Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Tarık Ünlüoğlu: İki kişinin arasındaki ilişkiye belediye ne karışır?

        Arif HÜR / HABERTURK MAGAZİN

        Oyuncu Gülenay Kalkan ile 25 yıllık beraberliğin ardından 2.5 yıl önce evlenen Tarık Ünlüoğlu, evlenmelerine Oktay Kaynarca’nın önayak olduğunu söylüyor. “İki kişinin arasındaki ilişkiye belediye ne karışır?” diyen oyuncu, “Evlenmeden yaşamayı daha doğru buluyorum” deyip ekliyor: Sevgin bittiğinde “allahaısmarladık” der gidersin...

        EŞKIYA Dünyaya Hükümdar olmaz dizisinde Ünal adında bir mafya babasını canlandıran Tarık Ünlüoğlu ile Maçka’da buluştuk. Usta oyuncuyla, dizi sektörünü, Türk sinemasını ve Türk tiyatrosunun yanı sıra evliliğe bakış açısını da konuştuk. Ünlüoğlu, bu sezon Süper Lig’de kimin şampiyon olacağı konusunda kâhinlik yaparken geleceğini parlak gördüğü yönetmeni de söyledi.

        ‘Eşkıya dünyaya hükümdar Olmaz’ dizisiyle ekranlara geliyorsunuz. Bu dizide rol almanızdaki temel etken nedir?

        Dizide hem aşk hem de mafyöz bir hikâye söz konusu. Bunun güzel bir dille sunulduğunu düşünüyorum. Hikâyeyi, bana teklif edilen rolü ve oyuncu kadrosunu çok beğendim. Ses getirdiğimizi düşünüyorum.

        Eşkıya Dünyaya Hükümdar olabilir mi sizce?

        Olur. Şu an bir sürü yerde de bunu görebiliriz. Şimdi ABD bir eşkıya değil mi? Ne işin var Libya’da, ne işin var Irak’ta, ne işin var Afganistan’da? ABD’nin yanı sıra, İngiltere, Fransa, Almanya eşkıya değil mi? Gördüğün gibi eşkıyalar dünyaya hükümdar olabiliyor.

        Sokaktaki insanlar tarafından canlandırdığınız iyi- kötü hangi karakterle hafızlarda yer edindiğinizi düşünüyorsunuz?

        Beni tanıyan yüz kişiden ellisi komedilerimden tanıyor. Hâlâ, “Benim Annem Bir Melek” ve “Avrupa Avrupa’dan” bahseden insanlar var. Kurtlar Vadisi’nde canlandırdığım karakteri inkâr edemem ama sadece mafya dizilerinden beni hatırladıklarını düşünmüyorum.

        Kötü bir karakteri canlandırmanın artıları ve eksileri neler?

        Kötü bir karakteri canlandırmanın eksisi olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bu ülkede kötü karakterler hep revaçtadır. Kendimize azap çektirmeyi sevdiğimiz için toplum olarak kötüyü severiz. Acı çekmekten zevk alıyoruz. Benim canlandırdığım “Testere Necmi” karakterini buna örnek olarak gösterebilirim. Kötü sırf ülkemizde değil dünyada da prim yapıyor.

        ‘BURAK AKSAK’IN GELECEĞİ PARLAK’

        Dizi sektöründeki en büyük sorun nedir?

        En büyük sorun hikâye. Dünyada diziler 40 tane hikâye üzerine döner. Bunun 41.’si yoktur. Bizde bunu yazabilecek yazarlar da çok az. Ancak Kara Bela’da çalıştığımız Burak Aksak’ın geleceğinin parlak olduğunu söyleyebilirim. İyi bir yazar ve iyi bir sinema adamı olacak.

        Türk sinemasında vizyona giren film sayısında geçmiş dönemlere nazaran ciddi bir artış var. Bu artışı nasıl değerlendirirsiniz?

        İyi bir şey değil. Yapımcılar zannediyor ki “film yapacağız herkes seyredecek” öyle bir şey yok. Kaliteli ve hikâyesi iyi olan bir film yaparsanız seyredebilirsiniz. Şu an sinemada nitelikli iş çok az. Bu yalnızca disiplinle aşılabilir. Şimdi mesela ülkede oyuncu sıkıntısı olduğunu da düşünüyorum. Eskisi kadar kaliteli oyuncular yetişmiyor. Son dönemlerde kaybettiğimiz Baykal Saran, İstemi Betil, Levent Kırca gibi isimler kolay yetişen insanlar değil.

        Kırk yılı aşkın bir süredir sahne tozu yutan biri olarak tiyatronun şu an ki durumu hakkında neler söylersiniz?

        Tiyatro iyi olmak zorunda. Tiyatro sıkıntılı havaları çok sever. Çünkü tiyatro sıkıntılı havalarda hep yükselir. Şu an ülkemizde de bir sıkıntı var yani. Ne olduğunun farkındayız ama benim görüşümün faydasının olacağını düşünmüyorum. Siyaseti sevmem, siyaset konuşmayı da sevmem ama siyaseti bilirim.

        ‘DESPOT DEĞİL AİLE REİSİYİM’

        Dışarıdan bakanlar sizin için ‘despot’ şeklinde bir yorum getirebilir. Böyle bir yönünüz var mı?

        Ben oyuncuyum rolü giyerim çıkartırım. Özel hayatımda kimseyi ilgilendirmez. Ama iyi bir aile reisi olduğumu söyleyebilirim. Despot falan bu tarz şeyleri karıştırmamak lazım. Bazı izleyiciler oynadığınız rolü gerçek hayatta da oynadığınızı zannediyor. Düşünsene ya Çakır için gıyabi cenaze töreni yapıldı. Tabii bütün bunlar Türk halkının esprili yaklaşımı da olabilir.

        "MAALESEF TÜRKİYE'DE DOĞDUK..."

        İçinizde ukde kalan, ileride canlandırmak istediğiniz bir karakter var mı?

        Olmaz mı ya... Tiyatro sahnesinde en çok oynamak istediğim rol 3. Richard’dır. Bir Amerikan filminde oynamayı da çok isterim ama maalesef Türkiye’de doğduk. Bizim duygularımız yabancı oyunculardan daha yüksek ama onlar bunu kelimelerle anlatabiliyorlar. Bizde duyguyu ifade eden kelimeler fazla olmadığı için onu oynuyoruz. Ancak oyuncularımız şu anda yurtdışına açılma yönünden sorun yaşamıyor. Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz güzel bir ivme yakaladı. Bizim oyuncularımızı cesaretli buluyorum ama şartlar müsait değil.

        25 yılı aşkın bir süredir beraber yaşadığınız oyuncu Gülenay Kalkan ile 2013 yılında evlenerek şaşırttınız...

        Evlenmeye niyetimiz yoktu ama Oktay Kaynarca “Ben evleniyorum siz de evlenin” dediği için evlendik. Evraklarımızı o yaptı, ön ayak oldu. Evlilik ne ya? İki kişinin arasındaki ilişkiye belediye ne karışır? Biz de Fatma Girik- Memduh Ün misali yaşamımızı sürdürebilirdik. Evlenmeden yaşamayı daha doğru buluyorum. Benim için imzanın bir kıymeti harbiyesi olmadığından hayatıma bir etkisi söz konusu değil. Bir kişiye karşı sevgin bittiğinde de allahaısmarladık der gidersin. Evli maymunlar, evli güvercinler yok yani.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ