Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Yeni dönemin ekonomi politikası

        2018 yılında kurdan yenilen ağır darbe, büyüme oranlarının düşmesi, üzerine pandeminin gelmesi vatandaşın yaşam koşullarını ağırlaştırdı. 2019’da büyükşehir belediye başkanlıklarının kaybedilmesi 2023 seçimlerini daha kritik hale getirdi.

        İktidarın seçime ekonomik yönden hazırlanması 1.5 yıl önceden başladı. Enflasyon yükseliş eğilimindeyken Eylül 2021’de faiz indirimi başlatıldı. Döviz kuru kontrolden çıkar gibi oldu ama çare zaten Kur Korumalı Mevduat olarak düşünülmüştü.

        TL BORÇLANMANIN EN KÂRLI DÖNEMİ

        ➔Seçim dönemine KKM ile girmek, faizleri düşürmenin, kuru kontrol etmenin ve spekülatif atakları önlemenin anahtarıydı. Bugün toplam mevduatın yaklaşık dörtte biri KKM’den oluşuyor.

        Geçtiğimiz dönemde faiz çok düşük, enflasyon çok yüksek olunca TL kredi kullanmak en kârlı iş haline geldi. Krediyi alanlar bunu üretim, iş yapma, yatırım ve istihdam gibi faaliyetlerde kullansa bile, para ikinci, üçüncü ele geçince dövize yöneliyordu.

        ➔Bunun üzerine kredilere çeşitli kısıtlamalar getirildi. Normal politikalardan giderek sapıldı. Piyasaların işleyişi idari kararlarla kısıtlandı.

        ➔Hem Merkez Bankası kaynakları sonuna kadar kullanıldı, hem borçlanma imkanları hem de faizler yoluyla kredilerde hızlı bir artış gerçekleşti. Parasal genişleme, kredi genişlemesi, mali genişleme üçü birden kullanıldı.

        ➔TL’nin fiyatı suni hale gelirken, dövizin, mal ve hizmetlerin ve bütün varlık fiyatlarının değeri yükseldi.

        YAN ETKİ YÜKSEK ENFLASYON, BÜTÇE VE CARİ AÇIK

        ➔Hem negatif faizden hem de kur artışından dolayı enflasyon yüzde 85.5 ile son 28 yılın en yüksek düzeyine ulaşırken, Cumhuriyet tarihinin üçüncü en yüksek fiyat zirvesine çıkıldı.

        ➔Uygulanan politikaların yarattığı yüksek enflasyona karşılık, iç tüketim yoluyla yüksek büyüme sağlandı, istihdam arttı. Seçim öncesinde işsizlik oranı tek haneli rakama geriledi.

        ➔Yükselen enflasyon nedeniyle geniş kitlelerin alım gücündeki erime ise asgari ücret, ücret, maaş ve emekli maaşları artışı yoluyla telafi edilmeye çalışıldı.

        ➔Bu sırada kamu istihdamı ilk kez 5 milyon kişiyi geçti. Kararların bütçe açığına etkisinin henüz bir kısmı ortaya çıktı. Diğer kısmını ilerleyen aylarda göreceğiz.

        ➔Ayrıca şubat ayında yaşanan büyük depremin yaralarını sarmak bütçe açığını artırıyor. Deprem bölgesinin yeniden inşası için GSYH’nın 10’da biri kadar bir harcama gerekiyor.

        ➔Bütçe açığı ise GSYH’nın yüzde 3.5’i kadar hedeflenmişken bunun etkisiyle iki katına çıkabilir.

        ➔Uygulanan parasal, mali ve kredi genişlemesinin yol açtığı ekonomik aktivite cari açığı da yükseltiyor. Çünkü üretim sanayiden tarıma kadar ithal girdiye bağlı. Bunun oranı da yüzde 45. Dış ticaret açığı 122.5 milyar dolarla rekorda. Cari açık bunun yarısına yaklaşıyor.

        EN KRİTİK KONU

        Ekonomide büyüme ve istihdam iyi iken, enflasyon çok yüksek, cari açık ve bütçe açığı kötü.

        ➔En kritik konu da döviz likiditesi. Çünkü son 5 yılda faizlerin düşük tutulurken döviz kurunu kontrolde tutmak amacıyla rezervlerden satış da yapıldı. Rezervler net bazda ekside, brüt rezervler ise 100 milyar doların altına indi. Ama bunun da yaklaşık yarısı kullanılabilir durumda.

        ➔Bu arada piyasa ekonomisinden uzaklaşılması ve yerine idari tedbirlere geçilmesi doğrudan yatırımları azaltıyor. Portföy yatırımları da, seçim öncesinde spekülatif atakla karşılaşmamak adına istenmedi.

        ➔Son 5 yıldır sıcak para dediğimiz portföy yatırımları giderek azaldı ve 50 milyar doların altına inerek 2000’li yılların başına geri döndü.

        POLİTİKALARIN AMACI SEÇİMİ KAZANMAKTI

        Ekonomide son 1.5 yılda uygulanan politikaların odağında seçimi kazanmak vardı ve seçim kazanıldı. Dolayısıyla seçim sonrasında ekonomisini aynen sürdürmeye gerek kalmadı.

        ➔Yerel seçimler ise 2024’ün Mart ayında. Hedef bu seçimleri de almak. Yakalanan rüzgarın etkisi yanında iktidarda bulunmanın avantajı ile aynı yüksek dozda seçim ekonomisi uygulanması gerekmiyor. Kaldı ki yerel aktörler de ön plana çıkabilir.

        ➔Ancak seçime kadar seçmeni büyük ölçüde ekonomik yönden rahatsız edici politikaların uygulanmasından kaçınılacağını, radikal bir paketin yerel seçim sonrasında gündeme getirileceğini tahmin ediliyoruz.

        ➔Zaten irrasyoneldi, işler de tıkandı, seçim öncesi harcamaların karşılanma ve ortalığın toparlanma, resyonel politikalara dönme zamanı geldi.

        ➔İcraatı yapacak Cumhurbaşkanlığı Kabinesi de hafta sonu açıklandı.

        NORMALLEŞMENİN ANA HATLARI

        ➔En kritik atama ekonominin başına kimin geçeceğiydi. Nihayet işaret edilen ve normal ekonomi politikaları uygulamada kendini ispatlamış bir önceki dönemin bakanı Mehmet Şimşek atandı.

        ➔Yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek görevi Nureddin Nebati’den devralırken önümüzdeki dönemde izlenecek ekonomik politikalarının ana hatlarını şöyle açıkladı:

        ➔ “Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı artırmaktır. Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada; şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır.

        Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Kurala dayalı öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi özlenen refaha ulaşmamızda anahtar olacaktır.

        ➔Küresel zorlukların, jeopolitik gerginliklerin arttığı bir dönemde, kurumsal kapasitemizi güçlendirerek makro finansal istikrarı önceliklendireceğiz.

        ➔Vakit kaybetmeden orta vadeli program çalışmalarımıza başlayacağız. Sürdürülebilir yüksek büyüme için mali disiplinin tesis edilmesi ve fiyat istikrarının sağlanması temel hedefimiz olacaktır.

        Orta vadede enflasyonun tek haneli rakamlara düşürülmesi, her alanda öngörülebilirliğin artırılması, cari açığı azaltacak yapısal dönüşümün hızlandırılması ülkemiz için hayati önem taşımaktadır.

        ➔Merkez Bankamıza enflasyonla mücadelede destek olmak temel politikamız olacaktır.”

        PİYASALARA POZİTİF ETKİ

        ➔Geçmişte rasyonel ekonomi politikaları uygulamada kendini ispatlamış bir isim olarak Mehmet Şimşek, Cumhur İttifakı’nın bulabileceği en ideal adaydı. Normalleşme yolunda atılacak iyi bir ilk adım. Devamı da iyi gelmek zorunda.

        ➔Seçim sonrası haftada finansal piyasalarda meydana gelen iyileşmede Mehmet Şimşek’in göreve gelmesinin az da olsa fiyatlanmasıydı.

        Şimdi bu ihtimal resmileşince finansal piyasalarda tam fiyatlamayı göreceğiz. Şimşek’e ne kadar hareket alanı tanındığı da elbette sorgulanacak. Devamında reel ekonomik faaliyetlerin normalleşmesi gelecek.

        ➔Ülke riskinin göstergesi CDS’lerin faizinde başlayan düşüş devam edebilir. Seçim sonrası 700 baz puana kadar yükselen CDS faizi 500 puana doğru geriliyor. Daha düşmesi beklenir.

        ➔Borsadaki yükseliş seçim sonrası haftada yüzde 12’yi buldu. Bankalar yüzde 18 yükseldi. Bunun devamı gelebilir. Ekonomi normalleştikçe ve dış bağlantıları yeniden kuruldukça yabancı yatırımcıların yeniden borsaya gelmesi mümkündür.

        ➔Faiz oranları yanlış yerdeydi. Burada TCMB’ye yapılacak atama ile durum daha netlik kazanacak. Ne ölçüde normalleşeceğini göreceğiz. Ancak faiz normalleşmedikçe ekonominin normalleşmesi de zor.

        NEDEN KUR ALIP BAŞINI GİDEMEZ?

        ➔Döviz kuru son bir yılda enflasyonun altında seyretti. Kabaca enflasyonu yıllık yüzde 40 alırsak, döviz sepetinin artışı mayıs itibariyle yüzde 28’de kaldı. Tüketici fiyatlarıyla hesaplanan reel efektif döviz kuruna göre de TL’de yüzde 4 gibi kısmi bir değerlenme var.

        ➔Seçim sonrası kontrollü ve sınırlı artış eğilimi sürebilir. Ancak daha fazlasına gerek yok. Mevcut eğilimini koruması en ideali olur.

        ➔Üstelik kur artışı hızlandırılırsa en büyük zararı da, dövizde en büyük açık pozisyon taşıyan kamu kesimine olur. Malum KKM ile kamu kesimi ekonomideki kur riskini iyice üzerine aldı. Kurda hızlı bir artış hem devleti hem de özel sektörü çok zorlar.

        ➔Dahası ücret ve maaş zamlarından dolayı yurtiçi talep canlı kalırken, enflasyon ancak döviz kurunun baskılanması ile düşürülebilir.

        ➔Fakat döviz rezervlerinin erimesi ve cari açıktaki büyüme de kur artışını zorluyor. Mevcut şartlarda belki en ideali enflasyon kadar kur artışı olabilir.

        ➔Ekonominin frenine basmak gerekiyor ama yerel seçimlere kadar bunun sertçe yapılamayacağını düşünüyoruz.

        ➔Hafif de olsa frene faizle mi yoksa kurla mı dokunulacağı da, dövizin veya faizin düzeyini etkileyecek.