Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Maraşlı Lena Chamamyan İstanbul'da konsere geliyor

        HT MAGAZİN

        Suriye’deki savaştan kaçıp Paris’te yaşamaya başlayan dünyaca ünlü Ermeni şarkıcı Lena Chamamyan, 15 Mayıs’ta İstanbul’da konser vermeye geliyor. Chamamyan konser öncesi HT Magazin’in sorularını yanıtladı

        DOĞUP büyüdüğü memleketi Suriye’deki savaştan kaçtı Paris’te yaşıyor. Dünya müziğinin buğulu sesi Lena Chamamyan, aslen Ermeni. Babası Kahramanmaraş, annesi Mardinli. Küçük yaşlarda annesinin öğrettiği ‘Turnam Gidersen Mardine’ türküsünü Ermenice yorumlayarak adından söz ettirdi. Anadolu’nun türkülerini buğulu sesi ve kattığı özgün yorumla dünyaya taşıyor. “6. Avea Sıradışı Konserler” organizasyonu kapsamında 15 Mayıs Cuma gecesi İstanbul Kongre Merkezi’nde hayranlarıyla buluşacak Lena Chamamyan, 5 yaşında başlayan kariyerini, memleket hasretini, aile özlemini Habertürk’e anlattı.

        Müziğinizde yarattığınız bu özgünlüğün kökleri nereden geliyor?

        Müziğin insan ruhunun en iyi aynası olduğuna inanıyorum. Farklı kökenlerden gelmiş bir aileye aidim. Şam’da doğup büyüdüm. Ailem Ermeni ve Suriyeli. Köken olarak babam Maraş, annem Mardinli. Klasik müzik okudum ve caz âşığıyım. Bu nedenle müziğim bu karışımın yansımalarını taşıyor ve gezip gördüğüm yerler, tanıştığım yeni insanlar-müzisyenler ve yaşadığım tecrübeler doğrultusunda değişiyor ve gelişiyor.

        ORTADOĞU’NUN MANEVIYATI

        İlk konserinizi 5 yaşında vermişsiniz: Kulağa sıradışı geliyor, nasıl oldu?

        Çocukluğumdan beri ilk ilgimi çeken şey müzik olmuştu. 4 yaşındayken kreş müdürüm aileme özel bir yeteneğe sahip olduğumu söyledi ve Noel partisinde okulun tiyatro sahnesinde konser verip veremeyeceğimi sordu bana. Sonrasında müzik tutkum her yıl artarak büyüdü.

        Şarkı sözü yazan, prodüktörlük yapan, enstrüman çalan ve şarkıları seslendiren birkaç Doğulu kadından birisiniz. Doğu’nun kadını olmanın zorluklarını nasıl anlatırsınız?

        Ortadoğu’ya ait bir kadın olmanın zorluklarından çok özel olduğunun söylenmesini tercih ederim. Aslında müzik sektöründe erkekler kadınlardan daha çok. Kadın besteci ve aranjörlerin çokluğunun tüm kültürlerde aynı dağılımda olduğuna inanıyorum ancak Ortadoğulu olmak etrafı yabancılarla çevrili profesyonel bir artist olmak için alınan kararları zorlaştırıyor. Başka bir deyişle Ortadoğulu olmak bana tüm gizemi, rengi, albeniyi ve maneviyatı verdi.

        İKİ KÜLTÜRE DE AÇIK

        Klasik müzikle modern dünya müziği arasında nasıl bir köprü kuruyorsunuz?

        Basitçe, iki kültüre de açık olmak, birçok iyi müzisyenle işbirliği yapmak, öğrenmek, tanışmak ve tabii ki Avrupa’da yaşamak bana oldukça tecrübe kazandırdı. Caza oryantal bir yaklaşım göstermek oldukça sıradışı bir bakış açısı.

        Arap dünyasındaki en etkili 500 kişiden biri seçildiniz. Sizce neden etkilisiniz?

        Müzik ruhumuzu ve kişiliğimizi etkiler. Acıları, olumsuzluğu ve kızgınlığı barışçıl bir şekilde hafifletir. Bu nedenle müzik yapmak bizi daha bir insan yapar ve daha iyi bir toplum inşa edebiliriz.

        ‘Türk meslektaşlarımı yakından takip ediyorum’

        Türk müziğine olan ilginizden bahseder misiniz?

        Köklerim Anadolu’dan. Babam Maraşlı, annem de Mardinli. Annemin bana söylediği türküler ve ninnilerle büyüdüm. Türk meslektaşlarımı yakından takip ediyorum, yaptığım müzikte Türk ezgilerini, barındırmayı seviyorum... Annem, ‘Turnam Gitsem Mardin’e türküsünü hem Türkçe hem Ermenice söyler. Ben de konserlerimde bu türküyü yorumlarken ailemin özlemini yüreğimde hissediyorum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ