Hava soğuk set eğlenceli

Öykü Naz ŞENSES/ HT Magazin

İlk dizi projesi Kayıp Şehir’deki oyunculuğuyla dikkatleri üzerine çeken Arnavut oyuncu Nik Xhelilaj ve güzelliğiyle dikkat çeken oyuncu Elif Atakan, Her Sevda Bir Veda’daki ilk başrolleriyle izleyiciyle buluşuyor.Bugünlerde yeni dizilerinin heyecanını yaşadıklarını söyleyen ikili dizi için,“Samimiyetin ve gerçekliğin olduğu bir dizi.Biz oynarken bunu hisse diyoruz.Umarız izleyicilere de yansır” diyor.

NİK XHELİLAJ

Her Sevda Bir Veda dizisiyle nasıl buluştunuz?

Yönetmenimiz Tomris Giritlioğlu'yla daha önceden Kayıp Şehir dizisinde birlikte çalışmıştık. Kayıp Şehir biter bitmez Tomris Hanım bana, "Sen çocuğum! Benimle beraber çalışacaksın" dedi ve dizinin başrolünü teklif etti.

Dizinin konusu nedir?

Fakir bir erkekle çok zengin genç bir kız arasındaki imkânsız aşk.Hayatları farklı ve birbirinden çok uzak ama kader onları sürekli bir araya getiriyor.

Nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?

Yusuf isimli yoksul bir genci canlandırıyorum. Yusuf çalışıyor. 10 parmağında 10 marifet var. Cesur ve enerjisi yüksek biri.

Rolünüz için hazırlık yaptınız mı?

Evet. Normalde çalıştığımdan iki kat daha fazla çalıştım. Çünkü iş ertelenince çalışmaya vaktim oldu. Bu sefer daha rahat bir ruhla girdim sete.

Bu rolü canlandırırken keyif alıyor musunuz?

Bu rol bana keyif veriyor ama zorlukları var. Hikâye romantik. Gençlik var işin içerisinde. Dolayısıyla karakterde de yüksek enerji var. O yüzden benim çok iyi hazırlanmam ve enerjimi hep

yüksek tutmam gerek. Ama her şeye ve soğuk havalara rağmen sette çok eğleniyoruz.

İnsanlar bu diziyi neden izlesin?

Abartı yok, samimiyet, gerçeklik ve hayatın içinden karakterler var. Ayrıca asıl konu etrafında dönen birçok ilgi çekici olay olacak. Bunlar izlenmesi için gayet yeterli sebepler bence.

Zorluklar sizi demoralize ediyor mu?

Zoru başarmayı seviyorum. Bence zor iş keyif verici. Keşke bütün roller böyle zor olsa. Bir de bir rol ne kadar zorsa o kadar etki oluyor seyirci üzerinde.

İyi bir oyuncu olduğunuzu söyleyebilir misiniz?

Hiçbir zaman ben iyiyim diyemeyeceğim. Çünkü oyunculuk hep sıfırdan başlıyor. Ama çok çalışkan olduğumu söyleyebilirim.

Oyunculuğa nasıl başladınız?

Arnavutluk'tayken 4 sene tiyatro eğitimi aldım. Arnavutluk'ta oyunculuk anlamında çalışmak biraz zor. Ama ben şanslı olanlardandım. Daha okuldayken sinema filmi teklifi geldi. Sonrasında da Almanya'dan, Portekiz'den, İngiltere'den film teklifleri gelmeye başladı. Kayıp Şehir dizi olarak benim ilk adımımdı yani.

Arnavutluk'tan yurtdışına, oradan da Türkiye'ye. Nasıl oldu bu iş?

Birgün rol aldığım bir film aracılığıyla gittiğim Berlin Film Festivali'nde Harika Uygur ile tanıştım ve bana '3 Yol' filmi için teklif verdi. Ben de kabul edip Türkiye'ye geldim. Hasankeyf ve Bosna Hersek'de çekimleri yaptık. Doğudan gelen genç bir erkeğin hikayesini anlatıyordu. O işi çekerken Tomris Hanım'la tanıştım. O da Kayıp Şehir için teklifte bulundu ve ilk defa dizide yer aldım.

Oyunculuğa dair en büyük hayaliniz nedir?

Çok büyük bir hayalim yok. Şu anda memnunum halimden. Anda olmak istiyorum. Elimdeki işin en iyisini yapayım, zaten sonra iyileri geliyor. Gelecek işler de sürpriz olsun.

ELİF ATAKAN

Diziyle nasıl buluştunuz?

Yazın diziyle ilgili iş görüşmeleri yapılıyordu. Tomris Hanım da o sıralarda bir fotoğrafta beni görmüş ve çağırdı. Görüştük, anlaştık, ve çalışmalara başladık.

Rolünüz nedir?

Filiz. Yoksul bir genç olan Yusuf'a aşık oluyor. Ama aradaki fark bu

aşkı imkansızlaştırıyor.

Rolünüze nasıl hazırlandınız?

Partnerim Nik'le birlikte çalıştık. Aramızda güzel bir uyum var.

Bu ilk başrolünüz. Nasıl hissediyorsunuz?

Çok heyecanlıyım. Ama sonuçtan çok süreci düşünüyorum ve bundan çok keyif alıyorum. Hergün yepyeni şeyler öğreniyorum.

Rolünüzde zorlandınız mı?

Bazen evet. Özellikle şimdi ilk bölümler olduğu için çok şey keşfediyorum. Ama aynı zamanda çok keyif alıyorum. Çünkü klişe bir karakter değil. Zengin olmasına rağmen sanatla daha çok iç içe, daha hümanist ve eskinin, özel olanın kıymetini bilen, enerjik, rahat, kendiyle barışık, kalıplar içine girmeyen bir karakter. Hatta yaşadığı çevreye ait olduğunu hissetmediği zamanlar da oluyor.

Çekimler nasıl geçiyor?

Ekibimiz harika. Her şey çok keyifli ve güzel geçiyor. İlk bölümler olduğu için yoğun bir tempoda çalışıyoruz. Ama keyifli olduğu için işimize güzel yansıyor.

Bu süreçte en büyük şansınız ne oldu?

Yönetmenlerle daha önceden tanıştık. Bu bizim için büyük bir şanstı. Çünkü çoğu sette böyle bir imkan olmaz. Önceden birbirimizi tanımamız çok önemliydi benim için. O yüzden birbirimizi daha iyi anlıyoruz. Bu da işimize yansıyor ve daha çok keyif alıyoruz.

İnsanlar bu diziyi neden izlesin?

Çünkü gerçek ve samimi bir dizi. Biz bunu oynarken hissediyoruz ve hikayeyi kendi aramızda yorumluyoruz. Umarım bizim hissettiklerimiz karşıya da yansır.

Oyunculuğunuz nereye dayanıyor?

Ben konservatuvarda keman bölümünde okudum. Daha sonra sosyoloji bölümünde devam ettim. Ama annem ve babam şehir tiyatrolarında çalışıyorlardı, hep tiyatronun içindelerdi. Dolayısıyla küçüklüğüm hep kulislerde geçti. Müzik okuduktan sonra oyunculuk yapmaya karar verdim. Birkaç workshop ve eğitimle birlikte oyunculuğa başladım.

Neden oyunculuk?

Çünkü hayatta bana en çok şey katacak olan mesleğin oyunculuk olduğunu düşünüyorum ve çok severek yapıyorum.

Oyunculuğa dair en büyük hayaliniz nedir?

Güzel bir sinema filmiyle birçok ülkeyi gezmek ve bu filmin seyircilere, dünyaya nasıl yansıdığını görmek.