Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar Gülden Mutlu: ‘Dinleyicileri memnun etmeye çalışırsam tükenirim’

        ‘Soğuk Odalar’, ‘Yatsın Yanıma’ ve ‘Gel de Yak’ gibi hüzünlü aşk şarkılarıyla tanıdığımız Gülden Mutlu’nun yeni şarkısını ben de merakla bekliyordum. Mutlu, hem yeni şarkısı ‘Bye Bye’la hem de klibindeki dansı ve görüntüsüyle bambaşka biri olarak çıktı karşımıza...

        ‘Bye Bye’adlı şarkınız ve tarzınızla farklı bir hava oluşturdunuz. Bu değişimin sebebi nedir?

        ‘Sen Yokken Olanlar’ duygusal şarkılardan oluşan konsept bir albümdü. Üzerimde acıların kadını imajı oluştu. ‘Bye Bye’da kendimde keskin bir değişiklik yapmadım. Zaten sabah yataktan pozitif kalkan, neşeli biriyim. Sorunla yatağa girmeyen bir kadınım. Duygusal şarkılar ön plana çıkınca sürekli öyle yaşıyormuşum gibi algılandı. Geçmişte acıları olan ve sürekli bunun üzerine şarkı yazan kadın imajım vardı. Yazdığım her şarkının bir hikâyesi var. İnsanların kalplerine şifa olsun, dinleyenlere güç versin istedim. Herhangi bir kurumun elamanı değilim ki hep aynı şekilde çalışayım. Sandıktan çıkacak çok şarkım var.

        ‘BENİ KALIPLAŞTIRMIŞLAR’

        “Yatsın yanıma, sarılmasın dönsün uyusun” diyen şarkılardan “Bye bye” diyen bir şarkıya geçtiniz. Tepkiler nasıl?

        “Böyle bir şakıya ihtiyacımız var” diyen de oldu, “Sen Gülden Mutlu’sun, ne bu hareketler?” diyen de. İnsanlar beni kalıplaştırmışlar ama günlük halimi bilmiyorlar. Hayatım boyunca dinleyicileri memnun etmeye çalışırsam tükenirim. Sürekli slow şarkı yaparım, birlikte oturup ağlarız ama kendimi tüketmiş olurum. Hayatımın akışı nasılsa şarkım da öyle oluyor. Armut için bile şarkı yaparım. Şarkımı sunarım, beğenen dinler. Ölene kadar slow şarkı söyleyemem. O şarkılar bir duygudan çıkıyor, evde sürekli ağlayan bunalımlı bir kadın olamam. Bu şarkıyı çıkarırken ticari kaygım olmadı. “Yaz geldi şimdi de güldürelim” demedim. Edepsiz şarkılarım da var, sevdiğimin önünde diz çöküp yalvardığım şarkılar da... Hepsi hastalıklı ruh halimle alakalı.

        Bu şarkı daha güçlü durabilen insanlar içİn sanırım.

        Ağlattığımız insanlara “Güçlü dur” demek gerekiyordu. Hayatta güçsüz insanı kimse sevmiyor. ‘Yatsın Yanıma’yı dinleyip ağlayan insanların bu şarkıya ihtiyacı vardı bence. Kendilerini artık toplamışlardır. Aradan 2 yıl geçti.

        ‘SEKSİ YANIM ORTAYA ÇIKTI’

        Klipte dans ediyorsunuz. Mimikleriniz, duruşlarınız dikkat çekiyor. Dans için öncesinde bir çalışma yaptınız mı?

        8 aydır Londra’da vücut terapisi dersi alıyorum. Bu sosyal yaşantıma ve ruhuma çok iyi geldi. Daha önce suratsız bir kadındım çünkü şarkıda kızgın, kırgın bir kadın vardı. Buradaysa atara atar gidere gider bir durum var. Ama klipte özel bir şey yapmadım. Stüdyoda okurken de bu tarz mimiklerle okumuşum. Bu şarkıyla zaten var olan seksi ve kadınsı yanım ortaya çıktı.

        Saçınızı kestirmeyi klip için mi istediniz?

        İmajla alakası yok. Canım sıkıldı, değişiklik yapmak istedim. Hayatımda hiç saçımı boyatmadım. Rengini ve numarasını soruyorlar, doğal rengi bu. Tarzım ruh halimle alakalı. Biraz gelgitler yaşayan bir kadınım. Bir sonraki klipte bambaşka çıkabilirim karşınıza. Prim yapsın diye bir şey yapmam. İçimden gelmiyorsa kimseye beğendirmek için kendi görünüşümü değiştirmem. Bu konularda dik kafalıyım.

        ‘BU KARMAŞAYA ALIŞTIM’

        İlk röportajımızda “Dışarı çıksam insanlar beni tanımaz ama şarkılarımı bilirler” demiştiniz. Şimdi durum nedir?

        Alakasız yerlerde tanıyorlar. Bu yıl İngiltere’den arabayla geldim. Sınır kapısında polisler tanıdı.

        Hayatınızda neler değişti?

        Hiçbir şey değişmedi. Geçen yıl koşturup bir şeyleri yoluna koymaya çalışıyordum, yine aynı şekildeyim. Asla Londra’da yaşadığım için işlerimi aksatmadım. Sadece daha yorucu oluyor.

        Türkiye’de yaşamamak işinizi etkiliyor mu?

        İstersem Türkiye’ye yerleşirim ama şu an işlerimi Londra’dayken de halledebiliyorum. Gerekli olduğu her an buradayım. Gittiğimde ilk birkaç gün saçmalıyorum. Orada o kadar düzenli ve sakin bir hayatım var ki buradaki koşuşturma sonrasında saçmalamak normal. 2012 yılından beri bu karmaşaya alıştım.

        ‘Benimle geçinemeyen kimseyle geçinemez’

        Eşinizle olan ilişkiniz, evliliğiniz nasıl gidiyor? Sanatçı egosu hiç devreye girmiyor mu?

        9’uncu yılımıza girdik. Hiç egolu biri değilimdir. Bunu söylemek hoşuma gitmiyor ama benimle geçinemeyen kimseyle geçinemez. O kadar uyumluyum ki kimseye sorun yaratmam. Çünkü sorun sevmiyorum. Hayatım çok güzel gidiyor çünkü beni çok güzel idare eden bir eşim var. Yaşadığım durum çok kolay değil, bazen 10 gün belki daha fazla Türkiye’de olmak zorundayım. Eşim mesleğime ve bana saygı duyduğu için hep anlayış gösteriyor. Yaptığın işten dolayı egoya kapılmaman gerekiyor. Yoksa ne iş kalır ne de evlilik.

        Evde neler yapıyorsunuz peki?

        Ben “Ev kadınıyım” diyorum ama aslında değilim. Kocam hep “Sen bu işi yapmasaydın hiçbir iş yapamazdın. Valla hayat sana güzel. Seni o kadar kıskanıyorum ki yerinde olmayı çok isterdim” diyor. Benden evde kimse yemek, ütü ya da temizlik beklemiyor. Ben sadece eşimle ve çocuğumla meşgulüm. Kimseyi aç bırakmam ama unutamadığınız bir yemeğim de olmaz. Mutfakta beceriksizim.

        ‘Sabit fikirliyim, sahte olan hiçbir şeyi sevmiyorum’

        Sürekli tüketen bir dinleyici kitlesi var. Şarkıcı ve söz yazarı olarak nasıl yetişmeye çalışıyorsunuz?

        Bende durum tam tersi. O kadar çok şarkım var ki tükensin de yenisini çıkarayım diye bekliyorum. Ben hızlı tüketen değil ama hızlı üreten bir insanım. Yeni yazdığım, kimsenin duymadığı şarkılarımı dinleyicilerimle paylaşacağım bir platform oluşturacağım. Dinleyicilerime kendilerini gerçekten özel hissedecekleri şeyler yapmak istiyorum. Onlar çok değerliler.

        Şarkı seçimlerinde kimlerden fikir alırsınız?

        Yayınlanana kadar o şarkı benim. Ne kimsenin yorumunu kabul ederim ne de eleştirisini. O kadar aksiyimdir bazı konularda. “Bunu yayınlayacağım” dediğimde yayınlarım. Çok sabit fikirliyim. Şarkı da dinletmem. En yakın dostlarımın müzikle alakası yok zaten. Hissetmişim yazmışım, sahte olan hiçbir şeyi sevmiyorum. Bu kadarım, bunu yazabiliyorum.

        Neziha KARTAL / HABERTÜRK MAGAZİN

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ