İbrahim Aras'ın cenazesinde gerginlik

Neşet KARADAĞ / AHT

Adana'da, Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde 2 kişinin öldüğü olaylarını protesto ederken hayatını kaybeden 14 yaşındaki ortaokul öğrencisi İbrahim Aras'ın cenazesi toprağa verildi. Emniyetten "El yapımı patlayıcıdan öldü" açıklaması yapılırken, HDP ve BDP'liler ise, "Polis sis bombası ile öldürdü" iddiasında bulundu. Asıl ölüm nedeni otopsi sonucu belli olacak olan Aras'ın otopsi işlemleri uzayınca dışarıda bekleyen kalabalık Adli Tıp Kurumu'nu bastı. Polis müdürleri kapıları kapatıp kurumun içine kaçarken, saldırganlar bazı camları kırdı.

Lice'deki olayları protesto etmek için PKK, KCK terör örgütü yanlıları önceki gün Seyhan İlçesi, Hürriyet Mahallesi, Güney Kuşak Bulvarı üzerinde toplandı. Yaklaşık 250 gösterici, parke taşları ve çöp konteynerleri ile barikat kurup yolu trafiğe kapattı. Otomobil ve kamyon lastikleri yakan göstericileri polisler dağılmaları için uyardı. Göstericilerin taş ve molotof kokteyl atması üzerine polisler TOMA'dan tazyikli su ve biber gazı sıkarak müdahalede bulundu.

KAFASI PARÇALANARAK ÖLDÜ

Olaylar sırasında 20067 Sokak'ta Mardin'in Midyat İlçesi doğumlu İbrahim Aras, kafasının parçalanması sonucu öldü. Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı, BDP'lilerin eşliğinde Aras'ın cesedinin yanına gidip dış otopsi yaptı. Üzerinde Galatasaray forması bulunan Şehit İdris Güler Ortaokulu 6'ncı Sınıf öğrencisi Aras'ın cenazesi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Adana Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, Ubrahim Aras'ın el yapımı patlayıcı maddenin infilak etmesi sonucu öldüğü belirtildi. HDP ve BDP'liler ise Aras'ın bir polis tarafından beyaz akrebin içinden yakın mesafeden atılan ses bombası sonucu öldürüldüğünü iddia etti.

CESEDE 1 METRE MESAFEDE GAZ KAPSÜLÜ

Nöbetçi savcının olay yerinde yaptığı incelmenin ardından tutulan tutanakta ölüm nedenine ilişkin kesin bir kanaate varılamadığı ve ölen kişinin kafasının parçalandığı belirtilerek, "Beyin dokusunun yerde ve duvarların üzerinde olduğu görüldü. Bir gaz kapsülünün cesedin hemen başının 1 metre kadar önünde bulunduğu, cesede yakın bulunan ev duvarlarında bulunan beyin ve organ dokularının fotoğraflanması ve görüntülenmesi sağlandı. Bomba imha uzmanları tarafından çevrede müdahaleye bağlı yerlerde gaz kapsülü parçalarının bulunduğu ifade edildi. Ölüm nedeninin belirlenebilmesi için klasik otopsi işlemi yapılması gerektiği kanaatine varıldı" denildi.

ÖN OTOPSİ: KAFATASI VE YÜZ KEMİK KIRILMASI

Adana Cumhuriyet Savcısı Sedat Bayrak huzurunda Uzman Dr. Cemalettin Makca tarafından yapılan adli otopsi işlemi sonrasında ise Aras'ın ölümünün, ‘yaygın kafatası ve yüz kemik kırıkları ile birlikte beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti' sonucu meydana geldiği, ayrıntılı raporun daha sonra verileceği belirtildi.

OTOPSİYE GİREN AVUKAT: KAFA KISMI TAMAMEN UÇMUŞ

Otopsiye katılan ve olay yeri tespit ve ölü muayene tutanağında imzası bulunan ailenin avukatı Vedat Özkan, "Ön otopsi raporunda ölümün çok açık şekilde yakın mesafeden atılan sis bombası sonucu meydana geldiği yazılıyor. Cesette iddia edildiği gibi herhangi bir patlayıcı maddeye ilişkin hiçbir bulgu yok. Tüm bulgu, yakın mesafeden atılan sis bombasının kafatasını parçalamasından ibaret olduğu ön otopsi raporunda açıkça ortada. Ben bizzat katıldım otopsiye. 3 saat sürdü. Otopside ceset tamamen sapa sağlam, kafa kısmı tamamen uçmuş. Patlayıcıya ilişkin hiçbir iz ve emare cesette yok" dedi.

BABA HASTANEYE KALDIRILDI

Silopi Termik Santrali'nde işçi olarak çalışan baba Baki Aras, oğlunun ölüm haberini alır almaz Adana'ya geldi. Sinir krizi geçiren baba hastaneye götürüldü, kendine geldikten sonra Adli Tıp Kurumu'na gelen baba Baki Aras, oğlunun cesedini teşhis edince tekrar fenalaştı. Yakınları tarafından Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

TUNCEL: BİR YIL SONRA İBRAHİM KATLEDİLDİ

Cenazeye katılmak için Adana'ya gelen HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Adli Tıp Kurumu'nda cenazenin alınması beklenirken yaptığı açıklamada, "Yaşananlardan görüyoruz ki Türkiye hukuk devleti değil. 15 yaşında bir çocuk eylem yaptı diye siz onu öldürürseniz bunu da 'Ne yapacağımızı kendimiz biliriz' diye anlatmaya çalışırsanız bunu hiç kimse anlamaz. Bir yıl önce Gezi direnişinde Berkin Elvan kafasına gaz kapsülü isabet etmesi sonucu ölmüştü. 1 yıl sonra İbrahim Aras bu defe Adana'da katledildi. Bunun hesabı verilmediği sürece Türkiye'de adaletten hukuktan bahsetmek mümkün değildir. Kim yaptıysa derhal açığa çıkartılmalı ve kanun karşısına çıkartılmalıdır. Özellikle son bir haftada Başbakanın, ana muhalefet partisi liderinin, Milliyetçi Hareket Partisi liderinin kullandığı dil aslında bu gün yaşanan katliama zemin sunmuştur." şeklinde konuştu.

ADLİ TIP KURUMUNU BASTILAR

Cenazenin verilmesi için yapılan işlemlerin uzaması üzerine, toplanan kalabalıktan yaklaşık 20 kişilik bir grup kuruma zorla girip cenazenin biran önce verilmesini istedi. Güvenlik Şube Müdürü Tuncay Pekin ve çok sayıda polis, gruba cenazenin verileceğini söyledi. Ancak, öfkeli grup polis müdürüne ve adli tıp çalışanlarına tepki gösterdi. Ardından da, polise ve kurum çalışanlarına pet şişe atıp, kapı ve pencere camlarını kırdılar. Polisler içeri kaçıp kapıyı kapatırken, grup olayı görüntülemeye çalışan gazetecilere de saldırdı.

‘İNTİKAM' YEMİNİ ETTİLER

Olayların yatışmasının ardından Aras'ın cenazesi ailesine teslim edildi. Aras'ın terör örgütü PKK'nın sözde bayrağına sarılı tabutu, cenaze aracına bindirilerek, merkez ilçe Seyhan'a bağlı Dağlıoğlu Mahallesi'ndeki evine götürüldü. Bu esnada göstericiler terör örgütü lehine slogan atarak, ‘intikam' yemini etmesi dikkat çekti. Dağlıoğlu Polis Merkezi önünden geçilirken bazı eylemciler polis merkezini taşlayıp, havai fişek attı. Daha sonra Aras'ın tabutu omuzlarda taşınarak Küçükoba Mezarlığı'na getirilip burada toprağa verildi.