Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Pınar Tezcan: Özge, Didem ve Çağla'yı beğeniyorum

        Ömür SABUNCUOĞLU / HABERTÜRK MAGAZİN

        ‘adL by Pınar Tezcan’ ayakkabı koleksiyonuyla başarılı tasarımlara imza atan 2 çocuk annesi Pınar Tezcan, obsesif bir anne olduğunu itiraf etti. Ünlü model podyumlardaki top 3’ünü de açıkladı: Çağla Şıkel, Özge Ulusoy ve Didem Soydan.

        PINAR Tezcan’la tanışıklığımız bundan 15 sene öncesine dayanıyor. O modelliğinin ben de mesleğimin ilk yıllarını yaşıyordum. Aradan seneler geçti. Pınar, ne fiziken ne de karakter olarak hiç değişmedi. Hâlâ çok güzel, disiplinli, saygılı, mütevazı ve duygusal. Şimdi mutlu bir evliliği, Derin ve Duru adında 2 kızı var. İş hayatına da geri döndü. Sohbetimize önce adL by Pınar Tezcan ayakkabı koleksiyonuyla başladık...

        Tasarımcılığa nasıl başladın? Eşim, Zehra Işık’ın üreticisi, dolayısıyla uzun zamandır tanışıyoruz. Arka arkaya 2 kızım olunca, iş hayatıma ara vermiştim. Şimdi onlar büyüdü ve okula başladılar. Ben de uzun senelerdir çalıştığım iş hayatına geri dönmek istiyordum. Tam o sırada da, adL’den teklif geldi ve başladım. Bu sezon ikinci koleksiyonumu hazırladım.

        Küçükken de güzel çizimler yapar mıydın?

        Güzel resim yapardım ama “Ben tasarımcıyım” diyemem. Çünkü bunun eğitimini almadım. Alaylıyım, zevkimi ortaya koyuyorum.

        Eşin seni destekledi mi?

        Tabii, çalışmak istediğimi biliyordu. Beni yönlendirdi. Bir gün karşısına oturttu. “Bu işler böyle olmuyor, bunu bir öğren araştır. Bak bakalım fabrikada nasıl üretim oluyor?” dedi. Gittim inceledim ve ne kadar zor olduğunu daha iyi anladım. Ayakkabı, çok fazla parçadan oluşuyor ve çok ince detayları var. Kafamdaki fikirleri önce eşimle paylaşıyorum, o da düşüncelerini söylüyor. Sonra da firmaya anlatıyorum. Zaten koleksiyonum 10 parça ve önemli olan devamlılığı olan parçalar üretmek. Kalite benim için çok önemli. Bütün ayakkabılarımın içi ve dışı deridir. Kendim ne kalitede ayakkabı giyiyorsam, o kalitede ayakkabı üretiyoruz.

        ‘BU SENE RUGAN STILETTO’LAR MODA’

        Artık sonbahar geldi ve botlar giyilmeye başlandı.

        Bir ara hep güneş açıyordu ya, ben karaları bağlamıştım. (Gülüyor) Bu sene rugan moda, ben ruganın şıklık kattığına inanıyorum. Tişört ve jean’le bile güzel duruyor. Tasarımlarımda bordo, siyah, kahverengi ve gece mavisi kullandım. Bu sene rugan stiletto’lar da moda. Mesela önüne baktığınızda siyah, ama arkası bordo biten ayakkabılar tasarladım. Günlük hayatta rahat giyilecek topuklar yaptım.

        Kızların Derin ve Duru neler yapıyor?

        Biri 4, diğeri 6 yaşında. Derin 1.5 yaşında okula başladı, 5.5 yaşında mezun oldu. Şimdi ilkokul hazırlığa gidiyor. Zaman hızla geçiyor. Nefes gibiler. Sinirleniyorsun, o sana bir bakış atıyor, ciğerin acıyor. “Ben sana bağırmış mıydım?” diyorsun. Onlarla geçirdiğim her anın kıymetini bilmeye çalışıyorum. Çünkü büyüyünce doğal olarak arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi tercih edecekler. Onları her zaman ben yıkarım, yemeklerini ben pişirip yediririm.

        Dadıları var mı?

        Son zamanlarda bu konu çok tartışılıyor. Evet, bir ablaları var. Ben 1 senedir çalışma hayatının içindeyim ama öyle sabah 09.00 akşam 18.00 durumunda değilim. Sabahları onları ben servise bindiririm, eve geldiklerinde de ben karşılarım. Çok nadir yalnız kalıyorlar.

        İki kardeş iyi anlaşıyor mu?

        Evcilik oynar gibiler. Kavga etseler bile, büyük kızım o kadar olgun ki, küçüğü hep idare ediyor. Ufaklık daha cazgır. (Gülüyor)

        ‘YENİ YENİ KENDİME GELDİM’

        Hangisi sana benziyor?

        Büyük bana daha çok benziyor, hep ders çalışıyor ve disiplinli. Küçük babası gibi çok hareketli, sosyal ve bıcır bıcır.

        Sen bir erkek çocuğun da olsun çok istiyordun.

        Evet istiyordum ama kızlar çok daha heyecanlı. Başka yönleri ve başka hayatları var. Film seyreder gibiyim. Büyük kızım tayt giyer ve spor yapmayı çok sever. Küçükse taş, pul, sim, oje... Bende hiç olmayan şeyler biliyorsun. Zaten biri siyah saçlı, diğeri sarı saçlı. (Gülüyor)

        Sorumun cevabını alamadım. Bu 2 güzel kızın yanına bir erkek kardeş gelir mi?

        Gelmez. Kızlarımdan memnunum. 39 yaşındayım, ikisi birlikte ne güzel büyüdü. Ben obsesif bir anneyim. Çocuk; kendi kendine büyüsün, rahat bırakayım tarzı bir anne olamam. 6 sene sonra yeni yeni kendime geldim. Şimdi çalışmaya başladım.

        İsimlerini sen mi koydun?

        Ben koydum, Derin ismini hep çok beğenirdim. İsmi gibi bir çocuk oldu. 30 yaşında gibi düşünür, değişik fikirleri vardır. Duru da bembeyaz tenli, sapsarı saçlı, çok tatlı bir çocuk ama dünya yaramazı.

        "ÖZGE, DİDEM VE ÇAĞLA'YI BEĞENİYORUM"

        Modelliği çok erken bıraktın.

        Çok da erken değil aslında, 32 yaşındaydım. 17 yaşında çalışmaya başladım, 15 sene çalışmışım, bence gayet iyi.

        Senin podyuma çıktığın yıllarla bu dönemleri karşılaştırdığında ortaya nasıl bir tablo çıkıyor?

        Ben çok güzel zamanlarda çalışmışım. Şimdi defile yok, biz haftada 4 gün çok büyük firmaların defilelerine çıkardık. Birbirinden güzel tanıtımlar ve organizasyonlar olurdu. Şimdi hiçbiri yok. Artık birçok şey sosyal medyadan tanıtılıyor. Mesleğimi çok güzel bir zamanda yaptım, içimde en ufak bir ukde kalmadı. Şimdi yaptığım yeni işlerle ismimin anılmasını istiyorum.

        Şu an hangi modelleri beğeniyorsun?

        Yeni model yok ki! Özge Ulusoy ve Didem Soydan var sadece. Çağla Şıkel hâlâ devam ediyor, taş gibi. Çok seviyorum onu. Podyuma da çıkıyor, televizyonda işini de yapıyor, harika da bir anne.

        Peki sektör neden böyle oldu?

        Değerini kaybetti, eskiden model olmak çok önemliydi. Modellerin yürüyerek kendilerini gösterecek defileler kalmadı ki!

        "GENETİK OLARAK ŞANSLIYIM, YAŞLANMIYORUM"

        Neredeyse 15 yıldır tanışıyoruz ve hiç değişmedin. Seni sadece hamileyken kilolu hatırlıyorum. Sırrını paylaş artık bizimle...

        Hamileyken 17 kilo almıştım, vücut senelerdir aradığı yağları bulup heyecanlanmıştı. (Kahkahalar) Sağlıklı besleniyorum ama yemek yemeyi de çok seviyorum. Tek yaptığım dikkat etmek, dengeliyorum. Çocukları da kereviz, brokoli ve karnabahara alıştırdım, onlar da çok seviyor. Evde hep böyle besleniyoruz. Ama canım kebap, tatlı ya da çikolata istiyorsa onu da yiyorum. Ertesi gün dikkat ediyorum. Deli gibi spor da yapmam, küçük küçük sporları tercih ediyorum. Mesela yürüyüş yapmayı çok seviyorum. Göçmen olduğum için, genetik olarak da şanslı bir insanım, yaşlanmıyorum. (Gülüyor

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ