HT MASA: Serdar Ortaç reklam yapıyor

HABERTÜRK MAGAZİN

HT MASA ekibi bu hafta, Serdar Ortaç’ın kumar tutkusunun yeniden gün yüzüne çıkmasını, Kıvanç Tatlıtuğ’un göbeklenmesini, Yağmur Sarıoğlu’nun internet fenomeni Kerimcan Durmaz ile yaptığı çılgınlıkları, Sinan Akçıl ile Müjde Uzman’ın ilişki yaşadığı iddiasını, Zuhal Olcay-Mazlum Çimen çiftinin basından köşe bucak kaçmasını ve Nesrin Cavadzade’nin tatil için gittiği New York’ta Amerikan bayrağı desenli bikinisiyle sokak ortasında poz vermesini masaya yatırdı

Serdar Ortaç, “Kumara tövbe ettim” dese de konser için gittiği Kıbrıs’ta 100 TL’lik bahis karşılığında 504 bin TL ve 55 kuruş kazandı. Eşi Chloe’nin kumar konusunda ültimatom verdiği Ortaç, sözünden mi döndü yoksa otelin reklam kampanyasına mı kurban gitti?

ESİN ÖVET: Serdar kumara ne kadar tövbe etse de oynamaktan vazgeçemiyor. Benden naçizane tavsiye: Kazandığı 504 bin TL’nin yanı sıra 55 kuruşuna bile sahip çıksın.

OBEN BUDAK: Kumarın olayı bu değil mi, 100 TL’lik oynarsın, sonra kazanamayınca bir daha bir daha para harcarsın. Kendini kontrol etmeyi başarıyorsa artık, ne güzel. Ama tehlikeli sularda yüzmemek gerek.

REŞAT BALCIOĞLU: İkisi bir arada. Ortaç sürekli Kıbrıs’ta sahneye çıkar ve parasını orada harcar. Kumar konusunda defalarca sözünden döndüğünü gördük. Kendisi itiraf etmişti, neredeyse bütün servetini kumarda kaybediyordu. Belli ki bir türlü vazgeçemiyor. Aynı zamanda otellerin Ortaç’ın üzerinden reklam yaptığı düşünüyorum.

KADİR KAYMAKÇI: Hatırlarsanız 3-4 yıl önce bir yılbaşı gecesi Serdar Ortaç, yine makineye jeton atıp 1 milyon 200 bin dolar kazanmıştı! Şimdi de 100 liraya 504 bin lira 55 kuruş almış. Serdar Bey’i tebrik ediyorum, kuruşu kuruşuna reklam kokan bir haber olmuş. Umarım bu kazançtan ‘talih kuşu’na da buğday, yem falan almıştır...

BÜLENT İPEK: Yıllar önce Serdar Ortaç, Kıbrıs’ta kumar oynadığı ve kaybettiğiyle ilgili haberleri kumar oynamadığını iddia ederek yalanlardı. Şimdi gelinen noktada, kumar masasında sözde kazandığı paralarla poz veriyor. Serdar eski Serdar değil. Bir an önce hit şarkılarıyla anılan eski günlerine dönmesini dilerim.

'BİR AY ÇALIŞSA WOLVERİNE OLUR'

Kıvanç Tatlıtuğ, yeni dizisinin çekimleri öncesi Ege kıyılarında 450 bin TL’ye satın aldığı sürat motorunu kullanırken görüntülendi. Ancak asıl dikkat çeken Tatlıtuğ’un göbek yapması oldu. Sizce Kıvanç da evlenince kilo alanlar kervanına mı katıldı?

E.Ö.: Biz kadınlar olarak bu selülit, göbek, yağ, kilo haberlerinden çok çektik. Az biraz erkekler de bu duyguyu tatsın. Benim endişelendiğim bir durum var ki memleket olarak kilo ile bozmuş durumdayız kafayı. Sanki herkes fit olmak zorundaymış gibi ‘Ne kadar kilo almışsın’, ‘Ne kadar kilo vermişsin’ ile başlıyor sohbetler. Sosyal medyada da sürekli bir kilo muhabbeti. Durum çok ciddi bir soruna doğru yol alıyor.

R.B.: Evliliğin mutlaka payı var. Erkekler evlenince düzenli hayatın etkisiyle kilo alıyor. Kıvanç ekranlardan uzak kalınca biraz koyuvermiş ama Tatlıtuğ’un formuna dikkat etmek için büyük çaba harcaması gerekiyor. Aldığı sürat teknesine söyleyecek bir lafım yok, parasını istediği gibi harcamakta özgür. Ancak büyük harcamalar ve formsuzluk bu şekilde devam ederse Kıvanç için sıkıntı yaratacaktır.

O.B.: Bence yeni sezon başlayana kadar kendine bir tatil vermiş olmalı. Yeni evlendi, mutlu, huzurlu bir dönem geçiriyor. Yediklerine dikkat etmemesi gayet insani. Çekimler başlamadan bir ay önce çalışmaya başlasa Wolverine olur çıkar.

K.K.: Bence abartmayalım! Kıvanç’ınkine göbek demek göbeklere hakaret! Bir süre önce bacağında bir problem olmuştu yanlış hatırlamıyorsam. Sakatlıktı, düğündü derken bir süre sporu boşlamış olabilir o kadar. Evliliğin göbekle ne ilgisi olabilir ayrıca? Düğünde damada göbek mi takıyorlar? Kendine bakmazsan göbeklenirsin evli ya da bekâr fark etmez.

B.İ.: Eğer bu kilolar da yeni dizi projesi için alınmadıysa evlilik Tarkan’dan sonra Kıvanç’a da yaramış diyebiliriz. Bu haberi yaptıktan sonra “Abartmışınız, Kıvanç’ın minik yağlı göbeğine takılmışsınız” diyenler oldu. Evet herhangi bir ünlünün bu hali haber değeri taşımazdı ama önceki dizi projesinin PR’ını karın kaslarıyla yapan birinin göbekli hali tabii ki haber olu

'BU FOTOĞRAFI ELEŞTİRİLMEK İÇİN PAYLAŞMIŞ'

Nesrin Cavadzade’nin tatil için gittiği New York’ta Amerikan bayrağı desenli bikinisiyle sokakta poz vermesi olay oldu. Güzel oyuncu verdiği bir röportajda erkeklerin kendisine çıplak fotoğraflar yolladığını anlatmıştı...

E.Ö.: Eleştirilmese şaşırırdım. Zaten Nesrin de o fotoğrafı eleştirilmek için paylaşmış. Çünkü en ufacık bir fotoğraf için tonla eleştiri alınıyor sosyal medyada.

O.B.: New York sokağı, Amerikan bayrağı gibi öğelerle moda çekimi kafasına girmiş herhalde. Çok eleştirilecek bir şey bulamadım. New York’un göbeğinde bikiniyle gezen kızlar hiç garipsenmediği için o rahatlıktan yararlanmış sanırım.

R.B.: Çok gereksiz bir hareket. Böyle genç oyuncular iyi yönetilmeli. Eğer ekrandaysan, insanlar seni seviyorsa, söylemlerine, davranışlarına dikkat etmelisin. Böyle tepki çekecek şeyler yapmayacaksın.

K.K.: Bildiğim kadarıyla New York’ta üstsüz dolaşmak bile kanunen serbest! Daha ne konuşuyoruz biz...

B.İ.: Bir moda çekimi ya da ne bileyim sosyal deney filan değilse ki öyle olmadığı anlaşılıyor; çok anlamsız geldi bana. New York’ta olmanın rahatlığı tamam da mayoyla sokakta gezmek ne kadar gereksiz. Hoş karşılanacak durumu yok bence. Yani Amerikalılar da öyle gezmiyorlar sokaklarında.

'YAĞMUR ŞIMARIK BİR TAVIR SERGİLİYOR'

Sabri Sarıoğlu’nun eşi Yağmur Sarıoğlu, internet fenomeni Kerimcan Durmaz’la birlikte Çeşme-İzmir otobanında 270 kilometre hız yaparak gündeme geldi. Sabri eşine ültimatom verirken, Yağmur Sarıoğlu “Ülke gündemini değiştirmek için bilinçli olarak ismim kullanılıyor” açıklamasında bulundu.

E.Ö.: Evet gündem Yağmur’un hızıyla değişiyor! Adrenalini bu kadar seven bir insandan böyle tuhaf bir açıklama gelmesine şaşırmıyorum. O otomobilde insan hız yapmak ister ama Allah korusun.

R.B.: Sarıoğlu’nun davranışı hem trafik kurallarına aykırı hem de insan hayatını tehlikeye atıyor. Yağmur şımarık bir tavır sergiliyor. Sabri’nin rahatsız olması normal. Huylu huyundan vazgeçmez. Yağmur bildiğini okumaya devam edecektir.

O.B.: Çeşme Otobanı’nı sık kullanan biri olarak hız yapan gençlerle sürekli karşılaşıyorum. Söylenince de bu bir tutku deniyor ama kendi hayatını ve başkalarının hayatını riske attığın bir tutkuyu anlamam mümkün değil.

K.K.: Yağmur Hanım’dan eşinin ortaları gibi auta giden bir açıklama. Yağmur Hanım’a tavsiyem hız yapmasın, Kerimcan Durmaz’sa otomobil hiç durmaz!

B.İ.: Sosyal medyayla gelen şöhret Çeşme otobanındaki hız denemesi gibi aşırı süratli biçimde sona erecektir. Bakın eski fenomenler bardak oldu.

'EBRU İLE SİNAN UZATMALARI OYNUYORDU'

Kulislerde Sinan Akçıl’ın sevgilisi Ebru Şallı’yı oyuncu Müjde Uzman’la aldattığı konuşuluyor. Buna kanıt olarak ise ikilinin Göcek’te kiraladığı teknede baş başa tatil yapması ve sosyal medyada paylaştığı fotoğrafların zamanlamasının aynı olması gösteriliyor. Akçıl “Aldatma için birliktelik olması lazım” açıklamasıyla da konuya adeta yeni bir bakış açısı getirdi.

R.B.: Bir gecelik ilişkinin aldatılma sayılmaması yeni bir yorum olmuş. Ceyda Ateş de sevgilisini evli olmadıkları için affettiğini söylemişti. Akçıl’ın Şallı’yla inişli çıkışlı bir ilişkisi var. Daha önce ayrılmışlardı, Ebru Şallı, Akçıl’ı evden göndermişti. Barıştılar ancak bu şekilde ilişki uzun sürmez.

E.Ö.: İkili çok önce ayrıldı ama uzatmaları oynuyorlardı. Şimdi tamamen bitmiş anladığım kadarıyla.

K.K.: Sinan Akçıl’ın “Aldatma için birliktelik olması lazım” açıklaması “Güzel kız, özel kız / İster sev ister kız / Güzel kız özel kız / Sana kalbim sabırsız” şarkısının sözleri gibi olmuş. Yani bir şey söylemek için söylenmiş!

O.B.: Ebru ile beraber olmadığını mı söylemek istemiş, orayı tam anlayamadım. Kafaları karışık bizimkini de karıştırmaya çalışıyorlar.

B.İ.: Ayrıldıklarına inanmıyorum. Birbirleri olmadan yapamıyorlar. Haftaya barışma açıklaması gelir.

'AŞIKKEN KAÇMAK FARZ OLUYOR'

Üç aydır ilişki yaşayan ve magazin basınından köşe bucak kaçan Mazlum Çimen-Zuhal Olcay çifti, geçtiğimiz günlerde İstiklal Caddesi’ndeydi. Flaşlar patlayınca panik yapan ikili çareyi oturdukları mekânın arka kapısından kaçmakta buldu...

E.Ö.: Taksim’e geliyorsun, el ele, göz gözesin, neden arka kapıdan çıkarsın? Ben anlamıyorum, anlamadım, anlamayacağım. Meslekte bunca yıldır çözemediğim tek olay budur.

B.İ.: Bu insani bir davranış bence. Daha önce söylediğim gibi ünlüler, ilişkideki peşrev dönemini atlatmadan ortaya çıkmak, görünmek, konuşulmak, adını koymak istemiyorlar. Bir yerde haklılar. Konuşulanlardan etkilenen bir ilişki başlamadan bitebilir.

R.B.: Zuhal Olcay ülkenin en iyi sanatçılarından biri. Her zaman özel hayatıyla geri planda kalmayı tercih etmiştir. Belli ki görüntü vermekten rahatsız oldu ancak tepkinin kendisinden değil sevgilisinden kaynaklandığını düşünüyorum. Umarım mutlu olur, aşk Zuhal Olcay’a yakışıyor.

K.K.: Ben Mazlum Bey’le Zuhal Hanım’ı birbirine yakıştırıyorum vallahi. Ortada kaçacak bir şey de yok. Niye böyle yapmışlar anlamadım. Ama ne bileyim ünlü olunca, hele bir de ünlüyken âşık olunca gazeteci görünce kaçmak farz oluyor herhalde. Hepsi kaçtığına göre vardır bir bildikleri.

O.B.: O anda panikleyip, can havliyle kaçmaya mı çalışıyor bu ünlüler acaba? Ön kapıdan çıkıp iki saniye gülümseseler hadise çıkmayacak.