun hesabını sormak için beklemekte. Cumhuriyet tarihinin en büyük siyasi krizi. Bu cumhuriyet tarihinin en büyük yargı krizidir. Eğer bu bir istiklal savaşı ise, bir paralel devlet ise bu paralel devleti inşa eden başbakanın kendisidir. İstiklal şartlarını getiren Başbakan’ın bizatihi yargılanması gerekmektedir. Allah uzun ömür versin uzun adam. Yanında da Adalet Bakanlığı’nın logosu hakim. Bu kişi netice itibariyle Başbakan’ı içerinden ’beni serbest bırakmazsanız gerekli açıklamaları yaparım’ diyen Zarrab’ı ve bakan çocuklarını tahliye etmiştir. Önümüze gelen fezleke dosyası bir aya yakın bir süre inceleyerek delilleri, suç faillerini öğrenip, hangi suç nerede çıkacaksa 17 ilde emniyet müdürlerini tayine ttiği, meseleyi yargıda halledebileceği bir süreçte eline ilk gelen fezleke değil. Bu fezleke değişmiş. Hacmi, sanıkları ve içindeki deliller 30 güne yakın incelediğiniz fezleke mi değil mi? Haram sofrası kurulmuştur. Haram sofrasından nemalananlar var. Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır.

        "POSTA TRENİ GİBİ DURAK DURAK GEZEN FEZLEKENİN NERESİ GİZLİ? İSTEYEN VARSA VEREYİM"

        Saat 18:03 - BDP’Lİ HASİP KAPLAN:

        Önemli bir konuyu bağırmadan, çağırmadan, bardak da kırmadan konuşacağız. Fezleke konusunda en tecrübeli parti biziz. Bize yazdırmadığınız fezleke kalmadı. 945 tane fezleke geldi şu ana kadar bizimle ilgili. AKP 90, CHP 121, MHP’nin de 21 tane fezlekesi var. Bizimkilerin hepsinin teması düşünce açıklaması, toplantı gösteri yasaları. Fakat enteresan olan iktidar partisi ile ilgili olanlara Başbakan dahil sahtecilik, ihaleye fesat karıştırmak, kalpazanlık, zimmet kara para aklanması gibi suçlar var. Bizimle ilgili fezlekeler jet hızıyla geliyor, hemen geliyor. Yani jetten daha hızlı ses var herhalde. Ama iktidara ait oldu mu fezlekeler mehter takımıyla kaplumbağa hızında geliyor. Bizimkiler akşam hazırlanıyor, sabah geliyor, Meclis’te de okunuyor. Başbakan ‘’Parlamento’da fezlekelerin gelmesi halinde alışılmışın dışında karar vermeyi düşünüyoruz’’ diyor. BDP’lilere dokunuluyor. Bize dokunmak moda. İktidar dokundukça diğer iki muhalefet partisinin sesi çıkmadı. Burada cesaretli bir ses aradım göremedim. Başbakan yalnız değil. Bakanlar da Arınç da söylüyor. Yani arkadaşlar bizim fezlekelerimiz söz konusu olunca hepiniz vatansever kesiliyorsunuz, bizde bölücü, bu meclisin Kunta Kinteleri… Belediye başkanlarımız hala tutuklu.

        14 Nisan’da seçilen belediye başkanları hala koltuğuna oturmadı. Buraya kadar iyi de bu ne anlatıyor size. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne, Hasip Kaplan’ın Kürtçe dil konuştuğu için fezleke yazılmasına. Ana dilimi konuştuğum için fezleke yazıldı.

        Gizliymiş fezleke. Hangi fezleke? Başkanvekilin okuduğu fezleke… Posta treni gibi durak durak gezen fezlekenin neresi gizlidir. 299 sayfa. İsteyen varsa vereyim. Çok ciddi büyük kara para aklanmaları var. Bakanların şahsının ötesinde çok ciddi iddialar var. Bu iddialar söz konusu olunca kafamızı devekuşu gibi kuma mı gömelim. Yolsuzluğun soruşturulmasında Meclis şeffaf olmalı. Bu sizi rahatsız etmiyor mu? Birkaç kişinin bulaştığı iş yüzünden hepinizin suçlanması sizi rahatsız etmez mi? Eder. Ayrıcalıklı sanıklar yaratılırsa şüpheliler, suçlama sonra getirilip komplo, uluslararası, paralel, haşhaşin denip bir tane soruşturma evrakı ortaya konulmuyorsa meydanlarda nara atmanın anlamı yok. Binlerce insanı sürdünüz. Neyi çözdünüz? Aynı görevde olduktan sonra…

        Toplumsal gerilim ve kutuplaşma hayra alamet değil. Meydanlar savaş değil seçim medyanı. Parti liderleri de komutan değil. Gerilimin nedeni de ortam. Siz medyayı kendinize bağlarsanız, internet, yasaklarsanız, gazlarsanız bir yerden toplumsal patlama yaratırsınız. Bu gidişat iyi değil. Başbakan herkesle kavga ediyor. Dünya ilk defa yolsuzlukları yaşamıyor. İran’da yeni bir skandal patlak verdi. Bunun ucu buraya gelecek bunu söyleyeyim. Bunun ucu buraya gelip ek iddianame olarak bunlara eklenecek. Tokyo Valisi ne yaptı? Bir şirkete 500 bin dolar rüşvet almış. Adamın başına gelmedik kalmadı. Almanya eski cumhurbaşkanı Wulff 719 Euro, bir kasa bir kamyon değil çıkar sağlamak suçlamasıyla mahkemeye çıktı. Yolsuzluk liginde Türkiye vahim bir durumda. Dünya basını skandal olarak haberleri geçerken Fransa’da önemli siyasetçiler çalınan paralarla çalkalandı. Dünyada bunlar oluyor ama yargının önü açılıyor, hesap veriliyor. Neden Türkiye’de hukuk işlemiyor. Genellikle yozlaşma, iltimas, rüşvet eşanlamlı. Yargının bağımsızlığı kağıt üzerinde değil havada yazılı kalıyor.

        Saat 17:35 - ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ: CHP SAMİMİ OLSAYDI ÖNERGEYİ 17 ARALIK'TA VERİRDİ

        ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ: CHP samimi olsaydı önergeyi 17 Aralık'ta verirdi. Bu bir adli süreçtir, gizlilik var. Gizliliği ihlal etmek herkes için suçtur. TBMM iç tüzüğü komisyon üyesi vekilerden başka kimse inceleyemez diyor. Sadece komisyon üyeleri katılıyor. Böyle olduğu halde tüm Meclis'i savcı yerine koyan değerlendirme yapamayız. Bizim derdimiz gerçeğin ortaya çıkması. Seçim var diye 30 Mart'ın değirmenine su taşımak değil amaç. Şimdi seçimin aferesinde olağanüstü toplantıya çağırdınız. Yanlışın suç olanın üzerini örtmedik bundan sonra da örtmeyiz.Kim bir yanlış yaptıysa ceza almasından asla rahatsız olmayız.

        Saat 17:16 - "TÜRKİYE'NİN DEMOKRASİ TARİHİNDE KARA LEKE"

        CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi:Nurettin Canikli şunu demek istiyor “Bu fezlekeler burada okunursa duman oluruz”. O yüzden elinden geleni yapıyor engellemek için. Başkanlığın bugünkü tutumu Türkiye’nin demokrasi tarihinde kara leke olacaktır. Başkanlık, Meclis Başkanı bunlar gizli diyor . Bu gizliyse bürokratlardan da gizli olacak. İktidar partisi her şeyi biliyor ama bilgiye sunmuyorlar. Adalet ve Kalkınma Partisine mensup arkadaşlar paralel yaptı diyorsanız hesaplaşmanın zamanı.

        NELER YAŞANDI?

        129 milletvekilinin imzası ile TBMM Genel Kurulunu olağanüstü toplantıya çağıran CHP, görüşmelere tam kadro katılırken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Genel Kurula geldi. MHP, BDP ve bağımsız milletvekilleri yoklama esnasında Genel Kurul'da hazır bulundu.

        Genel Kurul Meclis Başkanvekili Sadık Yakut Başkanlığı'nda açıldı. Sadık Yakut'un toplantının başında yaptığı elektronik yoklamada toplantı yeter sayısına ulaşıldı. Yapılan oylamanın ardından toplantı yeter sayısının bulunmasıyla birlikte AK Partili milletvekilleri de salona girerken, hükümeti temsilen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, İçişleri Bakanı Efkan Ala hükümet sıralarındaki yerini aldı.

        MUHALEFETTEN TEPKİ

        Oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Sadık Yakut'un fezlekelerle ilgili tezkerenin tamamını okumaması üzerine muhalefet sıralarından tepki geldi. AK Parti Grup Başkanvekili, Nurettin Canikli, bilgilerin karartılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını söyledi. Gizlilik kararını hatırlatan Canikli, fezlekelerin internete sızdırıldığını söyledi.

        "GİZLİLİK KARARI VAR OKUNAMAZ"

        TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, tartışmaların ardından oturuma 10 dakika ara verdi. Aranın ardından bir konuşma yapan Sadık Yakut, soruşturmada gizlilik kararı olduğunu, bu nedenle fezlekelerin okunmasının kanunen mümkün olmadığını söyledi.

        "ALLAH AŞKINA NE İSTİYORSUNUZ?"

        Ak Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli Meclis'teki fezleke oturumunda konuştu. Fezlekelerin gizliliğinin kalmadığını söyleyen Canikli, "Kimsenin bu bilgileri kapatmak, gizlemek gibi amacı yok. Zaten bu dosyada bilgiler hepiniz elinde çarşaf çarşaf var bunların gizliliği kalmadı. Yasağa rağmen açık şekilde diyoruz hodri meydan soruşturma komisyonu kuralım bakanlarda soruşturmanın yapılması için TBMM Başkanlığına kendileri başvurmuşlar Allah aşkına daha ne istiyorsunuz?" dedi.

        Neyi tartışıyoruz. Şimdi 4 eski bakanla ilgili birtakım felekler var ve iddialar içeren dosyalar var. Şimdi TBMM'ye gönderiliyor. İddianame aşamasına gelmeyen bilgiler gizlidir. Yasağa rağmen açık şekilde diyoruz hodri meydan soruşturma komisyonu kuralım bakanlarda soruşturmanın yapılması için TBMM Başkanlığına kendileri başvurmuşlar Allah aşkına daha ne istiyorsunuz?

        HERKESİN ELİNDE ÇARŞAF ÇARŞAF VAR GİZLİLİK KALMADI

        Kimsenin bu bilgileri kapatmak, gizlemek gibi amacı yok. Zaten bu dosyada bilgiler hepiniz elinde çarşaf çarşaf var bunların gizliliği kalmadı.

        Kimse açık şekilde Anayasamızın ve kanunlarımızın suç saydığı fiili işlemesini talep edemez. Amacınız gerçekten o iddiaları soruşturmaksa gelen komisyon kuralım hep birlikte yapalım. Amacınız bu değil. Doğru ortaya çıksın, kim ne yapmışsa ortaya çıksın ise komisyonun kurulması için gerekeni yaparsın. 4 bakan hakkında ne iddia varsa gelin soruşturalım.

        “ZATEN MİLLET BİLİYOR”

        MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal: Ortada bir durum var. Rüşvet yolsuzluk kara para aklama altın kaçakçılığı gibi dinen haram, örfen ayıp, kanunen suç olan, delilleri de çarşaf çarşaf ortaya dökülen bir durum. Savcılık soruşturmaya başladı. Ortada suç örgütü var, bunun içinde de dört bakan var. Savcı soruşturmayı yürütürken bir takoza takılmıştır. Buradaki durum bu takozu kaldıracak mıyız, kaldırmayacak mıyız? Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Besbelli ki siz vicdanınızı partinizin genel merkezine emanet etmişsiniz. Allah her şeyi biliyor. Sizin gizlemenizin hiçbir anlamı olmayacaktır, zaten millet biliyor.

        “İNANIYORUM Kİ AK PARTİ DE RAHATSIZ”

        BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan: Ne gizliliği! Yolsuzluklarla ilgili kamu vicdanında çırılçıplak olmak zorundayız. Seçim meydanında değiliz, Meclis'teyiz. Seçim meydanları savaş meydanlarına döndü. İnanıyorum ki, AK Parti'nin içinde yüzde 90'ı bundan rahatsız. Vatandaşlarımız rahatsız. Yargı süreci işlemiyor, Meclis işlemiyor. Bu koltuklar bize baki değil. Buraya kazık çakmaya gelmedik. Burada onurlu bir duruş sergilemeye geldik. Kaçmayalım.

        4 ESKİ BAKAN KOMİSYON İSTEDİ

        Eski bakanler Çağlayan, Güler, Bağış ve Bayraktar TBMM Başkanlığı'na ortak bir dilekçe sundu. Dilekçede, şu ifadelere yer verildi:

        "17 Aralık 2013 tarihinden itibaren yasadışı yollarla elde edilmiş veya gizlilik çerçevesinde yürütülen bir soruşturmaya ait olduğu iddia edilen bir kısım bilgilerin, yine yasalara aykırı olarak TBMM Genel Kurulu'nda ve dolayısıyla bir kısım medya organlarınca kasıtlı biçimde speküle edilerek Anayasa ile güvence altına alınan kişisel onurumuzu rencide etmeye yönelik bir ağır karalama kampanyası yürütülmektedir.

        Bu nedenle, gerek aziz milletimize gerekse yüce Genel Kurul'a olan hesap verme sorumluluğumuzun bir gereği olarak hakkımızdaki iddiaların TBMM tarafından kurulacak bir soruşturma komisyonu marifetiyle soruşturularak gerçeklerin ortaya çıkarılması amacıyla Anayasa'nın 100. ve TBMM İçtüzüğü'nün 107. maddesi uyarınca Meclis Soruşturması açılması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim."

        KILIÇDAROĞLU'NDAN AÇIKLAMA

        CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Kurul'un olağanüstü toplantısına katılmak için TBMM'ye gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu gazetecilerin soruları üzerine, "Olması gerekeni yapmışlar. Doğru yapmışlar. Ama geç kaldıklarını biliyoruz. Keşke bu girişimden önce daha olaylar medyaya yansıdığında yani 17 Aralık'ta böyle bir talepte bulunsalardı çok daha şık olurdu. Ama yine de olumlu" diye konuştu.

        GÜRSEL TEKİN: YEMİŞİM SUÇUNU

        CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, 4 eski bakanla ilgili fezlekenin orijinalini beraberinde TBMM'ye getirdi. Tekin, bunun suç olup olmadığı yönündeki sorulara, ''Yemişim suçunu. Hırsızlık suç değil de bu mu suç. Eğer bu suçsa suç işliyorum'' yanıtını verdi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ