Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Küresel mesele haline geliyor

        Çalışırken birdenbire ağlama krizine girdi ve çantasını kapıp tek kelime etmeden ofisi terk etti. Günlerce iş arkadaşlarının telefonunu açmadı, birkaç gün sonra koşa koşa bir psikiyatra gitti. 15 günlük rapor alıp arkadaşlarına “Galiba artık işe dönemeyeceğim” dedi. İşyerindekiler destek oldu, tedavisini bekleyeceklerini söyledi. 3 hafta sonra ofise de hayata da döndü. Ama herkes onun kadar şanslı değil. Ve Ezgi’nin başına gelen, aslında memleket meselesi hatta küresel bir mesele. TH Pazar'dan Ece Ulusum'un haberi...

        Geçen haftalarda İngiltere Başbakanı Theresa May, psikolojik sorunu olduğunu düşünen insanları profesyonel destek almaya çağırdı. Çünkü İngiltere’de psikolojik rahatsızlıklardan dolayı binlerce kişi ya işi tamamen bırakıyor ya da sektör değiştiriyor. Bu tip dalgalanmalar geçen yıl hükümete 99 milyon sterline mal olmuş. Tedavi çağrıları devam ederken BBC’nin araştırması İngiltere’deki durumun daha da kötüye gittiğini gösteriyor. Araştırma depresyon ve anksiyete konusunda uzmana başvurma yaşının 5’e düştüğünü ortaya koyuyor. O çocuklar geleceğin beyaz yakalıları ya da başka bir deyişle potansiyel mental yorgunları...

        REKLAM

        8 MİLYON KİŞİ BAŞVURDU

        İstatistiklere bir göz atalım. Avrupa’da ruh sağlığıyla ilgili klinikler ve tedaviler, sağlık sektörünün yüzde 8’ini kapsıyor ve her yıl yüzde 0.08 büyüyeceği öngörülüyor. ABD’de her 4 kişiden biri psikolojik tedavi görüyor. Sağlık Bakanlığı’nın geçen yıl yayınladığı rapora göre Türkiye’de ruhsal hastalığı olan 6 kişiden sadece 1’i yardım alıyor. Bu o kadar da kolay değil, çünkü ülkede 100 bin kişiye düşen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı sayısı 2.20... Avrupa Birliği’nin 15 ülkesinde 100 bin kişiye ortalama 12.9 ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı düşüyor. Aradaki fark neredeyse 6 kat... Üstelik Türkiye’de talep de yükseliyor: Sağlık Bakanlığı 2016 verilerine göre ruh sağlığı ve hastalıkları dalında muayene olanların sayısı bir yılda 740 bin 602 kişi arttı ve 8 milyon 656 bin 513 kişiye yükseldi ki bu sayı özel kliniklerden gelen verileri kapsamıyor.

        REKLAM

        ‘KOMŞULUK, ÇÖZÜMÜ KOLAYLAŞTIRIYORDU’ Durum vahim... Peki teşhis nasıl konulacak? Türkiye’de illere göre uzman, klinik, danışan dağılımı ve terapi ekonomisi gibi verilere ulaşılamıyor! Türkiye Psikiyatri Derneği’nden “Öyle kapsamlı istatistikler bulamazsınız” yanıtını alıyorum. Hal böyleyken en azından bir fikir edinebilmek için 7 ilden birkaç kliniği ve uzmanı arayıp danışan sayılarını ve seans ücretlerini toplamaya başlıyorum. Sonuçlar şöyle: İstanbul, Bursa, Ankara, Kayseri, Antalya, İzmir ve Van illerinde özel psikiyatri seanslarının ortalama ücreti 200 TL. Ortalamayı yükselten İstanbul; seans başına 800 TL fiyat çeken var. Lakin kliniklerde sıra uzun! Kimi kliniklerdeki uzmanlar en az 30 saatlik görüşme yapıyor. Bu fiyatlara rağmen aradığım kliniklerin hepsi 15 gün sonraya randevu verebiliyor. Üstelik süperstara dönüşen uzmanlara ulaşma aşamasında stres bozukluğu yaşıyorsunuz. Freud aşkına! Özel kliniklerde yer bulmak imkânsızken devlet hastanelerinde tam aksi bir durum var. Devlet hastanesi randevu sistemine girdim; Erenköy, Kadıköy, Bakırköy ve diğer bütün ruh sağlığıyla ilgili olan hastanelerden bir gün sonraya dilediğim saate randevu alabiliyorum. Üstelik ücretsiz... Ancak doktorların sizi dinlemek için sadece 10, şanslıysanız 15 dakikası var. Hastalar, bu sürelerin yeterli gelmediğini söylüyor. Ruh sağlığınıza iyi bakın yoksa işiniz zor.

        Bir uzmana danışma ihtiyacının her geçen gün arttığını söyleyen Psikiyatr Dr. Armağan Samancı, “Eskiden insanlara destek veren bir komşu, dertlerini anlayan, çözümünde yardımcı olan bireyler, problemlerin kendi içinde çözülmesini sağlıyordu. Şimdi görüyoruz ki bireyler yakınlarını kaybedip ertesi gün çalışmak mecburiyetinde kalıyor. Bu da birey üzerinde birtakım psikiyatrik sıkıntıların oluşmasına sebep olabiliyor” diyor.

        • Birleşmiş Milletler raporlarına göre dünyada 450 milyon kişi ruhsal veya nörolojik bir hastalıkla mücadele ediyor

        ‘KORKMASA TÜM DANIŞANLARIM İŞİ BIRAKACAK’

        Psikolojik sıkıntılarından dolayı işten çıkanların sayısı, Türkiye’de belli değil. Ancak büyük şirketlere danışmanlık hizmeti veren Uzman Klinik Psikolog Mine Altınsoy incelediği vakalardan yola çıkarak durumu yorumlayabiliyor: “Türkiye’de de İngiltere gibi bir durum söz konusu olabilirdi ancak çalışanlar bir daha iş bulamayacaklarından korktuklarından istifa etmeye cesaret edemiyor. Ama hepsinin aklında bu fikir var. Sadece benim görüştüğüm 300 kişinin durumu böyleyse ülke genelinde durum daha vahimdir”... Altınsoy’a göre işyerinde mutsuzluk ve mental yorgunluğa sebep olan faktörlerin başında kuşak çatışması var: “Y kuşağı eski usullere göre çalışmak istemiyor ve isyan ediyor. Eski kuşak da durumu artık idare edemediğini ve başarısız olduğunu düşünüyor. Bu süreçte mobbing ve tartışmalar nüksediyor. Danışanlarımdan birkaçı işi bıraktı ama bunun bir çözüm olmadığını da gördü...”

        REKLAM

        AYDA EN AZ 30 DAKİKA SEANS

        İngiltere’nin çözüm önerisi şöyle: Şirketlerde ruh sağlığı danışmanlığı veren kliniklerle ortak bir sistem yürütülecek. Böylece her çalışan her ay en az 30 dakikalık bir seans görecek. Duruma göre seans sayısı artacak. Görünen o ki ülkemizde şimdilik bu pek mümkün değil. Görüştüğüm tüm uzmanlarsa bir konuda hemfikir: “İşler sarpa sarmadan bir uzmana görünün. Terk etmek çözüm değil, tedavi mümkün.” Tabii aylık 1000- 1200 TL’yi gözden çıkarmanız ve randevu almak için elinizi çabuk tutmanız gerek. Evet, bu durumda da mental yorgunluğunuza bir de maddi yorgunluk eklenecek...

        Ezgi mi? Ezgi iyi, aramızda ve eskisi gibi neşeli...

        ‘2020’nin en büyük hastalığı depresyon olabilir’

        20’nci yüzyılın ikinci yarısından beri ruhsal bozukluklara dair veriler, toplumların genel yapısı hakkında fikirler veriyor. Bu alanda toplanan istatistikler ise uygarlıkların bilgi donanımlarının göstergesi olarak kabul ediliyor. Mevcut verilere bakarsak, bugünlerde dünya genelinde işler pek iyiye gitmiyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, her yıl yaklaşık 900 bin kişi ruhsal hastalıklarından dolayı intihar ediyor. Bu 40 saniyede 1 ölüme işaret ediyor. Hatırlayın, geçen hafta art arda 3 hekimin ve bir sosyal medya fenomeninin intiharı gündeme düşmüştü. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Gelişmiş ülkelerdeki depresyon, depresif belirti oranlarıyla Türkiye’deki oranlar örtüşüyor. Ancak Türkiye şu açıdan ayrılıyor, bizdeki durumun artışı biraz da tedavinin olmamasıyla ya da verimli tedavi yapılamamasıyla ilgili. Dünya Sağlık Örgütü, eğer önlem alınmazsa 2020’de dünyanın en büyük sağlık sorununundepresyon olacağını söylüyor” diyor.

        REKLAM
        • Türkiye’de son 5 yılda antidepresan kullanımı yüzde 70 arttı.
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ