Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Murat Bardakçı İşte, Cumhuriyet'in ilân belgeleri...

        Bu akşam saat tam sekiz buçukta Cumhuriyet 100 yaşını tamamlayıp 101 yaşına basıyor...

        Hepimize kutlu olsun!

        Cumhuriyet’in kuruluşu ile ilgili olan ve birkaç sene önce yayınladığım belgelerden bazılarını 100. yıldönümü münasebeti ile, yayınlanmamış bazı evrak ile beraber bugün tekrar neşrediyorum.

        Türkiye’de, Mustafa Kemal Paşa’nın 28 Ekim 1923 akşamı Çankaya’da bazı dostları ile yemek yediği sırada “Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz” dediği, misafirlerinin de bu fikre iştirak ettikleri ve Türkiye’de hemen ertesi günü yeni bir rejimin kurulduğu şeklinde yaygın bir kanı vardır.

        Çankaya’da 28 Ekim 1923 akşamı yenen yemek ve yemekte bu konuşmaların yapıldığı doğrudur, zaten Mustafa Kemal de Nutuk’ta hadiseyi ayrıntıları ile anlatır. Ama, Cumhuriyet o akşam alınan kararın hemen ertesi gün uygulamaya konması ile değil, sessizce ve uzun müddet devam eden hukukî çalışmaların neticesinde ilân edilmiştir. Dolayısı ile “Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz” sözü, bu çalışmaların ertesi gün tamamlanıp Meclis’ten geçirileceği mânâsına gelir.

        Türkiye’nin Cumhuriyet ile idare edilmesi düşüncesi, Mustafa Kemal’in zihninde seneler öncesinde de mevcuttur. Gençlik arkadaşları, sohbetlerinde sık sık “cumhuriyet” fikrinden bahsettiğini anlatmışlar, Millî Mücadele senelerinde Mazher Müfit Bey’e “Zaferden sonra devlet şeklinin Cumhuriyet olacağını” söyleyip yazdırmıştır ve Cumhuriyet’in ilân hazırlıkları da birkaç sene sonra, 1923 Temmuz’undan itibaren başlamıştır.

        Cumhuriyet’in ilân için Anayasa’da yapılması gereken hazırlıklar 24 Temmuz 1923’te Lozan Andlaşması’nın imzalanmasından sonra yine Mustafa Kemal’in talimatı ile aralarında Ziya Gökalp’in de bulunduğu ilmî bir komisyonda ele alınmış ve Ankara İstasyonu’ndaki Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem binasının üst katında toplanan komisyon tamamladığı metni Mustafa Kemal’e vermişti...

        Çankaya’daki Atatürk Müze Kütüphanesi’nde muhafaza edilen ve üzerinde Mustafa Kemal Paşa’nın notları ile imzasının bulunduğu bir başka taslak, Cumhuriyet’in ilânı konusunda Paşa’nın 28 Ekim 1923 akşamından önce nasıl çalıştığını açık şekilde gösterir...

        O senelerde Mustafa Kemal Paşa’nın özel kalem müdürü, ardından da genel sekreteri olan Hasan Rıza Soyak, bu çalışmayı hatıralarında şöyle anlatır:

        “...Yelek cebinden birkaç küçük kâğıt parçası çıkarıp bana uzattı. Bu kâğıtlar o zaman daima kullandığı bir not defterinden koparılmış yapraklardı.

        ‘Bunları müsvedde hâlinde tebyiz edeceksin (temize çekeceksin). Yazılar biraz karışıktır, dikkat et, okuyamadığın yahut anlayamadığın yer olursa beni buraya çağırır sorarsın. Bir sebk ü rapt noksanına (ifade tutarsızlığına) rastlarsan düzeltmeye mezunsun (izinlisin). Aynı zamanda şunu da söyleyeyim ki bunları şimdilik yalnız sen ve ben bileceğiz. Âmirlerine dahi bahsetmeye lüzum yoktur’ buyurdu, bana çalışmak için kendi masasını gösterdi, bahçeye çıktı.

        O çıkıp gittikten sonra kâğıtları okumaya başladım. Daha ilk satırlarda büyük bir heyecana kapıldım. Bunlar o zaman mevcut olan 20 Ocak 1337 (1921) tarihli Teşkilât-ı Esasiye Kanunu’nun (Anayasa’nın) bazı maddelerini tâdil mahiyetindeydi (değiştiriyordu). Evvelâ birinci maddeye ‘Türkiye Devleti’nin hükümet şekli Cumhuriyettir’ cümlesi ilâve edilmişti...”.

        Hasan Rıza Bey, Mustafa Kemal Paşa’nın temize çekilmiş müsveddeleri aldıktan sonra metin üzerinde bir gün daha çalıştığını, son hâline getirdiği metni hukuk profesörü olan Adalet Bakanı Seyit Bey’e gönderdiğini ve Seyit Bey’in üzerinde birkaç küçük değişiklik yaptıktan sonra ertesi gün Paşa’ya iade ettiğini yazıyor.

        Cumhuriyet’in ilân çalışmaları sonraki günlerde bir sır olmaktan çıkıp aleniyet kazanacak, rejimin Cumhuriyet olması için Teşkilât-ı Esasiye Kanunu’nda, yani Anayasa’da yapılması gereken değişiklik hazırlıkları gazetelerde de yayınlanacak, İstanbul ve Ankara basını arasında günlerce devam eden şiddetli bir münakaşa bile çıkacak, hattâ Mustafa Kemal de Avusturya’nın önce gelen gazetelerinden Neue Freie Presse’de 2 Ekim 1923’te çıkan mülâkatında Cumhuriyet’ten bahsedecekti...

        Cumhuriyet, Anayasa konusunda yapılan bütün bu hazırlıklardan sonra ilân edildi. Anayasa’nın altı maddesini değiştiren tasarı üzerinde günlerdir çalışmakta olan Büyük Millet Meclisi’nin “Kanun-ı Esâsî Encümeni”, yani “Anayasa Komisyonu”, 29 Ekim 1923 Pazartesi günü tasarıya son şeklini verip bir mazbata ile Genel Kurul’a gönderdi ve Türkiye, bu metnin o akşam saat sekiz buçukta kabulü ile Cumhuriyet oldu. Oylamanın ardından hemen reisicumhur seçimi yapıldı ve Mustafa Kemal Paşa Cumhuriyet’in ilânından 15 dakika sonra, akşam dokuza çeyrek kala Cumhuriyet’in ilk reisicumhuru seçildi.

        Tasarıya son şeklini veren komisyonun başkanlığını Cumhuriyet Gazetesi’nin kurucusu İzmir Milletvekili Yunus Nadi (Abalıoğlu) Bey yapıyor; üyeliklerde İleri Gazetesi’ni yayınlayan Gelibolu Milletvekili Celâl Nuri (İleri), Dersim Milletvekili Feridun Fikri (Düşünsel), Konya Milletvekili Refik (Koraltan), İzmit Milletvekili İbrahim Süreyya (Yiğit), Muş Milletvekili İlyas Sami Beyler ile Antalya Milletvekili Rasih Hoca (Kaplan) bulunuyordu.

        Konya Milletvekili Refik Bey 1950 ile 1960 arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı yapacak ama 27 Mayıs darbesinin ardından Yassıada’da idama mahkûm edilecek, cezası müebbed hapse çevrilecek ve 1966’ya kadar cezaevinde kalacaktı!

        BU BELGELER BAŞKA MEMLEKETTE OLSA...

        Burada, Cumhuriyet’in ilânı ile alâkalı bazı belgelere yer veriyorum. Bu belgeler arasında Anayasa Komisyonu’nun 29 Ekim 1923’te Meclis’in Genel Kurulu’na gönderdiği iki sayfalık mazbata, Anayasanın yeni maddelerinin Meclis kâtipleri tarafından yazıldığı sayfa, yani Cumhuriyet’in ilânının resmî belgesi ile başka birkaç evrak yeralıyor...

        Şimdi, bir hususa daha temas etmem gerekiyor:

        Birçok memleket, kuruluşu ile ilgili orijinal belgelere sahip olduğu takdirde bunları baştâcı eder, müzelerde sergiler ve kasıla kasıla bütün dünyaya gösterir...

        Meselâ, Birleşik Amerika’nın 1776’daki Bağımsızlık Bildirisi, 1789’daki Haklar Bildirisi ve ilk Anayasası, Washington’daki Ulusal Arşiv’de daimî teşhirdedir. İngilizler’in 1215 tarihli Magna Carta’sının orijinali kayıptır ama o asırlardan kalma dört nüshası da aynı şekilde değişik mekânlarda teşhir edilmektedir ve başka memleketlerdeki benzer belgeler de meraklıların ziyaretine açıktır.

        Bizde ise, devletin değişik arşivlerinde Cumhuriyet’in ilânı ile ilgili daha çok sayıda belge mevcut olmasına rağmen bunların hemen tamamı raflarda günün birinde bulunup yayınlanacakları günü beklemektedirler!

        Temennim, kuruluş belgelerinin Cumhuriyet’in ilânının üzerinden tam bir asır geçtikten sonra da olsa hatırlanması ve kalıcı bir sergi ile halkın ziyaretine açılmasıdır.

        Türkiye’nin yönetim biçiminin Cumhuriyet olması için 29 Ekim 1923 günü Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu’nun Genel Kurul’a gönderdiği mazbatanın ilk sayfası. Gelibolu Milletvekili Celâl Nuri Bey’in kaleme aldığı mazbata “...mevadd-ı mezkûreyi (sözü edilen maddeleri) kanuniyet iktisab etmek üzere Hey’et-i Celîle’ye arz ve teklif ve derakap müzakeresini istirham ederiz” cümlesi ile bitiyor (TBMM Atatürk Arşivi, Kutu no: 1/760, Fihrist no: 01027757).
        Türkiye’nin yönetim biçiminin Cumhuriyet olması için 29 Ekim 1923 günü Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu’nun Genel Kurul’a gönderdiği mazbatanın ilk sayfası. Gelibolu Milletvekili Celâl Nuri Bey’in kaleme aldığı mazbata “...mevadd-ı mezkûreyi (sözü edilen maddeleri) kanuniyet iktisab etmek üzere Hey’et-i Celîle’ye arz ve teklif ve derakap müzakeresini istirham ederiz” cümlesi ile bitiyor (TBMM Atatürk Arşivi, Kutu no: 1/760, Fihrist no: 01027757).
        Mazbatanın imzaların yeraldığ ikinci ve son sayfası (TBMM Atatürk Arşivi, Kutu no: 1/760, Fihrist no: 01027757-9).
        Mazbatanın imzaların yeraldığ ikinci ve son sayfası (TBMM Atatürk Arşivi, Kutu no: 1/760, Fihrist no: 01027757-9).
        İşte, Cumhuriyet’in kuruluş belgesi: Teşkilât-ı Esasiye Kanunu’nun, yani Anayasa’nın bazı maddelerinin değiştirilmesi konusunda Millet Meclisi’nin 29 Ekim 1923’te kabul ettiği kanunun orijinali. İlk maddede “Hâkimiyet, bilâ kayd ü şart milletindir. İdare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müsteniddir. Türkiye Devleti’nin şekl-i hükümeti, Cumhuriyettir” deniyor (TBMM Atatürk Arşivi, Kutu no: 1/760, Fihrist no: 01027757-1).
        İşte, Cumhuriyet’in kuruluş belgesi: Teşkilât-ı Esasiye Kanunu’nun, yani Anayasa’nın bazı maddelerinin değiştirilmesi konusunda Millet Meclisi’nin 29 Ekim 1923’te kabul ettiği kanunun orijinali. İlk maddede “Hâkimiyet, bilâ kayd ü şart milletindir. İdare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müsteniddir. Türkiye Devleti’nin şekl-i hükümeti, Cumhuriyettir” deniyor (TBMM Atatürk Arşivi, Kutu no: 1/760, Fihrist no: 01027757-1).
        Mustafa Kemal Paşa’nın, Cumhuriyet’in ilânı ile ilgili kanunun Resmî Gazete’de yayınlanması için hükümete gönderdiği yazı (TBMM Atatürk Arşivi, Kutu no: 1/760, Fihrist no: 01027757-8).
        Mustafa Kemal Paşa’nın, Cumhuriyet’in ilânı ile ilgili kanunun Resmî Gazete’de yayınlanması için hükümete gönderdiği yazı (TBMM Atatürk Arşivi, Kutu no: 1/760, Fihrist no: 01027757-8).
        Cumhuriyet’in ilânından önce, İstanbul basınında çıkan haberlerden biri: Vatan Gazetesi, 23 Ekim 1923’te anayasa taslağının ilk şeklini yayınlamıştı.
        Cumhuriyet’in ilânından önce, İstanbul basınında çıkan haberlerden biri: Vatan Gazetesi, 23 Ekim 1923’te anayasa taslağının ilk şeklini yayınlamıştı.
        Reisicumhur Mustafa Kemal Paşa’nın Türkiye’nin Cumhuriyet olmasının ardından 1924 Mart’ında hazırlanan ilk Cumhuriyet bütçesi ile belirlenen aylığını aldığına dair makbuz. Reisicumhur, 500 bin kuruşu maaş, 700 bin kuruşu da “fevkalâde tahsisat” olarak 1 milyon 200 bin kuruş alıyor ve kesintilerden sonra eline 1 milyon 172 bin 244 kuruş, yani 11 bin 722 lira 44 kuruş geçiyor (Cumhurbaşkanlığı Arşivi, 01018211-26).
        Reisicumhur Mustafa Kemal Paşa’nın Türkiye’nin Cumhuriyet olmasının ardından 1924 Mart’ında hazırlanan ilk Cumhuriyet bütçesi ile belirlenen aylığını aldığına dair makbuz. Reisicumhur, 500 bin kuruşu maaş, 700 bin kuruşu da “fevkalâde tahsisat” olarak 1 milyon 200 bin kuruş alıyor ve kesintilerden sonra eline 1 milyon 172 bin 244 kuruş, yani 11 bin 722 lira 44 kuruş geçiyor (Cumhurbaşkanlığı Arşivi, 01018211-26).
        Çankaya’daki Cumhurbaşkanlığı personelinin 1924 bütçesi ile belirlenen aylıklarının yeraldığı bordronun ilk sayfası. En başta “Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Başkâtibi”, yani “Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri” olan o günlerin meşhur edebiyatçısı Ercümend Ekrem Bey (Talu) var (Cumhurbaşkanlığı Arşivi, 01018211-27).
        Çankaya’daki Cumhurbaşkanlığı personelinin 1924 bütçesi ile belirlenen aylıklarının yeraldığı bordronun ilk sayfası. En başta “Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Başkâtibi”, yani “Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri” olan o günlerin meşhur edebiyatçısı Ercümend Ekrem Bey (Talu) var (Cumhurbaşkanlığı Arşivi, 01018211-27).