Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Muharrem Sarıkaya Gobseck'in kramponluları…  
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        SERİN yaz akşamı sohbetinde konu nasıl olduysa dönüp dolaşıp dijital dolandırıcılar konusuna geldi…

        Aramızda devleti iyi bilen, iş dünyası ve siyasetin de içinde olan arkadaşımız o ana kadarki suskunluğunu bir anda bozdu ve gece boyu hepimizi hayrete düşüren gelişmelerden söz etmeye başladı.

        İlki bugün de gündemin tam da odağına oturan içinde Türkiye’nin önde gelen futbol insanlarının bulunduğu banka üzerinden gerçekleşen tefecilik olayıydı…

        BÜYÜK TEFECİ DIŞARIDA

        Bankanın şu müdürlerinin işin içinde olduğunu, sadece bir bankada değil, başkalarında da benzer gelişmelerin yaşandığına vurgu yaptı.

        Masada olan maaşa talim arkadaşımız hemen atılıp, “Güzel işmiş, biz de girelim…” deyince konuya hakim arkadaşım freni gösterdi:

        “Dilersen sen de gri ama yakında dolandırılanlar listesinde adın, televizyon ekranlarında, gazetelerin manşetlerinde yer alırsa da ağlama… Çünkü o parayı verip bu kadar yüksek gelir elde edeceğini sanan bu kadar ünlü isim nasıl oluyor da böyle bir paranın olmayacağını anlamıyor…”

        Parayı verenlerin yüksek kazanç hırsına kapıldıklarını ve kendilerini de tefeci durumuna düşürdüklerinin altını çizdi.

        Parayı kontrol eden büyük tefecilerin de Türkiye dışında, ağırlıklı olarak Yunanistan, Bulgaristan ve Gürcistan’da bulunduklarına vurgu yaptı…

        Bugün yaşananlar o gün anlattığının aynısıydı…

        KUMAR SİSTEMİ NASIL İŞLİYOR?

        Meselenin burada bitmediğini, iki büyük sistemin daha işlemekte olduğundan söz etti…

        Sistemin nasıl işlediğini de şöyle anlattı:

        “Genç kızlara çok iyi kalitede telefon almaları için para veriyorlar. Bir de bankada hesap açmasını sağlıyorlar. Kızlardan bekledikleri, telefon numarası verdikleri kişileri arayıp, belirledikleri oyun uygulamalarını cep telefonlarına indirmelerini sağlatmak…”

        Genç kızların bu kişileri çoğu kez görüntülü aradığı kişilere, “Hatırımı kırma… Hatırım için 500 liracık oynamayacak mısın?” yönünde sözlerle kumara zorladığını belirtti.

        Kızların ağırlıklı bölümünün de Türkiye ve Kıbrıs’ta üniversite öğrenimi görenlerden seçildiğini belirtti.

        Sistemin nasıl çalıştığını aktarmaya başladı:

        “Bendeki bilgilere göre bu tür kumar işine giren sayısı 450-500 bin kişiyi buluyor. Kızlar o kişiyi, annesinden, babasından bir yakınından para alarak kumar oynamaya zorladıktan sonra ilk başta küçük kazanmasına olanak veriyor. Kendisine ait banka hesabına 500 lira göndermesini istiyor. Bu para yatınca o kişiye bir kod yolluyor. O kodu girip oynamaya başlıyor. Aslında paranın yollandığı hesap da kıza ait değil tabi, kızın adına sistemin hesabı…”

        OYNATILAN KUMAR 12 MİLYAR DOLAR

        Aktardığına göre kumar oynayan kazandığında parası banka üzerinden yollanmıyor.

        Dilan Polat benzeri kurulan sistemin içinde yer alan kişiler kendisine kazandığı parasını elden götürüp teslim ediyor…

        Örnek olarak da Türkiye’ye kaçıp gelen Suriyelilerin Şam’da bulunan yakınlarına kuyumcuya gidip görüntülü telefon sistemi ile görüşerek para aktardıkları sistemi gösterdi.

        Sistemin ağırlıklı olarak altın, gümüş, değerli taş üzerinden döndüğünden bahsetti.

        Bunları anlatırken, bu denli büyük bir sistemin küçük paralarla oynanan kumardan elde edilen kazançla nasıl dönebileceğini sordum…

        Gülümsedi, “Oynanan miktarın 12 milyar Dolar olduğunu söylersem sanırım büyüklüğün ne olduğunu anlarsınız…” dedi…

        Hatta bunu güvenlik ile ilgili etkin bir isme söylediğinde bu kadar büyük bir miktarın olma ihtimaline inanmamış.

        POLAT’IN PARASININ GERÇEK SAHİPLERİ

        Sistemin Kıbrıs, Yunanistan, Bulgaristan, Macaristan kapsamında ele alınması gerektiğini kendisine de anlatmış.

        Bir süre sonra karşılaştığında güvenlik ile ilgili etkin isim, “Dediğinde haklıymışsın… Hatta miktar çok daha büyük…” demiş…

        Ardından da Dilan Polat olayının patlaması gelmiş.

        Olay patladıktan sonra da aradı; “Dilan Polat ve etrafındakilerin bu denli yüksek serveti ve geliri aldıkları sistemden aldıkları %3 paydan oluşuyor; büyüklüğün ne olduğunu anlıyor musun?” dedi.

        Bu aşamada iki sistemin daha çalışmakta olduğunu sordum…

        Orada henüz bir gelişme yok ama devam etmesi mümkün değil, bir aya patlar dedi.

        Beklenen oldu…

        Futbolcuların içinde bulunduğu tefecilik olayı patlak verdi…

        Aktardığına göre, futbolcuların içinde bulunduğunun dışında da sistemin işlediği yerler var…

        Toplam miktar da küçümsenmeyecek boyuttu; 5 milyar Dolar civarında…

        Tam da dediği gibi oldu, olay patladı…

        Dün kendisini arayıp, söylediklerinin çıktığını söyledim; ilginç bilgiler aktardı:

        “Henüz her şey dökülmedi; ama yakında dökülür. Yunanistan, İngiltere ve Bulgaristan'da işin içinde olanlar da ortaya çıkar...”

        SIRADA ELEKTRONİK PARA VAR

        Bu aşamada bir de elektronik paradan söz ettiğini anımsattım…

        “Evet o henüz ortaya çıkmadı…” dedi ve sustu…

        Sözünü ettiği Bitcoin dışında bir sistem…

        Tıpkı Lira, Dolar, Euro gibi ekonomik değişim aracı olduğunu, bugün için bir Elektronik Paranın, bir Dolara eşitlendiğini söyledi…

        Elektronik paranın banka sistemine girmediğini, dolayısıyla para trafiğinin takip edilemediğini anlattı…

        Sözünü ettiği kağıt veya metal para yerine kullanılan, kripto şifrelerle tanımlanan, ancak ağ ortamında kullanımı olası hale gelen bir nevi değerli birim…

        Tıpkı telefon kontörü veya belirli bir para yüklenen banka kartlarında gibi dijital bir değer…

        İlk olarak vergi cenneti olan Marshall Adaları 2018’de kendi eletronik parasını çıkardı adına da “Sovereing…” adını verdi.

        Avrupa Merkez Bankası ve ABD Hazine Bakanlığı belirli ortamlarda kullanılan ancak paranın bütün özelliğini taşımayan dijital değerlerle ilgili düzenlemeler yaptı.

        Ancak onların ağırlıklı bölümü bitcoin adını verdiğimiz paralardı.

        Sözünü ettiği elektronik para ise bunların ötesinde, belirli kesimlerin alışverişlerini sağlamak amacıyla kullanılıyor…

        TEFECİ GOBSECK HİKAYESİ

        Peki, insanoğlu neden kumara düşkün olur?

        Psikoloji bilimiyle uğraşanlar insanoğlunun kumar tutkusunun beyninin dürtü kontrolünü sağlayan ve orbitofrontal diye adlandırılan alanındaki kimyasal bozulma sonucu oluştuğundan söz eder. Türkiye’de insanların bu bölgesinde ciddi sorun mu var?

        Neden sürekli olarak yaşamını bir kumar üzerine kuruyor?

        Neden dolandırıldığını sürekli deneyimlediği halde, Balsack’ın “İnsanlık Komedyası” serisinde yer alan “Tefeci Gobseck…” hikayesindeki gibi ütücüye yapışıyor ya da Molier’in “Cimri…” eserinin kahramanı Harpagon gibi davranıyor?

        Anlamak mümkün değil…