Bülent İpek: Bu ilişkinin yarını yok

HT MASA ekibi bu hafta Serkan Uçar ve Ceylan Çapa’nın kavgasını, Mustafa Ceceli’nin sosyal medyada yaşadığı gerilim sonrasında 61 gün kaza orucu tutma kararını, Ebru Şallı- Sinan Akçıl ayrılığını, Fenerbahçe’nin yeni yengesi Rose Bertram’ı, bayram konserlerini ve HT MASA’nın Habertürk TV’ye transferini konuştu.

‘Erken’in ‘İlahi adalet’ yorumu büyük ayıp’

Bu haftaya Serkan Uçar ile Ceylan Çapa’nın kavgası damgasını vurdu. Bodrum’daki Sess Bar’da eğlenen çift bilinmeyen bir sebeple kavga etti, Çapa’nın Uçar’a tokat attığı, Uçar’ın da yumrukla karşılık verdiği iddia edildi. HABERTÜRK’e konuşan Çapa, “Şimdiye kadar asla kimseden dayak yemedim. Kendi ayaklarım üzerinde durabilirim” yanıtını verdi. Diğer yandan Ece Erken ise “İlahi adalette zamanaşımı yoktur. Er geç gerçekleşir” şeklinde bir paylaşım yaparak tartışmaya katıldı...

Kadir Kaymakçı: Ceylan Çapa kendisine yumruk atana, eğer attıysa, biriyle birlikte olup olmayacağına karar verebilecek yaşta. “Böyle bir şey olmadı” diyorsa inanmak zorundayız. Ece Erken’in paylaşımına gelirsek; bir kadının başka bir kadının dayak yemesini ‘İlahi adalet’ diye değerlendirmesi ayıp. Her ne olursa olsun dayağı meşrulaştırmak olmaz.

Oben Budak : Bu ilahi adalet göndermeleri, Demet Akalın şarkısı stili olmuş. Kime neye göre ilahi adalet? Serkan Uçar’ın dayak yemesine mi, Ceylan Çapa’nın tokat yemesine mi? Ayrıca kendi ayakları üzerinde durmanın, dayakla ne alakası olduğunu da anlayamadım. Bu ilişkilere hiç kafam basmıyor.

Esin Övet : Çağdaş, kültürlü, eğitimli bir ailenin kızı olarak şiddete karşı olması gereken biri Ceylan. Ülkemizde yaşanan şiddet olayları zaten çok acıyken ünlü ve şöhretli kişilerin bu tarz haberleri çıkınca ben çok üzülüyorum.

Bülent İpek : İkilinin adı şiddet haberleriyle de hatırlanıyor. Serkan Uçar, eski eşi Ece Erken’in “Hamileyken karnıma tekme attı” iddiasıyla, Ceylan Çapa da eski sevgilisi Altuğ Leblebici’ye tokat attığı iddiasıyla anılmıştı. Bodrum’da, o gece orada olanlar Uçar’la Çapa’nın birbirine fiziksel saldırıda bulunduğunu söylüyorlar. Ama kadının beyanı esastır. ‘Vurdu’ diyorsa da doğrudur ‘Vurmadı’ diyorsa da doğrudur bence. Diğer yandan art arda olumsuz haberlerle gündeme gelen bu ilişkinin yarını yok gibi görünüyor.

Reşat Balcıoğlu: Serkan Uçar daha önce kısa süreli bir evlilik yaşadığında da şiddetten dolayı boşanmıştı. Ceylan Çapa ne kadar bahtsız ki bir önceki sevgilisinden de şiddet gördüğü için ayrılmıştı. Kendisini şöhretli ve vazgeçilmez zannedip boyun eğenler aşka yenik düşüyor.

‘Rose sezonun yıldız yengesi olur’

Fenerbahçe’nin yeni transferi Gregory van der Wiel’in model sevgilisi Rose Bertram, Orhan Ölmez’in ‘Seni Seviyorum’ adlı şarkısını söyleyip videosunu sosyal medyada paylaşıp üzerinde bir de “Yenge ismini çok sevdim” diye tweet attı. Yeni yengeyi nasıl buldunuz? Bu yıl hangi yengeyi konuşuruz?

K.K.: Rose Bertram, bu hareketiyle sevgilisi Van der Wiel’den önce ‘gol’ atarak taraftarın gönlünü kazandı. Yılın yıldız yengesi olur.

O.B.: Yenge muhabbetlerine bayılıyoruz evet. Hazır bir süredir Yolanthe cephesinden çok ses gelmiyorken, bu sefer de yeni yengemiz alkışlanıyor. Yengelik müessesesi güzel oldu doğrusu. Bizim yerli oyuncuların eşleri her zaman bu kadar renkli olamayabiliyor haliyle.

E.Ö.: Dünyada bir yenge durumu var, sadece Türkiye’de değil. Ama biz biraz abartıyoruz o ayrı. Ancak şunu açık ve net söyleyebilirim ki, eğlenceli yengelerimiz olmasaydı futbol çok daha sevimsiz olurdu. Bir de futbol fanatikleri saygılı olsa daha güzel ve eğlenceli olacak, o ayrı.

B.İ.: Türk halkı sevdiği birinin ailesini de sever ve bağrına basar. ‘Yenge’ lakaplı Galatasaraylı Sneijder’in model eşi Yolanthe Cabau bir ara çok gündemdeydi. Yolanthe’nin adı bir ara Sneijder’in bile önündeydi. Birçok firmayla anlaşma imzaladı. Kendi tasarım markasını çıkardı. Yani işin içinde ticaret vardı ve işledi. Rose Bertram da bu ticari rantı görmüş ve iştahlanmış olabilir. Yengeolarak yeni iş anlaşmaları için önceden mesaj vermek istemiş olabilir.

R.B.: Biz yengeleri seviyoruz. Bu tür transferler ülkemiz futbolu ve magazin basını için çok güzel oluyor. İyi ki böyle yengeler geliyor.

‘Sosyal medyayı fazla ciddiye alıyor’

Sosyal medyada Mustafa Ceceli’ye yönelik ‘Oruç tut’ kampanyası dallanıp budaklandı. Ceceli, kullanıcılara verdiği tepkilerden pişman olup orucun hakkını veremediğini ve bayramdan sonra 61 gün oruç tutacağını açıkladı. Mustafa’nın sosyal medya trollerine böyle tepki vermesi ne kadar doğru?

O.B.: Hani ‘oruç siniri’ diye bir gerçek var ya, Mustafa fena halde bu duygulara kapılmış sanırım. Neden bu kadar uzattığını anlamak mümkün değil.

E.Ö.: Mustafa biraz hassas davranıyor. Trollerle bu tarz bir tartışmaya girmesinin anlamı yok. Dinini, inancını kimseye ispatlamak zorunda değil.

K.K.: Ceceli sosyal medyayı gereğinden fazla ciddiye alıyor. Orada yazılan her şeye laf yetiştirmeye kalkarsa ömrünün kalanını oruçlu geçirir.

B.İ.: Eskiden insanlar ibadetleriyle bu kadar çok gündeme gelmek istemez, kendi içinde yaşamayı tercih ederdi. Şimdi bunu öne çıkarma, polemiğini, tartışmasını açıktan yürütme çabası var bazı ünlülerimizde. Mustafa Ceceli de bunlardan birisi. Ünlüler kendilerini sosyal medya tepkilerine göre konumlandırmamalı.

R.B.: Dinin siyasete alet olduğunu görmüştük ama sanata alet olduğunu Ceceli sayesinde öğrenmiş olduk.

‘HT MASA ekranda ilklere imza atacak’

Üç yıl önce HT MAGAZİN sayfalarında doğan ve taklitlerini yaratan HT Masa, bugün itibarıyla televizyon ekranına taşınıyor. Her pazar 22.00’de Habertürk TV ekranlarında canlı yayınlanacak program için neler söyleyeceksiniz?

K.K.: Okuyucular ‘Masa’ muhabbetlerimizi sevdi, umarım izleyiciler de sever. Kendileri de muhabbete katılırlarsa daha da güzel olur.

O.B.: Vallahi çok heyecanlı. Gazete sayfasında yazıyı değiştirme olanağımız oluyordu, bu sefer canlı yayındayız ve dilin kemiği yok. Bakalım bu sefer başımıza neler gelecek...

B.İ.: HT Masa, magazine hâkim olan haberlere klişe yorum getirme anlayışını değiştirmeye çalıştı. Yeni ve genç bir soluk oldu. Bu nedenle ilgi çekti ve çok konuşuluyor. Her pazar HT Masa’nın yorumları ilgiyle bekleniyor. Bugün başlayacak televizyon macerası için heyecanlıyız tabii. 20 yıllık gazetecilik hayatımda benim için bir ilk. Allah utandırmasın.

R.B.: Ben ilk kez bir haber kanalında bu kadar kaliteli, değerli magazin gazetecilerinin bir araya geldiğini görüyorum. Bu ekibin magazin gündemini yorumlayacakları bir programa imza atmalarından ötürü mutluyum. Bir ilke imza attıklarını düşünüyorum. Daha önce magazin sayfalarında yer alan bu tarz haberciliğin Türkiye’nin en çok izlenen haber kanalında yer alması lokomotif bir proje olacaktır.

‘Bayram tatili müzik sektörüne ilaç gibi geldi’

Bayram tatilinde konser patlaması yaşandı. Ebru Gündeş, Sibel Can, Gülşen ve Ayşe Hatun Önal gibi isimler konserden konsere koştu. Bayram vesilesiyle artan konserler ilerleyen günlerde de devam eder mi? Bayrama sizin açınızdan damga vuran bir sanatçı var mıydı?

K.K.: Bayrama damga vuran sanatçı yok. Aynı, tekdüze, bir parça duman, iki renkli ışıkla konser yapıp duruyorlar. Şarkılar desen birbirinin aynısı.

O.B.: Ben bayram boyu Hande Yener dinledim doğrusu. Artık neredeyse yılda bir tane üretilen ‘baştan sona dinlenebilen albüm’ kategorisindeki albümü bu sene o yapmıştı. Konserler keşke devam etse. Sadece yerli isimlerden üretilen bir festivalin de zamanı geldi sanki. Belki katılacak isimler birbirleriyle yarışmak için güzel sahne şovları da çıkarır bu şekilde.

E.Ö.: Son aylarda sektörün kötü gidişatı, turizmin can çekişmesi sonrasında ilaç gibi gelmiştir. İnşallah böyle devam eder.

B.İ.: Peş peşe gelen terör saldırıları nedeniyle sadece turizm değil, konser iptalleri ve ertelemeleri sonrası müzik sektörü de batma noktasına gelmişti. Albüm satışı olmadığı için tek gelir kapısı olan konserlerden kalan koca bir sektör, sıkıntıdaydı. 9 günlük tatil hem turizme hem müzik sektörüne can simidi oldu.

R.B.: Turizm sezonunun hareketlenmesi sanatçılarımız için çok güzel bir şey. İnşallah bu devam eder ve yaz sezonunda bu kriz atlatılır. Bu tür etkinlikler de tüm hızıyla devam eder.

‘Ebru-Sinan ilişkisinde sözün bittiği yerdeyiz’

Ebru Şallı’nın, ayrıldığı Sinan Akçıl’ın barışma baskısından kurtulmak için evine gidemediği konuşuluyor. Eski eşine sahip çıkan Harun Tan ise Şallı’ya, “Çocukları al yurtdışına git” önerisinde bulundu. Sizce Ebru ne yapmalı?

K.K.: Sinan Akçıl, liseli ergen gibi “Güzel kız, özel kız” diye ‘manalı, duygu yüklü’ şarkılar yapan bir âşıktan ‘stalker’a nasıl dönüştü, ilginç.

O.B.: Ne çok aksiyon oldu bu ilişkide; ayrılıklar, aldatmalar, yalanlamalar... Bir de çıkan hemen her şey yalanlanıyor ya hemen, ona tav oluyorum.

E.Ö.: Bu durum bir kadın olarak benim canımı çok acıtıyor. Bir ilişki bitmişse bitmiştir. Bir taraf istemiyorsa o ilişki sürmez zaten. Karşı tarafı rahatsız ve tedirgin etmek çok ayıp. Bunu yıllar önce yaşamış bir kadın olarak gerçekten çok üzülüyorum. Eğer Ebru istemiyor, Sinan da diretiyorsa çok ayıp gerçekten. Sinan’ın bu gidişata bir son vereceğine inanıyorum.

B.İ.: Birçok kez ayrılıp barışan ikilinin bu kez kesin ayrıldığını ve barışmayacaklarını tahmin ediyorum. Konuşulanlar, Sinan Akçıl’ın barışmaya ikna çabalarının biraz ısrarcı tarzda olduğu şeklinde. Sinan Akçıl’ın kapıya dayandığı ve Şallı’nın bu nedenle evine gidemediği iddiaları hoş değil tabii.

R.B.: Ebru-Sinan ilişkisinde sözün bittiği yerdeyiz. Akçıl’ın bu kadını, Ebru Şallı’nın da bu adamı hak etmediği gün yüzüne çıkıştır. Ebru Şallı’nın eski eşi Harun Tan söylediklerinde haklı. Sinan Akçıl yaptığı çocuk şarkılarıyla yakalayamadığı şöhreti PR’la yakalamaya çalışıyor.