Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik "Taviz, Rum kesimini tanımaya kadar gider"

        Türkiye'nin 7.Cumhurbaşkanı Kenan Evren, AB konusu ve AB'ye yapılacak önerilerin çok önemli, bunun görüşüleceği yerin de Milli Güvenlik Kurulu (MGK) olduğunu söyledi.

        Kenan Evren, “Bana sorarsanız bu karar doğru değil. Çünkü tavizin sonu gelmez, bunun arkası gelmez, bu Rum kesimini tanımaya kadar gider” dedi.

        Muğla'nın Marmaris ilçesinde yaşayan 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

        Evren, Kıbrıs'la ilgili olarak, AB konusunun ve AB'ye yapılacak olan önerilerin çok önemli ve kritik bir konu olduğunu vurguladı. Evren, şöyle konuştu:

        “Ayak üzeri alınacak bir kararla bu işi halletmek mümkün değil. Bunun görüşüleceği yer MGK'deki ortamdır. Böyle bir konu MGK'de konuşulur. Biliyorsunuz MGK'de bakanlar, cumhurbaşkanı, başbakan, genelkurmay başkanı, kuvvet komutanları var. Zannediyorum burada konuşulmamış bu konu. O büyük bir hata. Orada konuşulması lazım.

        Peki bu karar doğru mu, değil mi? Bana sorarsanız değil. Çünkü tavizin sonu gelmez. Şimdi AB diyecek ki şimdi evvela bunu verdi. Bir hava limanı, bir liman müsaade ediyor. Biz biraz daha sıkıştırırsak ikiye çıkartır bunu. Biraz daha sıkıştırırsak üçe çıkartır bunu. Bunun arkası gelmez. Bu Rum kesimini tanımaya kadar gider mi? Gider, oraya kadar gider. Onun için bence doğru olmadı.”

        CUMHURBAŞKANI, GENELKURMAY BAŞKANININ BİLGİLENDİRİLMESİ

        Evren, “Konu hakkında cumhurbaşkanı ve genelkurmay başkanının bilgilendirilmesi konusundaki tartışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı:

        “Genelkurmay Başkanı bu konuda haklı. Yani Kıbrıs'ın savunması ona verilmiş. Birçok konularda söz sahibi orada. Onun haberi olmazsa, yani doğru bir şey olmaz. Evet yetki hükümetindir. Ama ona bir şey demiyorum. Bu kararı alma yetkisi hükümetindir. Ama, alırken de bazı ilgili kuruluşların görüşünü alması gerekirdi ki bunun en başında da Genelkurmay Başkanlığı gelir. Ha, diyorlar ki ikinci başkana gelmişler de ağızdan söylemişler. Ortada yazılı bir şey yok. Böyle şeyler ağızdan olmaz. Ben de onaylamadım bu durumu. Bir de Cumhurbaşkanının haberinin olmaması tamamen teamüllere aykırı.”

        ACARKENT VE BOĞAZİÇİ KANUNU

        Kamuoyunun gündeminde olan “Acarkent” konusunda bir gazetenin yazdığı yazıların kendisini üzdüğünü belirten Kenan Evren, şunları kaydetti:

        “Şimdi efendim herkes hata yapabilir. Basın da hata yapıyor bazen. Kabul etmesi lazım hatasını. Şimdi biz Boğaziçi Kanununu çıkardık 1983 senesinde. Biz çıkardık bu kanunu. O zaman henüz seçimler yapılmadı. Boğaziçi Kanununun bir maddesinde şöyle demişiz, 'Boğaziçi kıyı ve sahil şeridinde ve en görünüm bölgesinde konut yapılamaz.'

        O gazetenin yazdığı haber, Boğaziçi ile ilgili değil. Zaten Acarkent orman içinde yapılıdır. Bizim çıkardığımız kanun ise Boğaziçi ile ilgili. Devam ediyorum, 'Boğaziçi alanında kömür, akaryakıt depoları tersaneler, sanayi tesisleri kurulamaz'. Bütün oradaki petrol depolarını, sanayi tesislerini boşalttırdık. Bugün Boğaziçi'nde böyle bir şey yok.” Boğaziçi kanununda yer alan orman ve yeşil alanlarla ilgili maddeleri de okuyan Evren, şöyle konuştu:

        “Bildiğiniz gibi Boğaziçi'nde koruluklar var. Bunların bir bölümü büyük, bir bölümü ise küçük. Şimdi biz bu kanunu çıkardıktan sonra 1983 yılının kasım ayında seçim yapıldı. Özal hükümeti geldi. Milletin seçtiği bir parlamento ve Başbakanı da Turgut Özal'dı. Başbakan Turgut Özal, hatırladığım kadarı ile 1984 senesinde bir gün bana geldi. Dedi ki: Efendim Boğaziçi'nde koruluklar var. Yemyeşil yani öyle duruyor. Biz buranın içine villalar serpiştirsek, daha güzel olur. Ben buna müsaade etmem dedim. Efendim her tarafa yapmayacağız, bu alanın yüzde 6'sı oranında, böyle serpiştireceğiz, dedi. Çünkü babadan, atadan, anadan kalmış koruluklar hiçbir şey yapamıyorlar. Valla ben bilmem, fazlasına müsaade etmem dedim. Evvela yüzde 10 falan dedi. Hayır olmaz dedim. Yüzde 6 deyince, pekala yapın dedim. O kanunu o hükümet çıkardı. Ama o kanun Acarkent ile ilgili değil. Boğaziçi'ndeki koruluklarla alakalı. Acarkent, boğazın dışında bir yerde. Ormanın içinde kocaman bir şehir kurulmuş orada. Görüyoruz televizyonlarda. Onun için bunu açıklamak istedim. Vatandaşlarımız da bilsin. Bizim Milli Güvenlik Konseyi zamanındaki çıkarılan kanun bu değildi. Sonradan Özal zamanında çıkartıldı o kanun.”

        “HELİKOPTERLE KAÇAK YAPILAŞMAYI TESPİT ETTİM”

        Evren, “Boğaziçi sizin zamanınızda daha mı güzeldi?” sorusuna şu yanıtı verdi:

        “Maalesef Boğaziçi İmar Müdürlüğü bunun üzerine iyi eğilmedi. Özal zamanında biliyorsunuz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'dı. Çalışkan bir arkadaştı. Severim kendisini. Haliç'in temizleme çalışması esnasında ona yardımcı olduk. Bu çalışmasını maalesef tekrar seçilemediği için tamamlayamadı. Boğaziçi'nde ben o dönemde bazı inşaatlar gördüm. 'Dalan, Boğaziçi'nde bazı inşaatlar gördüm. Çıkardığımız kanuna rağmen göz mü yumuluyor bunlara?' dedim. 'Hayır efendim' dedi.”

        Dalan'ın “hayır” cevabı üzerine helikoptere binerek Dalan'la Boğaziçi'ni havadan incelediklerini belirten Evren, “Helikopterle bölgeyi havadan inceledik ve ona gösterdim kaçak yapılaşma olan alanları. Onun üzerine, 'Efendim biz buna hakim olamıyoruz. Elemanım yok, ben bu kadar alanı kontrol edemiyorum. Bu kadar alanı kontrol edecek elemanı alamıyorum. İstediğim sayıda eleman alamadım. Onun için bunlara pek hakim olamıyorum' dedi. Bundan sonra gelen yönetimler buna göz yumdular. Bütün mesele burada. Kanunlarımız var bizim. Çok sayıda kanun var fakat uygulamasını tatbik etmiyoruz. Suiistimallere açık bırakıyoruz” diye konuştu.

        15 YILDA 250 TABLO

        Emekli olduktan sonra Marmaris'e yerleştiğini, bir ressam arkadaşının yardımı ve tavsiyesi ile resim yapmaya başladığını belirten Evren, şunları söyledi:

        “Resim yapmak benim hobim. Ortaokuldan itibaren resim yapmaya başladım. 1992'den beri resimle sürekli uğraşıyorum. Bugüne kadar 19 sergi açtım ve bu süre zarfında 250 kadar resim yaptım. Yaptığım tabloların satışından elde edilen parayı, adımı taşıyan vakfa veriyorum. Elde edilen gelirler ve vatandaşların yardımı ile eğitim kurumları açtık.

        Gençlere tavsiyem, kavga etmesinler, sorunlarını konuşarak çözsünler. Gençler birbirlerini tartıştıkları konularda ikna etmeye çalışsınlar, zorlamakla bu işler olmaz.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ